Dünyada yayılış gösteren bitki türlerinin yaklaşık % 85’i tıbbi olarak araştırılmamıştır. Bu bitkiler, henüz tedavisi mümkün olmayan hastalıklar için etken madde kaynağı olabilirler.

Birçok bitkinin toksik ve terapik etkilerinin henüz farmakolojik ve klinik deneylerle kanıtlanmamış olması, biyoaktif madde konsantrasyonlarının çok değişkenlik göstermesi, bazılarının tedaviye çok uzun sürede cevap vermesi gibi nedenler bitkisel ilaçlara güvensizlik yaratmaktadır. Araştırmalar, kimyasal ilaçlarda olduğu gibi bitkisel ilaçlarda da uygulama dozunun ve süresinin önemli olduğuna, bunlara dikkat edilmediğinde önemli yan ve toksik etkilerinin olabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca farmakokinetik ve farmakodinamik olarak diğer ilaçlarla etkileşime girebilecekleri, bu ilaçların etkilerinde azalmaya veya artmaya neden olabilecekleri belirtilmektedir.

Bitkisel ilaçlar ilaç tarifine tam uygunluk göstermeli ve güvenilirlik, etkinlik, saflık, kalite, farmakolojik ve klinik bilgi açısından yeterli araştırma yapılmadan pazara sunulmamalıdır. AB ülkelerinde çok sayıda tıbbi bitkinin ilaç olarak kullanılması ve bu ürünlere olan ilginin giderek artması, bitkisel ilaçlarla ilgili düzenlemeleri zorunlu hale getirmiş, ESCOP, Komisyon E gibi kuruluşların bitki monografisi çalışmalarını teşvik etmiştir.

Dünyada yaygın kullanılan bitkisel ilaçlar


Aloe vera (sarısabır) ( Aloe barbadensis )’nın etli yapraklarından elde edilen Aloe suyu barbaloin olarak adlandırılan C-glikozitleri bakımından, Aloe jeli ise yüksek oranda bir polisakkarit olan glukomannan lar bakımından zengindir. Aloe ürünleri, gastritülser tedavisinde ve sindirimi kolaylaştırıcı, kabızlığı giderici olarak kullanıldıkları gibi, haricen cilt rahatsızlıkları, yanıklar ve alerjik reaksiyonlara karşı kullanılır. Cilt bakımında ve nemlendirici olarak faydalıdır.

Atropa (güzelavrat otu) ( Atropa belladonna ) ve Datura (şeytanelması) ( Datura stromonium ) gibi atropin , skopolamin ve hyosiyamin alkaloitlerince zengin bitkilerden, ağrı kesici, kramp çözücü, uyuşturucu, dinlendirici ve ter kesici ilaçların yapımında faydalanılır. Atropin sülfat sinir gazlarının tedavisinde panzehir olarak kullanılır. Atropin göz bebeği büyütmede kullanılan ilaçların yapımında yeralır.

Bilberry (yaban mersini) ( Vaccinium myrtillus ) bitkisinin tanen ve fenolik maddelerce zengin meyve ekstreleri göz yorgunluğu ve şeker hastalığından ileri gelen görme bozuklukları ile gece körlüğü tedavisinde kullanılır.

Black Cohosh (karayılan) ( Cimicifuga racemosa ) köklerinden elde edilen fitoösterojen bakımından zengin ekstreler kadınlarda menopoz sorunlarına karşı kullanılır.

Digitalis (yüksükotu) ( Digitalis lanata ) yapraklarında bulunan digoksin , digitoksin ve gitoksin heterozitleri, kalp atışlarını düzenleyici, kalp kasılmalarını düzeltici, kalbi kuvvetlendirici ilaçların yapımında kullanılır.

Echinacea (ekinazya) ( Echinacea purpurea )’dan elde edilen farmasötik ürünler üşütme, soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarla mücadelede başarılıdır. Ekinazya, interferon sentezini teşvik ederek, özellikle virüslerin üremesini engellemekte, bu sayede virüslerin yol açtığı hastalıkların şiddetini ve süresini azaltmaktadır.

Feverfew (gümüşdüğme) ( Tanacetum parthenium ) bitkisinin parthenolit maddesince zengin olan yaprakları migren ve baş ağrısına karşı ilaç olarak kullanılır.

Garlic (sarımsak) ( Allium sativum ) soğanlarında bulunan allisin maddesinin güçlü bir antibiyotik ve antiviral etkisi vardır. Bu nedenle bağışıklık sistemini güçlendirerek üst solunum yolu ve eklem enfeksiyonlarına iyi gelmektedir. Ayrıca kolesterol ve trigliserit üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.

Ginger (zencefil) ( Zingiber officinale ) rizomlarında bulunan zingiberen ve bisabolen bakımından zengin uçucu yağlar ile zingiberon , gingerol ve shogaol gibi acılık veren maddeler, mide bulantısına ve kusmaya karşı etkilidir. Zencefil ekstreleri kan dolaşımını hızlandırır; terletici ve ateş düşürücü etkide bulunur; öksürük, soğuk algınlığı ve gribe iyi gelir; baş dönmesini önler ve kabızlığı engeller.

Ginkgo (mabet ağacı) ( Ginkgo biloba )’nun kurutulmuş yeşil yapraklarından elde edilen flavon glikozitleri ve ginkgolit lerce zengin ekstreler ve ilaçlar, beyindeki sinir hücrelerinin tahribatının ve beyin damarlarında düzensiz kan akışının neden olduğu hafıza kayıpları, şiddetli baş ağrıları, geçici baygınlıklar ve baş dönmeleri gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.

Ginseng ( Panax ginseng ) köklerinden elde edilen ginsenoit ler ve eleutherosit lerce zengin ekstreler ve ilaçlar, yaşlanmayı geciktirici ( anti-ageing ), hücre yenilenmesini teşvik edici, fiziksel performans ve dayanıklılık arttırıcı, cinsel gücü ve sperm sayısını çoğaltıcı, stres giderici, zihin güçlendirici, karaciğer ve kalp-damar sağlığını arttırıcı olarak kullanılır.

Goroka ( Garcina cambogia ), ekstrelerinde bulunan yüksek oranda hidroksisitrik asit nedeniyle bağırsakları düzenli olarak çalıştırmakta ve karbonhidratlardan yağ üretimini baskı altında tutarak sağlıklı bir şekilde kilo kaybına neden olmaktadır.

Gotu Kola ( Centella asiatica ) ekstreleri, asiatikosit, brahmosit, brahminosit ve madekassosit gibi maddeler bakımından çok zengin olup, bunlar iyi birer yara iyileştirici, idrar söktürücü ve iltihap gidericidir. Gotu Kola’nın zihin açıcı, saç, tırnak ve kıkırdak onarıcı ve cilt dokusunu sıkılaştırıcı özellikleri vardır. Kan damarlarını açıcı ve kan akışını düzenleyici etkisinden dolayı, bacak varisi ve selülit tedavisinde de kullanılmaktadır.

Horsetail (atkuyruğu) ( Equisetum arvense ) bitkisinden elde edilen ve silisyum elementince zengin ekstreler özellikle sağlıklı deri, saç ve tırnak gelişimi için kullanılmaktadır.

Kava Kava ( Piper methysticum ) bitkilerinde bulunan kavapiron ve kavalakton ların barbiturat olarak analjezik ve anestetik etkileri vardır. Kava Kava ekstrelerinden en çok, endişe, panik atak, sinirlilik ve gerginlik gibi durumlarda sakinleştirici ve kas gevşetici olarak faydalanılmaktadır.



Ma Huang (efedra) ( Ephedra sp.) bitkisinin efedrin alkaloiti taşıyan kurutulmuş yeşil yapraklarından elde edilen ekstreler, başta bronşit ve astım tedavisi olmak üzere, enerji vermek ve kilo vermeyi kolaylaştırmak amacıyla kullanılır.



Milk Thistle (devedikeni) ( Silybum marianum ) tohumlarında tıbbi değeri çok yüksek olan silimarin maddesi bulunur. Bu madde karaciğer hücrelerinin toksik maddelerden arınmasını ve hücrelerde ribozomal RNA sentezini teşvik ederek karaciğer yenilenmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle devedikeni ekstrelerinden başta hepatit ve karaciğer sirozu olmak üzere, alkol, mantar ve ilaç zehirlenmelerinin neden olduğu karaciğer hasarlarının tedavisinde faydalanılmaktadır.



Passion (çarkıfelek) ( Passiflora incarnata ) çiçeklerinden elde edilen ekstreler, Kava Kava, sarı kantaron ve kediotu gibi yatıştırıcı, sakinleştirici ve uyku verici olarak kullanılmaktadır.



Saw Palmetto (sabal) ( Serenoa repens ) meyvelerinden elde edilen ekstreler, erkeklerde testesteron hormonunun dihidro- testesteron hormonuna dönüşümünü ve böylece prostat büyümesini engellemekte, hormon aktivitesini dengeleyerek cinsel gücü arttırmaktadır. Omega yağ asitlerince zengin Saw Palmetto meyvelerinden yapılan ekstreler, mesane, idrar yolu, yumurtalık ve rahim iltihaplanmalarına da iyi gelmektedir.



 St. John’s Wort (sarı kantaron) ( Hypericum perforatum ) bitkisinin çiçek ve yapraklarında bulunan hyperisin ve hyperforin gibi maddeler antidepresan ilaçların yapımında kullanılır.



Valerian (kediotu) ( Valeriana officinalis )’nun kurutulmuş kök ve rizomlarındaki valepotriat olarak bilinen lipofilik maddeler, uykusuzluk (insomnia) çeken hastalar için uyku verici ve sakinleşici-yatıştırıcı (trankilizan) olarak kullanılan ilaçlarda yeralır.



Kanser araştırmaları


Son yıllarda, bitkiler tarafından doğal olarak üretilen birçok fitokimyasal madde kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Taxus brevifolia (porsuk ağacı) bitkisinde bulunan elliptisin alkaloti, DNA’da topoisomeraz II enziminin çalışmasını engelleyerek antikanser etkisi gösterir ve bu nedenle kanser ilacı olarak kullanılmaktadır. Yine Camptotheca acuminate bitkisinden elde edilen kamptothesin alkaloiti, kanserli hücrelerin hızlı bölünmesini yavaşlattığı için kanser ilacı olarak üretilmektedir. Catharantus roseus (rozet çiçeği) bitkisinde bulunan vinblastin ve vinkristin alkaloitleri, mitotik hücre bölünmelerini engelleyen etkili antikanser ajanlardır ve kanser tedavisinde kullanılmaktadır. Colchicum autumnale (güz çiğdemi), Colchicum leuteum, Iphigenia stella ve Gloriaosa superba bitkilerinden elde edilen colchicine alkaloitinden gut ve romatizma tedavisi dışında kanser tedavisinde de faydalanılmaktadır.



Dünyada yayılış gösteren bitki türlerinin yaklaşık %85’i tıbbi olarak araştırılmamıştır. Bu bitkiler, henüz tedavisi mümkün olmayan hastalıklar için önemli bir sekonder metabolit (etken madde) kaynağı olabilirler



0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top