Tarih öncesi çağlardan beri uygulanan yöntem, pek çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Zafer Hasçelik, suyla tedavinin tarih öncesi çağlardan beri uygulanan bir yöntem olduğunu belirterek, ''Bu nedenle suyu mutlaka hayatınıza sokun. Vücuda temas eden su, hücrelerde yenilenme ve kaslarda gevşeme sağlıyor. Yüzmeseniz bile günde 45 dakikadan haftada 3 gününüzü mutlaka su içinde hareketle geçirin'' önerisinde bulundu.
Hasçelik, yaptığı yazılı açıklamada, aşırı sıcak hava, fazla kilo, hareketsiz yaşam, zaman darlığı, yorgunluk ve aile içi sorunların yaşam kalitesini ve sağlığı bozan etkenler arasında yer aldığını bildirdi.
Suyla tedavinin tarih öncesi çağlardan beri uygulanan çok önemli bir yöntem olduğunu vurgulayan Hasçelik, açıklamada, ''Bu nedenle suyu mutlaka hayatınıza sokun. Suyun direnci ve kaldırma kuvveti havaya göre çok daha yüksek. Vücuda temas eden su, hücrelerde yenilenme ve kaslarda gevşeme sağlıyor. Yüzmeseniz bile günde 45 dakikadan haftada 3 gününüzü mutlaka su içinde hareketle geçirin. Bu sayede hem spor yapmış hem de suyun gençleştirme özelliğinden faydalanmış oluyorsunuz'' görüşüne yer verdi.
Su altının yüksek basınçlı bir ortam olduğunu ve yüksek basıncın dokulara normalden çok daha fazla oksijen gitmesini sağladığını kaydeden Hasçelik, ''Bu sayede de hücrelerde oksijen depolanıyor. Şuur bulanıklığı, ateşli hastalık ya da psikotropik ilaç kullanan kişiler hariç, herkes yaşa bakmaksızın dalabilir. Hatta astım ya da kronik akciğer hastalığı bulunan kişilere de düzenli egzersiz ortamı sağlaması ve hücre yenilenmesine katkıda bulunmasıyla tedaviye destek oluyor. Ayrıca kapalı ortamda nefes alamama korkusu yaşayanlar dalma sayesinde bu korkularını yenebiliyor'' bilgilerini verdi.
Yaz günlerinde öğle saatlerinin kapalı ortamda geçirilmesinin önemli olduğunu belirten Hasçelik, şu önerilerde bulundu:
''Yaz aylarında hemen hemen herkeste bir diyet çılgınlığı görülüyor. Zayıflamak ve sağlıklı bir vücutla yaza girmek elbette çok güzel. Ancak zayıflamak uğruna şok diyetler yapmak vücuda yarardan çok zarar getiriyor. Bu nedenle diyetinizi kendinize özel programlayın ve bütün bir yıla yayın. Vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için güneş şart. Sabah erken ya da akşam üzeri saatlerde güneşten faydalanmanız gerekiyor. D vitamini sentezi açısından günde 15 dakika, 15-20 gün boyunca güneşlenmek bütün bir yıla yetiyor. Bu sayede D vitamini eksikliği nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi sorununu büyük ölçüde engelleyebiliyorsunuz. Tatil yaptığınız gün sayısına göre güneşlenme dönemini genişletebilirsiniz. Ancak güneşe çıkma zamanına mutlaka önem vermeniz ve öğle saatlerinde dış ortamlarda bulunmamanız gerekiyor.
Yaz döneminde beslenmeye de dikkat edilmesi gerekiyor. Kaynağından sebze ve meyve alımı besin değerleri açısından önemli. Yaz mevsiminde bol bol kırmızı ve yeşil sebze-meyve yiyin. Sağlıklı bir yaşam için uyku düzeni çok önemli. Mutlaka günün 7-8 saatini uykuya ayırın. Ancak uyku saatlerinize de özen gösterin. Sağlıklı bir uyku, gece uykusudur. Sabaha karşı yatıp öğle saatlerinde uyanmanın vücuda hiçbir faydası yok, aksine zararı var. Vücudun uykuya geçmek istediği gece saatlerinde efor sarf etmek, hormonların hareketlenmeye başladığı sabah saatlerinde ise uyumak istemek vücutta çatışma çıkmasına neden oluyor. Bu da vücuda zarar veriyor.''
AA
Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Zafer Hasçelik, suyla tedavinin tarih öncesi çağlardan beri uygulanan bir yöntem olduğunu belirterek, ''Bu nedenle suyu mutlaka hayatınıza sokun. Vücuda temas eden su, hücrelerde yenilenme ve kaslarda gevşeme sağlıyor. Yüzmeseniz bile günde 45 dakikadan haftada 3 gününüzü mutlaka su içinde hareketle geçirin'' önerisinde bulundu.
Hasçelik, yaptığı yazılı açıklamada, aşırı sıcak hava, fazla kilo, hareketsiz yaşam, zaman darlığı, yorgunluk ve aile içi sorunların yaşam kalitesini ve sağlığı bozan etkenler arasında yer aldığını bildirdi.
Suyla tedavinin tarih öncesi çağlardan beri uygulanan çok önemli bir yöntem olduğunu vurgulayan Hasçelik, açıklamada, ''Bu nedenle suyu mutlaka hayatınıza sokun. Suyun direnci ve kaldırma kuvveti havaya göre çok daha yüksek. Vücuda temas eden su, hücrelerde yenilenme ve kaslarda gevşeme sağlıyor. Yüzmeseniz bile günde 45 dakikadan haftada 3 gününüzü mutlaka su içinde hareketle geçirin. Bu sayede hem spor yapmış hem de suyun gençleştirme özelliğinden faydalanmış oluyorsunuz'' görüşüne yer verdi.
Su altının yüksek basınçlı bir ortam olduğunu ve yüksek basıncın dokulara normalden çok daha fazla oksijen gitmesini sağladığını kaydeden Hasçelik, ''Bu sayede de hücrelerde oksijen depolanıyor. Şuur bulanıklığı, ateşli hastalık ya da psikotropik ilaç kullanan kişiler hariç, herkes yaşa bakmaksızın dalabilir. Hatta astım ya da kronik akciğer hastalığı bulunan kişilere de düzenli egzersiz ortamı sağlaması ve hücre yenilenmesine katkıda bulunmasıyla tedaviye destek oluyor. Ayrıca kapalı ortamda nefes alamama korkusu yaşayanlar dalma sayesinde bu korkularını yenebiliyor'' bilgilerini verdi.
Yaz günlerinde öğle saatlerinin kapalı ortamda geçirilmesinin önemli olduğunu belirten Hasçelik, şu önerilerde bulundu:
''Yaz aylarında hemen hemen herkeste bir diyet çılgınlığı görülüyor. Zayıflamak ve sağlıklı bir vücutla yaza girmek elbette çok güzel. Ancak zayıflamak uğruna şok diyetler yapmak vücuda yarardan çok zarar getiriyor. Bu nedenle diyetinizi kendinize özel programlayın ve bütün bir yıla yayın. Vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için güneş şart. Sabah erken ya da akşam üzeri saatlerde güneşten faydalanmanız gerekiyor. D vitamini sentezi açısından günde 15 dakika, 15-20 gün boyunca güneşlenmek bütün bir yıla yetiyor. Bu sayede D vitamini eksikliği nedeniyle ortaya çıkan kemik erimesi sorununu büyük ölçüde engelleyebiliyorsunuz. Tatil yaptığınız gün sayısına göre güneşlenme dönemini genişletebilirsiniz. Ancak güneşe çıkma zamanına mutlaka önem vermeniz ve öğle saatlerinde dış ortamlarda bulunmamanız gerekiyor.
Yaz döneminde beslenmeye de dikkat edilmesi gerekiyor. Kaynağından sebze ve meyve alımı besin değerleri açısından önemli. Yaz mevsiminde bol bol kırmızı ve yeşil sebze-meyve yiyin. Sağlıklı bir yaşam için uyku düzeni çok önemli. Mutlaka günün 7-8 saatini uykuya ayırın. Ancak uyku saatlerinize de özen gösterin. Sağlıklı bir uyku, gece uykusudur. Sabaha karşı yatıp öğle saatlerinde uyanmanın vücuda hiçbir faydası yok, aksine zararı var. Vücudun uykuya geçmek istediği gece saatlerinde efor sarf etmek, hormonların hareketlenmeye başladığı sabah saatlerinde ise uyumak istemek vücutta çatışma çıkmasına neden oluyor. Bu da vücuda zarar veriyor.''
AA
0 yorum:
Yorum Gönder