Güzel görünümlü bir buruna sahip olma kadar sağlıklı nefes alabilmek de önemli.
Dış görünüşünden memnun olan kişi çoğu zaman kendisi ile barışık, iş hayatında ve sosyal ilişkilerinde daha başarılı, aşk ve evlilik hayatında daha kolay mutlu olabilmektedir. Kişinin kendini aynada güzel ve alımlı görmesi özgüveninin artmasına ve insanlarla daha çabuk iletişim kurmasına olanak sağlar. Burnunun yüzüne hiç yakışmadığını düşünen bazı kişilerde, bu kusur öyle bir takıntı haline gelir ki, bireyin iş ve sosyal hayatını tam bir kabusa çevirebilir...
Rinoest Kulak Burun Boğaz Estetik Merkezi’nden Op. Dr. Coşkun Şanverdi, “Estetik operasyon uygulamalarında her şeyden önce kişinin sağlığının ve hayat kalitesini artırmanın öncelikli olduğunu vurguluyor. Şanverdi, “Burundan nefes alma sorunlarına ülkemizde sık rastlanılmaktadır. Buna neden olarak burun kıkırdak eğriliği (septum deviasyonu) başta olmak üzere, burun etlerinin büyümesi (konka hipertrofisi), alerji, kronik sinüzit, geçirilmiş burun ameliyatları veya travmalar sayılabilir. Burun eğriliği hastanın nefes almasını zorlaştırırken görünüş açısından da estetik bir kaygı oluşturabilir” şeklinde açıklıyor.
Dr. Coşkun Şanverdi, güzel olabilmenin hatasız, mükemmel yüz hatlarına sahip olmakla değil, kişinin yüzüne uygun ve abartılı olmayan estetik sonuçlarla sağlanabileceğini ve bunun için operasyonların konusunda uzman hekimlerce yapılması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Öncelikle Nefes Yolu Açılmalı
Türkiye’de burun, en çok yapılan estetik operasyon olsa da yanlış uygulama sonrası hastalarda ciddi sorunlar görülebiliyor…
Kişinin doğal görünümüyle uyumlu olmayan, abartılı sonuçların hastalarda memnuniyetsizlik yarattığını belirten Şanverdi, hatalı estetik operasyonlara ilişkin olarak, “Burun estetiği ameliyatında en çok rastlanan hata, kişinin ameliyat olduğunun belli olmasıdır. Burun kemiğinin fazla oyulmuş olması, burun ucunun düşmesi, burun kemiğinin ve ucunun iki ayrı bölüm gibi durması çirkin görüntüye yol açabiliyor. Yüze uyumlu olmayan orantısız sonuçlar sağlık açısından da riskli olabiliyor” dedi.
Burun ameliyatlarında nefes alma problemi olan kişilerin öncelikle nefes yolunun açılması sonrasında burun estetiğinin yapılması gerekiyor. Nefes yolu açılırken, burnun fonksiyonel ve estetik açıdan ayrıca ele alınması gerekiyor.
Yapılandırmalı Burun Ameliyatları
Op. Dr. Coşkun Şanverdi, “Burun tıkanıklığı nedeniyle bizlere başvuran hastaların burunlarını ayrıntılı incelendiğimizde, ciddi yapısal sorunlar görülmekte, çok eğri burunlar ve burun kıkırdak yapılarında eksiklikler tespit edilmektedir. Hastanın bu yapısal sorunlarını giderip, rahat nefes almalarını sağlamak için uzun yıllardır burun estetiği ameliyatları yapmaktayız. Aslında estetik tanımlaması, bu ameliyatları tarif etmek için yetersiz kalmaktadır. Buna, yapılandırmalı burun ameliyatı demek daha doğru olacaktır. Çünkü bu tip burun ameliyatlarında hastanın dış görünümü kadar, operasyon sonrasında sağlıklı nefes almasını sağlamakta öncelikli sıradadır.
Bu ameliyatlar ile burnun tüm eğri ve eksik kıkırdak yapıları yine burun içerisinden alınan kıkırdak malzeme ile düzeltilmektedir. Böylece hasta hem rahat nefes alabilmekte, hem de burun şeklen çok güzel bir yapıya kavuşmaktadır. Burnun içini ve dışını birlikte ele aldığımız bu ameliyat yöntemi, sorunun nedeni (genetik, travma, geçirilmiş ameliyatlar) ne olursa olsun, çözüm getirmemizde önemli bir anahtar olmaktadır. Yani yapılandırmalı burun ameliyatları (estetiği) çoğu hasta için lüks değil, bir zorunluluk olabilmektedir” diye belirtiyor.
Estetik Burun Ameliyatları
Estetik burun operasyonlarını en çok burnun boyutlarını küçültmek, büyültmek ucunu yeniden şekillendirmek, burnun tümsekliğini azaltmak, üst dudak ile burun arasındaki kötü açıyı düzeltmek, geniş burun kanatlarının daraltılması, burun deliklerinin küçültülmesi ve burun yaygınlığının giderilmesi amacıyla uygulanıyor. Operasyon, yapılacak işlemin niteliğine göre 30 dakika-1 saat arasında sürüyor. Hasta yaklaşık 4,5 saat sonra ayağa kaldırılarak, 5-6 saatte de taburcu edilerek evine gönderilebiliyor.
Op. Dr. Coşkun Şanverdi, “Burun ve yüz estetiği ameliyatları sonrasında uygulanmaya başlanan Hiloterapi yöntemi giderek klasik buz uygulamasının yerini almaya başladı. Yüz ve burun estetik ameliyatlarından sonra özellikle gözler çevresinde oluşan şişme ve morarmayı önlemek amacıyla klasik bir yöntem olarak 24-48 saat süre ile belirli aralıklarla yüze buz uygulanması yapılmakta, buzun gerekenden fazla soğuk olması ise hem hastaya rahatsızlık vermekte hem de dokulardaki lenf ve kan dolaşımını olumsuz etkileyerek iyileşmeyi geciktirmekteydi. Yakın zamanda geliştirilen Hiloterapi tekniği sayesinde artık hastalar buz uygulamasının olumsuz etkilerine maruz kalmadan, ısı 15C -20C arasında sabit tutulmakta ve şiş ve morluklar önemli ölçüde azaltılırken hastalara rahatsızlık verilmemektedir” diyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder