Fifa Puskas 2012 Ödülleri Yılın Golü Oy Verme

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhBinddfiW3MBdUv0wz23REj51I2FdP4ERyvy6k3nOr-nLtWKTvAXTQXWDEtW80jLz7bixN6un0hHn2lRyoxNlv1rNNe-e0cINb6LbLGpvl6sSzS5BrHeNY5TVFsJb4y8cUts7XRX6JSo/s1600/Fifa-Puskas-Awards-2012.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="194" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhBinddfiW3MBdUv0wz23REj51I2FdP4ERyvy6k3nOr-nLtWKTvAXTQXWDEtW80jLz7bixN6un0hHn2lRyoxNlv1rNNe-e0cINb6LbLGpvl6sSzS5BrHeNY5TVFsJb4y8cUts7XRX6JSo/s320/Fifa-Puskas-Awards-2012.jpeg" width="320" /></a></div><br /><div style="text-align: center;">Fifanın her yıl düzenlediği Puskas yılın en güzel gol ödülü için bu yıl finale kalanlar isimler arasında tanıdık birisi var, fenerbahçe'nin slovak yıldızı stoch.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Finaldeki isimler:<span style="color: #0b5394;"><b>Miroslav Stoch</b></span> ,Lionel Messi ve Radamel Falcao. </div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Peki Stoch a nasıl oy verebiliriz?Buradan Oy verme linkine tıklıyarak Stochun üztüne gelip oyunuzu verebilirsiniz. Oylama 7 ocak 2013 tarihine kadar sürecektir.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><a href="http://www.fifa.com/ballondor/puskasaward/index.html" target="_blank"><span style="color: #cc0000;"><b><u>Oy Verme Sayfası</u></b></span></a></div>

Fifa Puskas 2012 Ödülleri Yılın Golü Oy Verme

Fifanın her yıl düzenlediği Puskas yılın en güzel gol ödülü için bu yıl finale kalanlar isimler arasında tanıdık birisi var, fenerbahçe'...

Devamı »

Çocuğum İçin Çocuğuma Özel

Her anne çocuğu için en iyisi olsun ister, onun için en iyisini düşünür.  Çocuğunun mutlu ve sağlıklı olması için çabalayan anneler elbette alışverişte de en iyisini seçecektir. Tabii, babaları da unutmayalım...<br /><br />Peki, ya anne-baba olmadan öncesi? Annelerin dilinden en iyi anlayan alışveriş kulübü <strong><a href="http://www.unnado.com/?utm_source=bumads&utm_medium=blog&utm_content=anne_ve_cocuk&utm_campaign=2012_11_29_viral_video" target="_blank">unnado.com</a></strong>, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!<br /><br /><br /><iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="281" src="http://www.youtube.com/embed/E3gHqhLjUMY" width="500"></iframe><br /><br /><br />Türkiye’de tüm anne, baba ve çocuklara özel hizmet veren alışveriş kulübü <strong><a href="http://www.unnado.com/?utm_source=bumads&utm_medium=blog&utm_content=anne_ve_cocuk&utm_campaign=2012_11_29_viral_video" target="_blank">unnado.com</a></strong>; çocukların mutluluğunu en az anneleri kadar düşünüyor. Hep daha iyisi olsun diye,  çocuklarınızın uykusundan sağlığına kadar tüm ihtiyaçlarını düşünen <strong><a href="http://www.unnado.com/?utm_source=bumads&utm_medium=blog&utm_content=anne_ve_cocuk&utm_campaign=2012_11_29_viral_video" target="_blank">unnado.com</a></strong>’a  Facebook’tan bağlanabilir, hızlı ve kolay bir şekilde üye olup gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.<br /><br /><span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.bumads.com.tr/?clientid=4d25a470-ea68-4dc3-9606-6e25d80a5055&offerid=440" rel="nofollow" target="_blank" title="bumads">bumads</a> advertorial içeriğidir.</span><br /><span style="font-size: 80%;"><br /></span><script type="text/javascript">ad_client = '4d25a470-ea68-4dc3-9606-6e25d80a5055';ad_offer ='440';</script><script src="http://sayac.bumads.com.tr/showads.js" type="text/javascript"></script>

Çocuğum İçin Çocuğuma Özel

Her anne çocuğu için en iyisi olsun ister, onun için en iyisini düşünür.  Çocuğunun mutlu ve sağlıklı olması için çabalayan anneler elbette ...

Devamı »

Kadınların Ruhu da Yaralanıyor

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY6Fr3QIcgf6xxYqii6BH4lIW6nc0YouFc7oQCA0O_Byi1UrQvpFWu6GAeJkhnGdtuE3WtFafFGIZmTMJ8nD2V80NliYEnGFMDZ8kYToOv0QSzqGvJcZj1N3BbaGctZXjpgk0yCBfGT5g/s1600/kad%25C4%25B1nruhu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgY6Fr3QIcgf6xxYqii6BH4lIW6nc0YouFc7oQCA0O_Byi1UrQvpFWu6GAeJkhnGdtuE3WtFafFGIZmTMJ8nD2V80NliYEnGFMDZ8kYToOv0QSzqGvJcZj1N3BbaGctZXjpgk0yCBfGT5g/s320/kad%25C4%25B1nruhu.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Bugünlerde yüzlerce, binlerce kadın aynı gün içinde şiddetin çeşitli şekillerine maruz kalıyor ve sadece ülkemizde değil bütün dünyada pek çok kadına fiziksel şiddet uygulanıyor. Kadına yönelik fiziksel şiddet, kadının sadece bedenine değil ruhuna da zarar veriyor. </span></b><br /><br />Türkiye’de kadınlara yönelik fiziksel şiddetin sadece beden ve ruh sağlığına değil aynı zamanda kadınların cinsel yaşamlarında da derin yaralar açtığını belirten Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe, "Ülkemizde kadınlarımızın çoğu çocukluk yaşlarından itibaren, cinselliğin çok büyük bir ayıp, yasak ve günah kabul edildiği bir aile ve toplumsal ortamda büyüyor ve yaşıyor. Bu nedenle kızlık zarı ve bekârete aşırı bir önem veriliyor, kadın bedeninin ve bekâretinin korunması gereken en önemli husus olduğu vurgulanıyor, aşırı toplumsal ve ahlaki baskılar nedeniyle cinsel dürtüler konusunda aşırı koruyucu ve kollayıcı olunması gerektiği savunuluyor, küçük yaşta evlilikler yapılıyor, ilk gece ile ilgili abartılı ve yanlış inanışlar bir gerçekmiş gibi algılanıyor ve çevreden anlatılan yanlış bilgiler nedeniyle kadınlarımız çoğu kez cinsel yaşamdan uzak yetiştiriliyor. Ayrıca cinsel eğitimin verilmediği bir ortamda kadınlara yüklenen cinsel obje imajı, hali hazırda cinsel konularda kapalı birer kutu olan kadınlarımızı cinselliği doğal akışı içinde keşfetme şansından da mahrum ediyor. Tüm bu olumsuz koşullara bir de son dönemlerde medyada sıkça rastladığımız fiziksel şiddete maruz kalınması eklendiğinde, kadınlarımızda cinsel işlev bozukluklarının sıkça görülmesine hiç de şaşırtıcı olmamaktadır" diye konuşuyor.<br /><br /><b>Özgüvenlerini Kaybediyorlar</b><br /><br />Ülkemizde kadınlarımızın yaklaşık yüzde 80’ninde cinsel işlev bozukluğu görüldüğünü kaydeden Dr. A. Cem Keçe, şu bilgileri veriyor:<br /><br />"Eşinden veya partnerinden kötü muamele, fiziksel şiddet gören, ilişkisinin cinsellik dışındaki alanlarında paylaşım hissetmeyen, cinsel ve duygusal ilişki ile ilgili beklentileri karşılanmayan kadınlarda cinsel isteksizliğe, cinsel tiksinti bozukluğuna, ağrılı cinsel ilişki olarak tanımlanan disparoniye, sekonder vajinismusa, orgazm olamamaya ve cinsel uyarılma bozukluklarına sıkça rastlanmaktadır. Şiddet uygulanan kadın, psikolojik olarak hasar görür, kendine olan güveni sarsılır ve özgüvenini kaybeder. Bu nedenle cinsel uyarılma yaşayamayan kadın cinselliği haz almadan yaşar, ağrı duyar, yeterince uyarılamaz ve orgazm olamaz. Cinselliği istedikleri bir şey olarak değil, 'kadınlık görevi' olarak algılayan ve fiziksel şiddet gördükleri halde evliliklerini devam ettirmek için kendilerini eşleriyle cinsel ilişki kurmak zorunda hisseden kadınların mutlu ve sağlıklı bir cinsellik yaşamaları mümkün değildir."<br /><br /><b>Kadınların Canı ve Yüreği Acıyor</b><br /><br />Kadınların canının ve yüreklerinin acıdığını savunan CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ise şu açıklamalarda bulunuyor:<br /><br />"Son 3 yıldır yaptığımız saha araştırmaları ve anket çalışmaları sonucunda kadınlarımızın yarısının fiziksel şiddete maruz kaldığını tespit ettik. Kadınlarımızın birçoğunun tokatlama, yumruk atma, tekmeleme ve itip kakmayı fiziksel şiddet olarak sınıflandırmadığını fark ettik. En üzücü olanı da “dayak cennetten çıkmadır, dayağı yiyen, dayağı hak eder” mantığının genel bir kabul olarak zihinlere yerleşmiş olmasıdır. Sebebi her ne olursa olsun kadına şiddet son bulmalı, anaokulundan itibaren cinsel eğitim verilmeli, evlenmeden önce anne-baba ve eş eğitimleri zorunlu hale getirilmeli, kadına yönelik şiddet konusundaki cezai yaptırımlar artırılmalı ve sosyo-kültürel çalışmalara ağırlık verilmelidir. Çünkü kadınlar sevilmek ister, dövülmeyi ve aşağılanmayı değil. Ancak bu şekilde bir kadınlar, kendilerini tekrar cazip, değerli ve beğenilir olarak görebilirler. Son olarak insanlar öfkelenebilir fakat önemli olan öfkenin şiddete dönüşmeden ifade edilebilmesidir. Şiddet yalnızca şiddet gören kişiyi değil, tanık olan kişilerin psikolojik durumlarını, özellikle çocukların psikososyal gelişimini de çok olumsuz etkilemektedir. Fiziksel şiddete maruz kalan kadınlarda pek çok ruhsal ve bedensel hastalık zamanla ortaya çıkmakta ve aile hayatımızın temel direği olan kadınlarımız mutsuz bir nesil yetiştirmek zorunda bırakılmaktadır. Bu nedenle kadınlara uygulanan şiddet sadece cinsel sorunlara yol açmıyor, toplum ruh sağlığını da tehdit ediyor."

Kadınların Ruhu da Yaralanıyor

Bugünlerde yüzlerce, binlerce kadın aynı gün içinde şiddetin çeşitli şekillerine maruz kalıyor ve sadece ülkemizde değil bütün dünyada p...

Devamı »

Disney Channel Yayın Akışı (Güncel)

<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: 0px; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1Xv2lBFAfvJVnvkkanIYpxwJCCk6XZxxuNkUmg8j7h9xBATWSjCDWueoA7BU91oBn9qSWK17e2qkvN2Ds670s6lvY9VqdZGwFmUA5YA3OzHBlFO67N9xqb19vwEF3AnmUPxEQXZ1Epr0/s1600/disney+tvyay%C4%B1n+ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="71" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1Xv2lBFAfvJVnvkkanIYpxwJCCk6XZxxuNkUmg8j7h9xBATWSjCDWueoA7BU91oBn9qSWK17e2qkvN2Ds670s6lvY9VqdZGwFmUA5YA3OzHBlFO67N9xqb19vwEF3AnmUPxEQXZ1Epr0/s320/disney+tvyay%C4%B1n+ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1.png" title="Disney Tv Yayın Akışı" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Disney Tv Yayın Akışı</td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;"><u><i><b>Disney tv </b></i><b>Yayın Akışı </b></u></div></div><div style="text-align: left;"><b>Yayın Saati</b>     -     <b>Program Adı</b></div><div style="text-align: left;">06:00 Balık oltası <br />06:15 Weverly Büyücüleri<br />06:40 Haydi Çalkala<br />07:05 Zil Çalınca<br />07:10 Fitneas ve Förb<br />07:35 Uçan Tekme<br />08:00 Zack ve Cody Güvertede<br />08:25 Austin ve alyy<br />08:50 Zil Çalınca<br />08:55 İyi Şanslar Charlie<br />09:20 Yetenek Çiftliği <br />09:45 Jessie <br />10:10 So Rondom<br />10:35 Fineas ve Förb<br />11:05 Timon & Pumpaa<br />11:30 Mickey Fra'nin Kulüp Evi<br />11:55 Minnie'nin Çizgi Butiğ<br />12:00 Tamirci Manny<br />12:15 Doktor Mcstuffins ve İlaçlar<br />12:30 Jake ve Varolmayan Ülkenin Korsanları<br />13:00 Genç Ejder<br />13:25 Disney kim Possible<br />13:50 Zake ve Luther<br />14:20 Balık Oltası<br />14:35 Haydi Çalkala<br />15:05 Fineas ve förb<br />15:30 Bakıcım ve Wampir<br />15:55 <a href="http://enkisayol.blogspot.com/2012/11/zil-calinca-izle.html">Zil Çalınca</a><br />16:00 Zakc & Cody'nin Lüks Yaşamı<br />16:30 Yetenek Çiftliği<br />17:00 Uçan Tekme<br />17:30 Jessie<br />18:00 Bir Çift Kral<br />18:25 Zil Çalınca<br />18:30 Coop Kat'e Karşı<br />19:00 Zack ve Cody Güvertede<br />19:30 Fineas ve Förb<br />20:00 Waverly Büyücüleri<br />20:30 Bakıcım Bir Wampir<br />20:55 Cars toons<br />21:00 Movie:Tbc<br />22:35 Fineas ve Förb<br />22:50 Balık oltası<br />23:15 Kıck Buttowski<br />23:40 Zil Çalınca<br />23:45 Coop Kat'e Karşı</div><div style="text-align: left;"><b> </b><img border="0" height="134" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNkd2ckVIfUZ-xz-UOOj51UZWBSzTPNF-Ki7UyJaPnROPZUig5eCUal2saFaNzoFTN0LMmrWNcf5CAGKQW6CYzweygDZSUJPY0iMB5mS3gT3nQlnMpdMFGM3vAWzmCbKk1LexjfOYEwzk/s200/disney+channel+yay%C4%B1n+ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1.jpg" width="200" /></div><div class="" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0k7kitVDIeF2-2swRQYIAWpMplNvvY4tUWALU_9d6KbKNSoG49sUKSaJmfmU7T7cLaWB223TnCJLmwAZ3QpbjFij_lPNJtzGNnNhANjME-HJlc-fYhea2EatDHL7mWz1k-tUawUmid04/s1600/disney+channel+yay%C4%B1n+ak%C4%B1%C5%9F%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div>

Disney Channel Yayın Akışı (Güncel)

Disney Tv Yayın Akışı Disney tv Yayın Akışı Yayın Saati     -     Program Adı 06:00 Balık oltası 06:15 Weverly Büyücüleri 06:40 Haydi Çalka...

Devamı »

Disney - Zil Çalınca İzle

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img alt="" border="0" height="235" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCL2z2pf3Qmj8or92XYSgmVUcTKKiaM9KYQpKxQe_ancKfHGWFNZbjmGN9e5L3zYYY9PfQWTxHFDvf8ax_0bCuitY_k-wuHWhoK10-Md0VJy3tJ1wLNqdMyRP_ZMwUzswtqtlidY30Ut4/s320/zil+%C3%A7al%C4%B1nca.jpg" title="zil çalınca izle" width="320" /></div><br /><div style="text-align: center;"><span style="color: #0b5394;"><b>Disney</b></span>'in sevilen komedi dizisi zil çalınca'nın ilk bölümleri sizlerle.<span style="color: #cc0000;"><b>Zil çalınca izle</b></span>mek istiyenler için birebir tavsiyedir. </div>Zil çalınca tanıtım videosu <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/MEo-FoqP3aI" width="450"></iframe> Zil çalınca 1. bölüm <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/PhnOtCZTdQ4" width="450"></iframe> Zil çalınca 2.bölüm <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/KX4wQ8DNVYM" width="450"></iframe> Zil çalınca 4. bölüm <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/ffcBePtBTpY" width="450"></iframe>

Disney - Zil Çalınca İzle

Disney 'in sevilen komedi dizisi zil çalınca'nın ilk bölümleri sizlerle. Zil çalınca izle mek istiyenler için birebir tavsiyedir.  Z...

Devamı »

Göbek Yağlarınızdan Kurtulun!

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7BC2_ZQqAH5ePrbjgMyhRfEoQmYfAvbr8c3mBaQj9_2N4XgpQYsUCPoqzsWrJytsLimz1hrhkXr9e__UzHJVsu-hpxUDJpteLztfHHXX43wf_Kd4bSjaM4ZhXr2hZqESmt1LfkcEClK0/s1600/g%25C3%25B6bek+eritme.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="209" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7BC2_ZQqAH5ePrbjgMyhRfEoQmYfAvbr8c3mBaQj9_2N4XgpQYsUCPoqzsWrJytsLimz1hrhkXr9e__UzHJVsu-hpxUDJpteLztfHHXX43wf_Kd4bSjaM4ZhXr2hZqESmt1LfkcEClK0/s320/g%25C3%25B6bek+eritme.png" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Son dönemlerde değişen yaşam koşulları ile birlikte göbek bölgesi yağlanması kalça-basen bölgesi yağlanmasından daha büyük bir sorun haline geldi. Peki göbek yağlanmasına karşı neler yapabileceğinizi biliyor musunuz?</span></b><br /><br />Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü uzmanlarının verdikleri bilgilere göre; lokal yani bölgesel olarak tabir edilen bu tür yağlanmalar zayıf kadınlarda bile görülüyor. Nedenleri arasında ise yüksek şekerli yiyecek alımının fazla olması, hareketsizlik (oturarak çalışma) ve insülin dengesizliği yer alıyor.<br /><br /><b>İnsülin Dengesizliği</b><br /><br />Kandaki şekeri kontrol eden bu hormonun kandaki seviyesi çok önemlidir. İnsülin metabolizması bozulduğu zaman kan şekeri seviyelerinde ve bununla birlikte diğer kan değerlerinde bozulmalar ve özellikle bel-karın bölgesinde yağlanmalar oluşur. Bununla birlikte alınan yüksek karbonhidrat da bu rahatsızlığı tetikler.<br /><br /><b>Yağlanmanın Önlenmesinde Kalori Miktarı Mı, İçerik Mi Önemli?</b><br /><br />2007 yılında Diyabet Merkezi’nin yaptığı bir çalışmada her ikisinin de önemli olduğu kanıtlanmıştır.<br />Araştırma kapsamında; aynı kaloriye fakat farklı besin öğelerine sahip üç beslenme programı hazırlanmış, 62 yaş civarında ailesinde diyabet geçmişi olan ve vücutlarında insülin direnci gelişmiş 11 obez katılımcıya uygulanmıştır. Bu katılıcımlar 28 gün boyunca 1600 kalorilik ve dört öğüne bölünmüş (öğün başına 400 kal) bir program uygulamışlardır.<br /><br /><b>Diyetler;</b><br /><br />1. Yüksek karbonhidrat içeren beslenme programı<br />2. Yüksek doymuş yağ beslenme programı<br />3. Akdeniz tipi diyet<br /><br />Sonuç olarak; kilo ve yağ değişimleri olmamış fakat yüksek karbonhidrat alındığı zaman vücut yağlarının göbek bölgesine doğru biriktiği gözlemlenmiştir. Diğer bir iddia ise; yüksek karbonhidrat ile birlikte alınan tekli doymamış yağların insülin metabolizmasını düzelttiği için göbek bölgesi yağlanmasını yavaşlattığı ve koruduğudur.<br /><br />Bu çalışmada tekli doymamış besin kaynağı olarak; avokado, ceviz, zeytinyağı, zeytin, çekirdek ve bitter çikolata kullanılmıştır. Bununla birlikte birçok çalışma tekli doymamış yağların insülin metabolizması üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu savunmaktadır.<br /><br />Tekli doymamış yağ asidi (mufa) kaynakları<br />• Zeytinyağı, kanola yağı, badem yağı<br />• Fındık, fıstık, ceviz<br />• Avokado, zeytin<br /><br />Kontrol Altında Tutmak İçin: SED<br /><br />1. SIKILAŞTIRMA: Vücut kaslarını korumak için sıkılaştırma (kuvvetlendirme) hareketlerinin yapılması.<br /><br />2. EGZERSİZ: Yağ yakımı için aerobik egzersiz<br /><br />3. DİYET: Kalp sağlığını koruyan doymamış yağların çok, doymuş yağların az olduğu Akdeniz Tipi beslenme programı ve kilo yönetimi için gün başına alınan enerjiden 100 kal/gün kısıtlamak.<br /><br />a. Yüksek karbonhidrat yerine daha düzenli dağılmış öğünleri tercih etmek ve karbonhidrat alımında ise karışık karbonhidrat diye tanımlanan esmer tahıl ürünlerinin tüketilebilir.<br />b. Salata ve yemeklerde zeytinyağı veya kanola yağı kullanılabilir.<br />c. Öğün aralarında fındık veya ceviz tüketilebilir. <br /><br />

Göbek Yağlarınızdan Kurtulun!

Son dönemlerde değişen yaşam koşulları ile birlikte göbek bölgesi yağlanması kalça-basen bölgesi yağlanmasından daha büyük bir sorun hal...

Devamı »

Gerçek bir çift misiniz?

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaqFoWlaKg6K73zwHrCqxQBYeHql-vHzyjbmDG0OcPq5aadrw4pg8MzLssO_FzeN2nB2hR8G_ekxK6O9WTYt1gQbpXw_gFgm4wTS0w3jwnJ5P8Qt4sS2TISHIFd5kAS2VzO3t-qIuTHi0/s1600/%25C3%25A7iftolmak.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="217" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaqFoWlaKg6K73zwHrCqxQBYeHql-vHzyjbmDG0OcPq5aadrw4pg8MzLssO_FzeN2nB2hR8G_ekxK6O9WTYt1gQbpXw_gFgm4wTS0w3jwnJ5P8Qt4sS2TISHIFd5kAS2VzO3t-qIuTHi0/s320/%25C3%25A7iftolmak.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">İşte gerçek çift olup olmadığınızı anlamanız için size 30 kural okumadan geçmeyin!</span></b><br /><br />1. Konuşmaya başladığında, aynı fikirde olduğunu kanıtlarcasına neşe içinde cümleyi tamamlayan o oluyorsa ya da aynı şeyi sen de yapıyorsan,<br /><br />2. Yemeye çıktığınızda ne yiyeceğini tahmin ediyor ve senin yerine sipariş verebiliyorsa,<br /><br />3. Futbol maçlarından sonra hasta olmaması için üzerine kalın bir şeyler giymesini söylemekten kendini alıkoyamıyorsan,<br /><br />4. Kalabalık bir grup içinde o senin yanından ayrılmıyor, senin söylediklerini dikkatle dinliyorsa,<br /><br />5. Onun zevkleri hakkındaki olumsuz eleştirini bile ona rahatlıkla söyleyebiliyorsan, o da çekinmeden aynısını sana yapabiliyorsa,<br /><br />6. Cep telefonuna senin numaranı kendi bulduğu lakabınla kaydettiyse,<br /><br />7. Dikkati her daim üzerindeyse, bulunduğun ruh hallerini çok iyi anlıyor, seninle konuşmaya ve seni anlamaya çalışıyorsa,<br /><br />8. Arkadaşların, onun hakkında konuşurken çok daha özenli ve dikkatlilerse,<br /><br />9. Ona kıyafet seçmek ya da beraber alışverişe çıkmak hoşuna gidiyorsa,<br /><br />10. Yalnızken karşılaştığın bir arkadaşın, onu senin yanında göremediği için şaşırıyor ve nerede olduğunu sırıtarak soruyorsa,<br /><br />11. Sizin şarkınız çalmaya başladığında, gözlerinin içi gülmeye başlıyor, sana dönüp gülümsüyorsa (hele ki bu, çok romantik bir aşk parçasıysa),<br /><br />12. Sana eski kız arkadaşlarından bahsetmeye çekiniyor, gerekli durumlarda konuyu en kısa haliyle özet geçip bunu da utana sıkıla yapıyorsa,<br /><br />13. Kazayla birbirinize dokunduğunuzda uzun süre kendinize gelemiyor ve bir domates gibi kızarıyorsanız,<br /><br />14. Arkadaş grubundaki erkeklerden seni kıskanıyor ve mümkün olduğunca baş başa buluşmalar ayarlamaya çalışıyorsa,<br /><br />15. İkinizin de cümleleri, ‘ben’ yerine ‘biz’ ile başlıyorsa,<br /><br />16. Kendini kötü hissettiğin anlarda bir tek onu görmek sana iyi geliyorsa,<br /><br />17. Sık sık seni arıyor ve nasıl olduğunu merak ediyorsa,<br /><br />18. Sana bir derdini anlatmaktan çekinmiyorsa,<br /><br />19. Birbiriniz hakkında, çocukluğunuzda başınızdan geçen üzüntülü veya neşeli olaylar da dahil olmak üzere bir dolu bilgiye sahipseniz,<br /><br />20. Arkadaşlarının ‘siz beraber misiniz’ tarzı sorularına, ne ‘evet’ ne de ‘hayır’ diyebiliyor, hemen yüzün kızarıveriyorsa,<br /><br />21. Gömleğinin yakasını yamuk gördüğünde bir refleksle düzeltiyor, sonra da seni ‘yanlış’ anlar düşüncesiyle yaptığından utanıyorsan,<br /><br />22. Onunla, yemeğini, eşyalarını ve hatta harçlığını paylaşmaktan çekinmiyorsan, o da sana karşı aynı şekilde davranıyorsa,<br /><br />23. Süslenip püslenip arkadaşlarınla buluştuğun bir gün, hiç çekinmeden herkesin içinde sana iltifatlar yağdırıyor ve seni şımartıyorsa,<br /><br />24. Onun erkek arkadaşlarının sana karşı daha nazik olduklarını, özellikle konuşurken seçtikleri kelimelere ekstra dikkat ettiklerini hissediyorsan,<br /><br />25. Kız arkadaşların, onun hakkında kötü bir şey söylememek için çaba sarf ediyorlarsa (ki hatasız kul olmaz, unutma),<br /><br />26. Kimsenin bilmediği sırrını tek bilen o ise, o da şimdiye kadar kimselere söylemediği özelini bir tek seninle paylaştıysa,<br /><br />27. Birbirinize sık sık, belki de hiç gerçekleşmeyecek en tatlı hayallerinizden bahsediyorsanız,<br /><br />28. Ufak tefek anlaşmazlıklarınızı yakın arkadaşına anlattığında o bunu hiç ciddiye almıyor ve nasılsa barışacaksınız gözüyle bakıyorsa,<br /><br />29. Arkadaşlarına ondan bahsederken ‘o’ demen yetiyorsa, onlar da bahsedilenin kim olduğunu gayet iyi biliyorlarsa,<br /><br />30. Tek başına yapmaktan en keyif aldığın şeylerde artık eski tadı bulamıyor, onunla yaptığın her şey sana daha eğlenceli geliyorsa…<br /><br /><b>Sen ve O Gerçekten aşıksınız demektir!</b><br /><div><br /></div>

Gerçek bir çift misiniz?

İşte gerçek çift olup olmadığınızı anlamanız için size 30 kural okumadan geçmeyin! 1. Konuşmaya başladığında, aynı fikirde olduğunu kanı...

Devamı »

İlişkiyi kurtarma önerileri

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMZzk_k40I000UHUCBg3g2IwOTUWhbip0w6tWT1TMKMn0xiKtmPy49cn-Zf_3ilqfAsLGtOnY-Se8RucpjWXibe4qeTq3wOwiA-6nGWciIVEFRjECixtikZdOGjDfEo5vbMcSAAKjqAUw/s1600/ili%25C5%259Fki.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="226" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMZzk_k40I000UHUCBg3g2IwOTUWhbip0w6tWT1TMKMn0xiKtmPy49cn-Zf_3ilqfAsLGtOnY-Se8RucpjWXibe4qeTq3wOwiA-6nGWciIVEFRjECixtikZdOGjDfEo5vbMcSAAKjqAUw/s320/ili%25C5%259Fki.Jpeg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Aşk ve evlilik uzmanları, ilişkinin çıkmaz bir yola girmesine eşlerin yalnız vakit geçirmeleri, sorunlarını konuşmamaları, karşılıklı suçlamalar, cinsel mutsuzluk ve karamsarlık gibi problemlerin neden olduğunu belirtiyor. Bu tür durumlarda yapılacaklar için de uzmanlar ilişkiyi kurtarmak için bir dizi öneride bulunuyor.</span></b><br /><br />Güzel bir duygusal ilişki yaşarken, aşk hayatında her şey yolunda giderken bir anda ortaya çıkan iletişim kopuklukları, karşılıklı suçlamalar, kavgalar ve kısa bir süre öncesine kadar güneşli bir yolda ilerleyen ilişkinin karanlık bir çıkmaz sokağa girmesi… Sebepler bazen gözümüzün önündedir, bazen de onları fark etmeyiz bile. İşte bu etkenlerden bazıları…<br /><br /><b>Çocuk sahibi olmak</b><br /><br />Bir çiftin hayatındaki en güzel olaylardan biri, aynı zamanda şaşırtıcı bir biçimde ikili ilişkinin katili de olabiliyor. Tabii iki tarafın da bilinçaltında yatan “Artık aramızda çocuk da var, benden ayrılması çok zor” düşüncesinin getirdiği bir rahatlık ve kaybetme korkusunun azalması durumu da söz konusu…<br /><br />Aile olmanın ikili ilişki üzerindeki negatif etkilerini en aza indirgemek için acilen yapılması gereken şey ise karı-kocanın çocukları yanlarında olmadan, yalnız vakit geçirmeleri, yaşadıkları sorunlar hakkında konuşmaları ve sıkıntılarını paylaşarak hafifletmeleri…<br /><br />Arada sırada da olsa aile olma duygusundan sıyrılıp sevgili olma duygusunun geri gelmesini sağlamak, bu noktada ilişkiyi kurtarabilir.<br /><br /><b>Radikal değişimler önemli</b><br /><br />Başka bir şehre ya da ülkeye taşınmak, aileden birini kaybetmek, iş değişikliği gibi zor ve sarsıcı olaylar, duygusal ilişkiyi de tehdit edebiliyor. Bir tarafın psikolojisinin bozulması, derin bir bunalıma girmesi, karamsarlığa kapılması, kendine bir türlü yeni bir hayat kuramaması gibi sebepler, öteki tarafla olan iletişimi de olumsuz yönde etkiliyor.<br /><br />Suçlamalar, araya örülen sessizlik duvarları, sekteye uğrayan cinsel yaşam ve bireysel krizler arasında kaynayıp giden aşk duygusu, yaşanan radikal değişiklikler, ilişkinin çıkmaza girmesine neden oluyor. Anlayışlı davranmak, sabırlı olmak, ilişkide düğümü keskin bir bıçakla değil, yavaş yavaş çözmek, bu dönemin olabildiğince kolay ve hasarsız atlatılmasını sağlıyor.<br /><br /><b>Kadının erkekten fazla para kazanması</b><br /><br />Emin olun ki bu, en modern çift için bile çok ciddi bir sorun. Kadınların çalışması toplumumuzda eskiye oranla artık çok daha doğal karşılanıyor ama “evin direğinin” kadın olması asla…<br /><br />Erkeğin aslında kendisinde olması gereken maddi üstünlüğü birlikte olduğu kadına kaptırdığını düşünmesinden kaynaklanan aşağılanmışlık duygusu, kadının bilinçsizce de olsa para vasıtasıyla birlikte olduğu erkek üzerinde iktidar kurma hakkına sahip olduğu gibi bir yanılgıya kapılması, çevrenin ve iki tarafın ailelerinin tepkisi, yavaş yavaş aşkı tüketmeye başlıyor. Üstelik bu kez, kariyer yolunda emin adımlarla ilerleyen ve hak ettiği maddi olanaklara sahip olan kadın için karar vermek oldukça güç…<br /><br />Erkeğini mi terk etmeli, yoksa mesleğini mi? Hangisinden fedakârlık ederse etsin, bunalıma gireceği ve kendisine güvenini yitireceği kesin. O yüzden sorunu çözmenin tek yolu, erkeğin bakış açısını değiştirmeye, en azından yaşadığı durumu kabullenmesini sağlamaya çalışmak…<br /><div><br /></div>

İlişkiyi kurtarma önerileri

Aşk ve evlilik uzmanları, ilişkinin çıkmaz bir yola girmesine eşlerin yalnız vakit geçirmeleri, sorunlarını konuşmamaları, karşılıklı su...

Devamı »

'Küçük' Evlilik, 'Büyük' Sorun!

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLrQnk17C3TGVJmd4C_uGNnhcj9HwrMYjvcuyRiGogjPjysbwmsNzRLWnv-Dgv-zHGrnhm0uby6yBuGvvoUxScLv1ATkIq5DB3vef0HxeolLHLwNKF1iReydjs1HqoQhiE2iBLx0ezoqQ/s1600/evlilik.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLrQnk17C3TGVJmd4C_uGNnhcj9HwrMYjvcuyRiGogjPjysbwmsNzRLWnv-Dgv-zHGrnhm0uby6yBuGvvoUxScLv1ATkIq5DB3vef0HxeolLHLwNKF1iReydjs1HqoQhiE2iBLx0ezoqQ/s1600/evlilik.Jpeg" /></a></div><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Uzmanlar uyarıyor: "Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur..."</span></b><br /><br />Türk toplumunun kanayan yaralarından biri de erken yaşta yapılan evliliklerdir. Son günlerde kamuoyunda büyük yankı alan bu olgu üzerine, konunun önde gelen uzmanları çok dikkat çekici uyarılarda bulunuyorlar.<br /><br />Uzmanlar, toplum tarafından önemli bir sorun olarak görülmeyen erken yaşta evliliklerin, hem çiftleri, hem ailelerini hem de toplumu, hem kısa vadede hem de uzun vadede büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacağının altını çizdiler. Uzmanlara göre erken yaşta evlilik Türk toplumunun aile yapısını tehdit ediyor.<br /><br />Konuyla ilgili çok çarpıcı tespitlede bulunan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, Türkiye'de yapılan her 4 evlilikten birinin küçük yaşlarda olduğuna dikkat çekerek, artık normalleşen meşrulaşan bu olgunun derhal ortadan kalkması gerektiğini vurguladı.<br /><br /><b>"Erken evlilik Hayattan Çalmaktır"</b><br /><br />Dr. Keçe şunları kaydetti:<br />"Ataerkil ve geleneksel toplum yapısı, erken yaşta evlilikleri normalleştirmiş ve meşrulaştırmıştır. Oysa erken yaşta yapılan evlilikler özellikle kız çocuklarının toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte ve hayat tercihlerini azaltmaktadır. Ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış, kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış, haklarını bilmeyen yüzlerce genç kız, ya kendi istekleri ile ya da ailelerinin zorlaması ile evlenmektedir. Toplumun erken yaştaki evlilikler için nedenleri veya mazeretleri her zaman mevcuttur. Bazen yoksulluktan kurtulma isteği, bazen yalnızca bir aidiyet arayışı, bazen mevcut durumda kurtulup daha iyi görülene koşma, bazen köle gibi satılma, bazen “Evde kalırsın, yaşın geçerse kimse seni almaz” gibi yüz yıl öncesinden getirilip halen terk edilemeyen baskılar, bazen bir aşk, bazen de kendini ifade etme isteği, küçük yaşta evliliklerin nedenleri arasındadır."<br /><br /><b>"Ergenliği Aşamayan Evliler Sorunlarla Boğuşuyor"</b><br /><br />"Ülkemizde evlilikler genellikle bir maharet, bir başarı veya bir yetişkinlik hareketi gibi algılanır ve çiftler kararlarını özgürce verirler. Ancak bazen bunun olmadığı evliliklerde olur. Bazen 13–15 yaş arasındaki genç kızlar aileleri tarafından zorla evlendirilmeye çalışılır, bazen de özentiyle genç kızlar evlenmek isterler ve aileleri evliliklerine onay vermediği için evden kaçarlar ve evlendirilmek zorunda kalırlar. Her ne sebeple olursa olsun, erken yaşta yapılan evlilikler yanlıştır. Çünkü halen genç kız olan bu bireyler biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerini tamamlamamıştır. Bununla birlikte erken yaşta yaşanan evliliklerde erken hamilelikler sıktır, daha kadın olmadan anne olan bireyler yaşam evrelerini sağlıklı geçirip, sağlıklı bir kişilik yapısı geliştiremezler ve evlilik ilişkilerinde çözümleyici yaklaşımlar gösteremezler. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce ebeveyn olan bu tip ailelerin çocukları da sorunlu kişilik yapısına sahip olabilmektedir."<br /><br /><b>"Erken Evlilik Sağlıklı Toplum İçin Tehdittir"</b><br /><br />"Toplum olarak ilerlemiş bir ülke, iyi koşullarda yaşamını sürdüren insanlar ve mutlu çocuklar beklentimiz var, ancak erken yaşta yaşanan evlilikler bizi bu beklentilerden uzaklaştırmaktadır. Bu noktada hem devletimize hem medyamıza hem ruh sağlığı profesyonellere hem de ailelere çok fazla iş düşmektedir. Evliliğin nasıl bir düzen olduğuna, aile ortamının ne tür şartlara sahip olması gerektiğine ve diğer benzer durumlara açıklık getirilmesi gerekmektedir."<br /><br /><b>"18 Yaş Altı Evlilik Yasaklanmalı"</b><br /><br />"Ebeveynlerin çeşitli eğitimlerle görsel ve işitsel medya kullanılarak erken yaşta evlilik, kadın hakları, çocuk hakları, aile içi şiddet gibi önemli konularda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Aile planlaması hizmetlerinin yaygınlaştırılması, aile planlaması olgusunun topluma daha açıklayıcı bir şekilde yansıtılması, din görevlilerinin günümüz koşullarında erken evliliğin sakıncalarını gerekli yerlerde gündeme getirerek vurgulaması önemli hususlardandır. 18 yaş altındaki evliliklerin yasalarla kesin bir şekilde engellenmesi, özellikle kız çocuklarının eğitime dâhil edilmesi, kadınların ekonomik anlamda özgürlüğünün sağlanması, kadınların iş kurma ve meslek edinmelerinin sağlanması, cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal halk sağlığı konularında toplumun bilinçlendirilmesi, ekonomik koşulların iyileştirilmesi gerekmektedir."<br /><br /><b>"Evlilik Öncesi Eğitim Şart"</b><br /><br />"Evlenmeyi düşünen bireylerin ani kararlar almadan önce uzun bir süre birbirlerini tanımamaları gerekir. Unutulmamalıdır ki erken evlilikler o kişilerin çocukluğundan, gençliğinden ve yaşamından çalınan bir takım özgürlükleri akla getirir. Evlilik öncesi fiziksel tahlilleri zorunlu tutan devlet, evlilik öncesi eğitimi şart koşmalıdır. Evlenmeden önce anne-baba ve eş eğitimleriyle çiftlere sertifika verilmeli ve ancak bu sertifikaya sahip çiftler evlenebilmelidir. Annelik, babalık, karılık veya kocalık bir meslektir ve dünyanın en ucuz mesleği gibi eğitimsiz yapılmamalıdır. Ayrıca hem devletimiz, hem medyamız hem de ruh sağlığı profesyonelleri ilk üç yıl çocuk yapılmaması için kamuoyunda ortak bir bilinç yaratmalı ve çiftlerin birbirlerine alışmaları için zaman tanımalıdırlar. Aslında ne koşulda olursa olsun erken yaşta yapılan evliliklerin sonucu baştan bellidir. Bu evlilikler yeni neslin sağlıksız ve yetersiz bir şekilde gelişmesine neden olmaktadır.”<br /><br /><b>"Küçük Yaşta Evlilik Travmadır"</b><br /><br />CİSED Genel Sekreteri Psikolog Serap Güngör ise küçük yaşta evliliğin çiftler için travmadan başka bir anlamı olmadığına dikkat çekti. Henüz gelişimini tamamlamamış gençlerin evliliğin getirdiği ağır sorumlulukları yüklenmesinin psikolojik travmaların ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirten Güngör, çiftler için evlilikten önce yaşanması ve deneyimler kazanılması gereken birçok olgu olduğunu vurguladı. Psikolog Güngör şunları kaydetti:<br /><br />"Erken yaşta yapılan evliliklerde pişmanlık, öfke, özlem, hayal kırıklığı gibi duygular yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Erken evliliklerde ortaya çıkan sorunlar arasında en çok depresyon, kaygı bozuklukları, fobik problemler, güven problemleri, sağlık ile ilgili problemler ve intihar girişimleri bulunmaktadır. Erken yaş evlilikler erken gebelik ve doğumlara yol açabilmektedir. Fiziksel gelişimini ve ruhsal olgunlaşmasını tamamlayamamış gençler erkenden evlendiklerinde, gebelik ve doğumlarda anne veya çocuğun ölümüne, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimlerini tamamlayamamalarına neden olabilmektedirler. Ayrıca, erken yaş evliliklerinde aile içi sorunlar daha fazla görülmekte, çocuk bakımı ve çocuğu büyütme noktasında çift yeterli bir olgunlukta olamadığından ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Aile içi şiddet ve evlilikten mutlu olamamaları, kadında ve erkekte psikolojik sorunların görülmesine yol açabilmektedir. Bu tür evlilikler kadın için katlanılması gereken bir durum, erkek içinse mutluluğu dışarıda aramak için bir bahane olabilmektedir. Genç karı koca arasındaki sorunlar ailelerini de etkilemekte, aile ve eşler arasında kavgalara, kıskançlıklara, şiddete neden olmaktadır. Bu durum yıpranmış ailelere, mutsuz çiftlere, ortada kalmış ve psikolojik sorunlarla büyüyen çocuklara yol açmaktadır.”<br /><div><br /></div>

'Küçük' Evlilik, 'Büyük' Sorun!

Uzmanlar uyarıyor: "Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur..." Türk to...

Devamı »

Kalbiniz Hayatın Ritmini Yakalayamıyorsa...

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJiR9cgfvDO2gTEFpSOdy7doLExVO5FvlkpKza-BltOTEs0OsS4JH24pM3BLdF9SNVvcQt_vRoABHhB1YHhbJDdzA0avRllEuALvqN2o7tqlrm6R0or3b3ci2QeXMvwBUm_feQ_UFiEII/s1600/kalprahat.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJiR9cgfvDO2gTEFpSOdy7doLExVO5FvlkpKza-BltOTEs0OsS4JH24pM3BLdF9SNVvcQt_vRoABHhB1YHhbJDdzA0avRllEuALvqN2o7tqlrm6R0or3b3ci2QeXMvwBUm_feQ_UFiEII/s320/kalprahat.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Her 5 kişiden birini etkileyen kalp ritim bozukluğu, anne karnında bile ortaya çıkabilen ve kontrol altına alınmazsa ölümcül sonuçlar doğuran bir hastalık...</span></b><br /><br />Toplumun yüzde 20'sini ve ortalama her 5 kişiden birini etkileyen ritim bozukluğu, anne karnında bile ortaya çıkabilen ve kontrol altına alınması gereken önemli bir sağlık sorunudur. Ritim bozukluklarının hayatı tehdit edici boyutlara gelmemesi için doğru tanı ve düzenli takip şarttır. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Kani Gemici, "Ritim bozukluğu, herhangi bir belirti vermeden de ortaya çıkabilir ve yaşam boyu devam edebilir. Bu nedenle aritminin erken evrede tanınması ve ileri boyutlara ulaşarak kalp sağlığını tehdit etmemesi için çocukluk döneminde yapılacak sağlık kontrollerinin önemi büyüktür.<br /><br />Bu nedenle bebeklere doğar doğmaz ya da çocuklara anaokulu döneminde EKG ve EKO gibi tetkikler yaptırarak, olası bir doğumsal kalp sorunu ortaya çıkarılabilir ve erken dönemde kontrol altına alınabilir" dedi.<br /><br />"Kalp hastalıklarına yol açabilecek bütün riskler, aritmi için de bir risktir" diyen Doç. Dr. Kani Gemici, "Göbek ve bel çevresindeki yağlanma, hipertansiyon, obezite, koroner damar sorunları aritminin en sık nedenlerindendir. Bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 santimetreyi geçmesi, kalp hastalıklarını ve aritmileri tetikleyici önemli bir risk oluşturur. Hipertansiyon en sık aritmi nedenlerinden biridir. Bunun yanında koroner kalp hastalıkları, kolesterol ve şeker yüksekliği de ritim bozukluğu gibi önemli kalp hastalıklarına yol açabildiği için; bu risklerin ortadan kaldırılması, ritim bozukluğu sorununu da ortadan kaldıracaktır" diye konuştu.<br /><br /><b>Yaşam Şekli Ritim Bozukluğunu Etkiler</b><br /><br />- Kişinin yaşam biçimi, kalp ritmi üzerinde etkilidir. Beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni, aktif ya da hareketsiz yaşam gibi etkenler, ritim bozukluğunu tetikleyebilir. <br /><br />- Enerji içeceklerinin tüketimi, çok şiddetli ritim bozukluklarına neden olabilir. Ancak bu geçici bir durumdur.<br /><br />- Elektrolit dengesizliği durumları; kandaki sodyum, potasyum ve magnezyum gibi elementlerin düzeylerinin bozulmasından kaynaklanmakta ve ritim bozukluğuna neden olmaktadır. Elektrolit dengesi sağlandığında ritim bozukluğu sorunu da ortadan kalkacaktır.<br /><br />- Tüm çocuklarımızın ilkokul döneminden başlayarak bir spor dalına yönlendirilmesi, sağlıklı yaşam için çok önemlidir. İleri yaşta spora başlayacak olanların ise kendisine ve yaşına uygun olan bir dalı seçerek günde bir saat spor yapması, kalp ritminin düzenlenmesi bakımından çok önemlidir. Özellikle yürüyüş ve yüzme, aritmi için en iyi sporlardandır.<br /><div><br /></div>

Kalbiniz Hayatın Ritmini Yakalayamıyorsa...

Her 5 kişiden birini etkileyen kalp ritim bozukluğu, anne karnında bile ortaya çıkabilen ve kontrol altına alınmazsa ölümcül sonuçlar do...

Devamı »

Aldatıldığınızı Nasıl Anlarsınız?

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeOsevVM0pb5ayLloP11Qh9hVbyQxJ0yd9mEW1RlrleurfH875tT77cygNIf6QDQ8OMTjG2l1-PaAEr5g1gArEuiJUFK0hH2UcUMyMVqPxM_37NwPt8olQGhXXskEFK2uUs1ln0Ua-2SM/s1600/cinsellik.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeOsevVM0pb5ayLloP11Qh9hVbyQxJ0yd9mEW1RlrleurfH875tT77cygNIf6QDQ8OMTjG2l1-PaAEr5g1gArEuiJUFK0hH2UcUMyMVqPxM_37NwPt8olQGhXXskEFK2uUs1ln0Ua-2SM/s1600/cinsellik.jpg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Çiftler birbirlerini neden aldatıyorlar? Aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?... İşte aldatma hakkında bilmek istedikleriniz... </span></b><br /><br />Neden aldatmaya gerek duyulur? Cinsel ya da duygusal açlık mı? İhtiyaç ya da alışkanlık mı? Kadınlar da erkekler kadar eşlerini aldatıyor mu? Peki aldatıldığınızı nasıl anlarız? Yoksa aldatmanın yeni adresi İnternet mi? Bu dizi boyunca merak ettiğiniz her sorunun yanıtını bulacaksanız...<br /><br /><b>Neden Böyle Yapıyorlar?</b><br /><br /><b>Önce erkekler...</b><br />• Gençliğinde ailesiyle güvenli ilişkiler oluşturamamış ve kendi içinde çatışmalar yaşıyorsa.<br />• Cinsellik üzerine kurulu ilişkiler yaşamayı yaşam tarzı haline getirmişse.<br />• Duygusal anlamda boşluk yaşıyorsa.<br />• Kadınlar tarafından ilişkinin içine çekiliyorlarsa.<br />    <br /><b>Şimdi de kadınlar...</b><br />• Duygusal boşluk yaşıyorlarsa.<br />• Varolan ilişkilerinden ayrılmakta zorluk çekiyorlarsa.<br />• İçlerinde büyük dalgalanmalar yaşıyor ve ilişkilerini devam ettirmekte zorlanıyorlarsa.<br />• Eşi ya da partneri kendisini aldatmışsa bir tür intikam için.<br />  <br /><b>Aldatıldığınızı Nasıl Anlarsınız?</b><br /><br /><b>‘Aldatan erkeğin’ portresi</b><br />• ‘Dipteyim’, ‘sondayım’, ‘depresyondayım’ diye ortalarda dolaşan sevgiliniz, bir gün kalkıp "Yaşamak ne güzel şey be kardeşim" diye iç çekerse.<br />• İş hayatında birdenbire yükselir, "Sana neler alacağım sevgilim" bak bu daha başlangıç deyiverirse.<br />• Cep telefonuna her mesaj gelişinde ‘Turkcell Bilgi Hattı maç skoru yolluyor, yeter artık’ diye şikayet ediyorsa.<br />• Telefon defterindeki erkek arkadaş numaralarında garip bir artış gözleniyorsa.<br />• "Bugüne kadar bileklerinin hiç bu kadar kalın olduğunu fark etmemiştim", "göğüslerin de sanki ufalmış gibi geldi bana" gibi yorumlar yapmaya başladıysa.<br />• Size zırt pırt sarılıp ‘Aman da ne şekermiş’ gibi baba şefkati göteriyorsa.<br />• Ona neredesin diye sorduğunuzda "Jandarma mısın kardeşim" diyerek sizi azarlar ve işi kavgaya kadar götürürse.<br />• Akşam eve geç geldiğinde "Bıktım bu toplantılardan artık" diyerek oflayıp pufluyor, "Gel seninle şöyle başbaşa bir tatile çıkalım haftaya" diyor ve asla o tatil programı bir türlü gerçekleşemiyorsa.<br />• Sürekli sizin onu aldattığınızdan paranoyaklık derecesinde şüpheleniyor ve sizin ona sormanız gereken soruları tüm incelikleriyle o size soruyorsa.<br />• Arabasının bagajından, röpdöşambrından ya da eşofmanının cebinden prezervatif çıkıyorsa.<br />• Araba küllüklerinde ‘More’, ‘Eve’, ‘Captain Black’ gibi kullanmadığı uzun keyif sigarası izmaritleri varsa.<br />• Kredi kartı ekstrelerinde en çok Marks and Spencer’dan yapılmış alışveriş harcamaları gözüküyorsa. (Bilindiği gibi Marks and Spencer, iç çamaşırlarıyla ünlü bir mağaza.)   <br /><br /><b>‘Aldatan kadının’ portresi</b><br />• Sarışın olan sevgiliniz ya da eşiniz akşam eve kızıl gelirse.<br />• Düşünceli bir halleri, anlamlandıramadığınız tuhaf bir çekicilikleri varsa.<br />• Her yemeğe gittiğinizde ‘Saçım nasıl, zayıf görünüyor muyum’ gibi canınızı sıkan soruları, yerini "Brad Pitt ne tatlı değil mi? İşte neler olup bitiyor?" gibi sorulara bırakmışsa.<br />• Yatmadan önce ‘Ballı süt ister misin?’ diye soruyor, ya da sabah kalktığınızda almanız gereken ‘one a day’leri elinize tutuşturuyorsa.<br />• Size aldattığı kimseden edindiği bilgileri anlatmaya başlarsa. Hiç anlamadığı borsadan, motor sporlarından söz açarsa.<br />• ‘Seks yapmayalım bu akşam sarılıp uyuyalım’ diyorsa.<br />• Pamuklu pazar külotlarının yerini dantel g - stringler almaya başladıysa.<br />• Akşamları, "Hayatım arkadaşım intihar etmek üzere" diye evden aniden fırlıyorsa.<br />• Orgazm ahkamları kesmeye başladıysa.<br /><div><br /></div>

Aldatıldığınızı Nasıl Anlarsınız?

Çiftler birbirlerini neden aldatıyorlar? Aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?... İşte aldatma hakkında bilmek istedikleriniz...  Neden alda...

Devamı »

Depresyon Erken Doğum Riskini 2 Kat Artırıyor

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCt9OYyUcp23_oTRM4F521ZmZookby4sI1nB-vz0peiy4oN4yUuwrHzOY3Kg6Z0NIZqmK_MZry-xgzjHsKU21t5jcd5BWZcZV-LSCP3O2RQFtDfMdRg36roM2fBUGnN-r8ptSAFbyPQsQ/s1600/gebe1%252823%2529.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCt9OYyUcp23_oTRM4F521ZmZookby4sI1nB-vz0peiy4oN4yUuwrHzOY3Kg6Z0NIZqmK_MZry-xgzjHsKU21t5jcd5BWZcZV-LSCP3O2RQFtDfMdRg36roM2fBUGnN-r8ptSAFbyPQsQ/s1600/gebe1%252823%2529.jpg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Modern çağın yaygın ve önemli bir sorunu olan depresyon hamilelik döneminde asla göz ardı edilmemesi gereken bir hastalık. Çünkü depresyon anne sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra bebekte ciddi tablolara yol açabilen erken doğum riskini de 2 kat artırıyor!</span></b><br /><br />Solunum sıkıntısı, kalıcı görme veya işitme kaybı gibi bebekte çok ciddi tablolar oluşturabilen erken doğum yüzde 12 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum olduğu düşünülürse, bu, yılda en az 100 bin annenin erken doğum yaptığı anlamına geliyor. Erken doğuma yol açan pek çok faktör var. Bunlardan biri de, modern çağın önemli ve yaygın sorunlarından biri olan depresyon. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Doç Dr İbrahim Bildirici, hamilelik döneminde depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gerektiği uyarısında bulunarak, “Çünkü depresyon anne sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra bebekte ciddi tablolar oluşturabilen erken doğum riskini de 2 kat artırıyor” diyor.<br /><br />Hamilelerin Yüzde 15’i Depresif!<br /><br />Depresyon modern dünyanın yaygın bir sorunu. Öyle ki günümüzde kadınların yüzde 40’ının yaşamlarının bir döneminde depresif bir süreç yaşadıkları tahmin ediliyor. Hamilelerin yüzde 15’inin de depresif olduğu kabul ediliyor. Bir grup araştırmacının 2009 yılında dünyada saygın tıp dergilerinden biri olan Human Reproduction da yayınladıkları çalışmalarında; depresyon açısından değerlendirdikleri 791 kadından, depresif bulguları olanların normal popülasyona göre 1.9 kat daha fazla erken doğum yaptıklarını ortaya koyduklarını belirttiler. Ayrıca depresyonun şiddeti arttıkça erken doğum riskinin buna ek olarak 2 kat daha arttığını ifade ettiler. Lİ ve arkadaşları araştırma sonucunda; depresif bulguları olup erken doğum yapan kadınlarda aynı zamanda eğitim düzeyinin düşüklüğü, infertilite öyküsü, şişmanlık ve stresli olaylara daha yaygın rastlandığı vurguladılar.<br /><br />Hangi Mekanizma ile Tetiklediği Bilinmiyor!<br /><br />Depresyonun erken doğum riskini hangi mekanizma ile artırdığı ise pek bilinmiyor. Araştırmacılar stresin hormonlar, bağışıklık sistemi ve diğer faktörler üzerindeki etkileri nedeniyle erken doğuma yol açabileceğini belirtiyorlar. Diğer taraftan depresif hamileleri erken doğum riskine iten kötü beslenme ve daha sık sigara içimi gibi eşlik eden faktörleri de hafife almamak gerekiyor.<br /><br />Doğum Eylemi Neden Erken Başlıyor?<br /><br />Erken doğum her hamilenin başına gelebiliyor. Çeşitli risk faktörleri bilinmekle birlikte hangi anne adayının erken doğum yapacağı tahmin edilemiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog Doç. Dr. İbrahim Bildirici, kadının risk faktörlerini taşımasının mutlaka erken doğum yapacağı anlamına gelmediğini belirterek, "Risk faktörleri sadece bu olasılığın arttığına işaret ediyor. Ancak yine de erken doğum riskine karşı tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamak gerekiyor" diyor.<br />3 grup kadın erken eylem ve doğum için en büyük riske sahip:<br /><br />1- Daha önce erken doğum yapanlar,<br />2- İkizler, üçüzler gibi çoğul hamileliği olanlar,<br />3- Rahim veya rahim ağzı ile ilgili bazı anormallikleri bulunanlar.<br /><br />Ayrıca yaşam alışkanlıkları ve tıbbi risk faktörleri de erken doğum nedeni olabiliyor.<br /><br />Yaşam alışkanlıkları: Sigara içmek, alkol kullanmak, stres, uzun süre ayakta kalmayı ya da ağır kaldırmayı gerektiren işlerde çalışmak, bazı toksik etkenlere maruz kalmak ve düzenlik hamilelik takibi yaptırmamak erken doğum nedeni olabiliyor.<br /><br />Tıbbi risk faktörleri:  Üriner enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, diyabet, yüksek tansiyon, preeklampsi, pıhtılaşma bozuklukları, vajinal kanama, bebeğe ait bazı doğumsal anormallikler, IVF gebelikleri, çok zayıf veya şişman olmak, hamilelikler arasındaki sürenin 6-9 aydan kısa olması, 17 yaşından küçük ya da 35 yaşından büyük hamile kalmak da erken doğuma yol açabiliyor.<br /><br />Tedavi ile Sağlıklı Sonuçlar Alma Şansı Artıyor<br /><br />Bebeğin yaşama şansını artırmak için 24-34. haftalar arasında başvuran anne adayına 48 saat süre ile steroid uygulamaları yapılıyor. Bu dönemde gerekirse steroid uygulamaları tamamlanıncaya kadar sancıları durdurmaya yönelik tedaviler uygulanıyor. Eğer sorun idrar yolu enfeksiyonu uygun bir antibiyotik tedavisine başvuruluyor. Bu tedaviler sayesinde de yenidoğan bebeğin yaşama şansı yarı yarıya artıyor.<br /><br />Erken Doğum Riskinizi Azaltın<br /><br />Erken doğumların yüzde 50’sinden fazlası hiçbir risk faktörü olmayan anne adaylarında ortaya çıkıyor. Bu nedenle erken doğumların tamamen ortadan kaldırılması pek mümkün gözükmese de riskler azaltılabiliyor.<br /><br />• Hamilelik öncesi danışmanlık alın,<br />• İdeal kiloda hamile kalın,<br />• Düzenli hamilelik takibini yaptırın,<br />• Ağız ve diş sağlığınızı koruyun,<br />• Sigarayı bırakın ve alkolden uzak durun,<br />• Kafeinli içecekleri azaltın,<br />• Günde en az 8 bardak su için,<br />• Mümkünse günde 6 saatten fazla ayakta kalmayın,<br />• Ağır kaldırmaktan sakının,<br />• Daha önce erken doğum öykünüz varsa riskli gebelikler uzmanına (perinatolog) başvurun,<br />• Genital sistem ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı önlem alın.<br /><br />Erken Doğan Bebekleri Bekleyen Riskler<br /><br />• Solunum sıkıntısı,<br />• Ölümcül olabilen respiratuar distres sendromu,<br />• Kafa içi kanamalar,<br />• Bağırsak problemleri,<br />• Hayatı tehdit eden enfeksiyonlara yatkınlık,<br />• Yenidoğan sarılığı,<br />• Yeterince gelişmemiş organ ve organ sistemleri,<br />• Artmış serebral palsi (spastisite) riski,<br />• Uzun süre yoğun bakım gerekliliği,<br />• İlerleyen dönemde öğrenme ve gelişimsel problemler.<br /><div><br /></div>

Depresyon Erken Doğum Riskini 2 Kat Artırıyor

Modern çağın yaygın ve önemli bir sorunu olan depresyon hamilelik döneminde asla göz ardı edilmemesi gereken bir hastalık. Çünkü depresy...

Devamı »

Bebekleri Nasıl ve Ne Kadar Uyutmalı?

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSnpMHtMqqGaA3tGFqHSebFc-_FzL4Z0ICbHTpHwMGig4Ps5dWo0VGa4htXG5JT7LfWYMkygy3ED_J9L3gv30NIaPw2zE6b0gpMd_-7qBqORV7DVua_p0DuPFAyZ6uP3Rrnmf2CeZ9mDc/s1600/uyuyanbebek.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSnpMHtMqqGaA3tGFqHSebFc-_FzL4Z0ICbHTpHwMGig4Ps5dWo0VGa4htXG5JT7LfWYMkygy3ED_J9L3gv30NIaPw2zE6b0gpMd_-7qBqORV7DVua_p0DuPFAyZ6uP3Rrnmf2CeZ9mDc/s320/uyuyanbebek.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Bebeğinizi melek gibi uyurken izlemek kadar huzur verici ne olabilir ki? Peki hem bebeğiniz hem de kendiniz için sağlıklı bir uyku düzenini nasıl kurabilirsiniz? İşte yanıtı...</span></b><br /><br /><b>Bebeğiniz Nerede Uyuyacak?</b><br /><br />İlk aylarda bebeğinizi yakınınızda uyutmak isteyebilirsiniz. Hem sık beslenmesi gerektiğinden hem de gözünüzün önünde olması endişelerinizi azaltacağından bu en akılcı yoldur.<br /><br />Sepet: Her yere taşıyabileceğiniz bir bebek sepeti ilk aylar için tercih edilebilir.<br /><br />Bebek Yatağı: Yada tercihiniz bir bebek yatağı olabilir, ilk aylarda yatağınızın yanına koyabilir daha sonra bebek odasına taşıyabilirsiniz. Önceleri bebeğiniz içinde küçücük kalabilir ama hızla yatağı dolduracaktır. İki-üç yaşına gelip artık sığmayana kadar bu yatağı kullanabilirsiniz.<br /><br />Kendi Yatağınız: Bebeğinizi kendi yatağınızda da yatırabilirsiniz. Özellikle emziren anneler için bu gece beslenmesini kolaylaştıracak, eşinize de bebeğiyle yakınlaşma fırsatı yaratacaktır. Fakat çok yorgunken, alkollüyken veya uyku verici ilaç kullanırken bebeğinizi yatağınıza almak riskli olabilir. Yatak örtüleri ve yastıklarınızın bebeğinizin üzerini örtmemesine de dikkat etmelisiniz.<br /><br /><b>Bebeğinize Yatak Takımı Seçerken...</b><br /><br />- Bebeğinizin döşeğinin yatağa uygun boyda, sert ve kolay temizlenir olması gerekir.<br />- Üç- dört tane koton çarşaf ve üç-dört tane koton battaniye bulundurun.<br />- Bebeğin uyurken hava almasını engelleyebilecek yorgan, yastık, yatak örtüsü gibi aksesuarları bebek uyurken yatakta bulundurmayın.<br /><br /><b>Bebeği Ne Tarafa Yatırmalı?</b><br /><br />- Bebeğinizi sırt üstü ayakları yatağının veya sepetinin ayak ucuna gelecek şekilde yatırın böylece battaniyenin altına doğru kayamayacaktır.<br />- Odanın çok sıcak olmamasına dikkat edin, uyurken oda sıcaklığını 18-20 derece dolayında tutmaya çalışın.<br />- Battaniyeyi omuz seviyesinde döşeğin altına, bebeğin yüzünü örtemeyecek şekilde sıkıştırın.<br /><br /><b>Bebeği Nasıl Uyutmalı?</b><br /><br />Bebeğinizin doğru uyku alışkanlıklarını şimdiden edinmesi ileride karşılaşabileceğiniz uyku problemlerinin birçoğunu önleyecektir. İlk aylardan bebekler günün çoğunu uykuda geçirir, uykuya kendi kendine geçmeyi bu dönemde öğretmeye başlayabilirsiniz.<br /><br />- Emerken uykuya dalarsa omzunuza alıp sırtını sıvazlayarak yavaşça uyandırın<br />- Uykulu halde fakat uykuya dalmadan önce yatağına yatırın<br />- Üstünü örtüp kendi kendine uykuya geçmesini bekleyin. Böylece ileride gece uykusu bölündüğünde uykulu halde yatağında olması uykuya geçmesi için yeterli olacak; uyuyabilmek için emmeye veya sallanmaya ihtiyacı olmayacaktır.<br /><br /><b>Bebek Ne Kadar Uyumalı?</b><br /><br />Bebeğinizin dinlenmek ve büyümek için yeterli süre uyuması gereklidir ama her bebeğin uyku düzeni farklıdır. Bebeğiniz huzurluysa ve büyüyorsa uyku saatlerini diğer bebeklerle karşılaştırıp, endişelenmeniz gereksizdir. Yenidoğan bir bebek genellikle günün 17 saatini uykuda geçirir (gündüz 8 saat, gece 9  saat kadar). İki aylık bir bebekte bu 3-4 saat gündüz, 12 saat gece olmak üzere 15-16 saate iner.<br /><br />(Group Florence Nightingale Hastaneleri)<br /><div><br /></div>

Bebekleri Nasıl ve Ne Kadar Uyutmalı?

Bebeğinizi melek gibi uyurken izlemek kadar huzur verici ne olabilir ki? Peki hem bebeğiniz hem de kendiniz için sağlıklı bir uyku düzen...

Devamı »

Cilt Lekeleriyle Savaşmak Mümkün

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpJFZEJfWwrQs4DhvSv3HpIuPdxTxaUQLkGo9zwoE_3kjXv_iRVIAZ2Zv5WmeF_hf9HJnjZCF6oKP_FpuMr-ysh03dK1ymDupxKTonMAYyVQU1VJ9MXUZ15FVmixr0a9GVyMbu79BJtaw/s1600/lekeler.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpJFZEJfWwrQs4DhvSv3HpIuPdxTxaUQLkGo9zwoE_3kjXv_iRVIAZ2Zv5WmeF_hf9HJnjZCF6oKP_FpuMr-ysh03dK1ymDupxKTonMAYyVQU1VJ9MXUZ15FVmixr0a9GVyMbu79BJtaw/s320/lekeler.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Kimi zaman güneş, kimi zaman hormonlar nedeniyle birçok etken cildimizi tehdit ediyor ve leke oluşumuna sebep oluyor. Hepsinin oluşum nedenleri birbirinden farklı ancak, bilinçli koruma ve doğru tedavi yöntemiyle bütün bunlarla savaşmak mümkün.</span></b><br /><br />Çiller, güneş lekeleri (lentigo), hamilelik lekeleri (melasma), bazı iyi huylu cilt benleri, melanom... Bu lekeler, hem görüntü açısından sorunlara neden oluyor hem de sağlık açısından risk oluşturabiliyor. Neolife Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Hasibe Müzeyyen Özkılıç, lekelerden korunmak için ilk şartın kesinlikle güneşten korunmanın olduğunu önemle hatırlatıyor. Özkılıç, uygun bir güneş koruma ürünü kullanılmadığı takdirde lekeleri gidermek amacıyla yapılacak diğer tüm çabaların iyi sonuç veremeyeceğini ve ciltteki lekelerin tümünün tamamen tedavi edilemeyeceğini belirtiyor.<br /><br />Cilt renginden daha koyu lekelerin soldurma veya soyma şeklinde tedavi olabileceğini aktaran Hasibe Müzeyyen Özkılıç, deriden açık renkli bir lekede ise yeniden renklendirme için lokal veya sistemik tedavinin düzenlendiğini ifade ediyor. Aktinik keratoz olarak adlandırılan kronik güneş hasarında ilaç ya da elektrokoterizasyon tedavisi tercih ediliyor.<br />Genetik ya da güneşle birlikte artan çillenmede ise güneşten korunma ve kötü huylu olabilme olasılığına karşı lekenin takibi öneriliyor.<br /><br />Tedaviye karşı oldukça dirençli olan pigment birikimlerinde tedavi süresinin uzun sürdüğüne dikkat çeken Özkılıç, son yıllarda tedavide lazerin kullanıldığını ancak sonuçların her zaman istenilen ve hayal edilen ölçüde yüz güldürücü olmadığını söylüyor. Örneğin, halk arasında şarap lekesi olarak bilinen ve yüzün büyük bölümünü kaplayan oluşumlarda lazer tedavisinin umut vaad etmekle birlikte yine de lekelerin tamamen iyileşmesinin söz konusu olmadığını belirtiyor.<br /><br />Tedavi planlamasında lekenin türü kadar, mevsim de önemli. Leke soldurmada kullanılan ilaçlar güneş ışığına karşı duyarlı olduğundan tedavi, lokal alerjiler nedeniyle güneşin en az olduğu mevsimde planlanıyor. Beyaz lekelerin renklendirmesinde ise aksine, güneş ışığına ihtiyaç duyuluyor. Açık renk lekelerde tedavinin en uygun olduğu mevsim, ışının çok kuvvetli olmadığı ama yeterince dik geldiği bahar ayları. Tedavinin etkinliği açısından koyu lekelerin tedavisi kış aylarında, açık renkli olanların ise ilkbahar ve sonbaharda yapılıyor.<br /><div><br /></div>

Cilt Lekeleriyle Savaşmak Mümkün

Kimi zaman güneş, kimi zaman hormonlar nedeniyle birçok etken cildimizi tehdit ediyor ve leke oluşumuna sebep oluyor. Hepsinin oluşum ne...

Devamı »

Yaşlıların En Önemli Sorunu...

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNkHmfhI8tXQSARLjlUcwsmtmljNjyEn9-9nyRzZUmnuYslc5ek4SEU2zmraxaEb4vWdGzNHlJBK96a5MhT1Q8568C87AjVWK6pSjXP4JT-QlMkUe5KQM0PriW4KatQdCaxrcwNMtMqSk/s1600/ya%25C5%259Fl%25C4%25B1lar.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="198" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNkHmfhI8tXQSARLjlUcwsmtmljNjyEn9-9nyRzZUmnuYslc5ek4SEU2zmraxaEb4vWdGzNHlJBK96a5MhT1Q8568C87AjVWK6pSjXP4JT-QlMkUe5KQM0PriW4KatQdCaxrcwNMtMqSk/s320/ya%25C5%259Fl%25C4%25B1lar.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Kalça kırıkları yaşlılığa bağlı ortaya çıkan problemlerin başında geliyor ve acil tedavi edilemediğinde kısa bir süre içinde hastanın yaşamına mal olabiliyor. </span></b><br /><br />İstatistiklere göre, kadınlarda osteoporoza bağlı kalça kırıkları hala ölüm nedenlerinde ilk sıralarda yer buluyor. Kalça kırıkları osteoporozun da etkisiyle 2/3 oranında kadınlarda daha fazla görülürken, erkeklerde 1/3 oranında ortaya çıkıyor.<br /><br />Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kıral, teknolojinin gelişmesinden en çok faydalanan alanlardan birinin de eklem protezleri ameliyatları olduğuna dikkat çekiyor.  Prof. Dr. Kıral, riskleri en aza indirmek için, gündelik yaşantıda mümkün olduğu kadar düşmeleri önleyici tedbirler almanın da kırıklarda son derece önem taşıdığına işaret ediyor.<br /><br /><b>Kalça Protezi Ayağa Kaldırıyor</b><br /><br />Kalça kırığı tedavisinde protezlere başvuruluyor. Hangi protezin kullanılacağı ise hastanın yaşına ve kemik yoğunluğuna göre değişiyor. Kalça kırığının oluştuğu durumlarda hastaya mümkün olduğunca kısa süre içinde protez uygulanarak ayağa kalkmasının sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Kıral, son yıllarda yaşanan gelişmelerle ilgili şunları anlatıyor:<br /><br />“Eklem protezi ameliyatlarının yapılamadığı yıllarda şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle hastaların hareket özgürlükleri ileri derecede sınırlanırdı. Günümüzde ise başarılı bir kalça veya diz protezi ameliyatı geçiren bir hasta yaşamını tamamen ağrısız ve bazı sportif aktiviteler dahil hemen hemen tüm işlerini rahatlıkla yapabilecek bir şekilde devam ettirebilir.<br /><br />Protez cerrahisinin, günümüzde, ortopedinin en yüz güldürücü ve en sık yapılan ameliyatlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kıral, şu bilgileri veriyor:<br /><br />“Bir yıl içinde ABD’de yaklaşık 900 bin kalça ve diz protezi ameliyatı yapılmaktadır. Bu sayılar 90’lı yıllar ile karşılaştırıldığında 2 kat artış göstermiştir. Ülkemizde ise sağlıklı veriler olmamakla birlikte yılda toplam 25 bin - 30 bin kalça ve diz protezi ameliyatı yapıldığı bilinmektedir.Nüfusumuzu ABD ile karşılaştırdığımızda, bu sayının çok düşük olduğu görülmektedir.”<br /><br /><b>Ameliyat Sonrası...</b><br /><br />Bu ameliyatlar sonrasında hastalarda kalça ağrılarının tama yakın geçtiğini işaret eden Prof. Dr. Kıral, ameliyat sonrasıyla ilgili de şu bilgileri veriyor:<br />“Her hasta için farklı olmakla birlikte 6-8 hafta sonra bağımsız olarak sokağa çıkılabilir; yürüme, merdiven inip çıkma gibi günlük aktiviteler tamamen normal olarak yapılabilir; araba kullanılabilir; yüzme, golf, yürüyüş gibi sporlar yapılabilir; egzersiz bisikleti kullanılabilir. Tenis, futbol, basketbol gibi sporlar uygun değildir.”<br /><br /><b>Bunlara Dikkat!</b><br /><br />• Yaşlıların yatağının ucunda mutlaka sehpa lambası olmalı.<br />• Geceleri yatak odası ile banyo arasının iyi ışıklandırılmış olması gerekiyor. Ayrıca yaşlıların banyosunda mümkün olduğunca küvet olmamalı. Kaygan zeminlerde kullanılan malzemelere dikkat edilmeli.<br />• Eğer evde basamaklı bir yer varsa buraların da açık renk halıyla döşenmeli ve aydınlatılması da iyi yapılmalı.<br />• Salon, oturma odası gibi ortamlarda ortalıkla sehpa, gazetelik gibi eşyalar mümkün olduğu kadar yer almamalı. Takılıp düşmeleri önlemek için de ortalıkta elektronik eşyaların kabloları olmamalı.<br />• Mutfakta zemin kaygansa bunun için önlem alınmalı. Ayrıca herhangi bir nedenle yere kaygan bir madde döküldüğünde hemen silinmeli.<br />• Kullandıkları ayakkabı ve terliklerin kaymayacak özellikte olmasına özen gösterilmeli. Halılar kaymayacak şekilde desteklenmeli.<br /><div></div>

Yaşlıların En Önemli Sorunu...

Kalça kırıkları yaşlılığa bağlı ortaya çıkan problemlerin başında geliyor ve acil tedavi edilemediğinde kısa bir süre içinde hastanın ya...

Devamı »

Ögg sınav puan hesaplama

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7yf9si8IOb2qrWJ1pjxza4lyCtDvFCXvSUFBgjBHifS72jjDLF_2m9d43Tq2o_cmZrYhxga5iHExcrHbacCW8cPhv420iADMQBqj3jjT3yAp9mGfvgjh3MsZaIPCKKbRvPYKwxI_BPRA/s1600/%C3%B6gg+s%C4%B1nav+puan+hesaplama.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="197" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7yf9si8IOb2qrWJ1pjxza4lyCtDvFCXvSUFBgjBHifS72jjDLF_2m9d43Tq2o_cmZrYhxga5iHExcrHbacCW8cPhv420iADMQBqj3jjT3yAp9mGfvgjh3MsZaIPCKKbRvPYKwxI_BPRA/s320/%C3%B6gg+s%C4%B1nav+puan+hesaplama.jpg" width="320" /></a></div><b><br /></b><br /><div style="text-align: center;"><b><u>Ögg sınavlarından geçer not nasıl hesaplanır konu başlığı altındaki cevaplar </u></b></div><div style="text-align: center;">Özel güvenlik olabilmeniz için kursa kayıt olmanız silahlı yada silahsız bölümünü seçerek 15 gün boyunca kursa gitmeniz gerekmektedir. 120 puan alma şartıyla sınavı geçebilirsiniz peki bu 120 puan olayı nasıl hesaplanıyor?</div><br /><div style="text-align: center;">100 *1 temel soru </div><div style="text-align: center;">25 *2 (silahlılar için) sınav</div><div style="text-align: center;">5 *10 atış (silahlılar için) atış</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Şimdi 100 temelden 60 ını doğru cevaplarsanız çarpı 1den 60 puan eder. </div><div style="text-align: center;">25 silahlı sorudan 15 ini doğru cevaplarsanız çarpı 2den 30 puan eder. </div><div style="text-align: center;"> 15 metreden gerçekleştirilen 5 atışdan 3ünü isabetli şekilde vurduğunuzu varsayalım 30 puanda burdan eder toplamda 60+30+30=şekilde 120 yi tamamlamış olursunuz.Önemli bir noktada temelden 80 silahdan 40 aldığınızda sınavınız başarısız sayılıyor iki tarafdanda geçer not olan 50 ortalaması tutturmalısınız. </div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cc0000;"><b>ankaraguvenlik.com.tr</b></span> adresinde online güvenlik görevlisi testine ulaşabilirsiniz.</div><br /><div style="text-align: center;"><u><b>Özel güvenlik iş ilanları</b> </u></div><div style="text-align: center;">Ögg için günübirlik veya aylık maaşlı olarak verilen iş ilanları bu grupdan takip edebilirsiniz <span style="color: #cc0000;"><b>www.facebook.com/groups/262636300472694</b></span> . Gerçekten güzel bir sayfa maçlarda 3 saatte 40 50 tl kazandıracak iş ilanlarına ulaşabilirsiniz.</div>

Ögg sınav puan hesaplama

Ögg sınavlarından geçer not nasıl hesaplanır konu başlığı altındaki cevaplar  Özel güvenlik olabilmeniz için kursa kayıt olmanız silahlı yad...

Devamı »

Gökçe Bahadır Resimleri ve Hayatı

<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4c8w3kP-TiQslzPMBeZeIWMq1D3uCL0sAOwssrbRwoElPxqL1Ou8vVn26l9vzt7Bv5mH-CYhi2-j3vS_v58_MQYSjrQOffB2MYV6MM6gfJIT3r394FhSzwP60c8OrU4pjU_PLR53EuVg/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="gökçe bahadır resimleri" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4c8w3kP-TiQslzPMBeZeIWMq1D3uCL0sAOwssrbRwoElPxqL1Ou8vVn26l9vzt7Bv5mH-CYhi2-j3vS_v58_MQYSjrQOffB2MYV6MM6gfJIT3r394FhSzwP60c8OrU4pjU_PLR53EuVg/s400/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+1.jpg" title="gökçe bahadır hd resim" width="266" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır hd resim</td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;">Gökçe Bahadır 9 kasım 1981 İstanbul doğumludur.Müjdat gezen sanat merkezinde tiyatro ve oyunculuk eğitimi alan gökçe hanım Fenerbahçe fm ve Best fmde vjlik.Show tv sinyal programının sunuculuğu yaptı.Asıl patlamayı oynadığı dizilerde yaptı.Hayat bilgisinde törpü ,yaprak dökümünde ise leyla tekin rollerini canlandırdı.2012 yılında kanal d'de kayıp şehirde bir hayat kadınını canlandıran gökçe bahadır izleyenlerin beyenisini topladı dizinin reytingleri oldukça iyi.Başarılarının devamını diliyerek yazımızda <a href="http://enkisayol.blogspot.com/2012/11/gokce-bahadir-resimleri-ve-hayati.html"><span style="color: #351c75;"><b>Gökçe bahadır resimleri</b></span> </a>ve <span style="color: #3d85c6;"><b>Gökçe bahadır hayatı</b></span> hakkında bilgi sahibi olucaksınız.</div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpxWuUcxEW-TpUpj7rKS1YcgKKO27jMEVBGZmWvefQsuFqv-jUTvSTeyfCUz00XZ66y661RUGKn8J0eRTEJKKDVP9j1RS_NrWVUkdJy2D0ByKuRgi-RyaRADZwGgCTfnp21WHVGsxiH4Q/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+duvar+ka%C4%9F%C4%B1d%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpxWuUcxEW-TpUpj7rKS1YcgKKO27jMEVBGZmWvefQsuFqv-jUTvSTeyfCUz00XZ66y661RUGKn8J0eRTEJKKDVP9j1RS_NrWVUkdJy2D0ByKuRgi-RyaRADZwGgCTfnp21WHVGsxiH4Q/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+duvar+ka%C4%9F%C4%B1d%C4%B1.jpg" title="gökçe bahadır" width="162" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır</td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;"><blockquote class="tr_bq"><div><blockquote class="tr_bq">Gökçe bahadır twitter adresi:<span style="color: #cc0000;"><b>twitter.com/gbahadir</b></span><br />Gökçe bahadır facebook:<span style="color: #cc0000;"><b>facebook.com/GokceBahadirFanSayfa</b></span></blockquote></div></blockquote></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigdW4mCKHrls5Z0X1xT7Nc2Ps1dLt98KdkuQdONpNyERd31VPJ9F7bWmgNB4IneUArF2dGUOM6CXVL7nQJAGF2-YHN7md2UMtonWbZcpNJBOxcZIGfmrphdQ_YUa4IGvXsOXVD1-RU2MQ/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+frikik+foto.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigdW4mCKHrls5Z0X1xT7Nc2Ps1dLt98KdkuQdONpNyERd31VPJ9F7bWmgNB4IneUArF2dGUOM6CXVL7nQJAGF2-YHN7md2UMtonWbZcpNJBOxcZIGfmrphdQ_YUa4IGvXsOXVD1-RU2MQ/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+frikik+foto.jpg" title="Gökçe bahadır kayıp şehir" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır kayıp şehir</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTX7ACrXRDHBTD7ywlrT129r-aoKt3pHtp6qIaebbXnyG4jmmShT3qs758c_et7EpAXrwSa-wXl5Taytak31AJsS8F_2X01eGWSk9WX-wmm1cCKVxDHIxMFgvgiJs6LRq1iSP6MIlV1V8/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+hayat+bilgisi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTX7ACrXRDHBTD7ywlrT129r-aoKt3pHtp6qIaebbXnyG4jmmShT3qs758c_et7EpAXrwSa-wXl5Taytak31AJsS8F_2X01eGWSk9WX-wmm1cCKVxDHIxMFgvgiJs6LRq1iSP6MIlV1V8/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+hayat+bilgisi.jpg" title="Gökçe bahadır hayat bilgisi" width="214" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır hayat bilgisi</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfqTsxTtkfr70FXGZ2nLgfteA7WTy3e0gMqHuOT9mKgbrU8BYcTPi10dOU-M5I53XF_gM7KHhRW-kzWEYV6ZuKjypY2QuTVoL9kp-GPR-taxkoog4kO4qrdIbeQpq_GsPLjIxSgrIKEqU/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+mini+etek.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfqTsxTtkfr70FXGZ2nLgfteA7WTy3e0gMqHuOT9mKgbrU8BYcTPi10dOU-M5I53XF_gM7KHhRW-kzWEYV6ZuKjypY2QuTVoL9kp-GPR-taxkoog4kO4qrdIbeQpq_GsPLjIxSgrIKEqU/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+mini+etek.jpg" title="Gökçe bahadır mini etek" width="240" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır mini etek</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvuoi5eFu4bceao57f3ILJplKkEwp9TeCxMTDVmk0Pe4iOAbw27boOx8_W5l-44HXtCxCGwou0Iz8BTjaMqTgYBeckMD9mxTTPvLSIbBSImLPLZM7SD26NqQpPX3Wkfm1JnyEQtwR5VRU/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+mini+%C5%9Fort.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvuoi5eFu4bceao57f3ILJplKkEwp9TeCxMTDVmk0Pe4iOAbw27boOx8_W5l-44HXtCxCGwou0Iz8BTjaMqTgYBeckMD9mxTTPvLSIbBSImLPLZM7SD26NqQpPX3Wkfm1JnyEQtwR5VRU/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+mini+%C5%9Fort.jpg" title="Gökçe bahadır mini şort" width="217" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır mini şort</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbXU_1_Y0bVUAu4a0hSLQ8YthpTNdq0yWrlwT_rpaTjQ4_h5pNyDcTLvwDNfd1OcWujQhqp6ujxJRy6UoLkTOQbnb9PCXE_zlTGFQnfPzReD2EtVDbNiKIsQd6fi-RcOdwVoEdrI7230o/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbXU_1_Y0bVUAu4a0hSLQ8YthpTNdq0yWrlwT_rpaTjQ4_h5pNyDcTLvwDNfd1OcWujQhqp6ujxJRy6UoLkTOQbnb9PCXE_zlTGFQnfPzReD2EtVDbNiKIsQd6fi-RcOdwVoEdrI7230o/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+resmi.jpg" title="Gökçe bahadır yakın çekim" width="212" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır yakın çekim</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgB5uZa6zoMchIuBzYrFsvXegtvaQrGi9_gblYjhdRfo6dB8KwU6X-S9RqNuQVfGCQN1VY8nWjKZ-dtFMqFcYYeAkCm7MbAe1z1tX4O6cEIFgQMz1MCLT7bGicpMmyS-R-dl5-Bw2cHeo/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+sa%C3%A7+modeli.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgB5uZa6zoMchIuBzYrFsvXegtvaQrGi9_gblYjhdRfo6dB8KwU6X-S9RqNuQVfGCQN1VY8nWjKZ-dtFMqFcYYeAkCm7MbAe1z1tX4O6cEIFgQMz1MCLT7bGicpMmyS-R-dl5-Bw2cHeo/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r+sa%C3%A7+modeli.jpg" title="Gökçe bahadır saç modeli" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır saç modeli</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMnR_8NIXLmfv6v5nGX6oZb9wc6uDzkY9g4ziPcp9OtqNFeRBOh2xpdfopWyEvE_mN1D08dhJKjUC2K3yipQgM-q3pFYrRpFCVHMBi_XX1g510sDxjiRSxa2Ex5FhnCfiEhSHqIt7kkiI/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMnR_8NIXLmfv6v5nGX6oZb9wc6uDzkY9g4ziPcp9OtqNFeRBOh2xpdfopWyEvE_mN1D08dhJKjUC2K3yipQgM-q3pFYrRpFCVHMBi_XX1g510sDxjiRSxa2Ex5FhnCfiEhSHqIt7kkiI/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r.jpg" title="Gökçe bahadır" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3ea0xb1SuL2cDDVbz7wgyPyOKELvTxEUfgEU96pfgbQN4sOwrlqSGzij0urKAfYOLpBdRlqO6-_aCCwKNRe64oQtWPMeIkTlnb6NZY9YvkYuR7oEJyInxFSPMKh9z2pDGopWd1qcgbKM/s1600/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r%C4%B1n+sa%C3%A7+modeli.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Gökçe bahadır eski resimleri" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3ea0xb1SuL2cDDVbz7wgyPyOKELvTxEUfgEU96pfgbQN4sOwrlqSGzij0urKAfYOLpBdRlqO6-_aCCwKNRe64oQtWPMeIkTlnb6NZY9YvkYuR7oEJyInxFSPMKh9z2pDGopWd1qcgbKM/s320/g%C3%B6k%C3%A7e+bahad%C4%B1r%C4%B1n+sa%C3%A7+modeli.jpg" title="Gökçe bahadır eski resmi" width="212" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gökçe bahadır eski resmi</td></tr></tbody></table><br />

Gökçe Bahadır Resimleri ve Hayatı

Gökçe bahadır hd resim Gökçe Bahadır 9 kasım 1981 İstanbul doğumludur.Müjdat gezen sanat merkezinde tiyatro ve oyunculuk eğitimi alan gökçe ...

Devamı »

Anne olma şansınızı arttırın

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnlM3WdfOMOg1B92HLlCD7lT6g9f0WNTu0xwygq2yYuD61Vkab_8Un3NEwkVBsdXT5TMf4khqPQDSSRKmIdL3rjI30hiWOA47DUT3WjHxuil50KFMN6LHlL6GvWXl-8ajK5-Vts_Ag4Ym9/s1600/Anne+olma+%C5%9Fans%C4%B1n%C4%B1z%C4%B1+artt%C4%B1r%C4%B1n.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="261" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnlM3WdfOMOg1B92HLlCD7lT6g9f0WNTu0xwygq2yYuD61Vkab_8Un3NEwkVBsdXT5TMf4khqPQDSSRKmIdL3rjI30hiWOA47DUT3WjHxuil50KFMN6LHlL6GvWXl-8ajK5-Vts_Ag4Ym9/s320/Anne+olma+%C5%9Fans%C4%B1n%C4%B1z%C4%B1+artt%C4%B1r%C4%B1n.Jpeg" width="320" /></a><b><span style="color: #cc0000;">İşte anne, baba olmak isteyen eşler için mini bir rehber.</span></b><br /><br />Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt anne ve baba olmak isteyen eşler için mini bir rehber hazırladı.<br /><br /><b>1. Kilonuzu Kontrol Altında Tutunuz</b><br /><br />Aşırı şişmanlık ya da zayıflık adet düzenini bozar. Östrojen hormonunun büyük kısmı başka hormonların yağ dokusunda dönüştürülmesi ile ortaya çıkar. Bu dengenin en iyi işlediği vücut ağırlığı ve yağ kitlesi oranı yüzde 17-21'dir. Aksi durumlarda östrojen seviyesi artar ya da azalır.<br /><br /><b>2. Sigarayı Bırakınız</b><br /><br />Sigaranın etkileri çok iyi bilinmesine karşın sigara kullanım alışkanlığı halen yüksek. Oysa sigaranın sperm sayısını yüzde 17 kadar düşürdüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sigara, kadınlarda sadece hamile kalmayı geciktirmekle kalmaz; düşüklere de neden olur. Sigara alışkanlığı olan kadınların infertilite tedavisine başlamaları halinde ihtiyaç duyulan ilaç miktarı da içmeyenlere göre fazla olur.<br /><br /><b>3. Egzersiz Yapın</b><br /><br />Günlük hafif egzersiz beden ve zihin sağlığını korumanın en kolay yoludur. Hamilelikte yürümek, bisiklete binmek, yüzmek ve aerobik ideal sporlar arasındadır. Spor sayesinde yağlar yakılır, stres seviyesi düşer ve hormonal işleyiş düzelir. Ancak aşırı egzersizin de yumurtlama ve adet düzenini bozduğunu unutmamak gerekir.<br /><br /><b>4. Sağlıklı Besleniniz</b><br /><br />Sağlıklı beslenmek ideal vücut ağırlığını koruyup hormonal seviyelerin normal düzeylerde seyretmesini sağlar. Yiyecek seçiminde antioksidan ve özellikle vitamin C ve E'den zengin olanlar tercih etmekte fayda var. Bu yiyecekler erkeklerde sperm sayı ve hareketlerini olumlu etkiler. Aşırı yağ kitlesinin yumurtlama düzenini bozma nedenlerinden biride insülin salgısının artmasıdır.<br /><br /><b>5. Doğru Zamanda İlişkiye Giriniz</b><br /><br />Yumurtlamayı takiben yumurtanın döllenebilme süresi 24-48 saat spermin dölleyebilme süresi ise 72 saattir. Bu nedenle ilişki zamanlamasına dikkat etmek gerekir. Kadınlar bekledikleri adetten 14 gün önce yumurtlar. Gebelik olasılığının en yüksek olduğu ilişki yumurtlamadan önceki birkaç gün içinde gerçekleşendir. Böylece yumurtlama olduğunda spermle karşılaşma olasılığı artar. Olasılığı artırmak için iki üç günde bir ilişkiye girmek yeterli.<br /><div><br /></div>

Anne olma şansınızı arttırın

İşte anne, baba olmak isteyen eşler için mini bir rehber. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt anne ve baba olmak isteye...

Devamı »

Sevgilinizi kendinize benzetmeyin!

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG3M99ovDLtcaPcNKlMqWaPGsyr_VnF_JYHGnIwmZfbwyWFvNDHHDF_uRs7ICuNjH3PQFLTg50xFEz_jnL14Pp07jLw0k6GXgDtudrMhlhid2zrCowr37iVTGmwTNU4pQhUbOgsNaWCxCu/s1600/Sevgilinizi+kendinize+benzetmeyin.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="241" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG3M99ovDLtcaPcNKlMqWaPGsyr_VnF_JYHGnIwmZfbwyWFvNDHHDF_uRs7ICuNjH3PQFLTg50xFEz_jnL14Pp07jLw0k6GXgDtudrMhlhid2zrCowr37iVTGmwTNU4pQhUbOgsNaWCxCu/s320/Sevgilinizi+kendinize+benzetmeyin.jpg" width="320" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Erkek arkadaşınıza sosyal hayatta kız arkadaşınızmış gibi davranmanız uzun vadede ilişkinizi olumsuz yönde etkileyebilir.</span></b><br /><span class="Apple-style-span" style="color: magenta;"><b><span class="Apple-style-span" style="color: black;"><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><br /></span></span></b></span><br /><b>Sinirlenip isyan bayrağını indirmeden önce işte almanız gereken önlemler.</b><br /><br />Sevgilinizle spor salonunda buluştunuz varsayalım. Onu sizinle birlikte aerobik dersine girmeye ikna ettiniz. Sonra eve gidip şu sıralar çok popüler olan romantik diziyi izlerken en sevdiğiniz restorandan vejetaryen yemekleri sipariş ettiniz. Onu sağlıklı yemek yeme konusunda daha önce ikna ettiğinizden, yine sesini çıkarmadı. Kulağa çok güzel, hatta muhteşem bir program gibi geliyor, değil mi?<br /><br />Bütün bu saydıklarımız kendi başına zararsız şeyler gibi gözükse de, erkek arkaşınızı yavaş yavaş kadınsılaştırıyor olabilirsiniz. Psikologlar "Günden güne daha çok kadın sevgilisine yakın kız arkadaşı gibi davranıyor ve daha çok erkek kadınsal aktivitelere katılmaya boyun eğiyor. Dola¬yısıyla cinsiyetler arasındaki ayırım gitgide daha az belirgin bir hale geliyor" diyor.<br /><br />Sınırları çok zorlayıp, fazla ileri gitmemek gerekiyor: Stony Brook Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, romantik bir aşk yaşadığını söyleyen çiftlerin, arkadaş gibi olduklarını itiraf eden çiftlere oranla çok daha mutlu olduklarını gösteriyor.<br /><br />Erkek arkadaşlarını kendisine benzetmeye başlayan kadınların artışının sebeplerini araştırdık, işte bu konuda yapılması gerekenler...<br /><br /><b>Neden sevgilinizin kız arkadaşınız gibi davranmasını istiyorsunuz?</b><br /><br />Psikoterapist Jo Ann Magdoff "Kadınlar, arkadaşlarıyla erkeklere kıyasla daha çok şey paylaştıklarından çok yakın ilişkiler yaşıyorlar. Bu yüzden içten içe arkadaşlarıyla yapmaktan keyif aldıkları şevleri sevgilileriyle de yapmak istiyorlar. Aslında arkadaşla ve sevgiliyle kurulan ilişki temelde benzer yakınlıktadır ve bu nedenle karıştırılabilir" diyor. Son zamanlarda yakın arkadaşken ilişki yaşamaya başlayan çiftlerin artması da buna -farklı boyutta da olsa- bir örnek olarak gösterilebilir. Sıkça duyduğumuz "O sadece hayatımın aşkı değil, aynı zamanda en yakın arkadaşım" cümlesi burada çok daha büyük anlam kazanıyor.<br /><br />Bütün bu düşünceler, bizi her şeyi sevgilimizle birlikte yapmaya itiyor. Eğer pilates yapıyorsanız, ikili derslerde size eşlik etmesini istiyorsunuz. Fransız filmlerinden hoşlanıyorsanız, sevdiğiniz erkeğin en duygusal sahnede elinizi tutmasını hayal ediyorsunuz.<br /><br />Sevgilinizle bu derece sağlam bir ilişki kurmak istemeniz doğal. Ama bir kız arkadaşınızla aranızdaki yakınlık derecesiyle erkek arkadaşınızla yaşadıklarınız arasında büyük bir fark olduğunu hatırlatmalıyız (seksi saymıyoruz bile!).<br /><br />Magdoff'a göre, kadınların erkek arkadaşlarıyla çok yakın olmak istemelerinin sebebi, evlilik hayali kurmaları: Evlendiklerinde her şeyden birlikte keyif almak önem kazanıyor. Gelecekle ilgili planlarının örtüşmesi gerektiğini düşünüyorlar, örneğin birisi şehrin enerjisinden hoşlanırken, diğeri sakin bir hayat sürmenin hayalini kuruyorsa gelecekte sorun yaşanmasını önlemek için ortak bir noktada buluşulması, bunun için çaba harcanması gerekebilir.<br /><br /><b>Size ayak uydurmasının sebebi ne olabilir?</b><br /><br />Bu konuda birkaç önemli bileşen sayabiliriz. Sevgilinizin kendisine göre önemsiz olan bazı şeyleri gözardı etme olasılığı vardır ama bu onun duyarsız olduğu anlamına gelmez. Örneğin ona "Bu bluzu giyince belimdeki yağlar belli oluyor mu?" diye sormanız veya her zaman gitmekten hoşlandığı hamburgerci yerine yeni keşfettiğiniz şık restorana gitmek için ona baskı yapmanız size sorun gibi gözükmeyebilir. Ama küçük şeyler birikerek çoğaldığında ilişkinizi etkileyecek boyutlara gelebilir.<br /><br />Diğer bir faktör ise, erkeklerin özellikle ilişkinin başında sizi mutlu etmeyi amaç edinmiş olmalarıdır. Son zamanlarda erkekler her programa evet diyor, çünkü planları hep kadınlar yapıyor ve ilişkide sosyal yönetmen rolünü oynuyorlar. Erkekler de sizi hayal kırıklığına uğratmamak veya sorun yaşamamak için fikirlerinize karşı gelmemeyi tercih ediyorlar. Bu da şu anlama geliyor; bir pazar günü "Kızlarla birlikte brunch'a gidelim" dediğinizde size olumlu cevap vermek kolaylarına geliyor ama siz yine de uzun vadede bundan sıkılabileceklerini unutmamaya çalışın.<br /><br />Bazı erkekler ise bu tip "kız kıza" aktivitelere katılmazlarsa sizinle görülemeyeceklerini düşünüyorlar. Dr. Holstein'a göre, kadınlar hayatlarına bir erkek girdiğinde yaşam tarzlarını pek de değiştirmek istemiyorlar. Hatta ilişki yaşadıkları için her zaman yaptıkları şeylerden vazgeçmeyi de kabul etmiyorlar. Günümüzde tüm kadınların yoğun bir hayatı var ve sevgilisi olduğunda kimse sevdiği şeylerden fedakarlık etmek istemiyor. Alışkanlıklardan kolay kolay vazgeçilmeyince, erkekler de doğal olarak tüm planlara dahil olmak zorunda kalıyorlar.<br /><br /><b>Uzun vadede oluşan hasarlar</b><br /><br />İlk hasar; sevgilinizin testosteron seviyesinin dibe vurmasıdır. Durumunuzun tam tersini düşünün: Sevgiliniz her hafta sonu birlikte tüm maçları izlemek istese ne yaparsınız? Ya da sizi sürekli erkek arkadaşlarıyla yaptığı programlara dahil etse? İçinizdeki kadının elinizden alındığını hissetmez misiniz? Onun için de durum pek farkIı değil. O da kız arkadaşlarınıza katıldığında feminenleşmeye başlasa da bunu pek çaktırmaz. Tabii ki bazı erkekler alışverişe gittiğinizde size hangi elbiseyi alacağınız konusunda danışmanlık yapmaktan hoşlanırlar. Ama bu, maalesef bütün erkekler için geçerli değildir. Bir süre sonra sıkıntıdan patlayıp size kızabileceğini unutmayın.<br /><br />Bütün bunlara ek olarak, her şeyi paylaştığınız sevgilinizle aranızdaki gizemi de kaybedebilirsiniz. Bunun sonrasında ise romantik bir çift yerine, çok yakın iki arkadaş olur çıkarsınız. Dr. Holstein bu konuyla ilgili şöyle bir tavsiyede bulunuyor: "İlişkilerde arada biraz mesafe olmalı. Dişilik, erkekler için gizemli ve cezbedicidir. Farklılıklarınız, ilişkinizdeki heyecanı ve çekimi devamlı kılar." Yani diğer bir deyişle, çok fazla yakınlık aşka karşı bir tehdit unsurudur. Hayatlarınız iyice birbirinin içine geçtiğinde ortada merak uyandıracak hiçbir şey kalmaz. Dolayısıyla ilişkinizdeki tutku da ortadan kaybolur.<br /><br /><b>Durumu tersine çevirin!</b><br /><br />Filmi geri sarıp ona "erkekliğini" geri verebilirsiniz. Öncelikle kızlarla ve sevgilinizle birlikte geçirdiğiniz zamanların arasına bir çizgi çekin. Magdoff, içgüdülerinizi kullanıp bazı sınırlar oluşturmanızı tavsiye ediyor. Sevgiliniz size bir aktivitede eşlik ederken kendinizi garip hissediyor veya onu eskisi kadar arzulamadığınızı fark ediyorsanız hemen ortam değiştirin. Hem kadının hem erkeğin gerçekleştirebileceği programlar yapın.<br /><br />Kendi ilgi alanlarınızın peşinden gitmeniz de çok önemli. Kerner "Size özel bir şeylerinizin olması, çift olarak yakınlaşmanızı sağlar. Gizem, ilişkinizi daha yoğun yaşamanıza olanak veren en önemli etkenlerden biridir" diyor.<br /><br />Şimdi sevgilinizden biraz uzaklaşın ve bir pasta yapımı kursuna kaydolun, onunla tatile çıkmak yerine ailenizle çocukluğunuzda yaptığınız gibi bir tatil köyüne gidin veya hafta sonunuzu kız arkadaşlarınıza ayırın. Ama kendiniz için bir şeyler yaparken sevgilinizi ve ilişkinizi ihmal etmeyin. Hayatınızda erkek arkadaşınız için de yer açmanız önemlidir. Ara sıra başbaşa programlar yapın ve örneğin indirim zamanlarında alışveriş merkezlerinde kendinizi kaybetmek yerine başbaşa uzun yürüyüşler yapmayı deneyin.<br /><br />Özetle; özel hayatınızı dengeli bir şekilde ikiye ayırın. İlişkinizi daha mutlu kılmak için paylaşabileceğiniz yepyeni alışkanlıklar yaratın. Bu şekilde aranızdaki bağı daha da kuvvetlendirirken, ilişkinizin heyecanını da artırabilirsiniz.<br /><br /><b>YAPMAMASINI dilediğiniz şeyler</b><br /><br />• Siyah noktalarını temizlemek için burnuna bant takması ve cildine maske uygulaması.<br />• Enstrümantal parçalar dinlerken dans etmesi.<br />• Peynirsiz, etsiz veya yumurtasız bir salata sipariş edip, yağsız olmasını rica etmesi.<br />• Battaniyeye iyice sarılıp televizyonun karşısında oturması.<br />• Bir pilates DVD'si satın alıp karşısında ter dökmesi.<br />• Radyoda çalan Lady Gaga şarkısına eşlik etmesi.<br />• Brownie yaparken önlük ve eldiven takması.<br />• Sivilcesini kapatıcıyla saklaması.<br />• Paris Hilton'un yazdığı kitabı çok dikkatli bir şekilde okuması.<br />• Kız arkadaşlarınızla görüşmek için program yapmanızı istemesi.<br />• Karnındaki ya da çenesinin altındaki yağları aldırmaya karar vermesi.<br /><br /><b>ERKEKSİ BULUŞMA ÖNERİLERİ</b><br /><br />Pizza yiyin. Her hafta değişik bir pizzacıya gidip farklı tatlar deneyin. Bir hafta ince, diğer hafta kalın hamurlu, başka bir zamanda da farklı malzemeli pizzalar tadıp yediklerinize puan verin.<br /><br />Köpek alışverişine çıkın. Bir köpek almayı düşünmüyor olsanız bile, onlarla oynamak size iyi gelecektir. Yaşadığınız şehirdeki hayvan barınaklarını ziyaret edebilirsiniz.<br /><br />Kaçamak yapın. İşten izin alın ve birlikte sinemaya gidin. Sonrasında sahilde veya bir parkta yürüyün. Akşam eve yemek getirtebilir veya dışarıda bir yerde yiyebilirsiniz.<br /><br />Snowboard dersi alın. Kaymayı bilmediğinizi söyleyerek dağ tatilinizi ertelemeyin. Sevgiliniz kayak yapabiliyorsa ondan, eğer o da bilmiyorsa bir özel hocadan ders alabilirsiniz. Sonrasında sıcak kakaonuz sizi bekliyor olacak.<br /><br />En sevdiği oyunu size öğretmesine izin verin. PlayStation oynadığında ona sinir olmak yerine, rekabete girişebilirsiniz.<br /><br /><b>Birlikte yemek yapın. Tatlı olarak fondu hazırlayın. Çoğu erkek buna bayılır.</b><br /><br />Bir futbol maçına gidin. Statta köfte-ekmek veya sosisli sandviç yiyin. Onunla birlikte tezahürat yapmayı da ihmal etmeyiniz.

Sevgilinizi kendinize benzetmeyin!

Erkek arkadaşınıza sosyal hayatta kız arkadaşınızmış gibi davranmanız uzun vadede ilişkinizi olumsuz yönde etkileyebilir. Sinirlenip isyan...

Devamı »

Sağlığınız için detaylar!

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ1X8cSoKQU3efsXwecB4MFqcv8eLV5jqQHzC6B0hyphenhyphenKkix9xtenTG9_YCkEyqcq0EhyaJEdQA_OAUPe-3-o2Asl0hoEdUCiwKPO_r6xJ_qw8oVvL6tNmlBunxIwt4Y9J3XIautgxnexLvE/s1600/556773_detay.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJ1X8cSoKQU3efsXwecB4MFqcv8eLV5jqQHzC6B0hyphenhyphenKkix9xtenTG9_YCkEyqcq0EhyaJEdQA_OAUPe-3-o2Asl0hoEdUCiwKPO_r6xJ_qw8oVvL6tNmlBunxIwt4Y9J3XIautgxnexLvE/s1600/556773_detay.jpg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Önemli olan vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve ona göre yaşamak...</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i>Formda ve sağlıklı bir hayat için genel geçer kurallara uymak zorunda değilsiniz. Önemli olan vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve ona göre yaşamak</i></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Doğru beslenmenin, spor yapmanın ve düzenli uykunun kaliteli bir hayat sürebilmek için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ama sürekli bunları uygulamak çok zor. Comsopolitan dergisinin derlediği bilgilere göz atarsanız, sağlıklı bir hayat sürmenin daha basit yolları olduğunu da göreceksiniz.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>SUSUZLUĞA DİKKAT!</b></div><div style="margin: 0px;">Su, metabolizmayı hızlandırır ve organların rahat çalışmasına yardımcı olur. Ama günde sekiz bardak su içilmesi gerektiği fikri yıllarca doktorlar tarafından bize empoze edilmiş olabilir mi? New Yorklu kadın sağlığı uzmanı Holly Phillips, su içme konusundaki en ideal değerleri nasıl anlayabileceğimizi şöyle anlatıyor: "Su ya da diğer sıvıları içerken boğazınıza yoğunlaşın. Boğazınızdaki kuruluk hissi sizi yönlendirecektir.'' Bu nedenle bütün bir günü çok fazla su içmeden geçirirseniz sakın kendinizi kötü hissetmeyin. Çünkü susuzluk hissetmediğinize göre büyük ihtimalle farkında olmadan yüksek su oranı içeren yiyeceklerle susuzluk ihtiyacınızı gidermişsinizdir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>SPOR TUTKUSU</b></div><div style="margin: 0px;">Bundan önceki sağlık kongrelerinden çıkan sonuçlara göre 'sıkı' bir vücut için bir haftada toplam beş saat egzersiz yapmak gerektiği iddia edilmişti. Sene başında yapılan yeni bir araştırmada ise kadınların ideal vücut ölçülerinde sabit kalabilmek için günde 60 dakikalarını spora ayırmaları gerektiği kanıtlandı. Hemen ümitsizliğe kapılmayın çünkü çok kilolu değilseniz günde sadece yarım saat egzersiz yaparak formda kalmanız mümkün. Üstelik bunun için spor merkezine gitmenize de gerek yok. Ev işleri yaparken ya da merdiven çıkarken bile kalori yakma süreci devam eder.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Sabah<br /><br /></div><div></div>

Sağlığınız için detaylar!

Önemli olan vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve ona göre yaşamak... Formda ve sağlıklı bir hayat için genel geçer kurallara uymak...

Devamı »

Cinsel hastalıklara karşı önlemler!

<div class="separator" style="clear: both; margin: 0px; text-align: center;"></div><div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisvWd-5zEYAdLdiSRZ8mDUZb4IzFo4yr1Ky0NR1ytpqtCYE-82hpXkka2pWHK4Qvjfg8vrvIDQwG73J7bpE09VHcuzl0VOCv0uGlkW7R9u8egRhyphenhyphenClPjwDCVcRhj0aI7K5yCQD7QyNdj-W/s1600/11691233.gif" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisvWd-5zEYAdLdiSRZ8mDUZb4IzFo4yr1Ky0NR1ytpqtCYE-82hpXkka2pWHK4Qvjfg8vrvIDQwG73J7bpE09VHcuzl0VOCv0uGlkW7R9u8egRhyphenhyphenClPjwDCVcRhj0aI7K5yCQD7QyNdj-W/s320/11691233.gif" width="256" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Cinsel yolla bulaşan hastalıklara dikkat. Uzmanlar uyarıyor. Bazı hastalıklar belirti vermediği için hızla yayılıyor.</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i>Kadınların kadın doğum uzmanına gelme nedenlerinin başında enfeksiyonlar ve vajinal akıntılar gelir. Bunların bir kısmı olması gereken türden. Ancak diğer kısmı cinsel yolla bulaşan hastalıklar sonucu ortaya çıkar. </i></div><div style="margin: 0px;"><i><br /></i></div><div style="margin: 0px;">Doktorlar, günümüzde cinsel özgürlüğün hızla yaygınlaşması ve yaş grubunun düşmesiyle enfeksiyonda olan artışa dikkat çekiyor ve uyarıyor: "Cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıklar toplumumuzda hızla yaygın hale geliyor."</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Doktora giden kadın hastaların sayısı erkek hastalarla kıyaslandığında aradaki fark çok büyük. Çünkü cinsel yolla bulaşan hastalıkların bir kısmı erkekte belirti göstermiyor. Bazılarında ciddi sorunlar çıkabiliyor ama çoğu erkek sadece taşıyıcı görevi görüyor. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Yurdanur Aktan, "Erkekte hiçbir soruna neden olmayabilir. Ama birlikte olduğu bir kadından aldığı enfeksiyonu diğer kadınlara taşıyabilir." diyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">"Peki en sık görülen enfeksiyonlar hangileri?" diye sorduğumda Aktan'a şu yanıtı veriyor:</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">"Genital geçişli enfeksiyonların büyük bir kısmında değişik akıntılar vardır. Mesela çok sık gördüğümüz enfeksiyonlardan biri Trikomanas dediğimiz bir enfeksiyon. Trikomonas'ta sarı-yeşil, pis kokulu, bol miktarda akıntı hatta vajinal kanama görebiliyoruz. Muayene esnasında da akıntının rengi, kokusu, vajina ve rahim ağzındaki küçük kanama odaklarındaki çilek görüntüsünden tanıyı koyabiliyoruz.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Bel soğukluğu erkekte de akıntı yapıyor</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Diğer bir enfeksiyon Gonore, -ki halk arasında bel soğukluğu olarak bilinir- bol miktarda gri/beyaz akıntıyla kendini belli eder. Genital bölgede kötü kokuya neden olur. Gonore erkekte de bol akıntı yapar ve tedavi edilmesi gereken önemli hastalıklardan biridir"</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Aktan'ın sıraladığı hastalıkların bakteri kaynaklı olduğunu vurgulamak gerekiyor. Cinsel yolla bulaşan virüs kaynaklı hastalıklar da var HIV virüsünün yol açtığı AIDS ve HPV virüsünün yol açtığı Genital Herpes hastalığı gibi.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">"Cinsel yolla bulaşan bir başka enfeksiyon Gardnerella adlı bakterinin yol açtığı enfeksiyon. Gardnerella' da yine gri/beyaz bir akıntı olur ancak farkı kokusudur. Çürümüş balık gibi çok şiddetli bir koku ararız bu hastalıkta. Gardnerella'da koku çok spesifiktir."</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Klamidya ve Mikoplazma üreolazma kısır yapıyor</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">AIDS ve Genital Herpes (uçuk) dışında cinsel ilişki sonucu ortaya çıkan hastalıkların hemen hemen hepsinin tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Klamidya ve Mikoplazma hariç. Çünkü her ikisi de tedavi edilmediği takdirde bebek sahibi olmayı önlüyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Klamidya enfeksiyonu net belirti vermiyor. Koku yapabiliyor ya da yapmayabiliyor. Akıntı görülebiliyor (sarı) ya da görülmeyebiliyor. Tehlikesi bu bakteri hiç belirti vermeden vücutta ilerleyebiliyor. Bunun sonucunda da bakteri hastanın tüplerinde tıkanık lık oluşturarak kı sırlığa neden oluyor. Zaten hastalığın çok ilerlediği vakalarda, laporoskopi île tüplerdeki tıkanıklıklar tespit edilerek tüp bebek tedavisi öneriliyor. Mikoplazma üreoplazma ise idrar yolu enfeksiyonu ile kendini gösteriyor. Akıntı çok az ve dönem dönem genital bölgede kokuya neden oluyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Genel olarak bakıldığında hastalıkların çoğunda anormal seyreden bir akıntı var. Peki normali nasıl olmalı? Yurdanur Aktan'a bunu da sordum:</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Hastalık belirtisi olmayan akıntı nasıl olmalı?</b></div><div style="margin: 0px;">"Kokusuz, renksiz belirli oranda olan. Rahatsız etmeyen bazen yumurta akı kıvamında bazen krem kıvamında. Bu tarz akıntı fizyolojiktir, normaldir. Çünkü genital bölgeyi ıslak tutacak salgı bezleri var. Ancak menepozda kuruluk olabilir. Bunun dışında kaşıntı, yanma, kızarıklık, ödem, konu yapan ve rengi farklı olan her türlü akıntıda mutlaka hekime gidilmeli." yanıtını veriyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bütün bu hastalıklara bakteriler yol açıyor, tedavisinde ise ilaçlar kullanılıyor. Aktan ilaç tedavisiyle çok başarılı sonuçlar aldıklarını söylüyor tabii tespit edilmiş ve çok geç kalınmamış olması kaydıyla. Tedavi edilmezse ne olur? Mevcut semptomlar varlığını sürdürmeye ve hasta 'bulaşıcı' olmaya devam eder.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Aktan, cinsel aktivite yaşının çok çok aşağılara indiğine bir kez daha vurgu yaptı ve "Bu konuda mutlaka okullarda bir çalışma yapılması gerekiyor. Cinsel yaşam, korunmalı/bariyerli cinsel ilişki aklınıza gelebilecek her tür cinsellik konusunda eğitim verilmeli" dedi. Mesajını da "Bariyerli cinsel ilişki şart. Çok erken yaşta yanlış. Çok partner yanlış" cümleleriyle özetledi.</div><div><div style="margin: 0px;"><br /></div></div><div><div style="margin: 0px;"><i><span class="Apple-style-span" style="color: #999999;">Çiğdem İŞLER- hurriyet.com.tr</span></i><br /><i><span class="Apple-style-span" style="color: #999999;"><br /></span></i></div></div><div></div>

Cinsel hastalıklara karşı önlemler!

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara dikkat. Uzmanlar uyarıyor. Bazı hastalıklar belirti vermediği için hızla yayılıyor. Kadınların kadın doğ...

Devamı »

Genç Semih Yaşlandı

<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisKtaFgtvnxUNcvcNj6cjGBNz7t0DBULoRuA3Btc-7m3pLn_Pld05TlhCw-b3iJxdXwT8YxiLOthFIdeALRPldNTv7F90RYSiivXqbl_lE-ye3TPOcxNJMuZWe42FeelAmtsumb9pdSiQ/s1600/semih-sakal.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisKtaFgtvnxUNcvcNj6cjGBNz7t0DBULoRuA3Btc-7m3pLn_Pld05TlhCw-b3iJxdXwT8YxiLOthFIdeALRPldNTv7F90RYSiivXqbl_lE-ye3TPOcxNJMuZWe42FeelAmtsumb9pdSiQ/s320/semih-sakal.jpg" title="semih sakal" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Semih Sakal</td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;">Fenerbahçenin efsane yedeklerinden <span style="color: #cc0000;"><b>Semih Şentürk</b></span> Şükrü Saraçoğlundaki Fenarbehçenin Gençlerbirliğiyle oynadığı mücadeke yeni stiliyle olay oldu.Sakal bırakn genç semihin artık yaşlandığı idda edildi desekde yorum size kalmış.</div>

Genç Semih Yaşlandı

Semih Sakal Fenerbahçenin efsane yedeklerinden Semih Şentürk Şükrü Saraçoğlundaki Fenarbehçenin Gençlerbirliğiyle oynadığı mücadeke yeni st...

Devamı »

En iyi film müzikleri

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoVmzU2iFgJstGJsnv_QhhgfBi5lVfX2mwj4TXTgGhWub7OIEJHbM40UPjPS0VrTN4zVadE1rG0aVkypdY5786ieiM1SPFTaW73G0CefMl3iD8TNg7iRTcVKYFkhAqZmlkB7dB0FXpNwc/s1600/film+m%C3%BCzikleri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoVmzU2iFgJstGJsnv_QhhgfBi5lVfX2mwj4TXTgGhWub7OIEJHbM40UPjPS0VrTN4zVadE1rG0aVkypdY5786ieiM1SPFTaW73G0CefMl3iD8TNg7iRTcVKYFkhAqZmlkB7dB0FXpNwc/s200/film+m%C3%BCzikleri.jpg" width="160" /></a></div><div style="text-align: center;">Sinemalarda milyonlarca kez izlenen filmlerin efsane müzikleri serisi enkisayol.blogspot.com farkıyla hepsi bir konuda sizlerle. </div><div style="text-align: center;">Saw - Testere <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/4tm_9u90WCU" width="450"></iframe> Amelie Soundtrack - J'y Suis Jamais Alle <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/wzf4eAalinM" width="450"></iframe> Leon - Sevginin gücü film müziği <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/nVYFOlVB-Uo" width="450"></iframe> The Godfather - Baba <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/1aV9X2d-f5g" width="450"></iframe></div>

En iyi film müzikleri

Sinemalarda milyonlarca kez izlenen filmlerin efsane müzikleri serisi enkisayol.blogspot.com farkıyla hepsi bir konuda sizlerle.  Saw - Test...

Devamı »

Chatroulette Nedir

<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguEW1d_BaaYPkMA0CUIMuIzQjvMEyirxScaZWFVIn72VxnGkrBgL5OXhblu6WSlAN9snuSlr_hGag2j5pcnew4Uit0KpSTg3BH6xRjDuQt0q2lJI8xVGTn0UJ77-MYqdWhByqN8lLpbhg/s1600/chatroulette+resim.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="192" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguEW1d_BaaYPkMA0CUIMuIzQjvMEyirxScaZWFVIn72VxnGkrBgL5OXhblu6WSlAN9snuSlr_hGag2j5pcnew4Uit0KpSTg3BH6xRjDuQt0q2lJI8xVGTn0UJ77-MYqdWhByqN8lLpbhg/s200/chatroulette+resim.jpg" title="Chatroulette resim" width="200" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b>Chatroulette resim</b></td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;">Chatroulette kameralı <a href="http://enkisayol.blogspot.com/search/label/Chatroulette%20sohbet">sohbet</a> ve ücretsiz <span style="color: #3d85c6;"><b>chatroulette</b></span> web cam servislerinin yer aldığı dünyadan insanlarla chat yapma imkanı sunan programdır.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cc0000;"><b>Chatroulette</b></span> en yaygın rusya,amerika ve Türkiyede kullanılmaktadır.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Genellikle abazan arkadaşlar cinsellik güdüleriyle sohbet yapmak istesede sevgili bulmak içinde ideal bir yerdir. İngiliz veyahut alman kızlarında olduğunu söylemek gerekirse güzel bir sistem olduğunu söyliyebiliriz.Pek çok ünlünün kamera kayıtlarıyla karşı tarafı işletenler olduğunuda söylemek gerek bu yüzden dikkatli olmak lazım bu tür işletmelere gelmeyiniz.</div><div style="text-align: center;">Gangnam style on chatroulette youtube <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/RO2AO1zl-ng" width="450"></iframe> </div><div style="text-align: center;">Justin bieber chatroulette Türkiye işletme</div><div style="text-align: center;"> <iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="350" src="http://www.youtube.com/embed/r_zGp32Ng4g" width="450"></iframe> </div>

Chatroulette Nedir

Chatroulette resim Chatroulette kameralı sohbet ve ücretsiz chatroulette web cam servislerinin yer aldığı dünyadan insanlarla chat yapma i...

Devamı »