KARIN AĞRILI HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ


İLK DEĞERLENDİRME :

Tüm vakalarda olduğu gibi AVPU ve ABC değerlendirilir. Sonra karın ağrılı hastaya özgü değerlendirmeye geçilir :

Ağrı (PQRST)

SAMPLE [HİKAYE ; H: hastalıkları(P), İ: ilaçları(M), K: çağrıya neden olan kaza veya hastalık (E), A: Alerjileri, Alışkanlıkları (A), Y: yediği/içtiği(L), E: Emareler/belirti/bulgular (S)]

Kanama

Bulantı-kusma

Halsizlik, deri rengi

Barsak alışkanlıkları

Üriner bulgular

Ateş,üşüme (titreme)

Kardiyo - pulmoner semptomlar

1- P → Ağrıyı artıran azaltan etkenler var mı?

> Ağrıyı azaltmak üzere hasta pozisyon arayışında mı?

Q → Nasıl bir ağrı : batıcı, yırtılır gibi, kramp girmiş gibi, yangılı, sancılı, sinsi (künt) ?

NOT: Ağrıyı hastanın tanımladığı şekilde rapora yazın ; bıçak saplanır veya iğne batar gibi vs

R → Ağrı yaygın mı / lokalize mi ?

> Yansıyor mu / yayılıyor mu ?

S → Hafif mi, dayanılacak gibi mi, dayanılamayacak kadar şiddetli mi ?

NOT : 65-70 yaşlarında ağrı eşiği daha yüksek olduğundan yanılmayın ! Hafif bir ağrı ciddi bir sorunun habercisi olabilir.

T → Ne zaman başladı

> Aniden mi başladı, giderek artan bir ağrı mı?

> Sürekli mi, sabit mi, aralıklarla mı geliyor, kramp tarzında mı?

> Ağrı ile birlikte bayılma, bulantı, kusma vb görülüyor mu?



2- H→ Şimdikinin benzeri yakınmaları daha önce olmuş mu ? Evetse sonuç ne olmuş?

→ Kalp hastalıkları, KOAH, hipertansiyon, diyabet, karaciğer hastalıkları, ülserler, idrar yolu enfeksiyonları,

batın ameliyatı, geçirilmiş aorta abdominalis anevrizması gibi yakınmaları var mı ?

İ → Abdominal yakınmaları için kullandığı ilaç/lar var mı?

→ Başka nedenlerden dolayı sürekli veya geçici olarak kullandığı ilaçlar var mı ( aspirin, gripin, doğum kontrol hapı gibi)

K→ Ambulansı çağırmaya neden olan yakınma nedir, nasıl başlamış?

A→ Alerjileri var mı, sigara – içki alışkanlığı var mı?

Y→ En son ne zaman, ne yemiş / içmiş, ne kadar yemiş / içmiş (iştahı nasıl) ?

E→ Belirti ve bulgular – vaka hazırlarken ilk muayenedeki veriler olduğundan “S” yi yazmaya gerek yok.



3- Kanama var mı > ağızdan ( balgamda mı, köpüklü mü, kahve telvesi gibi mi ?), rektumdan (taze kanlı, zift

gibi siyah ve parlak?) vajen, idrar yolu ?

> kanama sızıntı şeklinde, hafif, aşırı miktarda ?

> kanamanın rengi parlak kırmızı mı, koyu mu ?

4- Bulantı – kusma > Ne zamandan beri var ?

> Ağrı ile bağlantılı mı ?

> Kusmuğun rengi, miktarı, özelliği, kokusu ?

> Dehidratasyon var mı?

5- Deri rengi > Sklera ve deride sarılık var mı ? Ne zamandan beri var ?

Halsizlik > Ne zamandan beri var ?



6- Barsak alışkanlıkları > Herhangi bir değişiklik, kabızlık, ishal var mı?



7- Ateş / üşüme / titreme > Enfeksiyon durumunda ortaya çıkar



8- Üriner bulgular > Dizüri (yangılı idrar), hematüri, poliüri, pollaküri, anüri var mı?



9- Kardiyopulmoner semptomlar > Çocuklarda Pnömoni karın ağrısına neden olabilir

> Myokard infarktüsü karın ağrısına ve kusmaya neden olabilir. Öncelikle bunların olmadığı saptanmalıdır.



İKİNCİ MUAYENE :



1- BAK > Karında şişlik, çökme, ameliyat izi, (travmada CLAP bulguları)



2- DİNLE > Barsak seslerini. Ortam sessizse ve hastanın durumu acilen nakletmeyi gerektirecek kadar kötü değilse dinlenir. Barsak seslerinin alanda dinlenmesi acil bakım açısından bize bir fayda sağlamayacağından vakit kaybetmeye değmez. Ancak hastanın durumu ve ortam uygunsa hastane tedavisinde değerli bir bilgi olabilir. Göbeğin hemen altından steteskopla dinlenir. Dakikada 5 – 10 kez çağıldayan ses olarak duyulur.

Dakikada 5 altında olması barsakların hipoaktif, 10 üzerinde ise hiperaktif olduğunu gösterir. Genellikle barsak tıkanmalarında hipoaktif, ishallerde hiperaktif ses duyulur



3- HİSSET (PALPASYON) > Karın, göbek merkez alınarak, hayali dört bölmeye(kadrana) ayrılır. Soğuk olmayan ellerle, ani bastırmaktan (basınç oluşturmaktan) kaçınarak, eller birbirine ve karna paralel olarak tutularak parmak uçları ile muayene edilir. Hassas ya da ağrılı bölge en sona bırakılır.



Rebound > Karna bastırdıktan sonra aniden ellerin çekilmesiyle oluşan şiddetli ağrıdır (şoka neden olabilecek kadar şiddetli ağrı olabilir). ALANDA MUAYENE YÖNTEMİ OLARAK ASLA KULLANILMAZ ! Peritoneal iritasyon (örnek:peritonit) sonucu görülür.



Muayene esnasında bakılacak batın özellikleri > Yumuşaklık, sertlik, gerginlik (muskular kasılma), tümöral veya atımlı kitle (abdominal aorta anevrizması rüptürü belirtisidir), hassasiyettir



4- PRİAPİZM : Cinsel uyarı olmaksızın penisin devamlı ereksiyonudur. Nedeni genellikle lumbosakral bölgedeki omurga yaralanması veya batın içindeki hastalıklardır.




KARIN / BATIN / ABDOMEN ANATOMİSİ

Karın boşluğunun (abdominal kavitenin)

· Üst sınırı èdiyafram

· Alt sınırı è pelvis

· Arka sınırı è lumbal omurlar

· Ön sınırı è karın duvarı kasları



PERİTON

Karın boşluğunu çevreler

· Çift katlıdır :

Visseral periton

Pariyetal periton

· Karın boşluğunu ikiye böler:

Peritoneal boşluk

Retroperitoneal aralık



SİNDİRİM SİSTEMİNİ OLUŞTURAN YAPILAR

Sindirim sistemi = gastrointestinal / midebarsak sistemi

· Ağız/ağız boşluğu

· Dudaklar, yanaklar, dişetleri, dişler, dil

· Farinks (Pharynx, boğaz)

· Burun boşluğu ile lareks(gırtlak) arasında kalan soluk yoludur

· Özefagus (yemek borusu) farinksle mide arasındaki sindirim borusu

· Mide

· Boşluklu sindirim organıdır

· Yemek borusu ile gelen besinlerin dolduğu yerdir

· İnce bağırsak

· Mide ile çekum arasındaki kısımdır; duodenum(oniki parmak bağırsağı), jejenum ve ileumdan oluşur

· Kan yoluyla, besinlerin vücuda emildiği yerdir

· Kalın bağırsak

· İleçekal kapaktan anüse kadar olan kısımdır

· Çekum, kolon ve rektumdan oluşur

· Sindirim sisteminden salgılanan su buradan geri emilir



SİNDİRİM SİSTEMİNE YARDIMCI YAPILAR

· Tükürük bezleri

· Tükürük salgısını yapar ve salgılanmasını sağlar

· Kanallarla ağız içine açılır

· Karaciğer

· Sağ üst kadranda, büyük ve katı bir organdır

· Safra yapar ve salgılar

· Vücuda gerekli proteinleri üretir

· Pıhtılaşma faktörlerini üretir

· Zehirli maddelerin zehrini etkisiz hale getirir

· Glikojeni depolar

· Safra kesesi

· Karaciğerin hemen altında yer alır

· Safrayı depolar

· Pankreas

· İç kısmından (endokrin pankreas ) kana insülin salgılar

· Dış (ekzokrin pankreas) bağırsaklara sindirim enzimleri ile bikarbonat salgılar

· Appendiks

· Kalın bağırsağa yapışık, boşluklu oluşumdur, herhangi bir fizyolojik işlevi yok

Başa Dön


KARIN İÇİ ORGANLARI

BÜYÜK KAN DAMARLARI

· Aorta

· Inferior vena cava



KATI ORGANLAR

· Karaciğer

· Dalak

· Pankreas

· Böbrekler

· Yumurtalıklar (Overler, kadınlarda)



BOŞLUKLU ORGANLAR

· Mide

· Bağırsaklar

· Safra kesesi ve safra kanalları

· Üreterler

· Mesane

· Rahim (Uterus) ve Fallop tüpleri (kadınlarda)





KARNIN KADRANLARINDA YER ALAN ORGANLAR

SAĞ ÜST KADRAN

· Karaciğer

· Safra kesesi

· Onikiparmak bağırsağı(Duodenum)

· Enine (transverse) kolonun bir kısmı

· Çıkan (assenden) kolonun bir kısmı


SOL ÜST KADRAN

· Mide

· Karaciğer (bir kısmı)

· Pankreas

· Dalak

· Enine (transverse) kolonun bir kısmı

· İnen (dessenden) kolonun bir kısmı



SAĞ ALT KADRAN

· Çıkan bağırsak (kolon)

· Appendiks

· Yumurtalıklar

· Fallop tüpleri


SOL ALT KADRAN

· İnen Bağırsak

· Sigmoid kolon

· Yumurtalıklar

· Fallop tüpleri






KARIN AĞRILARININ ÇEŞİTLERİ

· Visseral(yaygın) ağrı

· Somatik(organa ait) ağrı

· Yansıyan ağrı



VİSSERAL AĞRI

· Periton ya da organ çeperinde ödem veya gerilme nedeniyle ortaya çıkan ağrıdır

· Yayılan bir ağrıdır; nadiren, bir yerde hissedilir

· Organın duyusal sinirleri tarafından, organdan uzak bir yerde algılanabilir



SOMATİK AĞRI

· Pariyetal(karın duvarındaki) peritonun veya diyafragmanın inflamasyonu (yangısı, iltihabı) sonucu oluşan ağrıdır

· Keskindir (bıçak saplanır tarzda)

· Yeri bellidir



YANSIYAN AĞRI

· Etkilenen (hasta) organın uzağında algılanan ağrıdır

· Yansıyan ağrıya neden olan bazı hastalıklar

· Pnönomi

· Akut myokard infarktüsü

· Erkek cinsel ve üreme organları (genitoüriner) sorunları

KARIN AĞRILARININ OLASI NEDENLERİNİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN → 1 , 2
Başa Dön
SIK KARŞILAŞILAN TIBBİ SORUNLAR



DİSFAJİ (YUTMA GÜÇLÜĞÜ)

Yutkunma esnasında hissedilen zorlanmadır. Özefagustaki herhangi bir tıkaçla oluşabilir. Bu tıkaçlar,

· yabancı cisimler

· tümörler

· daralmalar, olabilir

Sternum boyunca özefagusta ya da boğazda ”bir şey yapışmış” hissi vardır. Birdenbire veya zamanla oluşabilir. Ağrısızdır. Genellikle önemli değildir, belirtilerin ciddiyeti altta yatan nedene (hastalığa) göre farklılık gösterir

Genelde acil bakım gerektiren bir durum değildir.


REGÜRJİTASYON
Yarı sindirilmiş mide içeriğinin, (herhangi bir çaba harcanmadan) istemli ya da istemsiz olarak ağza geri gelmesidir.



KUSMA
Mide içeriğinin dışarı atılması veya kusturma yoluyla dışarı çıkarılmasıdır.

Genellikle önemli bir nedeni vardır (önemsenmelidir!)

Genellikle nedeni gözlenemez (gizlidir)

Kusma ile regürjitasyon ayırt edilmelidir

Önemsenmezse çok ciddi sorunlarla karşılaşılabilir; gözardı edildiği bazı durumlarda şoka neden olabilir

Yaralanmalarda çoğunlukla kusma da görülür

KUSMANIN NEDENLERİ

Peritonit - ileus – obstrüksiyon

Mide mukozasının iltihabı veya iritasyonu

Bakteriler, viruslar, parazitler

Sindirilmiş tahriş edici (iritan) maddeler

Zehirler, ilaçlar, vb

KUSAN HASTALARDA ACİL BAKIM

BİLİNCİ AÇIK HASTADA (AVPU àA) :
- Yardımcı olun ( böbrek küvet/kusmuk torbası ve ağzını çalkalamak için su verin). Acilen hastaneye götürün.


BİLİNCİ KAPALI HASTADA (AVPU àV,P,U):
- Soluk yolunun açık ve temiz kalmasını sağlayın, gerektiğinde aspire edin

- Kusmuğu aspire etmesini (kusmuğun soluk yoluna kaçmasını) önleyin, mümkünse yan yatırın

- Acilen hastaneye götürün



KUSMUĞUN TEMİZLENMESİ; ASPİRE EDİLMESİ (ASPİRASYON İŞLEMİ)
Yarı bilinçli, uykulu veya sarhoş kişilerde kusmuk, soluk alırken trakeaya, bronşlara girebilir (aspire olabilir). Bunun sonucunda:

- Bronşlarda ve trakeada yangı ve/veya iltihap oluşabilir

- Bronşiyollerde ve alveollerde harabiyet oluşabilir

- Akciğer iltihabı oluşabilir

- O nedenle, bu gibi kişilerde her an kusmaya hazırlıklı olmalı ve hasta ihtiyaç duydukça aspirasyon yapılmalıdır(aspire edilmelidir).
- Kusmaya eğilimli hastalarda, oksijenin nazal kanül ile verilmesi, doğru tercih olacaktır.



HEMATEMEZ

- Kusmuğun, kan içermesidir. Kusmukta;

- Açık kırmızı renkli sindirilmemiş kan varsa, halen kanayan bir yara anlamına gelirken,

- “Kahve telvesi gibi” tanımlanan koyu renkli (kahverengiye yakın bir renk) sindirilmiş kan varsa, kanama aktif olmayabilir

- Her ikisinin de şoka neden olabileceği hatırlanmalıdır!.



HEMATEMEZİN OLASI NEDENLERİ:

- Peptik ülser

- Özefagus varisleri

- Gastrit (alkol, ilaç, strese bağlı)

- Kusma nedeniyle midede veya özefagusta yırtık oluşması



HEMATEMEZ;

Çok ciddi, bazen ölümcül bir lezyonun belirtisi olabilir. Hastaların çoğunda ağrı yakınması yoktur. Kanama, fazla miktarda, şiddetli ya da sızıntı şeklinde olabilir; kan sindirildiğinde kusmukta fazla görülmeyeceğinden hastanın yaşamsal bulguları hemorajik şok açısından sık takip edilmelidir

Özellikle bilinci açık olmayan hastalarda kusmuğun aspire edilmesi olasılığına karşı uyanık ve hazırlıklı olunmalıdır



HEMATEMEZDE ACİL BAKIM

Alanda iç kanama durdurulamayacağından (kontrol altına alınamayacağından) hasta en kısa zamanda acil servise götürülmelidir

Bilinci açık olmayan hastada soluk yolunun açık olması ve açık kalması sağlanmalıdır

Şoka karşı önlem alınmalıdır

Kan kaybı tahmin edilmeye çalışılmalıdır

İSHAL (DİYARE)

Barsak içeriğinin (fekal maddenin) sulu halde ve sık aralıklarla vücuttan atılmasıdır.



İSHALİN OLASI NEDENLERİ:

- Anksiyete (endişe)

- Barsak (bakteryel, viral, paraziter) infeksiyonları

- Kolit

- Kısmi barsak tıkanmaları

İSHAL; ciddi bir sorunun uyarıcı belirtisi olabilir ; göz ardı edilirse, çok ciddi sistemik sorunlar ortaya çıkabilir. Genellikle çok yaygın olan bu yakınma basit bir tedavi ile giderilebilir.

İshal nedeniyle hipovolemik veya metabolik şok ya da dehidratasyona bağlı sorunlar gelişmişse acil bakıma gerek duyulur, onun dışında acil bakım gerektiren bir olgu değildir.



MELENA

Dışarı atılan barsak içeriğinde (feçeste, dışkıda) sindirilmiş kanın olmasıdır. Yapışkan, katran gibi siyah renkli, yoğun ve kötü kokuludur.

- Ciddi ve sürekli bir barsak kanamasının göstergesidir

- Nedenin mutlaka bulunması gerekir

- Göz ardı edilirse, ciddi kan kaybına ve şoka neden olabilir; o nedenle, hemorajik ve hipovolemik şok açısından hasta izlenmelidir

- Acil bakıma ancak hemorajik veya hipovolemik şok gelişmişse gereksinim olur



HEMATOŞEZİ

Dışkıda kırmızı (taze, sindirilmemiş) kanın olmasıdır.
NEDENLERİ:

- Hemoroidler(basur)

- Fissürler (yırtıklar)

- Rektal/anal kanserler

- Polipler

- Divertiküler hastalıklar

HEMATOŞEZİ; acil bakım gerektiren bir sorun değildir, o nedenle özel tedavi gerektirmez, vital bulguların takibi ve kanama miktarının tahmini önemlidir. Aşırı kanamaya nadiren rastlanır. Genellikle, hemen teşhis ve tedavi edilmesi gereken ciddi bir sorunun habercisidir.



SARILIK

Hastanın cildinin ve diğer dokuların sarı renk almasıdır. Özellikle beyaz ve pembe renkli dokularda daha belirgindir.
Nedenleri:

- Karaciğer hastalıkları (enfeksiyon vs)

- Safra kesesinin tıkanması

- Kan ile ilgili bozukluklardır (hemolitik anemi)

SARILIK; acil bakım gerektiren bir olgu değildir. Genellikle, kısa zamanda tanı konularak tedavi edilmesi gereken, çok ciddi bir hastalığın habercisidir.

Sarılık ellerde, sklerada, dilin alt kısmında ve konjuktivada belirgindir. Özellikle gözlerde daha çabuk fark edilir.



KOLİK

Herhangi bir boşluklu organın obstrüksiyonuna (tıkanmasına) bağlı olarak ortaya çıkan, karakteristik karın ağrısına kolik denilmektedir.

Aralıklarla gelen, keskin, gittikçe artan bir ağrıdır. Dayanılmaz bir seviyeye çıkarak pik (uç, tepe) yapar, organ duvarındaki kasların gevşemesiyle birden bire hafifler.

NEDENLERİ:

- Tümörler, yabancı cisimler, herniler, yapışıklıklar sonucu oluşan tıkanmalar (obstrüksiyon):

- Gastroenterit sonucu oluşan hiperperistaltizm(bağırsağın aşırı çalışması)

KOLİK; AABT tarafından tanınması gereken tipik bir ağrıdır. Her zaman, acil durum habercisi olmayabilir. Nedenleri belirsiz bir sorundan, akut barsak obstrüksiyonuna kadar değişebilir.

Acilen, teşhis edilip uygun tedavinin başlanması gerektiğinden, en kısa zamanda hastaneye nakledilmelidir



RENAL KOLİK

Böbrek taşının üreteri tıkamasıyla oluşan tipik ağrıdır.

Diğer kolik tarzı ağrılar gibi, birden bire şiddetlenir ve kasların gevşemesiyle hafifler.

Ağrı kasıklara ve dıştaki cinsel organlara yayılabilir (yansıyan ağrı)

Genellikle, ağrının şiddeti, ağrının acilen dindirilmesini de gerektirir.

O nedenle hemen acil servise götürülmelidir

ÖZEFAGEAL REFLÜ (RETROSTERNAL YANMA)

Mide sıvısının, özefagusun (yemek borusunun) alt kısmına geri gelerek (reflüks), özefagus mukozasında yaptığı tahriş nedeniyle ortaya çıkan yakıcı tarzdaki ağrıdır. Sternumun arkasında hissedilir.

Substernal/retrosternal(göğüs kemiğinin[sternumun] arkasında) yanma tarzında hissedilen bir ağrıya neden olur

Genellikle ağır yemeklerden ya da içkiden sonra ortaya çıkar

Şişman kişilerde, sırt üstü yatmakla veya gerinmeyle ağrı şiddetlenir

Başa Dön
FONKSİYONEL BOZUKLUKLAR



BULİMİA:

Açlık hissinin aşırı artmasıdır. Çok fazla yemek yeme eğilimi vardır. Kişi, bunlara rağmen normal kilosunu muhafaza eder. Çünkü, yemek sonrası kendini kusturur.



ANOREKSİA NEVROSA:

Yemek yemeyi reddetme eğilimidir. Kilo kaybı vardır, malnütrisyon (yetersiz, dengesiz beslenme) görülür. Hasta bitkin ve kaşektiktir (bir deri bir kemiktir).



KONSTİPASYON (KABIZLIK)

Konstipasyonda; dışkı sert ve kuru olur; fekal impaction oluşabilir (dışkının barsakta uzun süre kalarak sertleşmesidir); distal kolon (dışa yakın bağırsak) kanseri görülebilir

Konstipasyonun Nedenleri:

Hareketsizlik

Lif, taze sebze - meyva içermeyen hafif yemekler

Dişlerin azalması

Kitle oluşturan yiyeceklerin tüketilmemesi

DİZÜRİ:

İdrar yaparken yanma, kaşıntı veya ağrı hissetmektir

Nedeni: Alt idrar yollarında (mesanede, üreterlerde, üretrada) yangı veya iltihaplanmadır.

AABT açısından önemi:

Genellikle acil olgu değildir. Hasta semptomatik tedavi gereksinmektedir o nedenle acil tanı konması önemlidir, hastaneye gitmesi önerilir



HEMATÜRİ

İdrarda kan bulunmasıdır(kanlı idrar). Gözle görülebilir ya da bazen görülmeyip, mikroskopik incelemeyle fark edilebilir.

NEDENLERİ:

idrar yollarındaki tümörler, taşlar; iltihaplar, yaralanmalar, olabilir.



AABT AÇISINDAN ÖNEMİ:

- Genellikle yaralanmalarda sık görülür; idrarda kan olması genitoüriner sistemde bir yaralanma olduğunun göstergesidir.

- Yaralanma olmaksızın görülen aşırı kanlı idrar, acilen tanı ve tedaviyi gerektiren bir durumdur

- Yaralanma olsun olmasın böyle bir hastada idrarın dökülmeyip hastayla birlikte hastaneye götürülmesinde yarar vardır.



İDRARA ÇIKMA SORUNLARI

SIK İDRARA ÇIKMA:

· 24 saat içinde, normalden çok daha sık aralıklarla idrar yapmaktır. Bireylerin idrara çıkma sıklığı farklıdır o nedenle “kaç kez?” her hasta için farklı olabilir; normalde kaç kez çıktığı sorulduktan sonra o gün kaç kez olduğu sorularak arada fark saptanmalıdır.

· Dizüri ile sık idrara çıkma bir arada ise mesane enfeksiyonu olabilir; ayrıca idrar kötü kokar

· Yaşlı erkeklerde, idrara sık çıkmanın en önemli nedeni prostat büyümesidir



NOKTÜRİ (GECE İDRARA ÇIKMA)

· Eğer gece uykuyu bölerek idrar yapma ihtiyacı duyuluyorsa buna Noktüri denilmektedir. Normalde (aşırı sıvı alınmadıysa) gece idrar çıkılmaz. Eğer her gece birkaç kez idrara çıkma alışkanlığı başlamışsa bir sorun var demektir

· Genellikle yaşlılarda rastlanan noktürinin nedeni konjestif kalp yetmezliğidir

· İdrara çıkma sorunları acil durum değildir ancak tespit edildiğinde kaydedilmelidir



AKUT İDRAR RETANSİYONU (İDRAR TUTULMASI- İDRAR YAPAMAMA)

· Hasta genellikle, uzun zamandan beri idrar yaparken zorlanıyordur.

· Prostatın büyümesi sonucu görülebilir.

· Çok rahatsız edicidir

· İdrar yapamama nedeniyle mesanede oluşan distansiyon(glob), şiddetli ağrıya neden olur

· Çok çabuk gelişir (saatler içinde)

· Acilen hastaneye yetiştirilmelidir



DİZÜRİ : İdrar yaparken ağrı/acı/yanma hissedilmesi nedeniyle idrar yapmada zorlanmayı ifade eder



İNKONTİNANS

İdrar veya dışkı(gaita) kontrolünün ortadan kalkması; idrar ya da gaita kaçırmak / tutamamak



· Epileptik nöbetler

· Spinal yaralanmalar

· Yaşlılık

· Bilinç kaybı



ACİL BAKIM AÇISINDAN İNKONTİNANS:

· Beklenmedik bir anda görülen inkontinans, ciddi bir hastalığın habercisi olabilir.

· Acil bakım gerektiren bir hastalık olmayabilir; mutlaka araştırılması, tanı konulması ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

· Bilinç kaybı ve nöbet geçirmenin acil bakımı dışında inkontinans için yapılması gereken özel bir bakım yoktur



ÜRETRAL AKINTI

Erkek üretrasından idrar veya sperm dışında gelen her maddeye üretral akıntı denilmektedir.

Nedenleri:

· Venereal (cinsel) hastalıklardır.

· Acilen tedavi olması için, hasta doktora yönlendirilmelidir

· Diğer bulaşıcı hastalıklar gibi rapor edilmelidir



VAJİNAL LEKE, KANAMA VE AKINTI

Menstrual olmayan kanama ve akıntının görüldüğü durumlar:

· Vajinal iltihaplar (kan içermeyen)

· Uterus, vajen veya serviksin neoplastik hastalıkları

· Menstrual bozukluklar



AABT olarak;

· Hastayı teşhis ve tedavi için doktora yönlendirin

· Teşhis için acil servise nakledin

· Muayene etmeyin ya da vajene tampon uygulamayın



EKTOPİK GEBELİK RÜPTÜRÜ

Fertilize olmuş (döllenmiş) ovumun (yumurtanın) uterus dışında bir yere yerleşerek büyümesine dış (ektopik) gebelik denilmektedir.
En sık rastlanan yerleşme yeri fallop tüpleridir. Tüpler, 6 -7 haftalık olana kadar fetüsün büyümesine olanak tanır, ancak ondan sonra gerilme nedeniyle yırtılır (rüptüre olur).

Tanı:

· Şiddetli karın ağrısı olan, doğurganlık yaşındaki her bayanda sorgulanmalıdır, evli olup olmaması önemli değildir

· Bir veya iki kez aksayan menstrusyon ya da olaydan önceki 6 -7 hafta içinde cinsel ilişki olması

· Hipovolemik şok tablosu

· Karın alt kadranında ağrı ve hassasiyet olması, ile tanı konulabilir.

Acil Bakım:

· Hipovolemik şok tedavisi

· En kısa zamanda acil servise nakil



VERTİGO (BAŞ DÖNMESİ)

Nedenleri:

· Arteriyoskleroz

· Beyin hasarı

İç veya orta kulak iltihabı ya da yaralanması
Acil Bakım:

· Kusmaya karşı uyanık olun

· Hastayı sırt üstü yatırın

· Çok şiddetliyse acil servise götürün



HIÇKIRIK

Ani inspirasyonu takiben, epiglotun kapanması ile havanın tutulması olayına hıçkırık denilmektedir.
Acil olgu değildir, ancak saatlerden veya günlerden beri süre geliyorsa ve gerekliyse acil servise götürülebilir.



Başa Dön



AKUT BATIN

Bu terim, karın boşluğunu çevreleyen periton zarının akut iritasyonu (tahriş olması nedeniyle uyarılması) sonucu ortaya çıkan belirti ve bulguların tümü için kullanılmaktadır.

Periton zarının iritasyonunun nedeni, karındaki bir yaralanma olabileceği gibi, yaralanma olmaksızın içorganların hastalıkları da olabilir.

Akut karın, genellikle, aniden ortaya çıkan ve çabuk ilerleyen bir sorundur.

Çok acil (urgent) veya acil tedaviye gereksinim vardır. Bu tedavi ameliyat da olabilir



ABDOMİNAL KATASTROF (BATIN FACİASI)
Aniden başlayan ve çok şiddetli olan akut batın için kullanılan bir deyimdir.



AKUT BATINDA AABT’ NİN SORUMLULUKLARI

· Karındaki ağrı ve hassasiyet nedeniyle, akut karın vakası olduğunu saptayabilmek

· Kesin tanı koyma çabasıyla alanda vakit kaybetmemek; örnek: apandisit veya dış gebelik rüptüründen hangisi olabileceğini daha ayrıntılı araştırmak amacıyla vakit kaybetmemek gibi.

· Hastayı mümkün olduğunca çabuk, acil servise götürmek



UNUTMAYIN: akut batında kesin tanı ancak hastanede, çeşitli tetkik ve muayene yöntemleriyle konulabilmektedir. Bazen bunlara rağmen kesin tanı koymak mümkün olamamaktadır.



AKUT BATINDA BELİRTİLER

· Bölgesel ve/veya yaygın ağrı vardır

· Yansıyan ağrı olabilir

· İştahsızlık, bulantı, kusma

· İleus (Barsak paralizi)

· Sıvı kaybı(dehidratasyon)

· Hasta genelde sessizdir ve ağrı nedeniyle hareket etmekten kaçınır, dizlerini karnına çekerek ve kıvrılarak yatar



AKUT BATINDA BULGULAR

· Hızlı ve yüzeysel solunum (taşipne); dispne

· Taşikardi

· Düşük kan basıncı (hipotansiyon)

· Karında yerel veya yaygın hassasiyet

· Gergin karın

· Vücut ısısında artış

· Konstipasyon (kabızlık)



PERİTONUN SİNİRLERİ

Pariyetal Peritonun sinirleri
karın derisinin sinirleri ile aynı duyumları (ağrı, dokunma, basınç, ısı vb) algılarlar. Bundan dolayı pariyetal peritonun sensoryal (his=duyu) sinirleri, ağrıyı odakladıklarından, iritasyon noktasının daha doğru tespit edilmesini sağlarlar


Visseral Peritonun sinirleri
otonom sinir sistemi tarafından yönetilirler. Bu sinirler, herhangi bir duyuma daha az odaklanırlar. Kolik tarzında veya yansıyan ağrıda olduğu gibi



YANSIYAN AĞRI

Visseral peritonun sinirleri;

yangılı ve gerilmiş organın peritoneal yüzeyinin iritasyonuna bağlı olarak, gerilme ya da basınç algılandığında, ağrının uzak bir noktadan hissedilmesidir,

Örnek: safra kesesi ağrısının sırta vurması (yansıması)



EN SIK RASTLANAN YANSIYAN AĞRILAR


SORUN
YERLEŞIM
YANSIMA

Kolesistit
Sağ üst kadran
Sağ omuz

Apandisit
Sağ alt kadran
Göbek

Dalak rüptürü
Sol üst kadran
Sol omuz


















AKUT BATIN DÜŞÜNÜLEN HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ



GÖZLE MUAYENE (İNSPEKSİYON):



Karındaki distansiyona (şişkinliğe ve gerginliğe) bağlı olarak hastanın sessizliği ve/veya huzursuzluğu, hareket etmekten kaçınması ve dizlerini karnına çekerek kıvrılmış halde yan yatması;

Hastanın karnında şekil bozukluğu, morluk veya başka renk değişikliği, geçirilmiş ameliyat izi vs. yönünden değerlendirme yapılır



ELLE MUAYENE (PALPASYON):



Karın kaslarında sertlik (muskuler rijidite), karın kaslarının yumuşaklığı, yaygın veya yerel hassasiyet, özellikle Abdominal Aorta Anevrizma Rüptürünü teşhise yarayan ele gelen atımlı kitle, defans (muayene esnasında hastanın karnını koruma amaçlı kasması).

Bunlar, Akut batın tanısını koymak üzere saptanması gereken çok önemli ipuçlarıdır.

Barsak seslerinin dinlenilmesi, alanda acil bakımı yönlendirecek bir ipucu olmadığından ve zor duyulduğundan, özellikle vakit kaybedilmemesi açısından önerilmemektedir



PERİTONİTE (PERİTONEAL İNFLAMASYONA) NEDEN OLAN ETKENLER

· İltihap - irin

· Kan

· Feçes

· İdrar

· Amniyotik sıvı

· Ölü hücreler

· Mide asidi ve içeriği

· Barsak enzimleri veya barsak içeriği

· Pankreatik enzimler

· Safra

· İltihaplanmış doku



AKUT BATINDA ACİL BAKIM

· Kesin tanı koyma girişimlerinden kaçının

· Soluk yolunun açık olmasını ve açık kalmasını sağlayın,

· Kusma olasılığına karşı önleminizi alın

· Hastanın yaşamsal bulgularına göre gereksindiği yoğunlukta oksijen verin

· İç kanama ve Hipovolemik şok olasılığına karşı uyanık olun, takip ve tedbirlerinizi aksatmayın

· Ağızdan hiçbir şey vermeyin; susama hissi fazlaysa, dudaklarını ve dilini ıslak gazlı bezle silin

· Ağrı kesici(analjezik) veya sakinleştirici (sedatif) vermeyin

· PQRST ile ağrı öyküsünü ayrıntılı alarak kaydedin

· Hastanın rahat ettiği pozisyonda olmasına özen göstererek acilen hastaneye nakledin



Alanda asla rebound muayenesi yapmayın! Rebound: özellikle hassasiyeti olan hastanın karnına parmaklarla iyice bastırdıktan sonra birdenbire ortaya çıkan şiddetli ağrıdır. Bazen ağrının şiddetiyle hasta bilincini kaybedebilir

Başa Dön

KANAMASIZ KARIN ACİLLERİ



ÖZEFAJİT

· Yemek borusunun alt kısmının iltihabıdır

· Genellikle midedeki içeriğin yemek borusuna geri gelmesi (gastrik reflü) veya midenin yemek borusu ile birleştiği üst kısmının diyaframda fıtık oluşturması (hiatal herni) sonucunda görülür

· Belirti ve bulguları

§ Göğüs kemiğinin arkasında (substernal) genellikle epigastrik bölgede, yanıcı ağrı

§ Sırt üstü yatıldığında ağrı şiddetlenir

§ Genellikle kanama olmaz

§ Genellikle nitrogliserin ile azalan bir ağrıdır(kalp krizi ile karıştırmamak için daha iyi muayene ve EKG bulgularını atlamayın!)



AKUT GASTROENTERİT

· Mide ve/veya bağırsakların iltihabıdır

· Kanamalara ve ülserlere yol açabilir

· Yol açan nedenler

§ Aşırı asit salgılanması

§ Safra reflüsü

§ İlaçlar (ASA-Aspirin-, NSAIDS)

§ Enfeksiyon



AKUT GASTROENTERİT

Belirti ve bulgular

· Genellikle yanıcı tarzda, epigastrik ağrı

· Hassasiyet

· Bulantı, kusma

· İshal

· Kanama olasılığı



KRONİK GASTROENTERİT

· Uzun sürede mukozada oluşan değişiklikler veya kalıcı hasarlar

· Fekal-oral yolla bulaşan bakteriyal, viral, protozoal etkenlerle oluşan enfeksiyonlar

· Özellikle az gelişmiş ülkelerde ve bölgelerde sık görülmektedir

· Bulantı, kusma, ateş, ishal, kramp şeklinde karın ağrısı, iştahsızlık, letarji

· El yıkama korunma ve bulaşmayı önleme açısından ço könemlidir



PEPTİK ÜLSER

· Midenin ve duodenumun(onikiparmak bağırsağının) mukozasında oluşan çukurlardır

· Kadınlara oranla erkeklerde 4 misli fazla görülmektedir

· Gastrik ülserlere oranla duodenal ülserler 2 ila 3 misli fazla görülmektedir

· Nedenleri

§ Infeksiyonlar: Helicobacter pylori (% 80)

§ Pankreatik kanalın tıkanması

§ Zollinger-Ellison Sendromu



DUODENAL ÜLSERLER

· 20-50 yaşlarında sıktır

· İşyerinde aşırı stres

· Kalıtım (genetik yatkınlık)

· Mide boş olduğunda ağrı oluşur

· Gece ağrı artar



GASTRİK ÜLSERLER

· 50 yaşın üzerinde sıktır

· İşyerinde bedensel hareket gerektirir

· Yemek yedikten sonra ya da mide dolu olduğunda ağrı oluşur

· Genellikle geceleri ağrı olmaz



PEPTİK ÜLSER

Peptik ülserin yol açtığı sorunlar (komplikasyonlar)

· Kanama

· Delinme ve mide içeriğinin peritonite neden olması

· Skar dokusu oluşması sonucunda tıkanma

· Belirti ve bulgular

· Sürekli ve belirli bir noktada yerleşen ağrı

· “Yanma”

· Hafif tatlı, alkali/antiasit yapısındaki besinlerle azalan; sigara, kahve, acı besinlerle artan ağrı

· Kanama olduğunda ciltte solukluk ve zift benzeri dışkılama görülür



PANKREATİT

Sindirim hormonu salgılayan pankreasın iltihaplanmasıdır

Yol açan nedenler :

· Safra taşlarının kanalları tıkaması

· Serum trigliseridlerinin yükselmesi

· Yaralanma (travma)

· Viral, bakteriyel enfeksiyonlar



PANKREATİT

Yol açtığı sorunlar

· Peritonit, psödokist(yalancı kist) oluşumu, kanama, nekroz, ikinci tip diyabet

· Belirti ve bulgular

· Sırta yayılan, epigastrik bölgenin orta kısmında hissedilen ağrı, genellikle yemek yemeyle artar

· Ciltte morumsu renk değişikliği (Grey-Turner Sign)

· Bulantı, kusma, ateş

· Göbek çevresinde(periumblikal) morumsu renk değişikliği (Cullen’s Sign)



KOLESİSTİT(SAFRA KESESİ İLTİHABI)

Genellikle safra taşı sonrası (vakaların % 90) oluşabilir

Yol açabilecek nedenler

· Şişmanlık, ateş, 40 yaş üzeri ve erkek olmak

· Kalıtım, beslenme alışkanlıkları

Belirti ve bulgular

· Ani başlayan, genellikle şiddetli ve kramp tarzında ağrı

· Sağ üst kadranda başlayan ve sağ omuza yayılan ağrı

· Murphy bulgusu: karaciğerin alt kenarına bastırıldığında hassasiyet oluşması

· Bulantı, kusma

· Genellikle yağlı yiyeceklerin yenmesiyle ağrı artar

· Geçmişte de zaman zaman benzeri yakınmaların yaşanmış olması

· Bazen nitrogliserin alındığında ağrı azalır



APANDİSİT (APENDİKSİN İLTİHABI)

· Yaşlı kişilerde, appendiceal arterin aterosklerozu sonucu oluşabilmektedir

· Belirti ve bulgular

· Klasik ağrı : göbek çevresinde başlayan ağrı è kramp tarzında, sağ alt kadrana yerleşir ve yoğunlaşır

· Bulantı, kusma, iştahsızlık

· Hafif ateş

· Hasta genellikle dizlerini bükerek sağ tarafına yan yatar

· Olağan dışı apendiks yerleşimleri farklı belirti ve bulgulara neden olur:

§ Sırt ağrısı

§ Sol alt kadranda ağrı

§ Mesane iltihabı “Sistit”

· Apandisit patladığında : geçici olarak hafifleyen ağrıyı peritonit takip eder



Diğer belirti ve bulgular

McBurney bulgusu: spinal çıkıntı ile göbek arasında (sağ alt kadran) çizilecek hayali çizginin orta noktası mcburney noktasıdır. Buraya bastırıldığında ağrı olması

Aaron bulgusu: sağ alt kadrana bastırıldığında epigastrik ağrı hissedilmesidir

Rovsing bulgusu: sol alt kadrandan sağ alt kadrana doğru bastırıldığında ağrı olması

Psoas bulgusu: Pain when patient:

Hasta sol tarafına yan yattığında ve sağ bacağını uzattığında ağrı olması

Hasta sırt üstü yattığında bacağını büktüğünde ağrı olmasıdır



BAĞIRSAK TIKANMASI/DÜĞÜMLENMESİ

Nedenleri

· Genellikle, geçirilmiş bir batın içi ameliyatı sonrası görülen yapışıklıklar

· Fıtıklar(herniler)

· Tümörler (neoplazmlar)

· Bağırsağın etrafında dönerek düğümlenmesi (volvulus)

· Bağırsağın içiçe geçmesi (intussuception-invaginasyon)

· Bağırsağın tıkaçla tıkanması (impaction)

Patofizyolojisi

· Sıvı, gaz ve/veya hava tıkanan bölgenin yakınında birikir

· Bağırsak şişer, kan akımı engellenir, emilim durur

· Suyun ve elektrolitlerin emilimi engellenince bağırsakta birikir ve vücutta hipovolemi baş gösterir

· Tıkanan kısmın üstündeki bakteriler de gaz oluşturarak kişinin durumunun daha da kötüleşmesine neden olurlar

· Şişlik yukarılara (distension) doğru yayılır

· Doku ölümü (nekroz), delinme (perforasyon) oluşabilir

Belirti ve bulgular

· Aralıklarla, şiddetli, kramp tarzında ağrı

· Karında şişkinlik (distension)

· Hastanın barsak alışkanlıkları öyküsünde dışkılama sıklığında azalma, dışkının sulu olması, dışkının kalem gibi ince olması öyküsü vardır

· Bulantı, kusma

· Bazen kusmukta feçes bulunması



FITIK(HERNİ)

Karındaki organların kasık (inguinal) ya da diyafram (hiatal) kasının zayıf kısmından dışarıya doğru çıkması/çıkıntı oluşturmasıdır

· Genellikle, öksürük, ağır kaldırma, zorlanma gibi karın içi basıncı artıran nedenlerle ortaya çıkar

· Fıtık kendi etrafında döndüğünde, sıkışan bağırsakların iskemisine(beslenememe nedeniyle dokuların ölümüne) neden olabilir

· Belirti ve bulgular

· Karın içi basınç arttığında artan ağrı

· Geçmiş öyküsü(ağır kaldırma, çok fazla öksürük vb)

· Kasık fıtığı (Inguinal herni) kasıkta veya skrotumda kitle olarak ele gelir



Crohn’s Disease

Ağızdan rektuma kadar sindirim sisteminin herhangi bir yerinde(%35-45 incebağırsak; % 40 kalın bağırsak) oluşabilen, nedeni bilinmeyen yangılı bağırsak hastalığıdır

Kalıtsaldır. Beyaz ırkta, yahudilerde ve yoğun stres altında olan kişilerde görülme sıklığı fazladır

Patofizyolojisi

Sindirim sistemi mukozası iltihaplanır

Granulomlar oluşur ve mukozanın alt kısmını istila ederler

Bağırsağın kas tabakası fibrotik, hipertrofik hale gelir

Tıkanma, delinme, kanama olasılığı artar



ÜLSERATİF KOLİT

Nedeni belirlenemeyen yangılı bağırsak hastalığıdır.

Bağırsağın(kolonun) mukoza tabakasında görülen uzun süreli yaralardır (kronik ülserler)

Vakaların %75 inde kalın bağırsağın rektum (proctitis) veya rectosigmoid kısmı da etkilenir

İltihap tüm kalın barsağa yayılabilir (pancolitis)

Belirti ve bulguların şiddeti yayıldığı miktarla orantılıdır

Klasik belirti ve bulguları

§ Kramp tarzında karın ağrısı

§ Bulantı ve kusma

§ Kanlı ishal veya mukuslu dışkı

· İskemik harabiyet sonucu delinme görülebilir



DİVERTİKÜLİT

Divertikül,

· Kalın barsak duvarında oluşan keseciklerdir

· Yaşlılarda, yetersiz lif içeren beslenme alışkanlığı sonucu, asemptomatik olarak(bulgu vermeden) ortaya çıkar

· Divertikülün içine biriken feçes iltihaplanır ve genellikle de kanamayla patlar; dışkı açık kırmızı renkli kan içerir

· Yırtılma (rüptür) peritonite ve sepsise neden olur

· Belirti ve bulgular

· Genellikle sol tarafta ağrı sol alt kadranda yerleşmiştir

· Bir kabızlık bir ishal oluşabilir

· Dışkıda taze kanamayı gösteren açık kırmızı renkli kan vardır



HEMOROİD(BASUR MEMESİ)

Anüs ve rektumdaki küçük toplardamarların kitle (ele gelecek şekilde meme) oluşturmasıdır

En çok 30-40 yaş arasında oluşurken, 50 yaşın üzerinde çok yaygınlaşır

Nedeni bilinemiyor, ancak hamilelik ve portal hipertansiyon oluşmasında etkilidir

Dışkılama esnasında ağrıya ve kanamaya neden olur

İltihaplanabilir



PERİTONİT

Karın boşluğunu çevreleyen periton zarının iltihabıdır

Belirti ve bulguları

Karın bölgesinde yaygın ağrı ve hassasiyet

Karında sertlik (rijidite)

Bulantı, kusma

Bağırsak sesleri duyulmaz

Hasta ağrı oluşacağı korkusuyla hareket etmekten kaçınır

Başa Dön

KANAMALI KARIN ACİLLERİ

GASTROİNTESTİNAL KANAMA/ INTRAABDOMİNAL KANAMA



ÖZEFAGEAL VARİSLER

· Yemek borusu duvarındaki toplardamarlarda oluşan genişlemeler/torbalanmalardır

· Karaciğer sirozunda ve alkoliklerde sık rastlanır

· Hepatik portal vendeki (karaciğerin girişindeki) tıkanma sonucu kan özefageal vene dolarak genişlemesine ve incelmesine neden olur.

· Portal hipertansiyon : karaciğer dokusundaki harabiyet nedeniyle kan akımı yavaşlar; kan, portal dolaşıma geri döner bu ise basıncın artmasına neden olur. Portal dolaşımdaki damarlar şişer ve portal hipertansiyon oluşur.

· Belirti ve bulgular

§ Ağızdan kanama (hematemez), genellikle taze kanama olduğunda açık renkli olur

§ Bulantı, kusma

§ Hipovolemi bulguları

§ Melena (pek sık rastlanmaz)



PEPTİK ÜLSER

Kan damarlarında yıpranma sonucunda yara(ülser) oluşmasıdır

Aşırı mide kanaması (hematemez)

Melena (dışkıda sindirilmiş kan, dışkı zift gibi siyaha yakın renkte ve parlaktır)



ABDOMİNAL AORTA ANEVRİZMASI

· Anevrizma, aorta duvarındaki zayıf bir noktada damarın genişlemesi sonucu oluşur; özellikle yaşlı ve hipertansiyonu, aterosklerozu olan kişilerde daha sık görülür. Gençlerde genellikle yaralanmalara bağlı olarak ortaya çıkar.

· Genellikle, atardamarın ikiye ayrıldığı kısmın hemen üstünde oluşur ve ilyak arterlerin birini ya da ikisini birden içine alabilir

· Yırtıldığında (rüptür) oluştuğunda belirti ve bulguları

· Alt kadranlardan birinde tek taraflı ağrı; belde veya bacakta ağrı

· Ağrı, hasta tarafından yırtılma veya parçalanma şeklinde tanımlanır

· Genellikle göbek çukurunun üst kısmında atımlı kitle ele gelir

· Ayak ve bacaklardaki nabızlar gittikçe kaybolur

· Nedeni açıklanamayan kendinden geçme (senkop)

· Kısa sürede hipovolemik şok bulguları görülür



DIŞ (EKTOPİK) GEBELİK

Rahim (uterus boşluğu) dışında oluşan hamileliktir

· En sık rastlanan fallop tüplerinde(yumurtalık kanalı) oluşan dış gebeliktir. Gebelik ürünü büyüdüğünde kanalın duvarlarını yırtarak kanamaya neden olur

· Pelvik (kalça kemiği içinde yer alan) boşluğa kan göllenir

· Çocuk doğurma yaşındaki (puberteden menopoza kadar, 12-50 yaş arası) kadınlarda Karın ağrısı veya nedeni açıklanamayan şok varsa

· Hemen son adet tarihi sorulmalıdır, iki haftadan fazla gecikme olması dış gebeliği akla getirmelidir

· Bunu sormak için illaki evli olma koşulu aranmamalıdır, evli olmayan da hamile kalabilir!!!

AKLINIZDA BULUNSUN!
DIŞ GEBELİK, HER ZAMAN ADETTE GECİKMEYE NEDEN OLMAZ


Başa Dön
AKUT BATINDA HASTAYI DEĞERLENDİRİRKEN

ÖYKÜ ALMAK AMACIYLA HASTAYA SORMANIZ GEREKEN SORULAR:

Ağrın nerede ?

Mümkünse hasta tek parmağı ile göstersin

Nasıl bir ağrın var ? (kendisi tanımlasın, siz anlaması için bir iki örnek verin “mesela karıncalanır gibi mi, sürekli mi yoksa ara ara olan bir ağrı mı” vb)

² Sürekli bir ağrı ise è İltihabi bir sorun olabilir

² Kramp (aniden gelen) bir ağrı ise è Tıkanma sorun olabilir

Ağrı ne zaman başladı ?

² Aniden/birdenbire başlamışsa è Delinme veya damar yırtılması olabilir

² Gittikçe artan bir ağrı ise è Peritonit, boşluklu organda gerilme olabilir

· Ağrı herhangi bir yere vuruyor mu ?

² Safra kesesi è Sağ köprücük kemiğinin alt ucuna

² Pankreas è Sırtta boylu boyunca

² Böbrek/üreterè Böğürden(karnın yan tarafından) kasığa doğru

² Kalp è Epigastrium, boyun/çene, omuzlar, üst kol

² Dalak è Sol köprücük kemiği(skapula), omuzlar

² Abdominal aorta anevrizması rüptürüè belin alt kısmından tek veya iki bacağa yayılım

· Ağrın ne zamandan beri var ?

² 6 saatten fazla ise è ameliyat olasılığı yüksek olan bir sorun olabilir

· Bulantı, kusma ?

² Ne kadar kustun, ne zaman, kaç kere ? (Hipovolemi olasılığını sapta)

² Kusmuğun içinde kan, kahve telvesi görünümü var mıydı ?

· GIS deki herhangi bir kanama bizim için acil durumdur

· İdrar yapma alışkanlığında, idrarda değişiklik var mı?

· Sıklığında

· Miktarında

· Renginde

· Kokusunda

² İdrar yaparken acı, yangı var mı?

· Bağırsak alışkanlıklarında değişiklik var mı ?

² Kabızlık? ishal ? Rengi? Kokusu ?

· Dışkıda açık kırmızı renkli kan è Sindirime uğramamış taze kanama

· Melena è Siyah zift gibi parlak, kötü kokulu dışkı; sindirilmiş kanamanın belirtisidir, kanama çıkıştan uzaktadır sindirime uğrayacak kadar vakit geçmiştir

· Koyu renkli dışkı è Demir ya da bizmut içeren birşeyler yenmiş olabilir; özellikle koyu renkli dışkılamada demir hapı kullanıp kullanmadığı sorulmalıdır. Kişi anemi tedavisinde olabilir. Kanama?

· Adetiniz hangi tarihlerde geçti mi? Kaç gün geçti?

· Herhangi bir kanamanız oldu mu?

· Kadınlarda alt karın ağrısı è Kadın hastalıklarını düşündürmelidir

· Doğurma çağındaki kadınlarda alt karın ağrısı è Dış gebeliği düşündürmelidir



BAŞTAN AYAĞA DEĞERLENDİRME

· Hastanın duruşu ve genel görünümü nasıl?

² Sessiz ve hareket etmekten kaçınıyorsa (dizlerini karnına doğru çekmişse) è Peritonit, iltihabi bir durum olabilir

² Yerinde duramıyorsa èTıkanma/Obstrüksiyon

· Karnın görüntüsü ?

² Şişkin/gergin/distansiyonu var

² Renk değişikliği var (mor, kırmızımsı, soluk vs)

² Sıvı toplanmış (sirozda asit birikimi gibi)

· Yaşamsal bulgular ?

² Taşikardi è Sıvı kaybında kan basıncı da düşmüşse önemli bir bulgudur(hipovolemik şok?)

Hızlı ve yüzeysel solunum è Peritonit

· Bağırsak sesleri?

² Elle muayene etmeden önce ve sessiz bir ortamda, soğuk olmayan steteskopla dinleyin

² Dört kadranın her birinden bir dakika boyunca dinleyin

· Ses duyulmuyorsa Absent sounds = possible peritonitis, shock

· Elle muayene (Palpasyon)

² Eliniz sıcak olsun!

² Dört kadranın her birini değerlendirin

² Ağrı olan yeri en sona bırakın

² Hastane öncesi ortamda asla rebound hassasiyetini değerlendirmeye kalkışmayın!!!

² Karındaki TÜM hassasiyetler önemlidir !!!



ACİL BAKIM

· Geridönüşsüz maske ile hastanın durumuna uygun miktarda oksijen başlayın

· Damar yolu açıp RL veya SF başlayın

· PAŞG (Karın içi kanamalarda uygun olduğu gösterilmiştir, ancak ülkemizde halen uygulaması???)

· Hastanın ısı kaybetmesini / üşümesini engelleyecek şekilde hastanın üzerini örtün

· Yaşamsal bulguları sık aralıklarla takip edin ve yazın

· EKG yi değerlendirin

² 30 yaşın üzerindeki hastalarda, MI ağrısının karna yansıdığı varsayımını gözden kaçırmamak için EKG değerlendirilmelidir

· Ağrı kesici kullanımı halen tartışmalı olduğundan tıbbi danışma merkezindeki doktora danışmanız gerekir

· Demerol tercih edilen narkotik analjeziktir/ağrı kesicidir


Karın ağrısı insan hayatında sıklıkla karşılaşılan çoğu zaman kendiliğinden geçen ve tedavi gerektirmeyen bir durumdur. Karın ağrısının sebebi fazla gıda alımı, uygunsuz beslenme, basit enfeksiyonlar olabileceği gibi, ciddi hastalıklar da olabilir.
Karnın değişik bölgelerinin ağrıları o bölgeye has organların hastalıklarından kaynaklanabilir. Mide bağırsak bozuklukları, böbrek hastalıkları, kadın ve erkek üreme organlarının hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları, kadınlarda adet sancıları, bazı kan hastalıkları, kurşun vb madde zehirlenmeleri ve zona gibi hastalıklar karın ağrısına sebep olabilir. Karın bölgesi dışında akciğer ve akciğer zarı iltihapları, kalp krizi, kaburga kırıkları ve testis gibi karın dışındaki organların hastalıkları da karında ağrı hissedilmesine neden olabilir.

YERLEŞİM BÖLGELERİNE GÖRE KRONİK KARIN AĞRILARI

Karın içindeki hasta organ genellikle bulunduğu karın bölgesinde ağrı oluşturur ancak bazen organın bulunduğu bölge dışında karnın farklı bölgelerinde de ağrı hissedilebilir. Bu tür ağrı yansıyan ağrı olarak adlandırılır. Karın ağrısında ağrının lokalizasyonu için karın duvarı topoğrafik bölgelere ayrılır;




Üst karın bölgesinde (epigastrium bölgesi) ağrıya sebep olan hastalıklar;

-Peptik ülser: Toplumun yaklaşık olarak %10 unda görülen bir hastalıktır. Ülser midede ise ağrı genellikle yemekten kısa süre sonra başlar. Ülser onikiparmak barsağında (duedonum) ise ağrılar yemekten 2-3 saat sonra veya uzun süren açlık sonrasında başlar, gece uykudan uyandırır, sırta vurabilir, antiasit almakla ve yemek yemekle geçer. Her iki ülser tipinde de açlık ağrıyı şiddetlendirebilir. Bulantı ve kusma ağrıya eşlik edebilir.
-Gastritler: Gastritlerde genellikle yemek sonrasında artan hafif veya orta şiddette ağrı bulunur. Bulantı, şişkinlik hissi ve geğirme eşlik edebilir. Ağrı antiasit almakla hafifler.
-Mide kanseri: Ne yazık ki mide kanserleri çoğunlukla ileri derece büyüyene kadar bir belirti vermezler. Peptik ülserden farklı olarak mide kanserinde ağrı genellikle yemekle ilgisizdir ve devamlı karakterdedir, ancak bazen erken dönemdeki vakalarda ağrı mide ülserini taklit edebilir. İştahsızlık ve kilo kaybı belirgindir. Tümör mide çıkışını tıkadığında kusma görülür.
-Safra kesesi ve yolları hastalıkları: Safra kesesi enfeksiyonuna (kolesistit) bağlı olarak üst orta karın bölgesinde sürekli ağrı yada taşın safra yollarından geçişi sırasında kramp tarzında aralıklı ağrılar görülebilir.
-Mezenter iskemi: Barsağı besleyen damarların tıkanması ya da daralması
ile barsağa giden kan akımının azalması sonucu ortaya çıkan ağrılardır. Yemeklerden 30-45dk sonra ortaya çıkıp 1.5-2 saat kadar sürer ve daha sonra kaybolur. Ağrı künt karakterdedir. Bu nedenle hastalar aç kalarak ağrıyı önlemeye çalışırlar ve kilo kaybederler.
-Kronik pankreatit: Ağrı genellikle yemeklerden sonra oluşur, kuşak biçiminde sırta ve bele yayılır. Hastalar ağrı oluşmaması için yemek yemekten kaçınırlar. Bu hastalarda ayrıca pankreasın fonksiyonunu kaybetmesi nedeniyle oluşan sindirim bozukluğuna bağlı olarak yağlı ishal, kilo kaybı, protein, yağ, vitamin eksikliklerine bağlı bulgular, insüline ihtiyaç gösteren şeker hastalığı (diabet) ve safra yollarının tıkanıklığına bağlı sarılık görülebilir.
-Pankreas kanserleri: Pankreas başı kanserinde devamlı ve şiddeti gittikçe artan karakterde, üst orta karın ve bazen göbek çevresinde veya sol üst kadranda hissedilen bir ağrı mevcuttur. Ağrının yemekle ilgisi yoktur ve ara vermeden artarak devam eder. Pankreas kanserleri kuyruğa doğru yer değiştirdikçe ağrının sırta vurma özelliği de belirginleşir. İştahsızlık ve kilo kaybı belirgindir.

Sağ üst kadran ağrısına sebep olan hastalıklar;

-Safra kesesi ve yolları hastalıkları: Safra kesesi enfeksiyonuna (kolesistit) bağlı olarak sürekli ağrı yada taşın safra yollarından geçişi sırasında kramp tarzında aralıklı ağrılar görülebilir. Üşüme, titreme, ateş ve sarılık eşlik edebilir. Ağrı sırta, sağ kürek kemiği bölgesine ve sağ omuza yayılabilir.
-Karaciğer nedenli ağrılar: Karaciğer yağlanması, sağ kalp yetmezliği, karaciğerin primer ve metastatik tümörleri, karaciğer apseleri ve kistleri bu bölgede bazen sırta ve omuza vuran ağrıya neden olabilir. .
-Kalın barsak (sağ kolon) tümörlerine bağlı ağrılar: Bu bölgenin tümörleri naditren ağrı yaparlar, daha çok ademir eksikliği anemisi (kansızlık) ile ortaya çıkarlar
- Kalın barsağın sağ taraf kıvrımına bağlı ağrılar: Bazı insanlarda kalın barsağın (kolon) sağ taraftaki kıvrımı karaciğer ile diafram arasına girerek bu bölgede omuza ve göğüse vurabilen ağrılar oluşturabilir.

Sağ alt kadran ağrısına sebep olan hastalıklar;

-İnflamatuar bağırsak hastalıkları (Crohn ve ülseratif kolit)
-Kalın bağırsağın bakteriyel ve paraziter enfeksiyonları (Tüberküloz, amip)
-Çekum (kör bağırsak) tümörleri ve iltihapları

Sol üst kadran ağrısına sebep olan hastalıklar;

-Pankreas kanserleri: Pankreasın kuyruk bölümünde yerleşmiş olan tümörlerde bu bölgede devamlı ve şiddeti gittikçe artan karakterde sırta vurabilen ağrı oluşur. İştahsızlık ve kilo kaybı belirgindir.
-Kronik pankreatit: Ağrı kuşak biçiminde sırta ve bele yayılır, yemeklerden sonra oluşur ve bazı hastalar ağrı oluşmaması için yemek yemekten kaçınırlar. Bu hastalarda ayrıca pankreasın fonksiyonunu kaybetmesine bağlı olarak kilo kaybı, protein, yağ, vitamin eksikliklerine bağlı bulgular, yağlı ishaller, genellikle insüline ihtiyaç gösteren diabet tabloları, safra yollarının tıkanıklığına bağlı sarılık oluşabilmektedir.
-Kalın barsağın sol taraf kıvrımına bağlı ağrılar: Bazı insanlarda kalın barsağın (kolon) sol taraftaki kıvrımı uzun ve geniş olabilir ve gaz ile dolduğunda bu bölgede omuza ve göğüse vurabilen ağrılar oluşturabilir.

Sol alt kadran ağrısına sebep olan hastalıklar;

-İnflamatuar bağırsak hastalıklarından ülseratif kolit bu bölgede ağrı oluşturabilir. Genellikle kanlı ishal ağrıya eşlik eder.
-Kalın bağırsak divertiküllerinin iltihabı: Divertiküller kalın bağırsakta görülen kesecikleşmelerdir. Divertikülün iltihaplanması sonucu ağrı, ateş, makattan kan gelmesi ve ishal görülebilir.
-Kalın bağırsak tümörleri: Kalın barsak kanserlerinde nadiren ağrı duyulur. Kalın barsağın bu kısmında yerleşen tümörlerin yol açtığı en önemli bulgular dışkı şeklinin ve biçiminin değişmesi, makattan kanama ve dışkılama alışkanlığında değişiklik görülmesidir.

Göbek altı- alt karın bölgesinde (hipogastrium bölgesi) ağrıya sebep olan hastalıklar

-Kadın genital sistemi hastalıkları
-Mesane retansiyonu: Mesanenin çıkış yolundaki darlıklara ve bazen de nörolojik hastalıklara bağlı olarak boşalamayıp, mesane duvarının gerilmesi sonucunda oluşan şiddetli ağrılardır.
-Sistit: idrar yollarının iltihaplanması sonucu ağrı, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma ve ateş ile karakterize bir tablodur. Kadınlarda idrar kanlı gelebilir.
AKUT KARIN AĞRILARI

Ani başlayan, şiddetli karın ağrısı, bulantı kusma, gaz ve dışkı çıkaramama, ateş gibi ek yakınmalarla birlikte olan tablo akut karın olarak adlabdırılır.
Akut karına neden olan karın içi organ hastalıkları;

Akut apandisit: Bulantı, iştahsızlık, şiddeti değişken göbek çevresi ağrısıyla başlar. Bu ağrı 6-8 saat sonra sağ alt kadrana geçebilir ve periton irritasyon bulguları gelişebilir. Ateşin ve lökositozun varlığı perforasyon (barsağın delinmesi) ya da apse gelişiminin habercisi olabilir. Akut apandisitin tedavisi cerrahidir.
Akut kolesistit: Safra kesesinin iltihabına verilen isimdir. Akut kolesistitte sağ üst kadranda lokalize ve sağ kürek kemiğine yayılan inatçı bir ağrı bulunur. Bulantı kusma ve hafif ateş eşlik eder. Sağ üst kadranda hassasiyet vardır.
Akut pankreatit: alkol ve safra kesesi taşına bağlı olarak pankreas enzimlerinin ve safranın pankreas kanallarında aktive olması sonucu ortaya çıkan ağrılı bir akut karın olayıdır. Ağrı epigastriumda ortaya çıkar ve şiddeti hızla artar. Kuşak tarzında azalmadan uzun süre devam edip sırta ve sol kürek kemiği bölgesine yayılır. Ateş, iştahsızlık, bulantı ve kusma tipiktir.
Duedonum (onikiparmak barsağı) ülseri perforasyonu: Epigastriumda hissedilen ağrı ani,keskin ve şiddetlidir. Ağrı daha sonra karın duvarı zarının iltihaplanmasına bağlı olarak sağ yandan tüm karına yayılır. Fizik muayenede tahta gibi sert bir karın saptanması son derece karakteristiktir.
İnce bağırsak tıkanması: Ani,keskin ve şiddetli epigastrium ağrısı ön plandadır. Bunun hemen ardından bulantı kusma başlar.
Akut divertikülit: Başlangıçta hipogastriumda ağrı,iştahsızlık,bulantı ve kusma görülür. Daha sonra ağrı sol alt kadrana yerleşir.
Akut mezenter iskemisi: Bağırsakları besleyen damarların gerektiğinden az kanlanması sonucu epigastrium bölgesinde kramp şeklinde başlayan ağrıyla karakterizedir.



HANGİ DURUMLARDA DOKTORA BAŞVURULMALI?
Karın ağrısı sorunu olan kişilerin aşağıdaki durumlarda kesinlikle doktora başvurması gerekir;
- Ani başlayan veya giderek artan şiddette, tekrarlayıcı veya devamlı karakterde ağrılar
- Ağrı ile nefesin kesilmesi, baygınlık hissi, kanama, kusma ve yüksek ateş olması
- Ağrının göğse, boyuna, sırta ve omuza yayılması
- Dışkıda kan görülmesi
- Karındaki ağrılı bölgeye dokunmayla hassasiyet ve ağrı hissedilmesi
- Karında gerginlik ve şişme olması, gaz ve dışkı çıkarmada güçlük
DOKTORUNUZA DANIŞMADAN AĞRI KESİCİ ALMAYIN!
Karın ağrısı olan bir hastanın doktor tavsiyesi dışında ağrı kesici alması son derece sakıncalıdır !!! Özellikle akut karın hallerinde ağrı kesici alınması hastalığın teşhisini güçleştirebilir, doktora gidilmesini geciktirerek ölümcül sonuçlara yol açabilir.

KARIN AĞRISI

Karın ağrısı göğüs kafesi altı ile kasıklar arasındaki karın boşluğu içindeyeralan sindirim sistemi organları (mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, pankreas), böbrek ve idrar yolları ile üretim organları hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazen, akciğer, kalp gibi karın dışı organlara ait hastalıkların seyrinde de görülebilir.
Karın ağrıları sıklıkla sindirim sistemi organlarının basit rahatsızlıklarının bir belirtisi olmasına rağmen ciddi ve acil ameliyat gerektiren bir hastalığın belirtisi de olabilirler.

Hangi tip Karın ağrıları acil müdahaleyi gerektirir?
Karın ağrısı özellikle yeni ve şiddetli ise, bulantı, kusma, ateş, karında şişkinlik, sertlik, basınca hassasiyet, gaz çıkaramama, yeni gelişmiş kabızlık gibi şikâyetlerden bir ikisi eşlik ediyorsa ağrı kesici ilaçlar alıp zaman kaybetmemeli, mutlak bir hekime müracaat etmelidir, çünkü bu tip karın ağrıları acil ameliyatı gerektiren ve ameliyat olunmadığı takdirde hayatı tehdit edebilen durumların belirtisi olabilir. Bunlara örnekler verecek olursak;
Karın ağrısı, mide bölgesinde başlayıp saatler içinde sağ kasığa yerleşiyorsa, bulantı, kusma varsa “akut apandisit”, söz konusu olabilir.
Ağrının şiddeti azalıp çoğalıyor, bulantı kusma eşlik ediyor, hasta gaz çıkaramıyor, karnı şişiyor ve kabızlık geliştiyse “bağırsak tıkanması” olabilir, bu durumda kesinlikle müshil kullanılmamalıdır.
Mide ya da oniki parmak bağırsağı ülseri olan bir hastada birdenbire mide bölgesinde bıçak saplanır gibi bir ağrı başlar ve şiddeti azalmadan devam ederse karın sertleşirse “ülser delinmesi” düşünülmelidir.
Âdet günü geçmiş kadın bir hastada özellikle karnın alt bölgelerinde şiddetli karın ağrısı gelişir, tansiyon düşüklüğü ve buna bağlı halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı şikâyetleri gelişirse “dış gebelik” ve buna bağlı yumurtalık tüpünde yırtılma, karın boşluğu içine kanama akla gelmelidir.
Sağ kaburga altında başlayan, sağ omuza ve sırta yayılan karın ağrısı bulantı ve kusma ile birlikte ise, bazen bu şikâyetlere idrar renginin hafif koyulaşması, bazen de ateş eşlik ediyorsa acil bir “safra kesesi iltihabı” düşünülmelidir.
Kamın üst kısmında başlayan ağrı, ağıza ekşi su gelmesi ile birlikte ise fazla ve karışık yemek yemeğe bağlı olarak ortaya çıkmış olabileceği gibi aynı bölgedeki ağrı göğüse doğru da yayılıyor, bulantı, kusma eşlik ediyorsa o zaman sindirim sistemi hastalıklarından çok “kalp krizi” düşünülmelidir.
İlk ke’z ortaya çıkan karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal ile birlikte ise “akut gastroenterit” söz konusudur (bak. akut gastrit ve gast-roenterit) ki bu durumda çoğu kez acil müdahale gerekmeyebilir.

Tekrarlayan karın ağrılarında neler düşünmek gerekir?
Aylar ya da yıllar süresince tekrarlayan karın ağrılarında, karın ağrısına eşlik eden diğer belirtiler hastalığın tanısını koymada yardımcı olabilirse de bazen karın ağrısının nedenini bulmak uzun araştırmaları ve birçok tetkiki gerekli kılabilir.
‘ Tekrarlayan tipteki karın ağrılarına birkaç örnek verecek olur isek; ağrı karnın üst tarafındaysa, öne eğilince göğüste yanma, ağıza ekşi, acı su gelmesi mevcutsa “mide fıtığı ve yemek borusu İltihabı”, ağrı göbeğin üstünde yer alıyor, yemek yemekle hafifliyorsa “on iki parmak bağırsağı ülseri”, yemek yemekle artıyorsa “mide ülseri” ya da yemekle artan aynı bölgedeki ağrıya zayıflama, iştahsızlık gibi şikâyetlerde eşlik ediyorsa “mide kanseri”, yemeklerdena sonra artan karın ağrısına şişkinlik, hazımsızlık şikâyetleri ilave oluyorsa belki “gastrit” düşünülebilir.
Göbek çevresindeki ağrılar daha çok ince bağırsak hastalıklarını düşündürür iken göbek altında orta bölgedeki ağrılar ise kalın bağırsak hastalıklarını akla getirmelidir.
Kadın hastalarda kasıklarda görülen ağrılara kötü kokulu vaginal akıntı da eşlik ediyorsa sindirim sistemi hastalıklarından çok “yumurtalık iltihabı” düşünülmelidir.
Sağ kaburga altındaki ağrılarla hazımsızlık, şişkinlik şikâyetleri daha çok “safra kesesi hastalıklarrnı akla getirirken, sol kaburga altındaki ağrılar bu bölgede kalın bağırsaklar içinde “gaz sıkışması”na ait olabilir.
Tekrarlayan karın ağrıları öksürmek, ıkınmakla kasıklarda beliren şişlikle birlikte ise “kasık fıtığı” var demektir.
Karın ağrısına göre sindirim sisteminin tüm hastalıklarının teşhisi her zaman bu kadar kolay olmamaktadır. Burada sadece çok sık rastlanan ve teşhisi daha kolayca olabilen hastalıklardan örnekler verilmiştir.
.
Başlıca karın içi organların hastalıklarına ait ağrıları hissedildikleri bölgeler:
1- Mide, oniki parmak bağırsağı ülseri,
2- ince bağıi-jn hastalıkları, akut gastroenterit,
3- Kalın bağırsak hastalıkları,
4- safra kesesi, karaciğer hastalıkları,
5- Yemek borusu hastalıkları,
6- Pankreas hastalıkları,
7- Dalak büyümesi, kalın bağırsaklarda gaz sıkışması,
8-Apandisit,
9- Yumurtalık hastalıkları,
10- Böbrek ve idrar yolları hastalıkları.


KAYNAKLAR:

Bledsoe B.E., Porter R.S., Shade B.R.; Brady Paramedic Emergency Care, 2nd 1994, Prentince Hall.
Caroline, N.L. Emergency Care in the Streets, 5 th Ed. U.S.A. 1995.

Amerikan Ortopedik Cerrahlar Akademisi, “Hasta ve Yaralıların Acil Bakımı ve Nakledilmesi “, 4. Baskı, 1991 Nassetti Limited, İstanbul. (1987, AAOS, USA)
Sheehy S. B. , Mosby’s Manual of Emergency Care, 3rd Ed., 1990.

de Gruyter, Pschyrembel Klinisches Wörterbuch, 256. Auflage, New York 1990.

Marrieb, N. Elaine. Human Anatomy and Physiology. California, U.S.A. 1989.
http://www.templejc.edu/dept/ems/Pages/PowerPoint.html, Mayıs 2005.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top