Güzellik uykusu nasıl olmalı?

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0EmMEZ_qF2kDXJ25Qtw-1kKFq6ZMY15lrTRql-MUgUUU6vUgrpKCuW4i2KA2VJVGeQR-dxDGN2UlPr_tF_sqmGzN0XF445EGJ7gKtEjvIz-uM886KiwDPOoRgQ97Ka_KDElgy-ge7Wa_c/s1600/uyku.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0EmMEZ_qF2kDXJ25Qtw-1kKFq6ZMY15lrTRql-MUgUUU6vUgrpKCuW4i2KA2VJVGeQR-dxDGN2UlPr_tF_sqmGzN0XF445EGJ7gKtEjvIz-uM886KiwDPOoRgQ97Ka_KDElgy-ge7Wa_c/s400/uyku.Jpeg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Yatakta dört dönüyor, uykuya dalamıyor, geceleri sık sık uyanıyorsun... Ya da sabahları uyanmakta zorluk çekiyor, bütün gün "uyku sarhoşluğu" sorunu yaşıyorsun… </span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Uyku, bedenimizin ve beynimizin çalışabilmesi için büyük önem taşıyor. Çünkü gün boyu kullandığımız bütün enerji, uyku sırasında yenileniyor. Uzun süre uykusuz kaldığımızda da hem bedensel hem de ruhsal problemler ortaya çıkıyor. Anlama güçlüğü çekiyor, derslerimize konsantre olamıyor, kendimizi sürekli yorgun, bitkin ve mutsuz his¬sediyoruz. Bütün bunları yaşamamak ve bu sorunlardan kurtulmak için biyolojik saatimizi yoluna sokmalıyız, işte bunun için yapabileceklerin...</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmayı alışkanlık haline getir. Örneğin uyanmak için 07.00, uyumak için 22.30-23.00 saatleri çok uygun.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Yatmadan önce yapacağın alışkan¬lıklar geliştir. Dişlerini fırçala, makyajını temizle, yarım saat önce ılık bir duş al. Bu davranışların hepsi, vücuduna uyku zamanının geldiğinin sinyallerini verecek.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Gündüzleri uyumamaya çalış.</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Sabahları mutlaka egzersiz yap. Böyle bir şansın yoksa yürüyüşe çık.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Günlük tut! "Uykuyla ne ilgisi var" diyebilirsin, ama gün içinde kafamıza taktığımız sorunlar, başımızı yastığa koy¬duğumuzda bizi yiyip bitirmeye başlarlar. Bu yüzden içindekileri döküp rahatlaman gerekir. Bunun en iyi yolu da yazmaktan geçer. Tabii bütün sıkıntılarını anlatabileceğin bir arkadaşın yoksa...</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Kendin için yatma pozisyonları geliştir. Araştırmalara göre, en iyi uyuma pozisyonu sırt üstü ve sağ yanımıza yatma. Çünkü bu şekilde, kalbimiz başta olmak üzere, iç organlarımız daha rahat çalışıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Uygun ortam oluştur </b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Uyuduğun odanın karanlık ve sessiz olmasına özen göster. Özellikle sabahları erken uyanmamak için, kalın perdeler kullanabilirsin.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Yattığın odanın sıcaklığı, vücudunun uyku ısısına gelebilmesi açısından çok önemli. Ne çok soğuk ne de çok sıcak bir ortam olmalı.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Odanın renkleri seni Doğmamalı. Açık mavi, zeytin yeşili gibi yumuşak renkleri tercih edebilirsin.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Yastık ve yatak seçimlerine dikkat et. Başın yastığa ne çok fazla gömülmeli, ne de çok havada kalmalı. Nevresimlerini sık sık değiştirmeyi ve her gün silkememeyi de unutma.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Huzursuzluk yaşamaman için yatağını, odanın kapısını görebilecek şekilde ayarlamalısın.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Ayrıntılardan kurtul</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTH5fCW8Ly88FXyUppezYv0PWd0G1fyn-F_jy6oAJSODnr2WWk0C-y-TeTOBo2HshAlp-dQz8xBAe4LsQWfGKQX_Lfs4Wf7JRl3Ul3w28G5XhoUutT6xZyHWGQaa7fnzM5MVtL7JN9_xVh/s1600/uykuda.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTH5fCW8Ly88FXyUppezYv0PWd0G1fyn-F_jy6oAJSODnr2WWk0C-y-TeTOBo2HshAlp-dQz8xBAe4LsQWfGKQX_Lfs4Wf7JRl3Ul3w28G5XhoUutT6xZyHWGQaa7fnzM5MVtL7JN9_xVh/s320/uykuda.Jpeg" style="cursor: move;" width="320" /></a>•Ne kadar ferahlık, o kadar rahatlık! Ya¬tağının üzerindeki gereksiz ayrıntılardan kurtul. Yastık ve ayıcıklarla vedalaş.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Yatağının üzerinde ders çalışma, bilgisayar kullanma, yemek yeme ve televizyon izleme.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Yatmadan önce bütün elektrikli aletleri kapat. Çünkü hepsi de elektromanyetik parazitler yayarak, bünyemiz üzerinde etki yaratırlar. Odanda çok fazla elektrikli eşya varsa, yatarken üzerlerini ört.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Yediklerine dikkat et</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Yatmaya yakın yemek yeme ya da kahve, çay gibi kafeinli içecekler tüketme.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Bitki çayları tercih et. Ihlamuru kaynattıktan sonra içine bir adet karanfil koyarak içmeyi dene.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Zorlama</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Bütün çabalarına rağmen, 15 dakika boyunca uyuyamazsan, kendini zorlama ve hemen yataktan kalk.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">• Zihnini rahatlatacak aktivitelerle uğraş. Sudoku veya bulmaca çöz, müzik dinle, sürükleyici olmayan bir kitap oku.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Yardım al</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Eğer uykusuzluk sorununu uzun süre çözemezsen, mutlaka bir uzmandan yardım almalısın.</div><div style="margin: 0px;">Bitkiler ve aromatik yağlar, yaydıkları kokular sayesinde sinir sistemimize ulaşarak sakinleşmemizi sağlıyor. Yani ruh halimiz üzerinde ciddi etkiler yaratıyorlar. Bunun için tütsü yakabilir, banyo yaparak rahatlayabilirsin.</div><div style="margin: 0px;"></div>

Güzellik uykusu nasıl olmalı?

Yatakta dört dönüyor, uykuya dalamıyor, geceleri sık sık uyanıyorsun... Ya da sabahları uyanmakta zorluk çekiyor, bütün gün "uyku sar...

Devamı »

'Baş'tan aşağı sağlığın ipuçları

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtoxHDsV66d-AQ62_3Q-wD9zxo_NRjBmyDHk5IW2HogWorWhi9XHiVGctyXKaXvTUjdt-dZJM51aVg2zUfzcKdhB7XxKy6muZUQZ9DZwUbh9VJ7Mlh_kOQCyQEyayGEO8XFSTTbODGXngR/s1600/saglikkad%25C4%25B1n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtoxHDsV66d-AQ62_3Q-wD9zxo_NRjBmyDHk5IW2HogWorWhi9XHiVGctyXKaXvTUjdt-dZJM51aVg2zUfzcKdhB7XxKy6muZUQZ9DZwUbh9VJ7Mlh_kOQCyQEyayGEO8XFSTTbODGXngR/s400/saglikkad%25C4%25B1n.jpg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Saçlarınız, kulaklarınız, gözlerinizden tutun; kalbiniz, karaciğeriniz ve dizlerinize kadar sağlıklı olmanın yolları burada!</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Baş </b></div><div style="margin: 0px;">Serinleyin; kafanızı rahatlatın! Yanlış duymadınız... Yapılan bir araştırmada bulunduğunuz ortamdaki hava sıcaklığının arttıkça baş ağrısının da arttığı ortaya çıkmış. Dolayısıyla yoğun bir iş günü sonrası baş ağrısı çekmekteyseniz, evinizi biraz serinletip kendinize buzlu bir içecek hazırlayın. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Saç </b></div><div style="margin: 0px;">Yediğiniz yiyeceklerin saçlarınızın parlaklığı üzerinde fazlasıyla etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Bağışıklık sisteminin bir numaralı dostu çinko, sağlıklı saç oluşumu için de oldukça gerekli bir element. Dolayısıyla kırmızı et, yumurta, fasulye, bezelye ve fındıktan bol miktarda çinko almanızı öneririz. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Kulak </b></div><div style="margin: 0px;">Her gün kendinize tamamen sessiz geçireceğiniz bir vakit yaratın. 1 saat bu süreç için idealdir; ama çoğumuzun bu kadar uzun vakti de olmaz. Bu nedenle 10'ar dakikalık süreçlerle başlayıp, yapabildiğiniz kadar artırmayı deneyin. Bu şekilde hem kafanızı, hem kulaklarınızı dinlendireceksiniz </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Göz </b></div><div style="margin: 0px;">Göz vücut ağırlığının sadece yüzde 2'sini oluştururken, alınan besinlerin yüzde 25 kadarına gereksinim duyar. Sağlıklı gözlere sahip olmak için A ve C vitamini, karotenoid ve çinko alınması gerekir. Bunları da meyve ve sebzelerden; özellikle havuç, kayısı, kırmızı ve yeşil biberden alabilirsiniz. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Diş </b></div><div style="margin: 0px;">Sabah-akşam 'yukarı, aşağı; tam iki dakika' dişlerimizi fırçalamamız gerektiğini hepimiz biliriz. Ayrıca peynirin dişlerde oyuk oluşumunu engellediğini, dişeti dostu yeşil çayın plak oluşumuna iyi geldiğini, şekersiz sakız çiğnemenin de diş minesindeki bozuklukları onardığını hatırlatalım. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Sırt</b> </div><div style="margin: 0px;">Sırtınızı mutlaka kuvvetlendirin. Omurganızın sağlamlığının yüzde 80'inin sırt kaslarına bağlı olduğunu unutmayın. Haftada iki kez, mekik gibi sırtınızı çalıştıracak egzersizler yapın. Bu şekilde sırtınızı çalıştırmanız sırt ağrılarınızın hafiflemesine de yardımcı olacaktır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Göğüs </b></div><div style="margin: 0px;">Yapılan araştırmalar spor yapmanın göğüs kanseri riskini azaltmada önemli rol oynadığını gösteriyor. Düzenli olarak egzersiz yapan kadınlarda daha az yağ olmasının yanında, östrojen hormonu da daha az salgılanıyor. Haftada 5 gün 1 saatlik herhangi bir spor yapmak oldukça önemli. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Eller</b> </div><div style="margin: 0px;">Ellerimizi yıkamamız hijyen açısından önemli olduğu gibi, nemlendirme açısından da bir o kadar kötüdür. Çünkü ellerimizi yıkamamız nemin yok olmasına, kurumaya, hatta egzamaya bile yol açabilir. Dolayısıyla ellerimize sıklıkla güneş koruma faktörü içeren nemlendirici sürmemiz iyi olacaktır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Kalp </b></div><div style="margin: 0px;">Kalp sağlığında beslenme çok önemlidir. Yediklerinizin doymuş yağ ve kolesterol oranı düşük besinlerden oluşmasına özen gösterin; yemeklerde zeytinyağını tercih edin. Ayrıca fındık, ceviz, domates, balık, yeşil çay, üzüm, soğan ve sarımsak gibi kalp dostu besinlerden bol bol tüketin. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Akciğer </b></div><div style="margin: 0px;">Akciğer ve beslenme konusunda yapılan araştırmalar C, E ve A vitamini, flavonoid ve Omega 3 ağırlıklı beslenen insanlarda astım, kronik bronşit gibi akciğer hastalıklarına daha seyrek rastlandığını ortaya çıkarmış. Bu tip içerikleri Akdeniz tarzı beslenmeden alabileceğinizi not edelim. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Karaciğer </b></div><div style="margin: 0px;">Karaciğeriniz için beslenirken renklere dikkat edin. Koyu yeşil yaprakları sebzelerin yanı sıra kavuniçi, sarı, mor ve kırmızı renkli meyve ve sebzelere beslenmenizde yer vermeniz faydalı olacaktır. Ayrıca balık, yumurta, mantar gibi gıdalarda bulunan selenyum karaciğer fonksiyonunu artıracaktır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Mide </b></div><div style="margin: 0px;">Mide sağlığınız için yağı beslenmenizde mümkün olduğunca az kullanın. Bunu nasıl mı yaparsınız? Az yağlı sütü tercih ederek, yumurtanın tamamı yerine akını tüketerek, tavuğu derisini soyup yiyerek ve yüzde 90 daha az yağlı et ile beslenerek... </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Bağırsak </b></div><div style="margin: 0px;">Bir bardak kahve ve bir avuç badem bağırsakların dostudur. Bu ikili sindirim sisteminizdeki 'iyi' bakterilerin seviyesini yükseltecek; hastalıkların kolaylıkla atlatılmasına ve sindirim sisteminin iyi çalışmasına yardımcı olacaktır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Diz </b></div><div style="margin: 0px;">Diz eklemlerinizi güçlendirin. Bunun için günde en az 15 dakikalık yürüyüş yararlı olacaktır. Bu yürüyüşler diz kıkırdağınızın harekete geçip çalışmasını sağlayacak, diz problemleri yaşamanızı engelleyecektir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Ayak </b></div><div style="margin: 0px;">Ayaklarınızı haftada 2-3 kez selenyum sülfit içerikli temizleyicilerle yıkamanız mantar oluşumunu önleyecektir. Ayaklarınızı iyice kurulamanız gerektiğini de hatırlatalım. Ayrıca rahatsız ayakkabılardan kesinlikle uzak durmanız gerekir. Her gün mutlaka 15 dakika ayaklarınızı vücudunuzdan yüksekte olacak şekilde uzatıp dinlendirmeniz de iyi gelecektir. </div><div></div>

'Baş'tan aşağı sağlığın ipuçları

Saçlarınız, kulaklarınız, gözlerinizden tutun; kalbiniz, karaciğeriniz ve dizlerinize kadar sağlıklı olmanın yolları burada! Baş  Serinley...

Devamı »

Dekolte estetiği kimlere yapılır?

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUxBuTUxkMmhJtTQ_TTA4VSoLd07WoBd6U3kJSH6sdc6__FT5P4moKPeJddwpjIlAwvsU-8fCw856ENFxx8qv9kVwgkonaDD3W8Q77fDPZgXcGeHs8D3cLgt1gBo_OFmVhg1yHG-0O8Urt/s1600/dekollte.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="366" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUxBuTUxkMmhJtTQ_TTA4VSoLd07WoBd6U3kJSH6sdc6__FT5P4moKPeJddwpjIlAwvsU-8fCw856ENFxx8qv9kVwgkonaDD3W8Q77fDPZgXcGeHs8D3cLgt1gBo_OFmVhg1yHG-0O8Urt/s400/dekollte.jpg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Farklı dekolte estetiği uygulamalarıyla, dekoltenizdeki kırışıklıkları, yaşlanma izlerini ve lekeleri ortadan kaldırabilirsiniz.</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Söz konusu yüzümüz olduğunda yaşlanma izlerini yok etmek için tüm operasyonlara 'evet' deriz. Fakat boyun ve dekolte bölgemiz için kadınlar aynı fikirde değil... Oysa vücutta en dikkat çekici noktalardan biri olan dekolte bölgesi, zamanla güneş ışınlarına ve kozmetik ürünlerine maruz kalarak lekeleniyor ve kırışarak yaşımızı hemen ele verebiliyor…</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Dekolteniz yaşınızı ele vermesin</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Kadınlarda boyun estetiği ne kadar önemli ise, dekoltenin de güzelliği ve estetik duruşu da aynı şekilde önemli. Yaşı kaç olursa olsun kadınlar dekolte giymeye bayılır. Belli bir yaştan sonra da dekoltenin güzelliği önemini koruyor. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Zamanla sıkılığını kaybeden cilt, boyun ve dekolte bölgesinde de zararlı güneş ışınları ve yanlış kullanılan kozmetik ürünleri nedeniyle sarkmış, çizgi çizgi olmuş ve lekelenmiş bir görüntüye bürünüyor. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, kadınların artık yüz estetiğinin yanı sıra, yaşı ortaya çıkaran boyun, dekolte, el ve bacaklara yapılan estetik işlemlere de ilgi gösterdiklerini belirtiyor. Kışlaoğlu'nun dekolte estetiği ile ilgili açıklamaları şöyle: </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Dekolte estetiği kimlere yapılır? </b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Dekolte bölgesindeki tüm çizgilenmeler kadınlar için gerçekten rahatsız edici bir görüntü yaratır. Yüze yapılan estetikle simanın gençleşir fakat boyun ve dekolte bölgesindeki leke ve kırışıklar yaşı ortaya çıkarır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Ayrıca, dekolte bölgesinde oluşan yağ birikmesi ile bu bölgelerde meydana gelen elastikiyet kaybı sebebiyle, derinin zamanla aşağı doğru inerek vücutta dikkat çeken kötü bir görüntü oluşturur.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Dekolte estetiği uygulaması orta yaş ve üzeri kişilere uygulanması gerekir. Ayrıca, bu bölgede dış etkenlerden dolayı yara ve ya da yanık izi kalmış kişilerde de başarılı sonuçlar alınabilir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Dekolte estetiği uygulaması nasıl yapılıyor?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Dekolte estetiği 4 basamakta tamamlanır.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Kırışıklıklara dolgu</b></div><div style="margin: 0px;">Bu bölgedeki deri elastikiyetinin bozulmasıyla oluşan sarkma ve ince kırışıklıkları özel dolgu maddeleriyle doldurarak daha gergin ve pürüzsüz bir bölge elde edilir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Peeling ile canlandırma</b></div><div style="margin: 0px;">Küçük peeling ajanları ile derinin canlanmasını sağlanır, elastikiyetini artıracak işlemler uygulanır. İleri derecede artmış çizgilenme varsa yağ enjeksiyonları yapılır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Meme estetiği</b></div><div style="margin: 0px;">Dekolte problemleri meme kaynaklıysa, her iki meme birbirine çok bitişikse bu dekoltenin görüntüsünü de bozar. Bu durumda iki memeyi birbirinden uzaklaştırıcı ameliyatlar yapılarak, dekoltenin güzel olması sağlanır</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Botoks ve yağ enjeksiyonu</b></div><div style="margin: 0px;">Bu bölgeye botoks ve yağ enjeksiyonu da uygulanıyor. Botoks dekoltenin daha gergin görünmesini sağlıyor, yağ enjeksiyonuyla da çizgiler yok ediliyor. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Operasyon sonrası ağrı ve iz oluyor mu ?</b></div><div style="margin: 0px;">Bu bölgeye uygulanan işlemler sırasında çok fazla ağrı olmuyor ve iz de kalmıyor. Fakat bu konuda işlemi yapacak olan kişinin estetik müdahalelerdeki uzmanlığı çok önemlidir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Dekoltedeki güneş lekeleri nasıl yok edilir? </b></div><div style="margin: 0px;">Dekoltede kadınların en çok şikayet ettiği konulardan biri de güneş lekeleri. Bilinçsiz güneşlenme ve nedeniyle giderek büyüyen lekeler için dekolteye deriyi soyucu işlemler yapılıyor. Küçük peelingler yapılmasıyla lekeler giderilerek daha düzgün bir yüzey elde edilmesi mümkün oluyor. İleri derecede olan lekeler tıraşlama yöntemiyle gideriliyor. Ayrıca özel lazer uygulamaları ile de bu sorun ortadan kaldırılıyor. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i>Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu</i></div><div style="margin: 0px;"></div>

Dekolte estetiği kimlere yapılır?

Farklı dekolte estetiği uygulamalarıyla, dekoltenizdeki kırışıklıkları, yaşlanma izlerini ve lekeleri ortadan kaldırabilirsiniz. Söz konus...

Devamı »

Erkeklere sorabileceğiniz eğlenceli sorular

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU4AfW9W88JO26qdw5SB0Zc1VFpKR9TfS7nmXJ_IsvHvDXoAe4LIdnZq0seTSsW5VFt5NMjn0YdGfXArqVWSP_EePhJuxksfTirpJCOv8iaf-l0C9N-IOOtj3If8RsBbLtlPD82tx9g-dz/s1600/ilkbulusma.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU4AfW9W88JO26qdw5SB0Zc1VFpKR9TfS7nmXJ_IsvHvDXoAe4LIdnZq0seTSsW5VFt5NMjn0YdGfXArqVWSP_EePhJuxksfTirpJCOv8iaf-l0C9N-IOOtj3If8RsBbLtlPD82tx9g-dz/s320/ilkbulusma.JPG" width="320" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Yeni başlayan flörtlerin en sancılı anları olan diyalog başlatamama ve sohbeti bir türlü ilerletememe sorununa karşı kullanabileceğiniz eğlenceli sorular burada...</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bir erkekle ilk buluşmada diyaloğu başlatabilmek, işin en sancılı kısmıdır çoğu zaman. Araya sıkıştırılan birkaç kelime de ilerletemez bazen sohbeti. Biraz ilerler gibi olduğunda yine bir yerde takılır kalır, derin sessizlik kaplar her yeri. Sohbetin ciddiyeti de elektrik teli gibi gerer ikinizi. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">İşte bu nedenle, sizin için, yanınızdaki erkeğe yöneltebileceğiniz eğlenceli ve komik soruları bir araya getirdik. Çünkü bir diyaloğu başlatmanın en mükemmel yolu, onu eğlenceli bir zemin üzerine oturtmaktır. Bu soruların bazıları çok saçma gelebilir size. Ama emin olun, sorularınıza verdiği tepkilere bakarak, buluştuğunuz erkeğin espri yeteneğini ve nezaketini ölçebilir, kişiliğine dair ipuçları yakalayabilirsiniz. Pudra.com işte o soruları açıklıyor!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Hangi süper kahraman olmak isterdin? Neden? </b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Evet, bu soru kesinlikle çok saçma. Ama bir türlü sohbete başlayamama gerginliğinin ve ciddiyetinin olduğu, biraz esprili bir ortam ihtiyacının doğduğu anlarda mükemmel bir kurtarıcı. Bu soru, neşeli bir tartışmanın fitilini ateşleyebilir ve herkesin kendini biraz daha rahatlamış hissetmesine yardımcı olur. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Küçükken, büyüdüğünde ne olmayı isterdin?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">İşte bizim favori sorumuz... Hepimizin küçükken, büyüdüğümüz zaman hangi mesleği seçeceğine dair hayalleri vardı. Çoğumuz doktor, öğretmen olmak isterken, itfaiyeci, polis, şarkıcı, pilot olmak isteyenlerin sayısı da azımsanacak gibi değildi. İşte bu küçük ve basit soru, pekala uzun ve eğlenceli bir muhabbetin başlamasına vesile olur, çocukluğunuza dair komik hikayeleri anlatmanıza fırsat verir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Eğer dünyada bir başkasının yerine geçebilseydin kim olmak isterdin? Neden? </b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">İşte eğlenceli bir soru daha! Hem tatlı bir sohbet geliştirmeye hem de karşınızdaki erkeğin kişilik özelliklerine dair fikir edinmeye yarayan bir soru bu. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Hangi müzik grubunun bir üyesi olmak isterdin? </b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Hemen herkes o ilk gençlik yıllarında bir müzik grubunun üyesi olmayı hayal etmiştir, özellikle de solist olmayı. Bu soruya vereceği yanıt sayesinde, yeni yeni tanıyacağınız bir erkeğin hangi tür müzikten hoşlandığına dair de bilgi alabilirsiniz. Ne de olsa müzik türü kişilik hakkında iyi bir ipucudur. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Hangi renkten nefret edersin?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu, eğlenceli bir ters sorudur. Çünkü bunun daha çok kullanılan biçimi, "Hangi rengi seviyorsun?" dur. Oysa siz ona hangi renkten nefret ettiğini sorarak önemli olmayan, ama farklı bir soru sormuş olacaksınız. Bu soru ona yaratıcı bir üslup kullanması için şans da veren bir sorudur. Bakalım, nefret ettiği bir şey var mı ve bunu nasıl ifade ediyor...</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Çocukken en sevdiğin oyuncağın hangisiydi?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu, herkesin hızlıca cevaplayabileceği basit bir soru. Belki de size çok sevdiği ve sahip olduğu bir oyuncağından ya da hep özlemini duyduğu ama hiç sahip olamadığı başka bir oyuncağından söz edecek. Ama her halükarda bu soru, daha ciddi konulara girmek için mükemmel bir ön hazırlıktır. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Şimdiye kadar tattığın en iğrenç yemek hangisiydi?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu da "En sevdiğin yemek hangisi?" sorusunun sıradanlığından kurtulmuş, basit ama farklı bir soru. Herkes hayatında en az bir kez çok kötü bir yemeği denemiştir. Belki bunun altında uzun bir hikayesi vardır, kim bilir! Sohbet buradan harika bir şekilde ilerleyebilir. Her ikinizin de bu konuyla ilgili komik hikayelerinizi ya da deneyimlerinizi dile getirmeniz için müthiş bir fırsat olabilir. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Bir sirkte çalışıyor olsaydın senin oradaki işin ne olurdu?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Biliyoruz, gerçeklerden uzak bir soru. Ama biz sizin biraz hayal gücünüzü kullanmanızı istiyoruz. Göreceksiniz sohbetiniz palyaço, aslan terbiyecisi, cambaz, sirk sunucusundan başlayacak ve yavaş yavaş, eğlenceli bir yol üzerinde gelişecek. </div><div style="margin: 0px;"></div>

Erkeklere sorabileceğiniz eğlenceli sorular

Yeni başlayan flörtlerin en sancılı anları olan diyalog başlatamama ve sohbeti bir türlü ilerletememe sorununa karşı kullanabileceğiniz eğ...

Devamı »

Bir kadın eşini nasıl seçer?

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnyTy2VyaYrOWTFsoFLkGrQdW98zJ28E_8J0xaE6BT5VHzeM0ATG7XQhOQavTz9eAi2xngdhhxJ-JjDz0EwhuJYZHjUkH3rrOldVASJFn1UgYsTUzFzMS19O6fHt1_3cu2A3pWiCYKm5Pk/s1600/e%25C5%259F+se%25C3%25A7mek.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnyTy2VyaYrOWTFsoFLkGrQdW98zJ28E_8J0xaE6BT5VHzeM0ATG7XQhOQavTz9eAi2xngdhhxJ-JjDz0EwhuJYZHjUkH3rrOldVASJFn1UgYsTUzFzMS19O6fHt1_3cu2A3pWiCYKm5Pk/s400/e%25C5%259F+se%25C3%25A7mek.jpg" width="266" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Kadınlar ilişkilerinde hepsini istiyor: İyi genler, ekonomik yatırım, duygusal bağlılık, ebeveynliğe yatkınlık..." Yapılan son araştırmalar bu gerçekleri anlatıyor.</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bir kadının eş seçiminin, aradığı ilişki niteliklerine uygun olduğuna inanılır. Kadın ne tür bir ilişkiye ihtiyacı varsa kendisine uygun eşi bu ihtiyaçları doğrultusunda seçer. Peki bu durum her zaman geçerli midir? Yapılan yeni bir araştırma kadınların eş seçimini belirleyen daha farklı etmenlerin de bulunduğunu gösteriyor. Bu araştırmayı da Veritas Psikoloji Magazin paylaşıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Kadınlar 'hepsini' istiyor</b></div><div style="margin: 0px;"><span style="font-family: Calibri;"></span></div><div style="margin: 0px;">Austin' deki Texas Üniversitesi araştırmacıları, kadınların seçimlerinin kendi çekicilik düzeyleriyle ilintili olduğu buldu. Üniversitenin psikoloji araştırmacısı David Buss çalışma bulgularını Evrimsel Psikoloji dergisi açıkladı: "Çekici kadınlar hepsini istiyor: İyi genler, ekonomik yatırım, duygusal bağlılık, ebeveynliğe yatkınlık..."</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Önceki araştımalarda fiziksel çekicilik ve erkeksilik ön plandaydı</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Önceki araştırmacılar kadınların eş seçiminde aradıkları değerlerin ihtiyaç duydukları ilişkinin türüne bağlı olduğunu savunmaktaydı.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu araştırmalar uzun süreli ilişki düşünen kadınların kendileri ve çocuklarının geçimini sağlayacak, bakımını üstlenebilecek kaynaklara sahip kişileri eş olarak tercih edebileceğini gösteriyordu. Kısa süreli ilişki tercih eden kadınlarınsa daha çok fiziksel çekicilik ve erkeksilik gibi özellikleri ön planda bulundurduklarını savunuyordu.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Şimdi, tüm özelliklerin bir arada bulunmasını istiyorlar</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Psikoloji Profesörleri Buss ve Todd Shackelford, kadınların ideal olarak, aradıkları bütün özelliklere sahip eşler istediklerini ancak, standartlarını kendileri hakkındaki kendi çekicilik değerlendirmelerine göre değiştirdiklerini buldu.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Kadınların romantik ilişkilerde ne arzuladıklarını gözden geçirirken kadınların istedikleri şeyleri kendi sahip oldukları özelliklere göre temellendirdiği görülmüştür. Fiziksel olarak çekici kabul edilen kadınların potansiyel eşler için standartlarının yüksek olduğu ve çeşitli özellikleri bir arada istedikleri bulunmuştur.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Özetle, bir kadının kendisine eş olarak seçeceği erkeğin sahip olmasını istediği özelliklerin, kendisini ne kadar çekici bulduğu ile doğru orantılı olarak arttığı bulundu.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Araştırmacılar, kadınların bir eşte olmasını istedikleri özellikleri dört kategoride gruplandırmışlar:</b></div><div style="margin: 0px;">*İstenen fiziksel özelliklerin yansıtıldığı iyi genler</div><div style="margin: 0px;">*Maddi Kaynakları</div><div style="margin: 0px;">*Çocuk sahibi olma arzusu ve iyi ebeveyn olma potansiyeli</div><div style="margin: 0px;">*Sadakat ve bağlılık</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Pek çok kadının, bütün bu özellikleri tek bir kişide bulmayı tercih etmelerine rağmen, ideal eşi bulamadıklarında bazı özelliklerden feragat edebildiklerini göstermiştir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Her ne kadar kadınların seçiciliği onların diğerleri tarafından ne kadar çekici bulunduğu ile ilgili olsa da araştırmacılar erkeklerin arzuladıkları özelliklerin kendi fiziksel çekiciliklerine bağlı olmadığını göstermiştir.</div><div></div>

Bir kadın eşini nasıl seçer?

Kadınlar ilişkilerinde hepsini istiyor: İyi genler, ekonomik yatırım, duygusal bağlılık, ebeveynliğe yatkınlık..." Yapılan son araştı...

Devamı »

Gülümsemenin ilginç faydaları

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi48jdXHcTkbI2060DGcu_5UdJuZzw3olWgMFhDvg1jcqf73E0YUem4RrVFM28FIPQCuoL17P4E6RvNO-jc74rEsgma4rtQhs-p2pe6209RFjyLyo8A4WLewFgjmDKC60WLZSq2X7uI3aSe/s1600/g%25C3%25BCl%25C3%25BCmsemek.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi48jdXHcTkbI2060DGcu_5UdJuZzw3olWgMFhDvg1jcqf73E0YUem4RrVFM28FIPQCuoL17P4E6RvNO-jc74rEsgma4rtQhs-p2pe6209RFjyLyo8A4WLewFgjmDKC60WLZSq2X7uI3aSe/s400/g%25C3%25BCl%25C3%25BCmsemek.jpg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Günde sadece 10 dakikalık bir gülümseme kalp hastalıkları riskini azaltır. Tebessüm eden insanların sosyal ilişkileri daha kuvvetli olur. Gülmek birçok kasınızı çalıştırır, birçok organınıza sağlık verir.</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Şöyle dolu dolu bir kahkaha attıktan sonra hangimiz kendimizi kötü hissederiz ki? Aksine kahkahanın sonrası tarif edilemez bir mutluluktur! Peki neden böyle olur? Kahkaha sonrası yaşanan bu öfori, yani aşırı mutluluk anında neler yaşanıyor? </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Siteniz gülümsemenin, kahkahanın önemine vurgu yapmak istiyor ve sizlere gülümsemenin altında yatan sırları açıklıyor! Gülümseyin!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Biz gülünce neler oluyorr?</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Çok komik bir şaka veya eğlenceli bir durum… Karşısında gülmemek mümkün değil. Bir refleks gibi düşünün. Siz güldüğünüzde, bu durum sizin organizmanızın gerçek bir masajla iyileşmesine neden olur. Çünkü gülme esnasında diyaframın kasılması karaciğer, dalak, mide, bağırsak gibi bazı organlarımızı uyarır. Aynı zamanda yüz, boyun, kol, karın gibi kaslarımızı gevşetir. Gülmek beynin haberci dopamin kullanan parçalarını harekete geçirir. Dolayısıyla gülmek beyin için zevklidir ve hatta bağımlılık yapar. Pudra.com olarak araştırdığımız üzere; gülmenin sinirler üzerinde sakinleştirici bir etkisi de var. Dolayısıyla uzmanlar günde sadece bir dakikalık bir gülmenin 45 dakikalık bir rahatlamaya eşdeğer olduğunu söylüyorlar.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Gülmek acı ve ağrıyı hafifletir</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Son birkaç yıldır gülmenin faydaları medikal anlamda da tartışılıyor. Tartışılan konu ise gülmenin tedavi edici bir yönü olması. Güldüğümüzde salınan hormonlar bizi maksimum derecede dinamik kılar ve acı, ağrı gibi hisleri azaltır. Acı eşiği esnasında da gülme eylemi çoğalmaktadır. Bazı araştırmacılar bu durumun imüniter sistemle alakalı olduğunu söylüyorlar. Yani güldüğümüz zaman, tükürük salgılarımızdaki antikorlar çoğalır ve böylece biz de nezle gibi enfeksiyonlardan daha az zarar görürüz. Hatta son zamanlarda yapılan birçok çalışma gülmenin kalp hastalıkları riskini bile azalttığını gösteriyor. Hatta günde 10 dakikalık bir gülmenin sağlık için en iyi ilaç olduğu ilk çağlara bile dayanıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Gülmenin sosyal faydaları</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Gülmek sosyal ilişkiler aşısından da oldukça faydalı. Bir iş arkadaşınızla ofiste kahkahalara boğulmanız veya sokakta hiç tanımadığınız birine ufacık gülümsemenin size hiçbir zararı olmaz. Aksine faydası olur. Psikologlar insanın kimi zaman kendisiyle dalga geçip gülmesinin bile iyi geldiğini söylüyorlar. Çünkü bunu başarmak, her zaman mükemmel olunmaması gerektiğini bir insana en iyi hatırlatan yagena şeydir. İnsanın kimi zaman kendi hatalarıyla bile dalga geçebiliyor olması (tabii bir yandan da dersini alarak), herşeyi ciddiye alıp melankoli yaşamaması kişisel gelişim açısından tahmin edebileceğinizden çok daha önemli. Aynı zamanda tabii ki her zaman söylediği gibi, içten bir gülümseme, gülümseyen bir dudak pozitif bir imaj oluşturmanızı, ilişkilerinizin daha samimi ve daha güven verici olmasını sağlar.</div><div style="margin: 0px;"></div>

Gülümsemenin ilginç faydaları

Günde sadece 10 dakikalık bir gülümseme kalp hastalıkları riskini azaltır. Tebessüm eden insanların sosyal ilişkileri daha kuvvetli olur. ...

Devamı »

İndirimde eğlenceli alışveriş rehberi

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXp1WsiFoNZ41PYn9ZNKcAEjrEDAKl6uw5jb3idH1lAgjEy1U9q8pX9V_E4s9Ym_VhRLczDKp4XnKx_4nMdwl1_R3d890ABcEQ0MJFNhFaZ4qG60S_IraPMK_FxlpJsK0BXSGLcpWf3gt4/s1600/indirim-al%25C4%25B1%25C5%259Fveri%25C5%259F.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="307" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXp1WsiFoNZ41PYn9ZNKcAEjrEDAKl6uw5jb3idH1lAgjEy1U9q8pX9V_E4s9Ym_VhRLczDKp4XnKx_4nMdwl1_R3d890ABcEQ0MJFNhFaZ4qG60S_IraPMK_FxlpJsK0BXSGLcpWf3gt4/s400/indirim-al%25C4%25B1%25C5%259Fveri%25C5%259F.jpg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Mağazalara günün hangi saatinde gitmeliyiz? Ne almalıyız? Ne almamalıyız? İşte indirimden verim almanızı sağlayacak öneriler…</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">İndirim dönemleri önceden göz koyduğumuz parçaları veya sezon içinde fiyatı yüksek olan markalı ürünleri daha ucuza almak için müthiş bir fırsat! Ama telaş içinde geçen bir süreç aynı zamanda… İndirim zamanı alışverişe çıkmadan önce mutlaka bir hedefiniz olmalı. Yoksa kafanız karışacaktır ve muhtemelen hiç aklınızda olmayan parçalarla dönersiniz eve. Bu yüzden indirim alışverişine çıkmadan önce gardırobunuzu elden geçirmekte yarar var. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>Gelelim indirim alışverişinin ipuçlarına…</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*İndirim alışverişi için en uygun zaman sabah saatleri; mağaza açıldığından belki yarım saat sonra (ilk açıldığında her şey yerli yerinde olmayabiliyor). Veya ikinci tercih akşam saatleri kapanışa yakın. Satış elemanları genlde günün yoğunluğunun ardından bu saatlerde rafları düzenlemeye, denenmiş ürünleri yerine koymaya başlıyorlar ve kasalar tenhalaşıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Denenmiş ürün demişken, unutmayın ki beğendiğiniz parçanın size uygun bedeninin rafta olmasa bile bir yerlerde bulunma ihtimali var. Herkes eline üçer beşer ürün alıp soyunma kabinlerine gidiyor. Denenmiş ürünler kenarda bir yerde askıda toplanabiliyor. Aklınızda bulunsun!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*İndirim günleri kabinlerdeki kalabalıktan bunalıyorsanız sevdiğiniz mağaza indirime girmeden önce gidip birkaç parça deneyin. Böylelikle bedeninizi öğrenmiş olur, indirimde beğendiğiniz ürünü kaptığınız gibi kasaya gidersiniz!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Bütçenizi belirleyin. İndirim zamanında yoldan çıkmak, haddinizden fazla para harcamak olası, o yüzden başlamadan önce ne kadar para ayırmak istediğinize karar verin. İndirimlerin mutluluk verici bir olay olduğunu unutmayın. Bütçenizi aşarsanız sadece mutsuz ve pişman olursunuz. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Mümkünse indirimlerin ilk günlerini yakalayın. Stokların bol olduğu, beden sıkıntısı yaşanmayacağı günler çok daha verimli alışveriş yapabilirsiniz. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*İndirim dönemlerinde yine ara ara mağazalara uğramayı adet edinin çünkü ilk günlerde uğradınız ve ne var gördünüz diye yeni ürün gelmeyecek değil ya… Çoğu zaman ürünler tükendikçe yeni ve farklı parçalar da gelebiliyor… Ayrıca sonlara doğru fiyatların iyice dibe vurduğuna tanık olabilirsiniz. Tabii ürün kalmışsa!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Klasik, zamansız parçalara yönelin (Sizin klasiğiniz neyse tabii…) Örnek verecek olursak kusursuz bir beyaz gömlek, siyah veya gri şık bir ceket-pantolon takımı, elbise… Yaz için basic tişörtler, kumaş pantolonlar. Aksesuar olarak kemer, elbette çanta ve ayakkabılar… </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Tarzınıza çok zıt parçaları almadan önce iki kere düşünün! Sırf indirimde ve ucuz diye mi istiyorsunuz yoksa gerçekten giyecek misiniz? Eminseniz alın; indirimler bazen yeni bir tarz denemek için de iyi bir fırsat ancak kendinizi bir-iki parçayla sınırlayın.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Mağaza dolaşmak zor mu geliyor? İnternetten alışveriş yapmaya ne dersiniz? Hem online alışveriş sitelerinin düzenli olarak indirimleri, kampanyalı ürünleri oluyor. Hiç kalabalığa girmeden, evinizin konforunda alışverişin tadı bambaşka! </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Nine West, Mango, Massimo Dutti gibi mağazaların indirimleri bir harika. GAP markasının da öyle… GAP'te ara sezonlar da olduğu için senede birkaç defa indirim yapılıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Bikini / mayo mağazaları da genelde indirimde mutlaka uğranması gereken yerler. Önümüzdeki yaz sezonu için yatırım yapmak istiyorsanız, çok pahalı bulduğunuz o seksi mayokiniyi indirimde almaya ne dersiniz? </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">*Favori mağazalarınızın indirim günlerinden haberdar olmak için mutlaka önceden müşteri kaydı yaptırın, iletişim bilgilerinizi onlara verin. Böylelikle cep telefonunuza kısa mesaj veya e-mailinize mesaj yoluyla indirimlerden haberdar olabilir, size özel fırsatlardan faydalanabilirsiniz…</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i><b>Şimdi haydi alışverişe! </b></i></div><div></div>

İndirimde eğlenceli alışveriş rehberi

Mağazalara günün hangi saatinde gitmeliyiz? Ne almalıyız? Ne almamalıyız? İşte indirimden verim almanızı sağlayacak öneriler… İndirim döne...

Devamı »

Erkekler hakkında 25 evrensel gerçek

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZDWh7pil5CKlCWN3fQCqDFQhkb9r2Rwzr6yXp8Nd18WNnmdwDB07tew4Dff_z6b2xPjTLBKMD8hpuvoY7chSWWkrqglG0M5ov2h7PdglMh4lCbCA5OgpfbKfQunWILgjuw6_jXDnAk_Qu/s1600/erkekler+hakk%25C4%25B1nda.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZDWh7pil5CKlCWN3fQCqDFQhkb9r2Rwzr6yXp8Nd18WNnmdwDB07tew4Dff_z6b2xPjTLBKMD8hpuvoY7chSWWkrqglG0M5ov2h7PdglMh4lCbCA5OgpfbKfQunWILgjuw6_jXDnAk_Qu/s400/erkekler+hakk%25C4%25B1nda.jpg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Çoğu zaman, genelleme yapmaktan uzak durmak akıllıcadır. Ama bazen bu önermelerde gerçek payı oluyor ve erkekler bizim için kesinlikle bu kategoriye giriyor!</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu yüzden İlişki Doktoru Bob Grant politik olmayı bir kenara bırakıp, erkekler hakkında 25 evrensel gerçeği paylaşıyor. Akıllarından geçenler gerçekten bunlar mı dersiniz?</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">1. Seks için her şeyi yaparım; hatta hayatımı sana adarım.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">2. Seninle kavga etmekten nefret ediyorum. Bir uzlaşma yolu bulmayı tercih ederim.</div><div style="margin: 0px;"><span style="font-family: Calibri;"></span></div><div style="margin: 0px;">3. Uzun saç seviyorum. Üzgünüm ama seviyorum.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">4. Gerçekten öğrenmek istemiyorsan, lütfen bana nasıl göründüğünü sorma.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">5. Aramız kötüyken,  gözlerim başka kadınlara daha çok kayıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">6. Eğer seni mutlu ettiğimi hissedemezsem, gerçek bir erkek olmadığımı hissederim.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">7. Eğer çocukluklarıma katlanamazsan, üzgün olduğumda açılmak için de çok zayıf olduğunu düşünürüm</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">8. Akıl okuyamam, unutma ben bir kadın değilim.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">9. Modadan anlıyor olabilirsin ama ben beni hoşnut etmek için giyinmeni tercih ederdim, diğer kadınları değil.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">10. Eğer saçımı kaybediyorsam, bu komik değil. Sana kilonla ilgili şaka yapmamı ister misin?</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">11. Yardım istemediğim zamanlar ne yapmam gerektiğinin söylenmesinden nefret ediyorum. </div><div style="margin: 0px;">Böyle zamanlarda,  annemmişsin gibi hissediyorum.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">12. Eğer yatıya kalırsan, nihayetinde seninle evlenebilirim, ama daha isteksiz olurum.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">13. Saygı görmek benim için sevilmekten daha önemli.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">14. Düşündüğünden çok daha güvensizim. Neden senin güvenine bu kadar ihtiyacım olduğunu sanıyorsun?</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">15. Üzgün olduğumda, ses tonuna karşı çok hassas olurum. Nasıl söylediğin ne söylediğinden daha önemli olur.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">16. Komplimanlarımı kesmenden nefret ediyorum. Bu tavrın, bir daha yapmamayı düşünmemi sağlıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">17. Çift olarak bir ortama girdiğimizde tüm erkeklerin beni kıskanmasını istiyorum. Lütfen kendime bakmayı ihmal etme!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">18. Her zaman ne hissettiğimi bilmiyorum. Bu yüzden sana da söyleyemiyorum. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">19. Eğer başka şey söylüyor ama başka şey yapıyorsam, hareketlerime dikkat et – gerçekten kalbimden geçeni sana belli edecektir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">20. Eski erkek arkadaşlarına dair hiç bir şey dinlemek istemiyorum, konu ne olursa olsun.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">21. Eğer ne düşündüğümü paylaşmıyor isem, bunun sebebi bölmeden dinleyemeyeceğini bilmemdir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">22. Hali hazırda bahsettiğin kıyafeti giyinmişken, bana "Bunu mu giyeceksin" diye sorma!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">23. Bir centilmen, toplum içinde, kadını tarafından her zaman saygı görmelidir. Aralarında fikir çatışması olduğunda bile.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">24. Bazen tuhaf düşüncelerim olur ama kendim de ciddiye almadığım için seninle ya da bir başkası ile paylaşmak istemem.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">25. Eğer beni aldatırsan, bunun üstesinden gelmem neredeyse imkansız olur.</div><div></div>

Erkekler hakkında 25 evrensel gerçek

Çoğu zaman, genelleme yapmaktan uzak durmak akıllıcadır. Ama bazen bu önermelerde gerçek payı oluyor ve erkekler bizim için kesinlikle bu ...

Devamı »

7 büyük diyet yanlışından uzak durun

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMX4BZWeCwieSKOHM-s-SZVafc2mBdwgMaZsoK6Y7z_YcjloY49xepfO2p6nxhdFaKcVs8If_Kf9T3sMcoRPnoM4IJsflj2FBDCbUPcRLedtEjhxlkq7g8TFnUgOeUNuWRKkvoy1SHI6aA/s1600/diyet+elma+ye.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMX4BZWeCwieSKOHM-s-SZVafc2mBdwgMaZsoK6Y7z_YcjloY49xepfO2p6nxhdFaKcVs8If_Kf9T3sMcoRPnoM4IJsflj2FBDCbUPcRLedtEjhxlkq7g8TFnUgOeUNuWRKkvoy1SHI6aA/s400/diyet+elma+ye.jpg" width="298" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">"Diyet yanlışları" saymakla bitmez ama bunlardan bazıları çok önemli. Çünkü o yanlışlar yalnız kilo vermenizi engellemiyor, sizi kilo gelgitlerine sokup beden ve ruh sağlığınızı bozuyor, metabolizmanız ve hormonal dengenizi altüst ediyor.</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Fazla kilolarınızdan kurtulmaya karar verdiğinizde kaybetmeniz gereken kilo eğer o andaki ağırlığınızın yüzde 3'ünden, hele hele yüzde 5'inden çoksa (örneğin 90 kilo biriyseniz ve 4-5 kilodan fazla vermeyi düşünüyorsanız) bu kararınızın vücudunuzun genel dinamikleri metabolik ve hormonal dengeleri bakımından ona yapılacak tıbbi bir müdahale anlamına geldiğini aklınızdan sakın çıkarmayın.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Beden ağırlığının yüzde 5'ini geçen kilo kayıpları tıbbi kontrol altında sağlanmalı, dikkatle ve sizin için, size özel olarak planlanmalı, kullandığınız ilaçlar, sağlık geçmişiniz ve daha pek çok şey dikkate alınmalıdır. Eğer bu yapılmazsa, ortaya çıkabilecek ciddi problemler var demektir. İşte o problemlerden en önemlileri...</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 1: Saç döken, kas yakan diyetler</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bazı beslenme uzmanları ve doktorların pek hoşlandıkları "şok diyetler"in (günlük enerji içeriği 1000 kaloriden az olan diyetler) ciddi sağlık zararları olabilir. 1000 kaloriden az enerji kazanımı, hele bir de diyet içeriği yanlış planlanmışsa, kas yakmaktan saç dökmeye kadar pek çok soruna sebep olur.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Şok diyet yapanlar şunu bilmeli: Ortalama 1000 kalorinin altına indiğinizde vücudunuz saç hücrelerinizi beslemek için gerekli olan besleyici maddeleri (B12, folik asit, bakır, demir) sağlayamaz. Dolayısıyla fazla yağlarımızla birlikte saçlarınız ve kaslarınız da sizi terk eder.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Özellikle yüksek proteinli şok diyetler, kaslarda ciddi erimelere yol açabilir. Kaslarınızın erimesi sadece yorulmanız, bitkin düşmeniz, kramp, yanma, uyuşma gibi yakınmalarla karşılaşmanız anlamına da gelmez. Daha az kas daha düşük metabolizma hızı demektir, bu da verilen kiloların daha sonra fazlasıyla geri kazanılması anlamına gelir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 2: Uzun süren diyetler</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Eğer bir diyet programı iyi planlanmamışsa, özellikle iki aydan daha uzun sürecekse, demir ve B 12 eksikliği ile sonuçlanabilir. Demir eksikliğinin kansızlığa, tırnak, cilt ve saç problemlerine, bellek zayıflamasına, B12 eksikliğinin halsizlik, yorgunluk, öğrenme ve odaklanma güçlüğü, unutkanlık, kansızlık gibi problemlere yol açtığı biliniyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 3: Açlık oruçları</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Sık yapılan hatalardan biri de aç kalarak kilo vermeye çalışmak, özellikle kahvaltıyı atlamaktır. "Açlık kürleri", kronik diyetçiler arasındaki moda deyimiyle "ölüm oruçları", hipopotasemiye (yani kanda potasyum seviyesinin aşırı azalmasına) sebep olarak kalp ritmi bozukluklarına -hatta kalp durmalarına-, hipoglisemi nedeniyle baş ağrılarına, bayılmalara, bitkinliklere, hipotansiyon nedeniyle baş dönmesi, halsizlik ve benzeri problemlere yol açıyor. Kahvaltıyı atlayarak ya da herhangi bir öğünü geçiştirerek, hele hele gün boyu aç kalarak diyet yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 4: Tek yönlü diyetler sağlığınızı bozar</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Karbonhidrat veya proteinli besinlere ağırlık veren tek yönlü diyetler (örneğin Atkins'in yüksek proteinli diyeti) metabolik dengeyi ciddi ölçüde değiştirebiliyor. Mesela Atkins diyeti sık tekrarlandığında ürik asit seviyelerini yükseltiyor, kolesterol seviyelerinde hızlı değişikliklere yol açıyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Her iki durumda da özellikle kalp sağlığı açısından ciddi tehditler başlıyor. Düşük karbonhidratlı diyetlerin de ciddi olumsuzlukları var. Bunlardan en önemlisi serotonin seviyesinin düşmesi ve bunun yol açtığı mutsuzluktan yorgunluğa kadar uzanan bir dizi ruhsal sorundur.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Kabak çorbası diyeti, lahana suyu diyeti, muz diyeti, elma diyeti gibi saçmalıkları da aynı örneğin içine yerleştirmek gerekiyor.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 5: Zayıflama hapları hasta ediyor</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Hangi vaatlerle satılırsa satılsınlar ister doğal bitkisel maddelerden ister kimyasal masum karışımlardan ibaret olsunlar size "zayıflamanıza destek olma vaadi" ile önerilen hiçbir desteğe sıcak bakmayın!</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu desteklerden sadece krom, karnitin, yeşil çay özleri, CLA, omega-3'ün ciddi bir yan etkisinin olmadığı biliniyor. Bunları bile kilo kaybını destek amacıyla değil programınıza destek amacıyla ve sadece doktor önerisiyle kullanın.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Yalnız diyet uzmanları veya eczacılar değil diyetinizi planlayan doktorlar önerse bile zayıflama haplarından uzak durun. Ben reçeteli zayıflama haplarına bile sıcak bakmıyorum.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bildiğiniz gibi bunlardan biri -sibutramin içeren reçeteli ilaç- daha geçenlerde Amerika'da da yasaklandı. şu cümleyi aklınızdan hiç çıkarmayın: ıster reçeteli, ister reçetesiz olsun, ister aktardan, ister bakkaldan, ister eczaneden alınsın hapla, çöple, tabletle, kapsülle, şurupla kilo verilmez.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu en azından bugünkü bilgilerimiz için bilimsel bir doğrudur, yarın ne olacağı bilinmez. Ama şimdilik bunlara asla bel bağlamamalısınız, zarar bile görebilirsiniz.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 6: Hazır diyet tozları güvenli değil</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Ticari amaçla üretilmiş toz ya da sıvı halde satılan ve enerji barları gibi benzer yan ürünlerle desteklenen hazır diyet programlarının hemen hemen tamamı yüksek proteinli diyetlerdir, bunlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim. Yüksek proteinli diyetlerin ne gibi sağlık sonuçları yaratabileceğini yukarıda da yazdım ama bir kez daha tekrarlayalım: Ürik asidinizi arttırabilir kolesterol dengenizi bozabilir asidoza yol açabilir.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>YANLIŞ 7: Diyetiniz medeni olsun!</b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bazı diyetler bedensel bir zarara yol açmasalar bile ruh sağlığınızı tehlikeye atabilir. Özellikle diyetler uzun sürdüğünde sosyal ilişkileri sınırladığı, yani sosyalleşmeyi engellediğinde bu tehdit hep vardır.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Kimse diyetisyenin önüne koyduğu diyet planına altı ay, bir yıl kolay kolay itaat edemez. Hele bir de bu planlar sosyalleşmeye engelse, eş, arkadaş, dost toplantılarından yemeklerden, kokteyllerden uzak kalmanıza sebep oluyorsa, saçınızı, demirinizi, B12'nizi kaybetmeseniz bile dostlarınızı kaybetmenize neden olurlar.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu nedenle "çok fazla kilonuz var ve uzun süre diyet yapmanız gerekiyor" olsa bile zaman zaman dinlenmeli, nefes almalı, yani koruma amaçlı tatiller yapmalısınız.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Bu aralıklarda kilo almayın yeter, vermeniz şart değil. Hatta 0,5-1 kilo alsanız da bir şey olmaz. Ayrıca diyetiniz uzun sürecekse doktorunuz diyet uzmanınız ve egzersiz danışmanınızla "sosyalleşmenize imkân tanıyacak bir plan yapılması" konusunu mutlaka konuşmalısınız.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i>Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet</i></div><div></div>

7 büyük diyet yanlışından uzak durun

"Diyet yanlışları" saymakla bitmez ama bunlardan bazıları çok önemli. Çünkü o yanlışlar yalnız kilo vermenizi engellemiyor, sizi ...

Devamı »

İşte ilginç zayıflama hikayeleri

<div style="margin: 0px;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7JBcFCROkcaL7DNYtjgLJWi8c5HQ0SReMsAj1jBMFvXAbXg_rXLHmWjf92F5N5arJqMlqbs0OEkq7QrRG44cGLRwoxpV9gnBrFT846nERj453y3MNCqD-Nzq-cwIwywLSe6Pu1bzi14JJ/s1600/zay%25C4%25B1f+kad%25C4%25B1nlar.Jpeg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="281" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7JBcFCROkcaL7DNYtjgLJWi8c5HQ0SReMsAj1jBMFvXAbXg_rXLHmWjf92F5N5arJqMlqbs0OEkq7QrRG44cGLRwoxpV9gnBrFT846nERj453y3MNCqD-Nzq-cwIwywLSe6Pu1bzi14JJ/s400/zay%25C4%25B1f+kad%25C4%25B1nlar.Jpeg" width="400" /></a><b><span class="Apple-style-span" style="color: #cc0000;">Tüm kurallara uymasına rağmen bazı kişilerde 'diyet' tek başına yeterli olmaz. Bugün, diyetle motivasyon ilişkisi üzerinde durmak istiyorum</span></b></div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Besinler hayatta kalması için vücudumuzun yakıtıdır. Fizyolojik olarak midenizde gurul gurul ses duyulmasıysa artık yemek zilinin çaldığının habercisi tabii. Ancak her zaman yemeğe başlama zili ve yemeğin bitiş zili doğru çalmayabiliyor. Yeme sebebimizi duygularımız, bilinçaltımız önemli derecede etkiliyor. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Çok sık kilo alıp verenler, obez olmasına karşın kilo verme motivasyonunda tam başarı elde edemeyenler, "Kilo vermeyi çok istiyorum ama yapamıyorum" diyen bireylerin tedavisinde 'diyet' tek başına çözüm olarak düşünülürse büyük hata yapılmış olur. Önce bireyin sağlık durumu özellikle bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanı tarafından gözden geçirilmeli, ihtiyaç varsa ilaç tedavisiyle yanında mutlaka diyetisyen ve psikolog işbirliği olmalıdır. Uygun egzersizin önemi de tabii unutulmamalı. Ben bugün psikolog desteğiyle motivasyon ilişkisi üzerinde durmak istedim. Bunun için Mezura Kliniği psikologumuz bazı hikayeler paylaştı benimle. Bakalım  Psikolog Sevilay Sitrava Günenç neler anlatıyor:</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>"ÖNCELİĞİM ARTIK 'BEN'İM"</b></div><div style="margin: 0px;">53 yaşında olan H. S. çok yakın bir arkadaşının desteği ve biraz da olumlu 'baskısı' sonucunda kilo vermek üzere kliniğimize geldi. Ancak geldiğinde, kendisine pek güvenemediğini belirtti. Bunun sebebi olarak da, insanlara 'hayır' diyemediğini ve onların beklentilerine göre hayatını şekillendirdiğini ifade etti. Bu durumdan her ne kadar rahatsız olsa da, bir türlü değiştirememekten şikâyetçiydi. Diğer insanlara öncelik verdiğinde, onların beklentilerini karşılamak için çabaladığında kendisinin kazancı yerine kayıplarının olduğuna kanaat getirdi. Bu kayıplardan birisi de, kilo verememek ve bundan dolayı daha da mutsuz olmaktı.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>NASIL BAŞARDI? </b></div><div style="margin: 0px;">Danışan, kendisini değiştirmek için çok çabaladı. Önceliğini kendisi yapmak o kadar kolay değildi. Karşısındakilerin beklentilerini karşılamadığında, 'kötü' bir şey yapmış gibi hissediyordu. Ancak bir yandan seçimleri, istekleri duruyordu. </div><div style="margin: 0px;">Danışanın bu durumu farkına varması, süreci hızlandıran en önemli unsurdu. Öncelikle apartman görevlisi gibi gündelik yaşantısında daha uzak ilişkisi olduğu kişilerle, birkaç denemeden sonra, hiçbir şeyin sandığı gibi kötü gitmemesini deneyimledi. Daha sonra, daha yakın ilişkileri olan kişilere sınır koymayı denedi.  </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Danışan kendisini üç ayın sonunda istediği kiloda gördü. Bu, kendisiyle verdiği mücadele sonucunda aldığı önemli bir başarıydı. Artık önceliklerine kulak vermenin kendisini daha mutlu edeceğine inandı. Bunu uygun bir dille arkadaşlarına, ailesine ve dostlarına ifade ettiğinde, hiçbir şeyin zor olmadığını deneyimledi.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>"YEMEK YEME SEBEBİMİ BULDUM!"</b></div><div style="margin: 0px;">22 yaşında olan ve bedenine önem veren K.G.'nin vermek istediği kiloları vardı. Bu kiloyu vermek o kadar da kolay değildi onun için. İstediklerini yemek ve sağlıklı beslenme arasında kendisini bazı zamanlarda zora soktuğunu düşünüyordu. Gerçekten sağlıklı beslenmek için, zorunluluktan mı seçimlerini yapıyordu? Yoksa, canı istediği için mi sağlıklı besinleri yiyordu?</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><b>NASIL BAŞARDI?</b></div><div style="margin: 0px;">Bu süreçte öncelikle sağlıklı beslenmenin, danışanın hayatında ne anlama geldiğini belirlemek ilk adımlardan birisi oldu. Sağlıklı beslenmek için 'yenebilir yemekler listesi' oluşturmak danışan için bir yoldu. Ancak artık kendisini mahrum hissetmeye başlamıştı, çünkü diğer birçok besini de tatmak, hayatına sokmak istiyordu. Bir yandan da, kilo alma endişesi taşıyordu. Bu ikisi arasında denge kurmak önemliydi. Ne yediği kadar, 'neden' yediği de bir diğer önemli kısımdı.  </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Konuşmalar, yaşananlar ve farkındalıklar sonucunda, danışan kendisinin yeme sebebini buldu! Danışanın, annesiyle olan ilişkisi yemesinde etkiliydi. Bir yanı annesinin kendisi için yemek seçimleri yapmasına kızarken, bir yanı bundan kopamıyordu. Evde değişik türden ve kaloriden yemekler pişerken, danışanın yiyebildikleri sınırlıydı. Bu 'yenebilenler listesi'nin büyük çoğunluğu danışanın damak tadına göre değil, annesinin 'zihin' tadına göreydi. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Seanslar boyunca bütün bunları keşfetmek danışan için her ne kadar zorlu olsa da, sonuca gitmede en etkili sebeplerdi. Yemeklerini annesinin seçtiklerinden ayırmak ve kendisini de annesinden ayrıştırmak için danışanın kendi bedenini dinlemesi ve yemek seçimlerini bu şekilde belirlemesi kendisinin yemekle ilişkisini düzenledi. </div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;">Canı istediği zaman ve zihninde ne kadar yiyeceğini belirlediği zaman istediği her şeyi yiyordu. Böyle olunca, hem diyet, hem de hayat danışan için daha kolay olmuştu. Canı neyi istiyorsa, onu yedi. Yerken, hem miktarını kontrol etti, hem de dengeli beslenmeyi. Böylece, hayatına dengeli ve sağlıklı beslenmeyi adapte edebildi.</div><div style="margin: 0px;"><br /></div><div style="margin: 0px;"><i>-Dilara Koçak</i></div><div style="margin: 0px;"></div>

İşte ilginç zayıflama hikayeleri

Tüm kurallara uymasına rağmen bazı kişilerde 'diyet' tek başına yeterli olmaz. Bugün, diyetle motivasyon ilişkisi üzerinde durmak ...

Devamı »