Öncelikle Kur’an ıstılahında temiz, yararlı ve helal olan tüm gıdalar “tayyibat” kavramı altında toplanmıştır. “Temiz ve hoş şeyleri helal, kötü ve çirkin şeyleri haram kılacak… (Araf 157).”, "Hayatın bütün güzel şeyleri size helaldir." (Enam 4) gibi geniş kapsamlı ayetlerle bozulmamış fıtrata atıf yapılmıştır. 

Kur’an ile inşa edilmiş bir Müslüman tasavvuru ile anlaşılabilecek bu ayetler bütün helal ve haramların anlaşılmasında anahtar rol oynamaktadır. Somut olarak ise kan, leş, domuz eti, etçil vahşi hayvanların yenmesi, alkol ve uyuşturucu maddeler defalarca vurgulanarak net bir şekilde yasaklanmıştır. Kur’an’ın insanlara beslenmede özellikle önerdiği bir gıda var mıdır? sorusuna dolaylı olarak şu cevap verilebilir: Kur’an’da gıdaların geçtiği ayetlerin 21’inde (%37) meyve, 12’sinde (%20) tahıl ve diğer bitkisel gıda, 6’sında (% 10) süt (3’ünde anne sütü), 5 yerde kanatlı hayvanlar, 2 yerde balık ve deniz ürünleri geçmektedir. Gıdalardan balık ve kanatlı hayvanlar dışında kalan büyükbaş ve koyun keçi gibi küçük baş hayvanların doğrudan veya dolaylı olarak geçtiği ayet sayısı sadece 7’dir (%12). 4 ayette ise domuz gibi yenmeyecek hayvansal ürünlerden bahsedilmektedir. 

Yenebilecek helal kategorisindeki gıdalarla ilgili olarak Kur’an’da emir kipi kullanılmayarak, tercih kişiye bırakılmıştır. Kur’an’ın birçok yerinde geçen cennet sahnelerinde en önde gelen gıda; bütün gıda ile ilişkili ayetlerin yaklaşık  yarısını içeren (üzüm, hurma, nar gibi) meyveler, diğer bitkisel ürünler (%20), balık ve daha az olarak da et ürünleri (%14) olduğu dikkatimizi çekmektedir. 

Kur’an’da gıdaların anılma oranları genel bir bakışla bizim beslenmede kullanacağımız gıda dengemizi doğrudan belirler mi? sorusuna net bir cevap verememekle birlikte; yapılan araştırmalar insanın temelde organizma olarak bitkisel ürünlere göre tasarlandığını; et proteininin çok az bir miktarının bile insan sağlığı için yeterli olduğunu göstermektedir.Kur’an’da geçen cennet sahnelerinde istisnasız bahsedilen gıda meyvelerdir. Bu ayetlerde hayvan ürünlerinin adı yok denecek kadar azdır. Sadece bir yerde kuş etinden bahsedilmektedir. 

Bu bulgu meyvelerin insan organizması için en faydalı ve en zararsız gıdalardan biri olduğuna dolaylı bir atıf olarak anlaşılabilir. Özellikle bitkisel gıdalarda da tahıl ve zeytin yağı dikkat çekici şekilde öne çıkarılmıştır. Hayvansal ürünlerden süt ve bal özellikle adı sıkça anılan önemli gıdalar olarak dikkatimizi çekmektedir. Son yıllarda etcil hayvanların yenmesine bağlı olarak oluşan deli dana hastalığı gibi hastalıklara karşı korunmada; ot ile beslenen hayvanların, balık ve tavuğun tüketimi önerilmektedir.

 Kur’an’da gıda ile ilişkili ayetlerin arka planında meyve ve sebzeye teşvik hemen dikkati çekerken, hayvansal gıdalarda ise teşvik yerine yenmesinin helal olduğu vurgusu ile yetinilmiştir. Ancak son zamanlarda modern tıbbın tavuk ve balık dışındaki tüm hayvansal gıdalardan kaçış önerisinin Kur’an’da net bir yansıması yoktur. Bu konu tek bir ayetle özetlenebilir: “ALLAH'ın size helal kıldığı hayatın güzelliklerinden kendinizi yoksun bırakmayın, ama hakkın sınırlarını da aşmayın: ALLAH, sınırları aşanları asla sevmez.” (Enam 87). 

Alkol ve sarhoşluk veren uyuşturucu maddeler net bir şekilde yasaklanmıştır. Niye yasaklandığını anlatmak gereksizdir. Beden ve ruh sağlığını alt üst eden, tüm ailenin psikososyal dengesini bozan alkol Kur’an’da hiç yoruma gerek kalmayacak şekilde doğrudan yasaklanmıştır.Oruç Kur’an’a önceki şeriatlardan miras kalan insanlığın en eski ibadetlerinden birisidir. Her yıl bir ay beden ve ruh sağlığı için şart koşulmuş önemli bir ibadet olarak Müslümanlara emredilmiş bir sağlık iksiridir. 

Günümüzde yapılan araştırmalarla orucun her gün yeni bir faydası daha keşfedilmektedir. Kişilik gelişimi, sabır eğitimi, empati yapma gücünü artırma gibi psikososyal faydaları yanında; beyin, sindirim sistemi ve kalp damar sağlığı üzerinde sayılamayacak kadar yararı olan bir ilahi hediyedir oruç. Günümüzde aşırı yemek yeme ve sonrasında alınan aşırı kiloları verme ile ilişkili olarak diyet yapma modern bir kavram olarak Müslümanların da gündemine hızla girmiştir. 

Öncelikle belirtilmesi gereken husus şudur ki, oruç bir diyet yöntemi değildir. Kur’an’da doğrudan bir diyet yöntemi bulamayız, ancak, dengeli beslenme, yemede aşırıya gitmeme gibi geniş kavramlar dolaylı olarak bu konuya atıf olarak algılanabilmektedir. Kur’an her konudaki yaklaşımı gibi koruyucu önlemleri (kötü olana yaklaşmama ilkesini) ana eksene almıştır. 

Özellikle modern tıbbın günümüz insanına birçok gıdayı (hayvansal yağlar, yumurta sarısı, kırmızı et, tereyağı gibi) yasaklamasının aksine, Kur’an yasaklanmamış her gıdanın yenebileceğini; beslenmede meyve ve bitkisel ürünlerin öne çıkarılması gerekliliğini dolaylı olarak önermektedir. Ancak Kur’an hastalıklara özel gıda kısıtlamasına konu olarak değinmemiş; bu konuyu Müslüman hekimlere bir içtihat alanı olarak bırakmıştır.Hijyen konusunda Kur’an’da birçok ayet bulabilirsiniz. 

“Bütün pisliklerden kaçın!” (Müddessir 5) gibi çok geniş anlamlı ayetlerle beden ve ruh hijyenine vurgu yapılmıştır. Hatta elbise temizliği bile dini emirler arasına alınmıştır. Abdest ve gusül gibi temizlik uygulamaları Kur’ani tanımlamalarla farz olan bir ibadete dönüşmüştür. Kur’an’da hijyen de bağımsız bir alan olarak değil, ruh hijyenini de kapsayacak şekilde geniş çaplı olarak ele alınmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top