Erkeklerin cinsel ilişki süresince yaptıkları 5 hata

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRk_-ezcJY_ggMD50rSJ99Z-Pu0cT19N9GTDjjqQugl11yp3vmG48YGI2Ol8DPzVnnEoGh_gPWxAYWgfMweSdCsEAWP7qhHgq3FJHzv8VxzIlWB24TbEZkGc8q663_PsR06o28dQA7qo09/s1600/ili%25C5%259Fki+sonras%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRk_-ezcJY_ggMD50rSJ99Z-Pu0cT19N9GTDjjqQugl11yp3vmG48YGI2Ol8DPzVnnEoGh_gPWxAYWgfMweSdCsEAWP7qhHgq3FJHzv8VxzIlWB24TbEZkGc8q663_PsR06o28dQA7qo09/s1600/ili%25C5%259Fki+sonras%25C4%25B1.jpg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Cinsel hayatınızdan memnun değilseniz bunun nedeni yatağınızdaki erkek olabilir.</span></b><br /><br />Sevgiliniz ya da eşiniz misyoner pozisyonundayken tek elle sütyeninizi açmayı öğrendi. Fakat kadınların cinsel birliktelik sırasında tatmin olmasını sağlamak bunlarla bitmiyor.<br /><br />Kadınlar seksi sever. Bir çoğu tüm gün akşam geçireceği harika geceyi düşünür. İş yatağa gelince erkeklerinin onları anlamalarını ister. Bir çok kadın yatakta hala erkeğinden istekte bulunacak kadar özgüvene sahip değildir. Bu akşam eve gittiğinizde cinsel hayatınız hakkında konuşun. Sizi ve onu baştan çıkaran şeyleri ortaya çıkarmaya çalışın.<br /><br />Unutmayın daha iyi bir cinsel hayata sahip olmak için karşınızdaki dinlemeniz onun ihtiyaçlarına önem vermeniz çok önemlidir.<br /><br /><b>Görevi başına değil! </b><br />Kadınlar iş hayatında ve evde bir çok şeyi üstlenip, altından kalkarlar. Fakat iş yatağa geldiği zaman erkeklerin liderliğinden hoşlanırlar. Karşılarında, deyim yerindeyse adam gibi adam görmek isterler.   Bu noktada görev kadınlara düşüyor. Onun çekingen ve pasif tavrını yenmesi için onu yüreklendirmeniz gerekli.<br /><br /><b>Eski olana bağlanmayın!</b><br />Eşiniz bir süredir hep aynı adam. Cinsel hayatınızdan tatmin olmanız için sürekli farklı pozisyonlar denemelisiniz. Kadınlar karşısındaki erkeğin, onu cesaretlendirecek kadar farklı olmasını ve yeni şeyler denemesini ister. Bu akşam eve gittiğinizde eşinizi farklı bir yerde ilişkiye girmek için cesaretlendirin. İnanın bu hareketinizden sonra sizin yeniliklere ne kadar açık olduğunuzu anlayacak ve bundan sonraki yere sizi kendi elleriyle götürecek.<br /><br /><b>Sonuca odaklanıyor! </b><br />Hayat bir yolculuk, bir hedef değil ve bu tamamiyle seks için de geçerli. Siz cinsel birliktelik sırasında kendi doruk noktanıza ulaşmaya çalışırken, bu eşiniz için çok eğlenceli olmayabilir. Sadece hedefe ulaşmak kadınlar için bir hayal kırıklığı yaratır. Cinsel ilişkiniz sırasında onu siz yönlendirin. Yavaşlatın. İsteklerinizi belli edin. Onun da bundan zevk almasını sağlayın. Daha iyi bir skor için sizin isteklerinizi dikkate alacaktır.<br /><br /><b>Yeterince seks yapmıyoruz! </b><br />Erkeklere kalsa haftanın her akşamı cinsel birliktelik yaşanmalı. Fakat bir çoğu ekran karşısında maç izlerken uyuyup kalıyor. Tüm gece birlikte olmak için ısrar edemezsiniz. Bunun için akşam o eve gelmeden ona maçı unutturacak ya da sizinle birlikte olmayı iple çekeceği bir görünümle onu karşılayın. Unutmayın sadece o istediği zaman yatağa girmemelisiniz, sizin de istekleriniz önemli.<br /><br /><b>Keşke masaj yapsa! </b><br />Eve giderken kokulu mumlardan ve sabunlardan alın. O gelmeden önce banyoyu romantik bir şekilde hazırlayın. O geldiğinde banyoda olun ve onu yanınıza çağırın çok yorgun olduğunuzu ve masaj yapmasını istediğinizi söyleyin. Birlikte banyo yapın. Devamı sizin ellerinizde. Böylece siz yorgun olduğunuzu söylediğinizde o bu ortamı kendi hazırlayacaktır.<br /><div><br /></div><div><a href="http://www.hthayat.com/kadinca-hayat/ask-mesk/cinsel-hayat/haber/1002571-erkeklerin-cinsel-iliski-suresince-yaptiklari-5-hata">Kaynak: HT Hayat</a></div><div></div>

Erkeklerin cinsel ilişki süresince yaptıkları 5 hata

Cinsel hayatınızdan memnun değilseniz bunun nedeni yatağınızdaki erkek olabilir. Sevgiliniz ya da eşiniz misyoner pozisyonundayken tek...

Devamı »

Tavuktan tümör fışkırıyor

<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizoBOVYi4hymwd9LmOESepJdoLcso3vQnP6H2ij73ZwFcx4fyfqHOfao1OPgLqFnBA5aihraMdWp4mhxzBiVZv1NKjCOerXqnZiP8cDPx_OPt8M1Cxbpwjp8vRL6k5wmLxm_1uHVG85Z4/s1600/tavuk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizoBOVYi4hymwd9LmOESepJdoLcso3vQnP6H2ij73ZwFcx4fyfqHOfao1OPgLqFnBA5aihraMdWp4mhxzBiVZv1NKjCOerXqnZiP8cDPx_OPt8M1Cxbpwjp8vRL6k5wmLxm_1uHVG85Z4/s640/tavuk.jpg" width="640" /></a></div><br /><span style="color: grey; font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="font-size: 11px; line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="color: grey; font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="font-size: 11px; line-height: 14px;"><br /></span></span><br /><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">Entegre tavuk tesislerinde çabuk büyüsünler diye ilaç verilen tavuklar kansere yol açıyor. Kuluçka süresi 17 güne inen tavuklar kesilmediklerinde kendiliğinden 45 günde ölüyorlar. İşte dehşete düşüren veriler;</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Yavuz Dizdar, sağlığımızla nasıl oynandığını ifşa etti. Verdiği bilgiler tüyler ürpertici.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><b>HAYVANIN KARNINDAN TÜMÖR FIŞKIRIYOR</b></span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">Dizdar'ın aktardıkları şöyle;</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*"Tavuk diye önünüze konulan hayvanın kuluçka süresini kısaltılarak 17 güne indirdiler.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Hayvanların bacak yapıları değişti.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Bu hayvanlar 45 gün sonra kendiliğinden ölüyor.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Yapılan araştırmada doğal ürünle beslenen civcivlerin 45 gün sonra ayakta duramadığı görüldü.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Tavuk diye önünüze konulan hayvanın karnından tümörler fışkırıyor.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Tavukçular tıptan 50 sene önde gidiyor.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">*Bu endüstrinin görevi size üzerinde et tutturulmuş bir şey vermek. Hayvanın sağlıklı olması umurlarında değil. Bu işin ilginç yanı, bunun onayını da veterinerlerden alıyorlar.”</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><b>İLAÇ ENDÜSTRİSİ İÇİN SES ÇIKARMIYORLAR</b></span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">Dünyada belli başlı kanserlerde artış gözlendiğini belirten Dizdar, “Dünyada bütün ülkelerde kanser artmıyor, bütün kanserler de artmıyor. Belli kanser türleri artıyor, bunu ABD de biliyor. Mevcut olan durumun farkındalar, çok umurlarında olduğunu sanmayın, hiç umurlarında değil. Çünkü paralelinde ilaç endüstrisi büyüyor. Geldiğimiz noktada bir ülkenin gıdasını ne kadar endüstrileştirirseniz, ne kadar markete tıkarsanız, uzun raf ömrü ile ne kadar bozulmaz hale getirirseniz hastalığın da o kadar arttığını görüyorsunuz." ifadelerini kullandı.</span></span><br /><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;"><br /></span></span><span style="font-family: lucida grande, tahoma, verdana, arial, sans-serif;"><span style="line-height: 14px;">Dizdar, güvenli olan bakliyat ve hububat yenilmesini tavsiye etti.1. Aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? </span></span><br /><br /><br /></div> </div> <br />

Tavuktan tümör fışkırıyor

Entegre tavuk tesislerinde çabuk büyüsünler diye ilaç verilen tavuklar kansere yol açıyor. Kuluçka süresi 17 güne inen tavuklar kesilmedikle...

Devamı »

Mutluluğun Anahtarı ...

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgB2plsEwrJa3OsbhGEbiQ51fXwsvcM0BHXcJI-pHkfZfZ0GKGVdmGUsCG6zNpIg4OCrXAlg2Zj1Xn52dl6PgdfaULprVVqam8lHWUO4Dx0wRzinYd8_Un0Rp4-Xux4aY8SWqU5A2dWEOBq/s1600/anahtar+kilit.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgB2plsEwrJa3OsbhGEbiQ51fXwsvcM0BHXcJI-pHkfZfZ0GKGVdmGUsCG6zNpIg4OCrXAlg2Zj1Xn52dl6PgdfaULprVVqam8lHWUO4Dx0wRzinYd8_Un0Rp4-Xux4aY8SWqU5A2dWEOBq/s320/anahtar+kilit.jpg" width="320" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Hayat şartları ağır, moraliniz bozuk ve yaşamınızda her şeyin çok kötü gittiğine inanıyorsunuz... Şimdi bunları düşünmekten vazgeçin! Sizin için hazırladığımızı birkaç küçük öneriyle, hayatınızı daha neşeli hale getirebilirsiniz.</span></b><br /><br /><b>Kendinizi şımartın </b><br />Hafta içinde kendinize bir gün belirleyin. Bu, işleriniz en az yoğunlukta olduğu bir gün olabilir.  Çocuklarınız okuldayken veya bakıcı evdeyken, kendinize ait bir program yapın. Önce küveti doldurup içine rahatlatıcı losyon veya aroma yağları ilave edin. Ardından, vücudunuz tamamen dinlenene kadar küvette yatın. Hatta bunu yaparken müzik açın, yanınıza içecek ve bir de kitap alın. Bu şekilde hem vücudunuzu, hem de ruhunuzu dinlendirmiş olursunuz. Banyo keyfi bittikten ve iyice durulandıktan sonra vücudunuzun her bölgesini kremlemeyi ihmal etmeyin. Sonra da zamanınız doğrultusunda canınız en çok ne çekiyorsa, onu yapın!<br /><br /><b>Doya doya gülün</b><br />Gülmenin psikoloji üzerine terapi etkisi olduğunu biliyor musunuz? Eğer yanıtınız hayırsa, bunu bir yere not edin! Yapılan araştırmalara göre, gülme hem insanın kendini iyi hissetmesini sağlıyor, hem de sağlık üzerine olumlu etkiler yaratıyor. Bu nedenle, içinizden geldiği kadar gülün. Eğer bunu yapamıyorsanız, her fırsatta komik filmler izleyin, eğlenceli ortamlara katılın.<br /><br /><b>Hayatınızda değişiklikler yapın</b><br />Hayatınızı rutinlikten kurtarmanın en iyi yollarından biri, bazı radikal değişiklikler yapmaktır. İşe önce saç stilinizi değiştirmekle başlayabilirsiniz. Ardından kendinize değişik bir giyim tarzı oluşturun ve alışverişlerinizi bu doğrultuda yapın. Ayrıca, evinizde de yenilikler yapabilirsiniz. Örneğin, başka bir eve taşınabilir veya sadece dekorasyonu değiştirebilirsiniz.<br /><br /><b>Kendinizi ödüllendirin</b><br />Eğer tatlı yemeyi seviyorsanız, kendinizi arada bir çikolata, tatlı veya şekerlemelerle (mümkünse düşük kalorili) ödüllendirebilirsiniz. Ancak miktar konusunda dikkatli olun. Aksi halde sağlığınızı zorlayabilirsiniz. Eğer tatlı yemek yerine başka şeyler tercih ediyorsanız, onları tercih edin. Bunun da ne olduğuna kendiniz karar verin.<br /><br /><b>Spor yapın</b><br />Spor yapmak beden ve ruh sağlığı için gerekli. Bu şekilde hem zinde ve sağlıklı kalırsınız, hem de kendinizi moral olarak daha iyi hissedersiniz. Eğer spor salonuna gidemiyorsanız, evde egzersiz yapabilirsiniz. Kısacası, düzenli olarak her gün egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirin!<br /><br /><b>İnsanları mutlu edin</b><br />İnsanları mutlu etmek, kişinin kendisini de mutlu eder. Bunun için, ya çevrenizde tanıdığınız insanlara ya da tanımadığınız kişilere bazı iyilikler yapabilirsiniz. Örneğin, bir insanın ihtiyacını karşılamak, büyük bir mutluluk kaynağıdır. Üstelik, insanların küçük şeylerden de mutlu olabileceğini unutmayın.<br /><br /><b>Günü yaşayın</b><br />Genellikle çoğumuz hayatımızı önceden planlamayı tercih ediyoruz. Bu şekilde de bugünü yeterince farkına vararak yaşayamıyoruz. Bu nedenle hayatınızı arada bir plansız, anlık yaşayın. Göreceksiniz, bu size yaşamdan daha fazla tat almayı sağlayacak.<br /><div><br /></div>

Mutluluğun Anahtarı ...

Hayat şartları ağır, moraliniz bozuk ve yaşamınızda her şeyin çok kötü gittiğine inanıyorsunuz... Şimdi bunları düşünmekten vazgeçin! Si...

Devamı »

Soğuk havada yüzünüzü kurulamadan sokağa çıkmayın!

<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-uJZQWIB-RrvTPm43wkoT2tafabcQDotF2Y8HgRfEYMxlN70UbbEQBM-cNW4MhuZNgunHLqWTbPGj9A1sGorvGjFW-uz4hQldE4JjIGiS4DmVdgiMJswhPiIZvXwj1eaFnNbDFgd88l_F/s1600/s%25C4%259Fukhavalar.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-uJZQWIB-RrvTPm43wkoT2tafabcQDotF2Y8HgRfEYMxlN70UbbEQBM-cNW4MhuZNgunHLqWTbPGj9A1sGorvGjFW-uz4hQldE4JjIGiS4DmVdgiMJswhPiIZvXwj1eaFnNbDFgd88l_F/s1600/s%25C4%259Fukhavalar.jpg" /></a></div><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor.</span></b><br /><br />Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor. Soğuk algınlığı, grip ve zatürreden korunmak için kaşkolumuzu sıkı sıkı sarıp, eldivenimizi dahi giyiyoruz ancak bazen yüzümüzü tam olarak kurulamadan ya da saçlarımız ıslakken, başımıza bir kapüşon geçirip sokağa çıkıyoruz. Oysa yüz felci en çok soğuk havayı seviyor ve kendisine dikkat etmeyenleri seçiyor.<br /><br /><b>Soğuk hava yüz felci riskini artırıyor</b><br />Yüz felci, ani başlayan yüzün bir tarafındaki kasların felci ile seyreden bir hastalıktır. Beyinden çıkan 7. sinirin fonksiyonunun bozulması ile ortaya çıkar. Hastalanan kişi, yüzün bir tarafında, kaş kaldırma, göz kapatma ve ağız büzme hareketlerini yapmakta zorlandığını veya yapamadığını fark eder. Görülme sıklığı, yaşa ve yaşanılan coğrafyaya göre değişmekle birlikte, yılda 100 bin kişide 15–35 kişidir. Genç ve orta yaşlı yetişkinlerde biraz daha sık görülür. Yüz felcinin vücutta sessiz duran herpes virüsünün tekrar aktif hale gelmesi ile oluştuğuna inanılır. Bu aktifleşme, sinirde enfeksiyon gelişimine, şişmeye, sıkışmaya ve nihayet fonksiyonunu yapamamaya neden olur. <br /><br />Laboratuar ve klinik gözlemlerle, herpes virüsünü tekrar aktif hale getiren faktörler belirlenmiştir.<br /><br />Bunlar:<br />Fiziksel durumlar: Radyasyon, travma, vücutta başka bir enfeksiyonun olması ve soğuk hava.<br />Psikolojik durumlar: Sosyal stresler.<br />Bağışıklığın etkilendiği durumlar: Kanser, yanık, AIDS, transplantasyon, kemoterapi.<br /><br />Soğuk kış aylarında yüz felci, yaz aylarına göre daha sık görülmektedir. Soğuk havaya maruz kalma, yutaktaki yapıları etkileyip, herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir. Gündüz ve gece sıcaklığında büyük değişimler, açık alandaki soğuk havaya uzun süre maruz kalma veya sık sık aniden soğuk alana çıkma, soğuk havada açık pencereli bir arabada seyahat etme veya açık pencere önünde uyuma, yüzdeki damarlarda kasılmaya ve daralmaya neden olarak geçici olarak az kanlanmaya neden olabilir ve sonuçta sinir hücrelerinde herpes virusunun aktifleşmesine neden olabilir.<br /><br /><b>Kaşkol ile yüzünüzü koruyun</b><br />Yüz felcinden kısmen korunmak mümkündür. Yüzün ıslak ve nemli kalması soğuğun etkisinin artmasına neden olur. Bu nedenle yüzün ve saçların iyice kurutulması önemlidir. Evde, işyerinde ve nakil araçlarında hava akımı olabilecek yerlerde bulunmaktan kaçınılmalıdır. Aşırı soğuk havaya çıkmak veya o ortamda bulunmak gerekiyorsa, soğuğun etkisini azaltacak kaşkol kullanmak gibi önlemler alınmalıdır.<br /><br />Yüz felci genellikle iyileşen bir rahatsızlıktır. İyileşme sürecini hızlandıran kortizon ve anti viral ilaçları erken dönemde kullanmaya başlamak gerekir. Hastalık oluştuktan sonra da soğuktan korunmak, yüzün ve saçların nemli kalmamasına dikkat etmek çok önemlidir.<br /><br /><i>Nöroloji Bölümü Uzm. Dr. Abdullah Özkardeş</i><br /><div></div>

Soğuk havada yüzünüzü kurulamadan sokağa çıkmayın!

Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe düşmesi soğuk havalara bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor. Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe ...

Devamı »

'Reflekstir' Deyip Hafife Almayın!

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEboK6DZfT7AbW7PNQP6iYAOH3zZSylerevyCqJOVO1B4dtjiQk5EzcCCg9wbKDeh6WJ4g3YxajbJ4wpzASRELAm-9Py5A-VZOd7pd0A67Qq-Ipgiw_GoX0GgQxixlMxn-H-Nd_0Ly1IC1/s1600/bebekuyu.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEboK6DZfT7AbW7PNQP6iYAOH3zZSylerevyCqJOVO1B4dtjiQk5EzcCCg9wbKDeh6WJ4g3YxajbJ4wpzASRELAm-9Py5A-VZOd7pd0A67Qq-Ipgiw_GoX0GgQxixlMxn-H-Nd_0Ly1IC1/s320/bebekuyu.jpg" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Bebeklerde ani sıçramanın nedeni “epilepsi” olabilir! </span></b><br /><br />Epilepsi, en sık çocukluk çağında, özellikle de 0-1 yaş arasındaki bebeklik döneminde ortaya çıkıyor. Sanılanın aksine sadece vücutta kasılma ve çenenin kitlenmesi gibi büyük nöbetlerle değil, gözden kaçabilecek küçük nöbetlerle de gelişebiliyor. Örneğin, bebeklerde ani sıçrama epilepsinin işareti olabiliyor!<br /><br />Halk arasında ‘sara’ olarak bilinen epilepsi; ateş ve kafa travması gibi herhangi bir tetikleyici faktör olmadan tekrarlayıcı bilinç kaybı ile bilinçte bozulmanın görüldüğü ataklarla gelişen bir hastalık. En sık çocukluk çağında, özellikle de 0-1 yaş arasında ortaya çıkıyor. Çocukluk çağındaki epilepsi tüm vücutta kasılma/atma, çenenin kitlenmesi ve ağızdan köpük gelmesi gibi belirtilerle seyreden büyük nöbetlerle gerçekleşebileceği gibi; tanınması zor ve kısa süren küçük nöbetlerle de ortaya çıkabiliyor.<br /><br />Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Uğur Işık, bebeklerde sadece kollar, bacaklar ve baş bölgesinde ortaya çıkan ani sıçramanın hafife alınmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Klasik epilepsi belirtilerinin yanı sıra, bu tür kısa süren küçük nöbetlerin de asla atlanmaması gerekiyor. Çünkü bu küçük nöbetler anne babalar tarafından gözden kaçarsa sorun tedavi edilmediği için büyük nöbetlere dönüşebiliyor” diyor.<br /><br /><b>Hangi Nöbetler Gözden Kaçabiliyor?</b><br /><br />• Ani Sıçrama ve Kapanma: Bebeklikte kümeler halinde gelen, kollar, bacaklar ile baş bölgesinde ani sıçrama ve kapanma ile gelişen nöbetler ortaya çıkabiliyor.<br />• Gözlerin Sabit Bir Yere Bakması: Çocuklarda kasılma, atma, gözlerin sabit bir yere bakması ve kusma ile gelişebiliyor. Vücudun tek tarafında kasılma veya vücudun tek tarafında anormal his ile de görülebiliyor.<br />• Dalma: Absans nöbetlerinde çocuk sadece 5-10 saniye boyunca dalıyor ve çevresine karşı duyarsız oluyor.<br />• Gece Uykudan Sık Uyanma: Frontal lob denilen (beynin ön bölgesi) bölgede gelişen nöbetlerde gece uykudan sık uyanma, kasılma ve anlamsız hareketler görülebiliyor. Bu durum çoğunlukla uyku bozukluğu ile karışıyor. Ayrıca çocuk anlamsız yere kendi çevresinde dönme veya koşma şeklinde hareketler sergileyebiliyor.<br />• Ani Baş Düşmeleri: Ani baş düşmeleri ve yere kapaklanma şeklinde nöbetler görülebiliyor.<br />• Sıçrama: Bazen sadece ani elektrik çarpması benzeri sıçramalar (myokonik nöbetler) ortaya çıkabiliyor.<br /><br /><b>Çocuğun Hayat Kalitesini Belirliyor</b><br /><br />Bazı türlerinde nöbetler günde 50-60 kez tekrar ederken, bazılarında ise yılda sadece 1-2 kez ortaya çıkıyor. Epilepsiye neden olan durum hayat kalitesinde en önemli belirleyici faktör oluyor. Çünkü bu faktör hem çocuğun zeka düzeyini ve davranış sorunlarını hem de epilepsinin şiddetini beliyor. Nöbet sayısı ve nöbet kontrolü hayat kalitesini belirlemede önemli bir rol üstleniyor. İlaçlarla kontrol altına alınabilirse çoğu çocuk okul, spor ve hobiler gibi günlük yaşam aktivitelerine devam edebiliyor.<br /><br /><b>Bazı Türleri İlaçla Kontrol Altına Alınabiliyor</b><br /><br />Hangi tedavinin uygulanacağında epilepsinin türü çok önem taşıyor. Çocukluk çağının iyi huylu genetik epilepsilerinin yüzde 80-90’ı ergenlikte düzeliyor. Bazen de epilepsiler ergenlik çağında başlıyor, bunların bir kısmı ömür boyu tedavi gerektiriyor. Epilepsilerin bir kısmı ilaç tedavisine çok iyi yanıt veriyor. En az 2 yıl, bazen de ergenlik çağına kadar ilaç kullanmak yeterli gelebiliyor. Ancak altta kafa travması veya menenjit gibi nörolojik bir sorun varsa tedavi edilmesi daha güç olabiliyor. Örneğin hastanın çok uzun yıllar ilaç kullanması gerekiyor.<br /><br /><b>Epilepsi Cerrahisinde Başarı Oranı Yüksek</b><br /><br />Tüm epilepsilerin yüzde 20-30’unu dirençli epilepsiler oluşturuyor. Bu durumda ilaç dışında diğer tedavi seçenekleri gündeme geliyor. İlk yöntem de epilepsi cerrahisi oluyor. İyi seçilmiş hastalarda epilepsi cerrahisinin başarısı yüzde 80’lere ulaşıyor. Ancak ne yazık ki her dirençli epilepsisi olan çocuk ameliyat adayı olamıyor. Çocuğun epilepsi cerrahisi adayı olması için nöbetlerinin belli bir bölgeden kaynaklaması ve çıkarılacak bölgenin dil ve görme gibi önemli bir fonksiyonunun olmaması gerekiyor.<br /><br /><b>Beyne Takılan Pil Belirgin Düzelme sağlıyor</b><br /><br />Çocuğun cerrahi yönteme uygun olmadığı durumlarda “vagus sinir stimülatörü” denilen beyin pili tedavisi düşünülebiliyor. Göğüs altına yerleştirilen pil, vagus sinirini belli aralıklarla uyarıyor ve bu nöbetlerde azalma sağlayabiliyor.  Beyin pili tedavisiyle nöbetlerin tamamen durması mümkün olmasa da iyi seçilen hastalarda belirgin düzelme sağlanabiliyor.  Diğer bir tedavi seçeneği de ketojenik diyet. Bazı tür epilepsilerde etkili olan bu diyet yağdan çok zengin beslenilmesi prensibine dayanıyor.<br /><br /><b>Nedenleri Neler?</b><br /><br />• Kromozom anomalileri,<br />• Beyin oluşumundaki yapısal bozukluklar,<br />• Beynin oksijensiz kalması veya beyin kanamaları,<br />• Tümörler,<br />• Kafa travması,<br />• Menenjit gibi beyin enfeksiyonları epilepsiye sebep olabiliyor.<br /><br /><b>Çocuğunuz Atak Geçirdiğinde… </b><br /><br />• Nöbet sırasında çocuğunuzu sağ ya da sol tarafına doğru yatay pozisyonda yatırın.<br />• Başının altına bir yastık koyun, yakası sıkıysa gevşetin.<br />• Sallamayın, üstüne su dökmeyin, ağzına bir şey sokmaya çalışmayın.<br />• En yakın sağlık kuruluşuna götürün ya da çocuğunuzu izleyen doktoruyla iletişim kurun.<br /><div></div>

'Reflekstir' Deyip Hafife Almayın!

Bebeklerde ani sıçramanın nedeni “epilepsi” olabilir!  Epilepsi, en sık çocukluk çağında, özellikle de 0-1 yaş arasındaki bebeklik dönem...

Devamı »

Pes 2013 Türkçe Spiker Yaması İndir

<b><span style="font-size: large;">Ve merakla beklenen Pes 2013 Türkçe Spiker yaması V1.0 çıktı.</span></b><br />Yamada spikerler oldukça orjin olmuş star tvnin şampiyonlar ligi maçlarını sunan spikerler seçilmesi oyuna odaklanmanızı sağlıyor.Geçmiş yıllarda yaşanan pozisyonlardaki anlatım bozukluğu tamamen giderilmiş.<br /><br /><br /><u><b>Bu yamayı nasıl oyuna ekliyebiliriz?</b></u><br /><br /><ul><li>Oyunun sıkıştırılmış (winrar) halini indirdikden sonra <b>''dt00_e'' - </b>  ''<b>dt05_v''</b> bu dosyaları kopyalayın.</li><li>Oyunun kurulu olduğu yerdeki   <b>c:\program files (x86)\konami\pro evolution soccer 2013\img </b>klasöre yapıştırın yüklü dosyalar değiştirilsinmi uyarısına evet diyerek ilerleyin. </li><li>Son olarak sistem ayarları - dil ayarları bölümünden ingilizceyi seçip türkçe spiker olarak pes 2013 ü oynuyoruz aklınıza takılan sorular olursa yorum yazarak sorabilirsiniz.</li></ul><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><img alt="" border="0" height="192" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2zd109BZPta6Ofe8RBdDb5hGmKG2ooymz3pgQoNr2W_5P5tD7SXp5ajXLD1es_E9EJNBQiIWpqLxIc6ZRAR5-2v0hN12D-Xw3B7pX820HPwq7DD-mbPjP9c8SfbyPHo5Zygso89VxNR4/s320/pes+2013+t%C3%BCrk%C3%A7e+spiker.jpg" title="pes 2013 türkçe spiker yaması" width="320" /></div><div style="text-align: center;">Oyunun İndirme Linki</div><div style="text-align: center;"><a href="http://turbobit.net/qvdis6vge3nt.html" target="_blank"><span style="font-size: large;">Pes 2013 Türkçe Spiker İndir</span></a></div>

Pes 2013 Türkçe Spiker Yaması İndir

Ve merakla beklenen Pes 2013 Türkçe Spiker yaması V1.0 çıktı. Yamada spikerler oldukça orjin olmuş star tvnin şampiyonlar ligi maçlarını sun...

Devamı »

Sağlıklı saçlar için önemli ipuçları

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8nXlBcwKqTliAahqzCi8iVB3x1jATXHGNfHsyeRNcEKGvA1aQ409a0GN510y6ArFdsfYQ2Ce6Yvx_ld2CbdzeeW7C_GoFIkR5UmPN7yqonFdAYQLRieY3XanYuTWnRJQPo8t8Y8LYEWbJ/s1600/sac.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8nXlBcwKqTliAahqzCi8iVB3x1jATXHGNfHsyeRNcEKGvA1aQ409a0GN510y6ArFdsfYQ2Ce6Yvx_ld2CbdzeeW7C_GoFIkR5UmPN7yqonFdAYQLRieY3XanYuTWnRJQPo8t8Y8LYEWbJ/s320/sac.jpg" width="266" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Sağlıklı saçlara sahip olmak, kadın erkek herkes için çok önemli. Basit tüyolarla saçlara gerekli özen gösterildiğinde sağlıklı saçlara kavuşmak ise çok kolay!</span></b><br /><br />Saçtaki kırılmalar, matlaşma ve pullanmalar, çevresel faktörlere, beslenme alışkanlıklarına ve yanlış uygulamalara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Gerekli özeni gösterirseniz sağlıklı saçlara kavuşmanız ise kısa sürede mümkündür.<br /><br />Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Tuğba Türe, “Saç sağlığının korunması için yapılması gerekenler” hakkında bilgi verdi.<br /><br /><b>Sağlıklı beslenme, sağlıklı saçların altın kuralıdır</b><br />Öncelikle saçların kökünden beslendiği unutulmamalıdır. Dışarıdan uygulanan ürünler saçlara sağlık getirmez. Saçlar için gerekli olan vitamin ve mineraller ancak kan yolu ile saç köklerini besleyebilir.<br /><br />Demir, çinko, vitamin B12, folik asit ve biotinden zengin beslenmek saç sağlığı için gereklidir. (Kırmızı et, yumurta beyazı, kurubaklagiller…)<br /><br />Dengeli ve düzenli beslenmek, antioksidan yiyecekleri (sebze, meyve vb..) gerektiği kadar tüketmek, düzenli uyku ve stresten uzak durmak saç sağlığı için önemlidir. Dermatoloji uzmanına danışmadan saç sağlığı için önerilen ilaçların kullanılması doğru değildir.<br /><br /><b>Saç boyası ve jöle saçların zayıflamasına, kırılmasına ve matlaşmasına neden olabilir</b><br />Saç boyası, renk açıcılar, jöle, köpük, sprey gibi kozmetik ürünlerin bilinçsiz kullanımı saçlara zarar verebilir. Saç şekillendirici ürünler sık kullanımda ve saçtan temizlenmediğinde saçta kalıntı oluşturarak saç tellerinde zayıflama ve kırılmalara neden olabilir.<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6hJooQlwA0LXj9x76w1czfSpSWn_GwD9uTfGLSyAo1PD-uH_yUvCW3Tfe_HUo5ohjK7J5Fiaqzeb2fL85JqVEw09nZYLn1ifzHvzPhZVSsWNm_OAYsUQfuwfCce8QqKVHGdoogvZOFfog/s1600/sac+y%25C4%25B1kamak.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6hJooQlwA0LXj9x76w1czfSpSWn_GwD9uTfGLSyAo1PD-uH_yUvCW3Tfe_HUo5ohjK7J5Fiaqzeb2fL85JqVEw09nZYLn1ifzHvzPhZVSsWNm_OAYsUQfuwfCce8QqKVHGdoogvZOFfog/s200/sac+y%25C4%25B1kamak.jpg" width="166" /></a><br /><b>Hergün yıkamak saça zarar verir</b><br />Saçlar gün aşırı ve ılık su ile yıkanmalıdır. Ayrıca ikisi bir arada ürünler yerine şampuan ve saç kreminin ayrı ayrı uygulanması daha doğru olacaktır. Saç kreminin saç uçlarına sürülmesi yeterlidir.<br /><br /><b>Sıcak fön kullanmayın</b><br />Saçların kaba ve sert bir biçimde taranması saçları yıpratabilir. Eğer kuru ve zor taranan saçlara sahipseniz durulanmayan bakım ürünlerini kullanarak saçlarınızı koruyabilirsiniz. Ayrıca saçlar kurutulurken ve şekillendirirken çok sıcak uygulamalardan kaçınılmalıdır.<br /><br /><b>Saçınızı sıkı toplamayın</b><br />Özellikle alın bölgesinde bant şeklinde görülen saç dökülmelerinin en sık sebebi sıkı toplanmış saçlardır. Bu tarz uygulamalar, zaman içerisinde kıl köklerinin zarar görmesine ve saç kayıplarına neden olabilir. <br /><br />

Sağlıklı saçlar için önemli ipuçları

Sağlıklı saçlara sahip olmak, kadın erkek herkes için çok önemli. Basit tüyolarla saçlara gerekli özen gösterildiğinde sağlıklı saçlara ...

Devamı »

SAĞLIK İÇİN 7 SÜPER BAHARAT

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcq9aBvI-AoHSJkfH8kYRN2zSQB3Dg-HIjnjJ3yiOcM7Fc-Abzr2BxR80tXN8euHTdTszyHdv7_7AnH4lH496370ekJUFrvaaUA-GO4j8s0Wz7rmPeVrhCSQb6Ye1aihDmaRuj0VPQnXvu/s1600/7baharat.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; display: inline !important; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcq9aBvI-AoHSJkfH8kYRN2zSQB3Dg-HIjnjJ3yiOcM7Fc-Abzr2BxR80tXN8euHTdTszyHdv7_7AnH4lH496370ekJUFrvaaUA-GO4j8s0Wz7rmPeVrhCSQb6Ye1aihDmaRuj0VPQnXvu/s200/7baharat.jpg" width="200" /></a><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">Sağlık ve beslenme uzmanları yemeklere yağ, tuz ve şeker eklemek yerine baharatlandırmanın hem lezzet hem de sağlık açısından daha faydalı olduğunu söylüyorlar. </span><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">Baharatların antioksidan gücü </span><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">Yapılan çalışmalar baharatların antioksidan yönünden çok zengin olduğunu gösteriyor. </span></span><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;"><br /></span></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="background-color: white; line-height: 18px; text-align: justify;">Antioksidanlar, serbest radikallerin etkilerine karşı hücreleri koruyor. (Serbest radikaller vücudun bağışıklık sistemi zayıfladığında veya duman ve radyasyon gibi çevresel etkenlere maruz kalındığında üretilen moleküllere deniyor.)</span></span><br /><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Antioksidanlar; kalp hastalıklarına, kansere ve diğer hastalıklara karşı sizi koruyor. Beta karoten, lutein, likopen, selenyum, A, C ve E vitaminleri içeriyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Baharatların enflamasyon azaltma etkisi</span><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Baharat ve bitkilerin anti enflamatuar özelliği, yani enflamasyon (iltihaplanma) önleme özelliği de var. Araştırmacılar, baharat ve bitkilerin enflamasyon azaltmada rolü olduğunu keşfettiler.</span><br /> <a name="more"></a><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Enflamasyon, kalp hastalığı, alerjiler ve Alzheimer gibi pek çok kronik hastalığın öncülü olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla enflamasyon karşıtı özelliği olan baharat ve bitkileri beslenme planına dahil etmek, sadece yemeklere tat vermek değil, aynı zamanda vücudu iyileştirmeye de yarıyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Baharatların kilo verdirme etkisi</span><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Araştırmacılar, baharatların metabolizmayı hızlandırma, tokluk hissini destekleme, kilo yönetimine yardım etme ve beslenme kalitesini artırma özelliği taşıdığını belirtiyorlar. Örneğin biberdeki “Capsaicin” adlı kimyasal bileşen metabolizmayı hızlandırma özelliği taşıyor. Ayrıca yediğiniz yemeğin lezzetli ve tatmin edici olması, daha az yemenize ve daha az kalori tüketmenize yardım ediyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Baharat ve bitkiler, tüm bu özelliklerinin yanı sıra birer sağlık kaynağı olan krotenoidler, flavonoidler ve diğer fenolikler gibi fito besinler de içeriyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"></strong><br /></span><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Tarçın</span></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Tarçın, kolay, çok yönlü kullanıma uygun ve aynı zamanda lezzetli bir baharat. Kahvenize yarım ya da bir çay kaşığı kadar tarçın ekleyerek ya da çayınızı tatlandırmak için kullandığınız bala karıştırarak içebilirsiniz. sağlık uzmanları, tarçını yoğurda ya da yulaf ezmesine eklemenizi, balkabağına ya da meyveli içeceklere koymanızı da öneriyorlar. Tam tahıllı ekmekte, doğal fıstık ezmesinde ve bütün meyve reçellerinde kullanarak ekstra sağlık katabileceğinizi belirtiyorlar. Çünkü tarçın, polifenoller olarak adlandırılan doğal bileşim açısından oldukça zengin. Bu bileşim, vücutta kan şekerini dengelemek için insülin vazifesi görüyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><a href="http://tabiatvesaglik.blogspot.com/2012/01/kekik-otunun-faydalari.html"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Kekik</span></a></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Bir çay kaşığı kadar kekiğin üç fincanı dolduracak kadar doğranmış brokoliyle aynı güçte antioksidana sahip olduğunu biliyor muydunuz? Tabii brokoliden vazgeçmeyin, her ikisini de yiyin.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Kekik, kurutulmuş bitkiler arasında en yüksek antioksidan içereni. Dolayısıyla beslenme uzmanları kekiği her tür yemeğe; makarna ya da pizza soslarına ve peynirli sandviçlere bile serpmenizi öneriyorlar. Dilimlenmiş domates, kekikle, öğütülmüş biber ve ham zeytinyağıyla birlikte inanılmaz lezzetli oluyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Biberiye</span></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Biberiyenin bileşenleri vücuttaki enflamasyonu (iltihaplanma) azaltmaya yardım ediyor. Enflamasyon, pek çok kronik hastalığın tetikleyicisi ve dolaylı risk faktörü. Çalışmalar, biberiyenin kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkisi olduğunu gösteriyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Tam tahıllı ekmeklere katabileceğiniz gibi eti marine ederken ve domates sosu hazırlarken de biberiye kullanabilirsiniz. Macera sevenlerdenseniz, keklere ve kurabiyelere de biberiye eklemeyi deneyebilirsiniz.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><a href="http://zerdecalinfaydalari.blogspot.com/"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Zerdeçal</span></a></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Araştırmalar, genelde köri tozunda bulunan bu sarı baharatın beyin sağlığı üzerinde olumlu rolü olduğunu ve kavrama yeteneğinde gerilemeye ve yaşlanma etkilerine karşı koruyucu olduğunu gösteriyor. Köri, kalp sağlığına katkısı olan bir baharat karışımı.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Köriyi özellikle yumurta salatası ve salata yemeklerine katabilirsiniz. Köri sosu, özllikle kümes hayvan eti için uygundur. Salata sosu olarak da kullanılabilir.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Dağ kekiği</span></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Dağ kekiği antioksidan avantajının yanı sıra araştırmalara göre solunum fonksiyonu ile de ilişkili olan bileşenlere sahip. Beslenmenize daha fazla dağ kekiği dahil etmelisiniz. Bu baharatı salatalarınızı tatlandırırken, kremalı sos yaparken kullanabilir; sebze ve balığın üzerine serpebilirsiniz.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Zencefil</span></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Bir çay kaşığı kadar zencefil, bir fincan ıspanak ile benzer antioksidan seviyesine sahip. Öğütülmüş zencefil, hem tatlı hem de tuzlu yiyeceklerde kullanılabiliyor.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Taze meyve dilimlerinin üzerine, yoğurda ya da dondurmaya da öğütülmüş zencefil serpebilirsiniz.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Lezzetli yemekler için, öğütülmüş zencefili balla karıştırıp bunu, buharda pişmiş havuç veya ızgara somon filetosu üzerine ince bir tabaka olarak sürebilirsiniz. Zencefili marine etmek ve sos hazırlamak için de kullanabilirsiniz. Bilim insanları zencefilin bileşenlerinin sindirim sorunlarında ve ağrı dindirmede etkili olduğunu da keşfetti.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><strong style="border: 0px; font-style: inherit; margin: 0px; padding: 0px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Kırmızıbiber</span></strong><br /><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Acı ve tatlı biberden üretilen pul biber, diyet yapanların lezzetli arkadaşlarıdır. Çünkü kırmızıbiber, metabolizmayı hızlandırır, tokluk hissini artırır ve yağ yakmayı sağlar.</span></div><div style="background-color: white; border: 0px; line-height: 18px; margin-bottom: 10px; margin-top: 10px; padding: 0px; text-align: justify;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Humusta, dip soslarda, beyaz peynir üzerinde ve patates püresinde kullanabilirsiniz. Etleri marine ederken ve sos hazırlarken de kırmızıbiberden yararlanabilirsiniz.</span></div>

SAĞLIK İÇİN 7 SÜPER BAHARAT

Sağlık ve beslenme uzmanları yemeklere yağ, tuz ve şeker eklemek yerine baharatlandırmanın hem lezzet hem de sağlık açısından daha faydalı o...

Devamı »

Didier Drogba Galatasarayda

<span style="font-size: large;"><b>Didier Drogba Galatasaray'da</b></span><br />Galatasaray'ın uzun süredir transfer etmek Drogba sonunda gs ile sözleşme imzaladı.Sözleşmenin detaylarıda borsaya Kap'a bildirildi.Futbolcu 2013 sezonun sonuna kadar 2 milyon euro , 2013 2014 sezonu için ise 4 milyon euro sabit ücret alıcak.Ayrıca maç başı 15 bin euro ve 4 milyon euroda imza parasıyla birlikte toplamda 10.5 milyon euroya 1.5 yıllık maliyeti olucak.Galatasarayın <a href="http://enkisayol.blogspot.com/2013/01/Wesley-Sneijder-galatasaray-ile-anlasti.html" target="_blank">wesley sneijder</a>le birlikte 2. bombası olan <span style="color: #cc0000;"><b>didier drogbay</b></span>a galatasarayda başarılar diliyoruz.<br /><br />Çin'in Shanghai shenhua takımıyla yıllık 13 milyon euro sözleşme imzalayan drogba son 3 aylık ücretinin yatmaması sonucu sözleşmesini fesh etti.Chelsea ile 2011-2012 sezonunda Şampiyonlar ligini kazanmıştı.<br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZH_5ilGp5QrjF2eAAunMz8cXC17hRkAuAKTV7MT9Q1zBQ_A0wydKRITaVfoNmxW9-RE3vgYZwKliU8TGpuReDdIzkx23uoC4c987B1fxO656uj9i1MskldHP5uMI9IO6qfytzbUDZ494/s1600/Didier+Drogba.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZH_5ilGp5QrjF2eAAunMz8cXC17hRkAuAKTV7MT9Q1zBQ_A0wydKRITaVfoNmxW9-RE3vgYZwKliU8TGpuReDdIzkx23uoC4c987B1fxO656uj9i1MskldHP5uMI9IO6qfytzbUDZ494/s200/Didier+Drogba.jpg" title="Didier Drogba Gs Forması" width="196" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Didier Drogba Gs Forması</td></tr></tbody></table><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtt4Mv1ee-rnz07hrOhpakr3kAMqQlWgWAvCRcGjfmKhID3oiVt4Jp-dEnFsUZ9lca7hKuD7ydu9XOmlXd5C12uZbSNN5cMxf_aU8w_lyyAZfIOgZ7sbQqbTZSmkzo2fPVH0SukM8lR8A/s1600/Galatasaray+Formal%C4%B1+Drogba.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtt4Mv1ee-rnz07hrOhpakr3kAMqQlWgWAvCRcGjfmKhID3oiVt4Jp-dEnFsUZ9lca7hKuD7ydu9XOmlXd5C12uZbSNN5cMxf_aU8w_lyyAZfIOgZ7sbQqbTZSmkzo2fPVH0SukM8lR8A/s1600/Galatasaray+Formal%C4%B1+Drogba.jpg" title="Galatasaray Formalı Drogba" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Galatasaray Formalı Drogba</td></tr></tbody></table><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqWWyqVLkXCx3e9u1rS_zSfVdi_lmV7CjQNGsgHt_URQ1XfurWwB4AizvYn9jVts0QcXTl0BbGZhk1tTgt2h_oZ61xNXLKixLCeVQ1ut7t5xVdGeu_yrbaaXvzdOWvG7DBsumnCLF1cqE/s1600/Didier+Drogba+Galatasarayda.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhqWWyqVLkXCx3e9u1rS_zSfVdi_lmV7CjQNGsgHt_URQ1XfurWwB4AizvYn9jVts0QcXTl0BbGZhk1tTgt2h_oZ61xNXLKixLCeVQ1ut7t5xVdGeu_yrbaaXvzdOWvG7DBsumnCLF1cqE/s200/Didier+Drogba+Galatasarayda.jpg" title="Didier Drogba Galatasarayda" width="194" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Didier Drogba Galatasarayda</td></tr></tbody></table><br />

Didier Drogba Galatasarayda

Didier Drogba Galatasaray'da Galatasaray'ın uzun süredir transfer etmek Drogba sonunda gs ile sözleşme imzaladı.Sözleşmenin detaylar...

Devamı »

Aöf sınav sonuçları (5-6 Ocak)

<div style="text-align: left;">Aöf fakültesi sınav sonuçları açıklandı.2013<b> </b>5 - 6 ocak'da yapılan 1. vize sınavı 28 ocak tarihi itibariyle aöf'nin sitesinden duyuruldu.</div><div style="text-align: left;"><a href="https://login.anadolu.edu.tr/?url=http://ogrenci.anadolu.edu.tr/tr/Login.aspx" target="_blank"><span style="color: #0b5394;"><b>Sonuçlara Bakmak İçin Tıklayınız</b></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCukSKaUudIhNaLbretyMHlgITs9ZCuKVvmN1O5CKaSMxXFi2g4UdTCs1eMiIoxIpK3V9FJd2iHoFwh_kcQe53zr_BK5a6sRa3tgK5vgRPatEfIbY3LUT7whVlC5tv2-M3dSfw4EUyGAw/s1600/a%C3%B6f+s%C4%B1nav+sonu%C3%A7lar%C4%B1+a%C3%A7%C4%B1kland%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCukSKaUudIhNaLbretyMHlgITs9ZCuKVvmN1O5CKaSMxXFi2g4UdTCs1eMiIoxIpK3V9FJd2iHoFwh_kcQe53zr_BK5a6sRa3tgK5vgRPatEfIbY3LUT7whVlC5tv2-M3dSfw4EUyGAw/s1600/a%C3%B6f+s%C4%B1nav+sonu%C3%A7lar%C4%B1+a%C3%A7%C4%B1kland%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div><div style="text-align: left;">Açılan sayfada Tc kimlik numaranız ve internet şifrenizle giriş yapıcaksınız.</div><div style="text-align: left;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="" border="0" height="174" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg85DEjKTI9ci8nSjYOXc6e-Dz0vYUhNeXRB71VO6cwgRpER7CimxEkZNG0mUginP4I0uOObWiMuZfjpHOcHbvX2K6uJcTMZMasKMXssrQj_UQmDty7b1pijyAwNYA0n5_kz3qQ-8xv_4/s320/a%C3%B6f+s%C4%B1nav+sonu%C3%A7lar%C4%B1+giri%C5%9F.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Aöf sınav sonuçları" width="320" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aöf sınav sonuçları</td></tr></tbody></table></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg85DEjKTI9ci8nSjYOXc6e-Dz0vYUhNeXRB71VO6cwgRpER7CimxEkZNG0mUginP4I0uOObWiMuZfjpHOcHbvX2K6uJcTMZMasKMXssrQj_UQmDty7b1pijyAwNYA0n5_kz3qQ-8xv_4/s1600/a%C3%B6f+s%C4%B1nav+sonu%C3%A7lar%C4%B1+giri%C5%9F.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div><br />

Aöf sınav sonuçları (5-6 Ocak)

Aöf fakültesi sınav sonuçları açıklandı.2013 5 - 6 ocak'da yapılan 1. vize sınavı 28 ocak tarihi itibariyle aöf'nin sitesinden duyu...

Devamı »

Çocukları kötü alışkanlıklardan nasıl korumalı?

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfcvxGT8lYWIFR9hCJuWWxIwcgZ2kJ4QPzOWny8ImUcDySY33hyphenhyphenGPoYpWVXXofD-qGFAzyTY-l8XXsXXD61z13UaCpyPtci1Qao9TSn0Wpl3LPq48AoNOdVnR4rZ0YW5182hLpk9bwipbt/s1600/cocuk-gelisimi.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="257" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfcvxGT8lYWIFR9hCJuWWxIwcgZ2kJ4QPzOWny8ImUcDySY33hyphenhyphenGPoYpWVXXofD-qGFAzyTY-l8XXsXXD61z13UaCpyPtci1Qao9TSn0Wpl3LPq48AoNOdVnR4rZ0YW5182hLpk9bwipbt/s320/cocuk-gelisimi.jpg" width="320" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Çocukluk dönemlerinde çocuklar tarafından sıklıkla yapılan bazı kötü alışkanlıkların olduğunu belirten uzmanlar, anne babalara çocukları bu alışkanlıklardan korumak için çok fazla baskı yapmak yerine farklı yöntemler geliştirme tavsiyesinde bulunuyor.</span></b><br /><br />İyi niyetli ve anlayışlı aileler bile toplumda “kötü alışkanlık” olarak algılanan bu davranışlar yüzünden sinirlenip, çocuklarını vazgeçirmek için onları azarlama veya cezalandırma yoluna giderler. Fakat bu davranışlar üzerine çok fazla odaklanmak ters tepip, sadece çocuğunuzu daha inatçı yapabilir. Daha da kötüsü, çocuğunuza bu konuda rahat vermemek ve ona sataşmak, onunla bu yüzden alay etmek, kendini cesareti kırılmış ve mutsuz hissetmesine neden olabilir.<br /><br />Aslında bilinmesi gereken bu gibi çocukluk alışkanlıklarının genellikle zararsız olduğu ve özellikle üzerine düşülmediği takdirde çocukların kendiliğinden bu alışkanlıklardan vazgeçtiğidir. Eğer çocuğunuza yardımcı olmak istiyorsanız onu eleştirmek yerine evde ve okuldaki stres ve gerginliğinin olası nedenlerini araştırıp, ona kendini daha güvenli ve rahat hissedeceği bir ortam sağlamalısınız.<br /><br />1. Burun karıştırma<br /><br />Neredeyse bütün çocuklar ara sıra parmaklarını burunlarına sokup, içindekileri çıkartırlar ve çıkarttıklarını ya yerler ya da yakınlarında bulunan bir nesneye sürerler. Böyle bir davranışın toplum içinde yapılması kabul görmeyeceğinden ebeveynler de doğal olarak bu davranışa karşı kayıtsız kalmayıp hemen tepkilerini gösterirler. Bu alışkanlığın tam olarak önüne geçemeseniz de çocuğunuza (genellikle 4-5 yaşlarında) toplum içerisinde burnunu karıştırmaması gerektiğini ve burnunu kağıt mendile silmesinin doğru olduğunu öğretebilirsiniz.<br /><br />Burun karıştırmanın neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Burun karıştırmak önemsiz burun kanamalarına sebebiyet verebileceği gibi, solunum yolları virüsleri genellikle elden buruna geçtiği için soğuk algınlığı riskini yükseltir. Şayet çocuğunuz burnunu karıştırdıktan sonra gözünü ovuşturursa, mikropların göze geçerek konjüktivit ve bu gibi enfeksiyonlar oluşturmasına sebep olabilir. Çok sık burun karıştırmak, burunun içinde yara ve kabuklar oluşmasına sebep olabilir. Bu da çocuğunuzun burnunu karıştırma dürtüsünü arttırır.<br /><br />Burun karıştırmaya karşı ne yapmamalı?<br /><br />Çocuğunuzu burnunu karıştırırken gördüğünüzde, “iğrenç” ya da “pis” gibi kelimeler kullanmayın. Küçük çocuklar, onların davranışlarından ve bedensel hareketlerinden iğrendiğinize inanırlarsa, sizin kendisini reddettiğinizi düşünebilirler. Öte yandan özellikle okul öncesi çağındaki çocuklara gereğinden fazla tepki göstermek, onlara sizi sinirlendirebilmek için yeni bir ipucu verdiğinden, daha fazla burun karıştırmalarına neden olabilir.<br /><br />Burun karıştırmaya karşı ne yapmalı?<br /><br />Çocuğunuza toplum içerisinde burnunu karıştırmaması gerektiğini gerçekçi örnekler vererek öğretin. Ona kağıt mendil kullanmasını önerin ve sık sık ellerini yıkayın. Enfeksiyonları önlemek için de tırnaklarını sık sık kesin. Eğer bu alışkanlığı yüzünden burnunun içi çok fazla tahriş olmuşsa kabukların iyileşmesi ve yumuşaması için odasında nemlendirici cihaz ya da buhar makinası çalıştırabilirsiniz. Ayrıca her gün pamuklu bir çubukla burnun iç kısmına vazelin sürün. Çocuğunuz bu alışkanlığından vazgeçmeyi kendisi de istiyorsa parmağına bir bandaj sarmayı deneyebilirsiniz. Böylece parmağını burnuna sokmaması gerektiğini hatırlayacaktır.<br /><br />2. Saç çekme<br /><br />Saç çekme genellikle 5 yaşından küçük çocuklarda, bir yandan parmağını emerken bir yandan da saçlarıyla oynaması şeklinde ortaya çıkar. Büyük bir ihtimalle parmağını emmeyi bıraktığında, saçıyla oynamaktan da vazgeçecektir.<br /><br />Saç çekmenin neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Bazı durumlarda saç çekme alışkanlığı dikkat çekici derecede kel bölgelerin oluşmasına neden olabilir.<br /><br />Saç çekmeye karşı ne yapmamalı?<br /><br />Çocuğunuz saçıyla oynadığı için cezalandırmayın ya da bunu önlemek için saçlarını kısa kestirmeyin. Ona parmaksız eldivenler giydirerek davranışı önlemeye çalışmak, ya da ona oyuncak ve bu gibi rüşvetler vermek de işe yaramayacaktır.<br /><br />Saç çekmeye karşı ne yapmalı?<br /><br />Okul öncesi yaşlardaki çocukların saçlarıyla oynamalarını önlemenin en etkili yolu bu davranışı görmemezlikten gelmek ve eğer çocuğunuz vazgeçmeye niyetliyse genellikle bu davranışa eşlik eden parmak emme alışkanlığının üzerine eğilmektir. Eğer çocuğunuzun yaşı daha büyükse ve saçını çekme alışkanlığı varsa bir uzmana danışmak yaralı olacaktır. Bazen böyle yardımlar almak depresyon ve bu gibi hastalıkların başlangıcı olabilecek durumların ortaya çıkmasını sağlar.<br /><br />3. Parmak emme<br /><br />Bu alışkanlık bebeğin başparmağını keşfetmesi ve onu emmenin ne kadar zevkli olduğunu fark etmesiyle ortaya çıkar. Aslında parmak emme, bebeklerin ve çocukların yorgun, sıkkın veya endişeli olduklarında kendilerini rahatlatmalarına yardımcı olan zararsız bir davranıştır. Çocukların çoğu bu alışkanlıktan 3-4 yaşlarında vazgeçseler de, bazı çocuklar 5 yaşından sonra da devam edebilirler.<br /><br />Parmak emmenin neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Parmak emen çocuklarının bazen parmaklarında yaralar, nasır ve tırnaklarında enfeksiyon oluşabilir. Eğer çocuğunuz 6 yaşlarındaysa ve kalıcı dişleri çıktığı halde parmaklarını emmeye devam ediyorsa, dişleri tel takmayı gerektirecek şekilde yamuk ve yanlış çıkabilir.<br /><br />Parmak emmeye karşı ne yapmamalı?<br /><br />Parmak emmek o kadar normal ve zararsız bir davranıştır ki, 4 yaşından küçük bir çocukta bu davranışı durdurmak için hiçbir şey yapmaya gerek yoktur. Çocuğunuzun yaşı daha büyük olsa bile parmağını emmeye devam ettiği takdirde onu küçümsemek, azarlamak veya cezalandırmaktan kaçınmalısınız.<br /><br />Parmak emmeye karşı ne yapmalı?<br /><br />Okul öncesi yaştaki çocuğunuza güvenli bir ortam sağlamanın yanı sıra ona sıkılmadan yaratıcı oyunlar oynayabilmesi için fırsatlar yaratmalısınız. İki elini de kullanmasını gerektiren oyunlar da parmak emmeyi unutturmak için etkili yöntemlerdir.<br /><br />Çocuğunuz 4 yaşından küçükse ve bu alışkanlığından kurtulmak istiyorsa, parmağına acı tadı olan ojeler sürmeyi, parmağını bandajlamayı veya parmağını emmediği zamanları yıldızlarla bir tablo üzerinde işaretleyerek onu motive etmeyi deneyebilirsiniz.<br /><br />Çocuğunuz 6 yaşında büyükse dişlerdeki bozulmaları önlemek için diş doktorunuz parmak emmeyi güçleştirecek bir takım fiziksel engeller kullanmanızı tavsiye edebilir. Ancak uzun süreli parmak emme alışkanlığı duygusal stres ve güvensizliğe sebep olabileceğinden bu durumu çocuğunuzun doktoru ile paylaşmanız iyi olacaktır.<br /><br />4. Mastürbasyon<br /><br />Küçük çocukların cinsel hislerinin olmadığı gibi yanlış bir düşünceye sahip olan ebeveynler, çocuklarını cinsel organlarına dokunurken ya da okşarken gördüklerinde çok şaşırıp kaygılanabilirler. Oysa çocuklar daha bebekliklerinde cinsel organlarını da diğer organlarını öğrendikleri gibi dokunarak keşfederler ve bu organın mutluluk verici duyguların kaynağı olduğunu anlarlar. Duydukları hazzın masum tekrarları ise tamamıyla kendini keşfetmenin ve kendiyle oynamanın normal bir parçasıdır. Yine de birçok ebeveyn bu davranışı onaylamaz. Ancak ebeveynler çocuklarının cinsel keşiflerine aşırı tepki gösterirlerse, çocuklar kendilerinde yanlış bir şeyler olduğu sonucuna varabilirler.<br /><br />Neredeyse bütün çocuklar, genellikle 4 yaşlarında ve ergenlik dönemlerinde olmak üzere, ara ara mastürbasyon yaparlar. Okul öncesi yaşlardaki çocuklar genital bölgelerini elleriyle uyararak, bacaklarının baldır kısımlarını birbirine sürterek ya da bir nesneye sürtünerek mastürbasyon yaparlar. Çocuk bunu yaparken çok meşgul görünebilir ya da kızarmış olabilir.<br /><br />Kuşkusuz, birçok aile çocuğunu çoğunlukla penisiyle oynarken değil de, parmağını emerken görecektir. Fakat aynı burun karıştırmak gibi bu davranışın kontrol altına alınabilmesi için uygulanırken müdahale edilmesi gerekmektedir. Zaten çocuğunuz bu davranışın toplum içerisinde yapılmasının uygun olmadığını hissettiğinde, sadece yalnızken mastürbasyon yapacak ve dolayısıyla aileler de bu davranıştan daha az haberdar olacak ve daha az endişeleneceklerdir.<br /><br />Mastürbasyonun neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Birçok söylentinin aksine mastürbasyon yapmanın sağlık açısından hiçbir riski yoktur. En büyük tehlike ebeveynlerin bu durum karşısında gösterecekleri tepkinin altında yatmaktadır. Çocuklar ailelerin kötü ve aşırı tepkileri nedeniyle vücutlarını keşfetmek ve sevmekten dolayı kendilerini suçlu hissedebilir ve bu davranışlarının ahlaksızlık olduğunu düşünerek duygusal zarar görebilirler.<br /><br />Mastürbasyona karşı ne yapmamalı?<br /><br />Ne kadar şaşırmış olursanız olun, çocuğunuza mastürbasyon yaparken rastladığınızda kesinlikle olumsuz tepkiler vermemeye ve yargılayıcı yorumlarda bulunmamaya çalışın. Böyle bir tepki sadece çocuğunuzun mahcup olmasına yol açar. Diğer davranışlar gibi bu davranışa da aşırı tepki göstermeniz halinde onu daha fazla mastürbasyon yapmaya itmiş olur ve bu yüzden de suçlu olduğunu düşünerek kendisine olan saygısını kaybetmesine neden olursunuz.<br /><br />Mastürbasyona karşı ne yapmalı?<br /><br />Çocuğunuza vücudunun bölümlerini öğretirken genital bölgelerin gerçek isimlerini kullanın. Okul öncesi yaşlardaki çocuğunuzu mastürbasyon yaparken gördüğünüzde dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışın. Anlayabilecek yaşlara yani 4-5 yaşlarına geldiğinde genital bölgelere dokunmanın toplum içinde yapmadığımız bir davranış olduğunu anlatın.<br /><br />Eğer çocuğunuzun bakımıyla sizden başka bir kişi de ilgileniyorsa, o kişinin de sizinle aynı yaklaşım içinde olması gerekir. Aksi takdirde sizin bütün çabalarınız ve soğukkanlılığınıza rağmen diğerlerinin verdiği olumsuz tepkiler çocuğunuzun yine kendini suçlu hissetmesine ve kafasının karışmasına neden olabilir.<br /><br />Öte yandan çocuğunuz kendini mastürbasyon yapmaktan alıkoyamıyorsa, yapmamasını söylediğiniz halde bu davranışı toplum içerisinde de tekrarlıyor ya da başkalarını da buna zorluyorsa doktoruna başvurmalısınız. Zira böyle bir davranış çocuğunuzun cinsel tacize uğradığının bir göstergesi olabilir.<br /><br />5. Tırnak yemek<br /><br />Bu alışkanlığın 3 yaşından itibaren başladığı görülmekle beraber çocukların çoğu 10-18 yaşları arasında tırnaklarını yerler. Tırnak yeme alışkanlığı 10 yaşından itibaren erkek çocuklarda kızlara oranla daha fazla görülür.<br /><br />Çocuklar tırnaklarını genellikle gergin ve sıkkın olduklarında veya televizyon seyretmek ya da ödev yapmak gibi aktivitelere konsantre olduklarında yerler. Tırnak kırıldığında da bilinçaltından gelen pürüzleri düzeltme isteğiyle tırnaklarını daha sık yemeğe başlarlar. Kuru ve çatlamış ellerde çocukları tırnak yemeye kışkırtan sebeplerdendir. Kurumuş ellerde tırnak etrafındaki ölü deri pürüzlü bir hale gelir ve çocuğu bu derileri çiğneyerek pürüzsüz bir yüzey yaratmaya teşvik eder.<br /><br />Tırnak yemenin neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Tırnak yemek, tırnak etrafındaki derininin iltihaplanmasına bu da kanama ve enfeksiyona neden olabilir. Bu alışkanlık aynı zamanda özellikle kesici olan ön dişlerin kenarlarında kırılma ve çatlamalara da neden olabilir.<br /><br />Tırnak yemeye karşı ne yapmamalı?<br /><br />Diğer durumlarda olduğu gibi bu davranışın da üzerinde fazla durmamak ve özellikle çocuğa tırnaklarının çirkin olduğunu söylememek gerekir. Çünkü böyle söyleyerek çocuğunuzun sürekli olarak tırnağının şeklini düşünmesini ve düzeltmek için daha fazla yemesini sağlarsınız.<br /><br />Tırnak yemeye karşı ne yapmalı?<br /><br />Çocuğunuza günlük tırnak bakımı yapmaya başlayın. Tırnaklarının kurumasını önlemek için bir nemlendirici ve kuvvetlendirmek için bir tırnak sertleştirici kullanın. Tırnakların kenarlarını ve şeytan tırnaklarını bir törpüyle düzeltin. Günde birkaç defa el losyonu sürün. Eğer bir kızınız varsa tırnaklarının daha kuvvetli olması için şeffaf renkli bir parlatıcı da sürebilirsiniz.<br /><br />6. Dudak yalama ya da çiğneme<br /><br />Dudakları ısırma ya da yalama alışkanlığını çocuğunuz dudakları fazlasıyla kuruduğunda onları hafifçe çiğneyerek ve ısırarak, pürüzlü deriyi kopartmaya ve dudağı nemlendirmeye çalışırken edinir. Çocuğunuz gergin, yorgun ve sıkılmış olduğu durumlarda bu davranış artar ve dudaklar ne kadar çok yalanıp ısırılırsa o kadar pürüzlenecekleri için çocuğunuzda da onları ısırıp pürüzsüz bir hale getirebilmek için karşı konulmaz bir istek oluşacaktır.<br /><br />Dudak yalama ya da çiğnemenin neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Bu alışkanlık kronikleşirse dudak ve ağız çevresindeki derinin tahriş olmasına ve enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur. Bu da rahatsızlık ve acı veren bir durumdur. Genellikle ağız kenarlarındaki deri kızarır ve tahriş olur.<br /><br />Dudak yalama ya da çiğnemeye karşı ne yapmamalı?<br /><br />Dudaklarının çevresinde oluşan kırmızılıktan hiç söz etmeyin.<br /><br />Dudak yalama ya da çiğnemeye karşı ne yapmalı?<br /><br />Çocuğunuza bir dudak nemlendiricisi verin ve bunu gün boyunca kullanmasını sağlayın. Çocuğunuz okul öncesi yaşlardaysa bunu muhtemelen siz yapmak durumunda kalacaksınız. Bu şekilde kurumuş, çatlamış ve pürüzlenmiş dudak ve çevresinin düzelmesini ve çocuğunuzun bu alışkanlıktan vazgeçmesini sağlayabilirsiniz. Çatlakların tekrar açılmasını önlemek için nemlendiriciyi dudak çevresine ovarak sürmek yerine, aşağı yukarı ufak darbelerle sürün. Yatma vakti geldiğinde ise iyileşmeyi hızlandırmak için çocuğunuzun dudaklarına ve dudak çevresine lanolin uygulayın.<br /><br />7. Diş gıcırdatma<br /><br />Çocukların ve ergenlerin %15’inde uyurken diş gıcırdatma alışkanlığı olduğu görülmektedir. Bu davranışın kesin sebebi bilinmemekle beraber bir teoriye göre korku ve endişenin sebep olduğu sinirsel bir davranıştır. Genel olarak, çocuklar kalıcı dişlerinin tamamı gelinceye kadar diş gıcırdatmaya devam ederler ancak yetişkinlik döneminde bile bu davranıştan vazgeçemeyenler vardır.<br /><br />Diş gıcırdatmanın neden olduğu sağlık sorunları<br /><br />Bir çocuk gece boyunca dişlerini gıcırdatıyorsa bu, çenesini, gece boyunca, uyanıkken bilinçli olarak yapabileceğinden çok daha kuvvetli olarak sıktığını gösterir. Bunun sık sık tekrarlanması ise çene ağrıları, aşınmış, yıpranmış, ayrık dişler ve baş ağrılarına neden olabilir.<br /><br />Diş gıcırdatmaya karşı ne yapmamalı?<br /><br />Çocuğunuzu dişlerini gıcırdattığı için eleştirmeyin çünkü o büyük bir ihtimalle dişlerini gıcırdattığının farkında bile değildir. Ayrıca diş gıcırdatmasını engellemek için onu uykusundan uyandırmak da doğru bir davranış olmaz.<br /><br />Diş gıcırdatmaya karşı ne yapmalı?<br /><br />Diş kontrollerini aksatmayarak çocuğunuzun diş sağlığını düzenli takip etmeye dikkat edin.<br /><br />Siz de çocuğunuzda bu problemlerden herhangi biriyle karşılaşıyorsanız ilk olarak onu rahatlatmak, hayatındaki stresi azaltmak için yollar arayın. Endişeli göründüğü zamanlarda ona destek olup derdini anlamaya çalışın. Eğer çocuğunuz sizi memnun etmek için sürekli bir çaba içindeyse, beklentilerinizin onun endişelerinin kaynağı olmamasına dikkat edin ve özellikle yatmadan önce mümkün olduğunca rahatlamış olmasını sağlayın.<br /><div></div>

Çocukları kötü alışkanlıklardan nasıl korumalı?

Çocukluk dönemlerinde çocuklar tarafından sıklıkla yapılan bazı kötü alışkanlıkların olduğunu belirten uzmanlar, anne babalara çocukları...

Devamı »

Hanımlara şık görünme tüyoları

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8YCagw2-tndGE9vSfMPNmEt4oJB-W1szfziMYCFg_wc3KOzZaeGDtD5kMfHAnvm9S7xeKuceX-CjvElSV2MARLJDud0bfHUt3F5mMWg8-x0LF5gccT7SQhJQ3LjkNP_cl9Onu3fU-P4Ck/s1600/%25C5%259F%25C4%25B1kl%25C4%25B1k.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8YCagw2-tndGE9vSfMPNmEt4oJB-W1szfziMYCFg_wc3KOzZaeGDtD5kMfHAnvm9S7xeKuceX-CjvElSV2MARLJDud0bfHUt3F5mMWg8-x0LF5gccT7SQhJQ3LjkNP_cl9Onu3fU-P4Ck/s320/%25C5%259F%25C4%25B1kl%25C4%25B1k.jpg" width="236" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Kadınlar, kıyafet seçimi yaparken genellikle şık görünme kaygısı içine girerler. Oysa rahatlık ve kendine güven hissi de şık görünmek kadar önemlidir. İşte size hem harika görünmenizi sağlayacak hem de performansınızı ve kendinize güveninizi artıracak öneriler…</span></b><br /><br /><b>Teknolojik kumaşları tercih edin</b><br />Şaşırtıcı bir gerçek ama spor salonlarında görülen en yaygın kıyafet kombinasyonu hâlâ sıradan bir penye tişört ve tayt… Oysa günümüzde kumaş teknolojisindeki yenilikler sayesinde performansı artıran, yapılan sporu kolaylaştıran birçok farklı özellikte giysi üretiliyor. Ancak beyinlerde hâlâ “sentetik” giysilere karşı bir önyargı var. Aslında bu son teknoloji ürünü kumaşlar hem daha fazla nefes alma özelliğine sahip, çok daha rahat ve spor yaparken diğer doğal kumaşların aksine şekillerini koruyabiliyorlar. Pamuklu kumaşlar ise hem teri gösteriyor hem de kurumaları zor olduğundan ıslak kalarak ciltte sürtünme sonucunda bazı rahatsızlıklara neden olabiliyorlar. Spor yaparken giyeceğiniz giysileri seçerken nefes alabilme özelliği olan sentetik ürünleri tercih edebilirsiniz.<br /><br /><b>İç çamaşırı seçimini doğru yapın</b><br />Sporcu sutyenleri, sıradan sutyenlerin aksine egzersiz sırasında göğüslere ekstra destek vermek ve rahat bir şekilde hareket edebilmeyi sağlamak için özel olarak dizayn ediliyor. Yanlış sutyen seçimi göğüslerde sarkmaya ve sırt ağrılarına neden olabiliyor. Öte yandan herhangi bir spor sutyeni 6 aylık düzenli bir kullanımdan sonra elastikiyetini kaybetmeye başlıyor. Ancak birçok kadın bu sutyenleri uzun yıllar boyunca kullanma yolunu seçiyor. Oysa yıkama ve kullanmanın etkisiyle özelliklerini yitiren sutyenler göğüsleri yeterince desteklemiyor. Ayrıca sutyen seçerken yapılan sporun ağırlık derecesini de göz önünde bulundurmalı. Örneğin koşu, basketbol, voleybol, binicilik gibi sporlar için yüksek korumalı sporcu sutyenleri kullanmak seçmek gerekiyor.<br /><br /><b>Kıyafetlerinizi alırken test edin</b><br />Spor yaparken eğilirsiniz, zıplarsınız, çömelirsiniz… O yüzden kıyafet seçiminde biraz tedbirli olmakta yarar var. Harika bir vücudunuz bile olsa spor salonlarında abartılı dekolte kıyafetler giymekten kaçının ve hareket ederken üstünüzdekilerin nasıl göründüğünü önceden test edin. Egzersize başlamadan önce soyunma odasındaki aynanın önünde birkaç esneme hareketi yaparak göbeğinizin, kalçanızın, göğüslerinizin nasıl göründüğünü kontrol edin. Böylece “Aman bir yerim açıldı mı, göründü mü?” kaygılarından uzak egzersizinizi rahatça yapabilirsiniz.<br /><br /><b>Taytların ağ kısmına dikkat edin</b><br />Eğer dar bir eşofman altı ya da tayt giyiyorsanız bel ile pantolon ağı arasının yeterli uzunlukta olup olmadığını kontrol edin. Çünkü taytınızı yukarı doğru gereğinden fazla çekiştirirseniz ağ kısmında istenmeyen bir görüntüye neden olabilirsiniz. Böylesine bir frikikten kaçınmak için bu tip ürünler alırken her zaman bel kısmının nerede durması gerektiğini satıcıya sorun.<br /><br /><b>Spor güneş gözlüğü alın</b><br />Eğer sıklıkla açık havada spor yapıyorsanız bir çift spor güneş gözlüğüne yatırım yapmanızda yarar var. Çünkü sıradan gözlüklerin aksine bu gözlükler son derece hafif, hareket ettiğinizde kaymıyor ve bir darbeyle karşılaştıklarında kırılarak tehlikeye yol açmıyor.<br /><br /><b>G-stringden uzak durun</b><br />İncecik bir ip parçasının normal günlerde kullanımının bile ne kadar sağlıklı olduğu tartışılırken, onu egzersiz sırasında kullanmak pek de doğru bir yaklaşım olmasa gerek. G-string iç çamaşırları egzersiz sırasında teri emmiyor ve tahrişe neden oluyor, bakterilerin dolaşımını kolaylaştırarak sistit gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Bir de herkesin bildiği üzere pantolondan dışarı çıkarak nahoş bir görüntüye neden olmak gibi bir alışkanlıkları var! Bunun yerine, izsiz, nefes alan ve teri emen bir iç çamaşırı kullanın.<br /><br /><b>Ayakkabı alışverişine çıkın</b><br />Dansa gittiğiniz ayakkabılarla aynı zamanda koşuyor, incecik tabanlı babetlerinizle uzun yürüyüşlere mi çıkıyorsunuz? Ayaklarınızı yaptığınız spora uygun bir ayakkabı ile desteklemezseniz ayak sağlığınıza zarar verir ve kalça-diz eklemlerinde problemlere yol açarsınız.<br /><div><br /></div><div></div>

Hanımlara şık görünme tüyoları

Kadınlar, kıyafet seçimi yaparken genellikle şık görünme kaygısı içine girerler. Oysa rahatlık ve kendine güven hissi de şık görünmek ka...

Devamı »

Sertleşme sorunundan korkmayın

<div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhp6XLHm8Th-2Lh9ICEEUZ0YTD9XOy3aNyrklXckcmS3bkrBaZ5xLsSW1NHOIyn6UxEJO2hKFhqeKrHpDzRTso-soJcHsUqr5lYVH-RFMj7oEMEDWculkE1-BWubYthX4tH4bBAabviRsjK/s1600/erkek.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhp6XLHm8Th-2Lh9ICEEUZ0YTD9XOy3aNyrklXckcmS3bkrBaZ5xLsSW1NHOIyn6UxEJO2hKFhqeKrHpDzRTso-soJcHsUqr5lYVH-RFMj7oEMEDWculkE1-BWubYthX4tH4bBAabviRsjK/s1600/erkek.jpg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilebiliyor.</span></b><br /><br />Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu nedeniyle cinsel yaşamları son bulan erkeklerin artık bahaneleri nin kalmadığını belirterek, 'Sertleşme sorununuz var ise mutlaka tedavi ediyoruz' dedi.<br /><br />Prof. Dr. Mustafa Faruk Usta, sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 86’sının bunu kimseyle konuşmadığını, yüzde 77’sinin ise tedavi için hiçbir şey yapmayıp kaderine razı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Usta, "Günümüzde sertleşme sorunu sık rastlanan bir hastalık. 40 yaş üzeri erkeklerin yüzde 52’si belirli bir derecede sertleşme sorunu yaşamaktadır" dedi. Erkeklerin cinsel fonksiyon bozukluklarının ikiye ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Usta, "Yaşları 40 ile 70 yaş arasındaki erkeklerin 69.2’si erken boşalma ve sertleşme sorunu yaşamaktadır. Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilen hastalar, mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor" diye konuştu.<br /><br />3 TEDAVİ YÖNTEMİ<br /><br />Sertleşme sorununun nedeninin ortaya çıkartılmasının ardından mutlak tedavi edilebildiğini belirten Prof. Dr. Usta şunları söyledi:<br /><br />"Ağızdan alınan ilaç, penisin içine enjeksiyon tedavisi, ya da penis protezleri hastaların imdadına yetişiyor. Ağızdan alınan ilaçlarla başarı oranı yüzde 50- 70 arasında değişiyor. Enjeksiyon uygulamasında zorluklar olmasına karşın başarı oranı yüzde 50. Penis protezinde ise başarı oranı yüzde 100. Bu yöntemle hastanın cinsel organı ve yumurtalıklarına cerrahi müdahale ile protez yerleştiriliyor. Böylece hastaya mutlu bir yaşam imkanı sunuluyor."<br /><br />'PROTEZ HER YAŞA TAKILABİLİYOR'<br /><br />Penis protezinin, gerekli ve uygun durumda her yaştaki hastaya takılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Usta, "Genel durumu seks için uygun olan her hastaya protez ameliyatı yapılmasında sakınca yok. Hiçbir parçası dışarıdan görülmez ve tamamı vücut içindedir. 24 saat içinde işlem biter. Hasta evine döner. Ömür boyu kullanılır. Hasta orgazm olabilir. Meni boşalması olur" dedi. </div><div></div>

Sertleşme sorunundan korkmayın

Sertleşme sorunu yaşayan hastaların tedavisi var. İlaç ve protez uygulayarak tedavi edilebiliyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Has...

Devamı »

Basur Bitkisel Tedavi

<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: left; margin-right: 1em; text-align: left;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img src="https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTfrKNxnE_OqO14Nmj3y_ygD71OlbhfL7VU9h5kizIDoIxKSe8LxQ" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Basur bitkisel tedavi</td></tr></tbody></table><br />Basur tedavisinde en etkili yöntem hiç şüphesizki <b>basur bitkisel tedavi</b> yöntemidir.<br />Oturma organını ilgilendiren, halkın büyük bir bölümünün sorunu olan fakat söylemekten utanılan çekinilen bir hastalık olan basur,Pek çoğumuzun kabusu haline gelmiş durumda.<br />Bugün sizlere basuru olanlar için rehber olabilecek basur bitkisel tedavi ile ilgili bir yazıyı paylaşayım.<br /><br /><b>Basurdan kurtulmaya niyetliyseniz yazıyı sonuna kadar okumadan terketmeyiniz!</b><br /><b><br /></b>Öncelikle basur herkesin başına gelebilir. Benim basur sorunum yok diye sevinmeyin ileriki yaşlarda başınıza bela olabilir.<br /><br />Basur sorunu olanlar şunu iyi bilmeli ki bu hastalık sadece siz de yok. Ama insan hasta olunca sadece kendinde böyle bir hastalık olduğunu sanıyor.<br />Halbuki Basur 100 kişiden 85’inde görülen bir hastalık.<br /><br />Basur hastalığının pekçok nedeni var? Beslenme alışkanlıkları, kabızlıklık, ishal, gebelik , genetik faktörler, vb birçok neden bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.<br /><br />Basurlar iki çeşit olarak karşımıza çıkıyor; İç basur ve dış basur olmak üzere ikiye ayrılıyor. Dış Hemoroidler; Anüs çevresinde değişik büyüklükte olabilen elle hissedilebilen şişliklerdir.<br /><br />Basur’u olan bir hastasınız peki şimdi ne olacak? Basur bitkisel tedavisi var mıdır? Varsa nasıldır?<br />Endişelenmenize gerek yok basurdan sonsuza kadar kurtulacağınız bir yöntem var!<br /><br />Öncelikle sağlığınızı ilgilendiren konularda kulaktan dolma bilgilerle tedavi yöntemleri uygulamayın.<br />İnternette Basur tedavisi konusunda akla hayale gelmeyecek kadar yöntem bulabilirsiniz. Bu yöntemler geçici rahatlamaya sebep olabilir fakat kesin çözüm asla değildir.<br />Daha başka bir ifadeyle ilaç tedavileri ile basur sorununu kesin çözemezsiniz.Sadece o bölgeyi uyuşturarak geçici rahatlama sağlarsınız<br /><br />Basur tedavisi adı altında kesin çözüm sunan ilaçların ve kremlerin,sadece birilerine para kazandırmak için ortaya çıktığını aklınızdan çıkarmayın.<br /><br /><b>Basurdan kurtulmanın çaresi <u>basur bitkisel tedavi</u> yöntemi'dir</b><br /><b><br /></b>Hastalık bu, yeri ve zamanı olmaz. Yani hastalığınızı saklayıp zaman kaybetmeyin. Ne kadar saklarsanızda siz basur hastasısınız ve hemen bundan kurtulmanın çaresine bakın!<br /><br />Basur konusunda az çok bilgi sahibi oldunuz diyelim. Basur tedavisine işin en can alıcı noktasına gelelim;<br /><br />Basur tedavisiyle ilgili pekçok tıbbi yöntem bulunuyor.Bunlardan en başta geleni cerrahi müdahale yani ameliyat. Sizin için burada önemli olan hususlar şunlar; Basur ameliyatı olduktan sonra basurun tekrar ortaya çıkma ihtimali var mı? sorunuza doktorunuz bile evet diyecektir.<br />Peki ağrısız acı duymadan, bir daha tekrarlama riski olmadan basursuz bir hayat sürmek istemez misin?<br />Evet dediğinizi duyar gibiyim.<br />Bu iş nasıl olacak?<br /><br />Bu yazdıklarımdan anlamışsınızdır ki bunu yazan kişi de basur sorunu yaşayan biri.<br /><br />Basur sorunundan kurtulan biri olarak basur bitkisel tedavisi ve bu işin aslı astarı nedir yazayım?<br />İlk olarak basurdan kurtulmak için incir yemeye devam edin hemde sürekli olarak.<br />Bununla beraber <u><b><a href="http://basuraneiyigelir.blogspot.com/2012/12/7-gun-yontemi-nedir.html">Hemoroid tedavisi 7 gün yöntemi</a></b></u> bitkisel kürünü uygulayın.Bir hafta sonra basurunuzdan eser kalmadığını görünce sizde şaşıracaksınız!<br /><br /><br />

Basur Bitkisel Tedavi

Basur bitkisel tedavi Basur tedavisinde en etkili yöntem hiç şüphesizki basur bitkisel tedavi yöntemidir. Oturma organını ilgilendiren, hal...

Devamı »

Diyeti önce beyninizde yapın

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIpOjLdUPJC70YjhjpPnx1FX9K0RMUmU_H3qe5OErP2uaG8tJHsH3fKZLgLzBCY8eYMP_wYuqqMcp3DxtVy_w24mcUuhbIVwD_UMJUo5xMApyxeeyYlwiWLNUCf0Iz-eZQZLCBQIARdjbR/s1600/diyet+beyinde.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="307" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIpOjLdUPJC70YjhjpPnx1FX9K0RMUmU_H3qe5OErP2uaG8tJHsH3fKZLgLzBCY8eYMP_wYuqqMcp3DxtVy_w24mcUuhbIVwD_UMJUo5xMApyxeeyYlwiWLNUCf0Iz-eZQZLCBQIARdjbR/s320/diyet+beyinde.Jpeg" width="320" /></a><b><span style="color: #cc0000;">Pasta ve kekler size kendinizi iyi mi hissettiriyor? Düşünce şeklinizi değiştirdiğinizde bir daha asla bu yiyecekleri yerken iyi hissedemeyeceksiniz… Uzmanlar hayatınızı değiştirerek nasıl zayıflayacağınız hakkında birçok ipucu veriyor.</span></b><br /><br />Araştırmalara göre olumsuz düşünceler yüzde yüz yemeğe yönlendiriyor. Bu nedenle ilk olarak her mutsuz olduğunuzda yememek için kendinize dışarıdan bakın. Beliniz ya da kalçalarınız giderek kalınlaşıyor mu? Bu sizi daha da mutsuz etmiyor mu? Burada yiyerek rahatlamayı bırakmak için beyin detoksuna ihtiyacınız olacak.<br /><br /><b>Aklınızdaki ağırlıklardan kurtulun</b><br />Ağırlıkları değiştirmek için gerçekten yapacak birşeyiniz yok mu? Kendi kendinize olmanız gereken kilonun çok üzerinde olduğunuzu söyleyin. Araştırmalar insanın inandığı şeyi tekrarlamasının motivasyon için çok önemli olduğunu belirtiyor. Yani kilolu olmanın kaderiniz olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle öyle olacak.<br /><br />Vücudunuzla ilgili aşağıdaki düşünceler defalarca aklınızdan geçebilir. Bunları aklınızdan çıkarın ve tam tersini düşünmeye ve en az 10 kez söylemeye başlayın.<br /><br />1. Kolayca zayıflayamam<br />2. Metabolizmam yavaş<br />3. Kilo vermek için çok çalışmam gerek<br />4. Benim için kilo vermek imkânsız<br />5. Bu benim doğal halim<br /><br />Belirtilenlerden en çok hangisi sizi anlatıyor? Unutmayın, bu tür negatif düşünceler sizi zayıflatmaz.<br /><br /><b>Aşırı yemeyi bırakın</b><br />İlk adımda negatif düşüncelerinizden kurtuldunuz. İkinci olarak yiyerek rahatlamanızın gerçek sebebini keşfedin. 5 dakikanızı ayırarak hayatınızda sizi en çok üzen şeyin ne olduğunu keşfedin. Ne olduğu, kaç yaşında olduğunuz hiç önemli değil sadece en çok üzüldüğünüz anları yazın.<br /><br />Şimdi size en çok kilo aldıran sebebi belirleyin. O zamanlar nasıl hissettiğinizi düşünün ve bunun gibi bir cümle ile durumu özetleyin: “Büyükannemsiz korunmasız hissettim” ya da “Ali tarafından istenmediğimi hissettim”. Bu neden yiyerek rahatlamaya başladığınızı bulmanızı sağlar.<br /><br /><b>Yanlış alışkanlıklarınızı bırakın</b><br />Yiyerek rahatlama alışkanlığınıza sonsuza kadar veda edebilirsiniz. Nasıl mı? Duygularınızla yüzleştiniz ve bu alışkanlıktan kurtulmak için yolun yarısına geldiniz. Olumsuz anılarınızı geride bıraktınız buna rağmen bu 5 dakikalık ödevi de yapın. Aşağıdaki cümleyi tamamlayın.<br /><br />Yeme alışkanlıklarımı kontrol edemiyorum çünkü…………………………..<br /><br />(sizi mutsuz eden sebepten başlayarak düşüncelerinizi yazabilirsiniz ya da acı veren bir anınızdan yola çıkarak duygularınızı anlatabilirsiniz.)<br /><br />Daha sonra yazdıklarınızı yüksek sesle okuyun ve ne kadar mutsuz olduğunuzu puanlayın.<br /><br />“Bu sebepten mutsuzluğum 10 üzerinden………………………….. Ancak daha önce bu şekilde hissetmiş olsam bile kendimi çok seviyorum ve olduğum gibi kabul ediyorum” diye düşünün.<br /><br />Sandy ve Amanda bunu defalarca yapmanızı öneriyor ve bunun sizi negatif düşüncelerinizden arındıracağını belirtiyor.<br /><br /><b>İnce düşünmeye başlayın</b><br />Şimdi artıl pozitif ve başarabileceklerinizi düşünmenizin zamanı geldi. Kendinizi çok sevin. Bedeninizin sağlıklı olması için yapmanız gerekenleri yapın. Kalorilerinize dikkat edin, düşük yağlı beslenin. Sizin formda kalmanızı sağlayacak “Mutlu, sağlıklı, aşk dolu, eğlenceli, yaratıcı, kibar, akıllı, anne, arkadaş, eş, koca, aşık, dinleyici, öğretmen..im.” gibi cümleler kurun.<br /><br />“Kendini seven, motive eden, sonuca ulaşan, gülen, sağlıklı bir yaşam süren biri olmak istiyorum” cümlesini her gün, fırsat bulduğunuz her zaman yüksek sesle söyleyin. Bu sizi forma sokarken, formda kalmanızı, motive olmanızı sağlayacak.<br /><div><br /></div>

Diyeti önce beyninizde yapın

Pasta ve kekler size kendinizi iyi mi hissettiriyor? Düşünce şeklinizi değiştirdiğinizde bir daha asla bu yiyecekleri yerken iyi hissede...

Devamı »

Diyabetten Korunmak İçin 10 Tüyo

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhprpdKjvReuRWC8tCYys3ANMhRGJH739ISD7UTjgsTxp_6uqH5yo2K8xzZnjYxNe62k2qIrFhoGHj5jGnfmcvqtdASPKgTiClPnvgmhDgKLDqp43nD2oO-jwAW4t9l5UsVHugyei6XeR5E/s1600/kuruyemis-ile-diyabete-.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhprpdKjvReuRWC8tCYys3ANMhRGJH739ISD7UTjgsTxp_6uqH5yo2K8xzZnjYxNe62k2qIrFhoGHj5jGnfmcvqtdASPKgTiClPnvgmhDgKLDqp43nD2oO-jwAW4t9l5UsVHugyei6XeR5E/s1600/kuruyemis-ile-diyabete-.Jpeg" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Ailesinde şeker hastalığı olanlar, kilolu olanlar, hareketsiz yaşayanlar ve yüksek tansiyon hastalarının diyabet riski yüksek. Peki diyabetten korunmak mümkün mü?...</span></b><br /><br />Medical Park Acarkent Sağlık Söyleşileri’nin ikincisi Diyabet Haftası’nda Prof. Dr. Ziya Mocan tarafından gerçekleşti. Prof. Dr. Mocan, çağımızın hastalığı haline gelen ve ülkemizde 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet hastalığının tedavisindeki yeni yöntemler ve korunma yolları hakkında Acarkentlileri bilgilendirdi. Acarkent Coliseum’da “Şeker Hastalığı ve Tedavisinde Yeni Yöntemler” başlığıyla gerçekleşen söyleşide, katılımcıların şekerleri de ölçüldü.<br /><br /><b>Kimler Risk Grubunda?</b><br /><br />Prof. Dr. Mocan, “Ailesinde şeker hastalığı olanlar, vücut ağırlığı fazla olanlar, hareketsiz yaşantı sürenler, hamileliği süresince kan şekeri yükselmesi yaşayanlar ve yüksek tansiyon hastaları diyabete daha yatkın” dedi. Diyabet hastalığının belirtilerine de değinen Prof. Dr.  Mocan, “Çok susuyorsanız, çok sık idrara çıkıyorsanız, çok acıkıyorsanız, kilo kaybı yaşıyorsanız, yorgunluk çekiyorsunuz mutlaka şekerinize baktırın. Bunlar diyabet hastalığının en önemli belirtileri” diye açıkladı.<br /><br /><b>Diyabetten Korunmak İçin 10 Öneri</b><br /><br />Prof. Dr. Ziya Mocan, Medical Park Acarkent Söyleşileri’nde 21. yüzyılın getirdiği yeni yaşam şekli dolayısıyla çağımızda hızla artan diyabet hastalığından korunmak için 10 öneri açıkladı:<br /><br />1) Sağlıklı ve dengeli beslenin.<br />2) Düzenli spor ve egzersiz yapın.<br />3) Posalı gıdalar tüketin.<br />4) Fazla kilolardan kurtulun.<br />5) Sigarayı bırakın.<br />6) Bebekleri en az 6 ay emzirin.<br />7) Düzenli uyuyun.<br />8) Katı yağlardan uzak durun.<br />9) Kırmızı et tüketimini azaltın, özellikle balık tüketimini artırın.<br />10) Karbonhidrat alımını azaltın.<br /><div><br /></div>

Diyabetten Korunmak İçin 10 Tüyo

Ailesinde şeker hastalığı olanlar, kilolu olanlar, hareketsiz yaşayanlar ve yüksek tansiyon hastalarının diyabet riski yüksek. Peki diya...

Devamı »

Erkeklerden kadınlara flört taktikleri

<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgM7B3ecQcgmOYC5dF0mJJOOJG7K2IgxlcPU2B6uJ91lYVU-j0b0jzIeZFkpdpqNmVA89uXETTeTU7XnxmeM_0bSWh8Cx9J1Rm71tcoSVdqJvBcpxqBClz_2GTE1OQr6YR2SzShBKY4PDQz/s1600/flort.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgM7B3ecQcgmOYC5dF0mJJOOJG7K2IgxlcPU2B6uJ91lYVU-j0b0jzIeZFkpdpqNmVA89uXETTeTU7XnxmeM_0bSWh8Cx9J1Rm71tcoSVdqJvBcpxqBClz_2GTE1OQr6YR2SzShBKY4PDQz/s320/flort.jpg" width="240" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">İlişki uzmanları erkeklerin tutumlarını 'kadınsal' bir düzeyde inceledi ve işinize çok yarayacak bir ilişki önerileri listesine çevirdi.</span></b><br /><br /><b>Komik olun</b><br /><br />Kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanıyorsa, erkekler kendilerini güldüren kadınlara hemen aşık oluyor! Üstelik espri yapabilme yeteneği zekanın en büyük göstergesidir. Yani bir anda onun gözünde zeki ve komik kadın ünvanına kavuşmuş olursunuz.<br /><br />Bu konuda erkekler arkadaşlarından çok etkilenirler. Kalabalık bir ortamda dikkatleri üzerinize toplayıp ortamın neşe kaynağı olduğunuz anda size vurulacaktır.<br /><br /><b>Cesur olun</b><br /><br />Bir erkek sizinle ilgilendiğinde kendini geri çekmeye çalışmıyor, öyle değil mi? Siz neden öyle olmaktan kaçıyorsunuz? Cesur olmak ürkütücü görünse de ilişkinin başlangıcını kolaylaştırır. Karşınızdakine kendini rahat hissettirir, böylece onu çok daha açık, yalın, samimi ve hızlı bir şekilde tanımaya başlayabilirsiniz.<br /><br />Çok 'atak' davranışlar karşınızdakini ürkütebilir. Bu yüzden öncelikle emin olmalısınız. Onun size yaklaşımını doğru analiz etmelisiniz. Emin mi, değil mi? Bazen de 'kitabına göre' oynamak ve kendinizi geri çekmeniz gerekir.<br /><br /><b>Özgüvenli olun</b><br /><br />Bunu her fırsatta söylüyoruz. Hayatta istediğiniz her şeyi öncelikle kendinize inanarak başarabilirsiniz. Bazıları bunu ukalalıkla karıştırıyor. Hayır, kendinizi övmenizden bahsetmiyoruz. Bir örnekle açıklayalım: Size iltifat edildiğinde "Yok canım, abartıyorsun" gibi bir cevap vermek yerine sadece samimiyetle gülümseyin ve teşekkür edin. Bu 'evet güzel olduğumu biliyorum ve bunu senden duymak benim için çok önemli' demektir.<br /><br /><b>Oyuncu olun</b><br /><br />Bu ne demektir? Onunla beraber eğlenebilmek demektir. İlkokulda sizden hoşlandığını saçınızı çekerek gösteren bir erkeğin büyüyünce çok değişeceğini zannetmeyin. Yukarıdaki üç maddeyi birleştirin ve yaratıcılığınızı gösterin. Belki hemen ona flörtöz bir cep telefonu mesajı çekmeyi deneyebilirsiniz.<br /><div><br /></div>

Erkeklerden kadınlara flört taktikleri

İlişki uzmanları erkeklerin tutumlarını 'kadınsal' bir düzeyde inceledi ve işinize çok yarayacak bir ilişki önerileri listesine ...

Devamı »

Survivor Yarışmacı Başvuru Formu - 2013

<div style="text-align: center;">Yeni Survivor yarışması için başvurular başladı.Acun Medya bu yılda eğlenceli bir survivor izleticek renkli yarışmacıları buluşturan program star tv ekranlarında başlıyacak.</div><br /><div style="text-align: center;"><u><b>Survivor 2013 ünlüleri hangi isimler yarışıacak?</b></u></div><div style="text-align: center;">Hepsi belli olmasada acunmedya tarafından şimdiye kadar açıklanan isimler Kavak Yellerinin Efesi,eski futbolcu Ümit Karan ve Barış Mançonun oğlu Doğukan Manço.</div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Sizde büyük ödülü 500 bin tl olan survivora katılmak istiyorsanız aşağıdaki linkden kayıt yaptırabilirsiniz.</div><div style="text-align: center;"><a href="http://www.acunn.com/survivor-basvuru" target="_blank">Survivor Yarışmacı Başvuru Formu</a></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidFAJ91q6lAWev59AHK0uKP_XfsHtLVCH3DR55uwYtk79gXkIwru4Jwb2lQrW54UfOf7SJt3lqPURqzi_-aLuzE4nxjI3igk8CLsaJoANZS5DyWYM_M2n0OIzON1s-13HZ6gOI6XPsMX4/s1600/survivor.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" title="Survivor" /></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Survivor</td></tr></tbody></table><div style="text-align: center;"></div>

Survivor Yarışmacı Başvuru Formu - 2013

Yeni Survivor yarışması için başvurular başladı.Acun Medya bu yılda eğlenceli bir survivor izleticek renkli yarışmacıları buluşturan program...

Devamı »

Çağatay Ulusoy Resimleri Hayatı

<div style="text-align: left;"><span style="font-size: large;"><b>Çağatay Ulusoy'un Hayatı ve En Güzel Resimleri</b></span><br /><a href="http://enkisayol.blogspot.com/2013/01/cagatay-ulusoy-resimleri-hayati.html"><span style="color: #cc0000;"><b>Çağatay Ulusoy</b></span></a> 23 Eylül 1990 İstanbul doğumlu oyuncu,manken.2010 yılı Best Model of Turkey yarışmasında 1.lik alarak tüm dikkatleri üzerine çeken çağatay bey o gece Adını Feriha Koydum dizisinin yapımcısından teklif aldı.Arka sokaklar </div><div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;">ve Recep ivedik 3 filmlerinde figüranlık yapan yakışıklı oyuncu Anadolu kartallarında ise başrolde oynadı.Adını Feriha Koydum dizisinde bazı nedenlerden dolayı Hazal Kaya'nın ayrılmasıyla Emir'in yolu oldu.Bir süre bu şekilde devam ederken diziye <a href="http://enkisayol.blogspot.com/2012/12/gizem-karaca-resimleri-ve-hayati.html">Gizem Karaca</a> katıldı daha sonra dizi final yaparak yayın hayatını sonlandırıldı.Yeni sezon için güzel bir anlaşması olduğu idda edilen çağatay bey bugünlerde uyuşturucu operasyonuyla başı dertte umarım biranevvel suçlamalardan kurtulup temiz bir sayfa açar.Çağatay Ulusoy'un en güzel resimleri ve hayatı hakkında aradığınız herşeyi yazımızda bulabilirsiniz.<br /><div style="text-align: center;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3w8K_mhyk08otscAO3LY8N8lmk0ErGUND3ENaUnZOgSRcrm7JUpZ-HYY0Rkh4KZbb85cT4_6h44zue_bBzkNJtxVVwib35V0lZQztR2sYSptqLyjXV3dHioWYh0XBNJm00ZmJ0EjqREA/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+foto+model.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3w8K_mhyk08otscAO3LY8N8lmk0ErGUND3ENaUnZOgSRcrm7JUpZ-HYY0Rkh4KZbb85cT4_6h44zue_bBzkNJtxVVwib35V0lZQztR2sYSptqLyjXV3dHioWYh0XBNJm00ZmJ0EjqREA/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+foto+model.jpg" title="Çağatay Ulusoy Fotoğraf" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay Ulusoy Fotoğraf</td></tr></tbody></table><u><b>Çağatay Ulusoy Hakkında</b></u></div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody></tbody></table><div style="text-align: center;">Boyu:190 cm</div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody></tbody></table><div style="text-align: center;">Kilo:83 Kg</div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody></tbody></table><div style="text-align: center;">Twitter:Twitter.com/cagatayulusuoy</div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody></tbody></table><div style="text-align: center;">Facebook:Facebook.com/CagtayUlusoy.com.tr</div><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: left;"><tbody></tbody></table><div style="text-align: center;">Haber:<cite>Tr.wikipedia.org/wiki/<b>Çağatay</b>_<b>Ulusoy</b></cite></div></div></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIIzgYGCF4JDrws0_vmBSC5Qk3TjF5g4ipqBUIrrniKEbGuk6x10b4byNaOgkOFZf881pKj6RaV2sAhJP3bxXHzWVKtlQ7PooFIxUoZO1Q4hXE7eNREjQofZN9z9Yk0ccULMeRhS3FAFQ/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+g%C3%BClme.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="242" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIIzgYGCF4JDrws0_vmBSC5Qk3TjF5g4ipqBUIrrniKEbGuk6x10b4byNaOgkOFZf881pKj6RaV2sAhJP3bxXHzWVKtlQ7PooFIxUoZO1Q4hXE7eNREjQofZN9z9Yk0ccULMeRhS3FAFQ/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+g%C3%BClme.jpg" title="Çağatay ulusoy gülerken" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy gülme</td></tr></tbody></table><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1rLItI__BAH2g2aw3csb7HI3cPoLMfF5PbXfjrc9BpiNQyj7gJDN4nr5tmEqoGfObvxgw1UYd_5iiR666KvYp12ahtzeP2CSw21ay-ceTcedoRUzkTtTUSMCOCCZ_QwcoSX_OvjTVthk/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+foto.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1rLItI__BAH2g2aw3csb7HI3cPoLMfF5PbXfjrc9BpiNQyj7gJDN4nr5tmEqoGfObvxgw1UYd_5iiR666KvYp12ahtzeP2CSw21ay-ceTcedoRUzkTtTUSMCOCCZ_QwcoSX_OvjTVthk/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+foto.jpg" title="Çağatay ulusoy foto" width="211" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy foto</td></tr></tbody></table><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody></tbody></table><ul></ul><ul> <table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLUV5EC6hEUe6RwE-c3bnI9PjETxl8Z5sTYf2U9thwixVjzZA85a8dsA8OmXXH3WJ-bePaJFeB9K3_iNQdY73oXAgaG7SbYV8r1N8q8O71W6D6K3sRNdREeHyj5hycnAPpM6hNR7BSCCI/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+havuzda.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="198" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLUV5EC6hEUe6RwE-c3bnI9PjETxl8Z5sTYf2U9thwixVjzZA85a8dsA8OmXXH3WJ-bePaJFeB9K3_iNQdY73oXAgaG7SbYV8r1N8q8O71W6D6K3sRNdREeHyj5hycnAPpM6hNR7BSCCI/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+havuzda.jpg" title="Çağatay ulusoy havuzda" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy havuzda</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaP_4cR_o_tCYWvXp9LdFqlHextypXCLXRsAwJiW_OvG6L-jzwwyhoHK62r93sdNZad7x9H5QuMhrrfJ2u1Noc91PPDqeka2G9EJMLhdBffltlOATFte1z6VmuvAoj7ZYQ_6-q75zfh9w/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+manken.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaP_4cR_o_tCYWvXp9LdFqlHextypXCLXRsAwJiW_OvG6L-jzwwyhoHK62r93sdNZad7x9H5QuMhrrfJ2u1Noc91PPDqeka2G9EJMLhdBffltlOATFte1z6VmuvAoj7ZYQ_6-q75zfh9w/s200/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+manken.jpg" title="Çağatay ulusoy manken" width="193" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy manken</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTcjGLamxZi4ffEgjz96IubnfPxlt1ulJDoXI4oPutLKbOElFtUTDfsQMOPMR3uWkYanIu0QzcFF2eKyJyJ6u65SG56ceOuQyHPPlKn3E6mRtgSAGpBg3H0NIR6EUpVZsHAppmkwz4nLg/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+mimikleri.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTcjGLamxZi4ffEgjz96IubnfPxlt1ulJDoXI4oPutLKbOElFtUTDfsQMOPMR3uWkYanIu0QzcFF2eKyJyJ6u65SG56ceOuQyHPPlKn3E6mRtgSAGpBg3H0NIR6EUpVZsHAppmkwz4nLg/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+mimikleri.jpg" title="Çağatay ulusoy mimikleri" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy mimikleri</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKkPV2QhE7K-COfunGeEH3Gdnt55Yn54WQjah84WWRTjppPBYNL5DFa1eNuiyliVSMx5AHi_Y1pHX8Zh2-RfsR-ORoHoJ36PygFmgx8QDxxxUjFmtI9C1P8fFjq9rM-U7fpur2SGgvnNc/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+pembe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKkPV2QhE7K-COfunGeEH3Gdnt55Yn54WQjah84WWRTjppPBYNL5DFa1eNuiyliVSMx5AHi_Y1pHX8Zh2-RfsR-ORoHoJ36PygFmgx8QDxxxUjFmtI9C1P8fFjq9rM-U7fpur2SGgvnNc/s200/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+pembe.jpg" title="Çağatay ulusoy pembe" width="200" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy pembe</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIGDqlFidd01DkY-wtpOXznR0245F2ame-SbOCcZkEhg27rp5eslAsHU5TJBk0c5BOOn2boYakdRPytY2se3ofHjUpC9MRZTg9qWm5Vruqcf_WrWKruaHws8pp8qbB_7t0u9rkZRDt-zY/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+poz.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIGDqlFidd01DkY-wtpOXznR0245F2ame-SbOCcZkEhg27rp5eslAsHU5TJBk0c5BOOn2boYakdRPytY2se3ofHjUpC9MRZTg9qWm5Vruqcf_WrWKruaHws8pp8qbB_7t0u9rkZRDt-zY/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+poz.jpg" title="Çağatay ulusoy poz" width="212" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy poz</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuyp5ksCt6FfgrexOEyuIjO-_t-7RKMns3U8NhkOoidZqaXT1UcusHn6RJW8Mm92XxKUfkjDBSf9fPuB_F6_2O9xbYd4NhFtRkp8M4b0hssmThfInRCPPfsx1H-s_zhyphenhyphenEUg953T82XTd0/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+resmi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuyp5ksCt6FfgrexOEyuIjO-_t-7RKMns3U8NhkOoidZqaXT1UcusHn6RJW8Mm92XxKUfkjDBSf9fPuB_F6_2O9xbYd4NhFtRkp8M4b0hssmThfInRCPPfsx1H-s_zhyphenhyphenEUg953T82XTd0/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+resmi.jpg" title="Hd Çağatay ulusoy resmi" width="231" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy resmi</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijtkfx8Pqs8KiLtB8LHaTcYYv0xrJFGxexN70iomKuMTXcDQS8Ig1f-V8tgZ8SikmOwVwb6R9Wwjytowqyn07ybGTiE8dLg_ssQMeCk7plsnC0_gyrK0leuYIsLpFufF9gZYHw4qQlw4k/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+sa%C3%A7+modeli.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijtkfx8Pqs8KiLtB8LHaTcYYv0xrJFGxexN70iomKuMTXcDQS8Ig1f-V8tgZ8SikmOwVwb6R9Wwjytowqyn07ybGTiE8dLg_ssQMeCk7plsnC0_gyrK0leuYIsLpFufF9gZYHw4qQlw4k/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+sa%C3%A7+modeli.jpg" title="Çağatay ulusoy saç modeli" width="320" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy saç modeli</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4XRAqxQIzYeE92T5ll6wSk_H9R_a23i-MMxvQsrDTYZcDIBh3e6CMknJW19BhVxKmT2YeNIJNDNWVfMkI4EZP8Ceo12vpHKL9HwsgN7rb6c1WpV1EBLt2VTD7v7QlZLwycC1l0kh-knI/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+sigara.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4XRAqxQIzYeE92T5ll6wSk_H9R_a23i-MMxvQsrDTYZcDIBh3e6CMknJW19BhVxKmT2YeNIJNDNWVfMkI4EZP8Ceo12vpHKL9HwsgN7rb6c1WpV1EBLt2VTD7v7QlZLwycC1l0kh-knI/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+sigara.jpg" title="Çağatay ulusoy sigara" width="199" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy sigara</td></tr></tbody></table></ul><ul><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgBRIlCdsQ1CU5VGVqf4XdbK3BdI09bmuRi2xuRqcGgzNKvitWOyW4a1i-Aq5MPJOXz6cRft24jTQm8jwISqktQma6dvW4Wor_-wmyiGO_aHYS2oOWtvIKFNuGXLBHPUlBVg9Mc93c7UY/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+six+pack.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgBRIlCdsQ1CU5VGVqf4XdbK3BdI09bmuRi2xuRqcGgzNKvitWOyW4a1i-Aq5MPJOXz6cRft24jTQm8jwISqktQma6dvW4Wor_-wmyiGO_aHYS2oOWtvIKFNuGXLBHPUlBVg9Mc93c7UY/s320/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoy+six+pack.jpg" title="Çağatay ulusoy six pack" width="213" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoy six pack</td></tr></tbody></table><br /><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwFtMIn5y6doEm1N3tIRa47FgpkmZdGsNwgZbVyW-gWuWDmqlEtsayUBF-OCQyzKQC0qbDHRjeIdcxpFXY1sLgLl5wsZexa_F9KYpumIwY3SkMPTRQcNn88iNNomzVSC2DIU-gFI8pxm4/s1600/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoyun+kaslar%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="" border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwFtMIn5y6doEm1N3tIRa47FgpkmZdGsNwgZbVyW-gWuWDmqlEtsayUBF-OCQyzKQC0qbDHRjeIdcxpFXY1sLgLl5wsZexa_F9KYpumIwY3SkMPTRQcNn88iNNomzVSC2DIU-gFI8pxm4/s200/%C3%87a%C4%9Fatay+ulusoyun+kaslar%C4%B1.jpg" title="Çağatay ulusoyun kasları" width="183" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çağatay ulusoyun kasları</td></tr></tbody></table></ul><div style="text-align: center;">Çağatay ulusoy sigara Son 2 resimi bayan hayranları için ekledik six pack Çağatay Ulusoy :D tam bir body canavarı. </div>

Çağatay Ulusoy Resimleri Hayatı

Çağatay Ulusoy'un Hayatı ve En Güzel Resimleri Çağatay Ulusoy 23 Eylül 1990 İstanbul doğumlu oyuncu,manken.2010 yılı Best Model of Turk...

Devamı »