Yatakta eskisi kadar zevk almıyormusunuz?Peki, yakın arkadaşlarınıza bile açılamadığınız bir konuda kimden yardım isteyebilirsiniz? İşte uzmanların yanıtları.

Yatakta eskisi kadar zevk almadığınız halde, işlerin düzelmesini beklemek durumu daha da bozabilir. Peki, yakın arkadaşlarınıza bile açılamadığınız bir konuda kimden yardım isteyebilirsiniz? İşte uzmanların cevapları.

SEKS SIRADANLAŞINCA HEYECANI KİM GERİ GETİRECEK?

İlişkinizin en başlarında yaşadığınız o tutku maalesef sonsuza kadar sürmüyor. Kabullenmesi daha zor olan ise, seksin monotonlaşması. 38 yaşındaki Serra kocasıyla ilişkisini şöyle anlatıyor: "Hâlâ düzenli olarak sevişiyoruz ama ne yazık ki hep bir düzeni var. Sadece hafta sonları ve çocuklar uyanmasın diye sessiz sessiz sevişiyoruz." Böyle bir durumda her iki taraf da seksin spontan ve heyecanlı olduğu zamanları özler ama genelde erkekler kadının seksi iç çamaşırları giyerek monotonluğu kırabileceklerini düşünür. Oysa her iki tarafın da sekse heyecan katmak için çabalaması gerekir.

UZMAN GÖRÜŞÜ:

Psikoterapistler, insanların bir kez alıştıktan ve zevk aldıktan sonra bazı cinsel alışkanlıklar geliştirdiğini gösteriyor. Bunun sonrasında ise aynı şeyi tekrar ve tekrar yapıyorlar. Bu da, cinsel potansiyele bakmadan rahat olanın peşinden gitmek anlamına geliyor. Serra'nın durumunda sessiz ve pratik olanın rahatlık anlamına geldiğini görüyoruz. Ama çocuklarının olması heyecanın sürmeyeceği anlamına gelmemeli. Bir ilişkide genellikle kadınlar duygusal liderliği ele aldığından problemi başka birisinin sahiplenmesi gerekiyor.

Seksüel bir alışkanlıktan kurtulmak için, yatakta birbirinize neyi yanlış yaptığınızı sorun. Bu şekilde seksin nasıl olması gerektiği konusunda bir beyin fırtınası yapmış olursunuz. Ayrıca yatakta kullandığınız dili de değiştirebilirsiniz. Her zaman söylediklerinizden farklı şeyler söylemeye çalışın ama bunu yaparken bambaşka biri de olmayın. Bazı sorunların konuşularak çözümlenebildiğini ve aynı şeyin sekste de geçerli olduğunu aklınızdan çıkarmamaya çalışın.

YATAKTA HEYECANI KAYBEDİNCE NE YAPMALI?

Zaman içinde aranızdaki duygusallığın azaldığı gibi, birbirinize karşı hissettiğiniz cinsel tutku da inişe geçer. Oysa hayatınızdaki erkeğin sekse olan ilgisi azalmamış ve hatta yıllar içinde o ilk tanıştığınız zamanki halinden daha yakışıklı olmuş da olabilir. Belki de tek sorun onu kanıksamanızdır.

UZMAN GÖRÜŞÜ:

Biriyle uzun süre birlikte olduktan sonra aradaki çekimin azalmasını normal karşılamak gerekir. Bu da, kontrol edemediğiniz dış etkenlerin ilişkinizi etkiliyor olmasından kaynaklanır. Birbirinizi yıllarca beğenebilmek için yakın olmanız gerekir. Onunla çıkmaya başlamadan önceki flörtleşmelerinizi hatırlayıp onları tekrar yakalamaya çalışın. Kimi zaman ilişki monotonlaştığında sekse bir süre ara vermek de işe yarayabiliyor. İki taraf da bu şekilde hayatlarında neyin eksik olduğunu hatırlayabiliyor.

BİRİYLE SEVİŞİRKEN BAŞKASINI DÜŞÜNMEK

Zararsız flörtleşmeyle duygusal ihanet arasındaki çizgi fazla net olmayabilir. Bunu iki örnekle açıklayabiliriz. Leyla'nın mutlu bir evliliği varken bir iş arkadaşıyla flört etmeye başlıyor. Bir yandan kendisini suçlu hissederken, bir yandan da evliliğine zarar verip vermediği konusunda tasalanıyor. 34 yaşındaki Deren ise bir sevgilisi olduğu halde başka bir erkeğin hayaliyle yaşadığını, bir arkadaşının tanıdığı olan bu kişi hakkında fanteziler kurduğunu itiraf ediyor. Hatta erkek arkadaşıyla sevişirken aslında yatakta onunla olduğunu düşünüp sahte bir mutluluk yaşadığını da ekliyor. Ama sadece fiziksel bir tutku yaşadığından da emin.

UZMAN GÖRÜŞÜ:

Flörtleşmek insanın içinden gelen bir şey olduğundan, son derece sağlıklıdır. İşyerinde bazen normalden fazla kibar olmanız gerekebiliyor. Karşınızdaki bir erkekse, yaptığınız bu şey flörtleşmeye giriyor. İşiniz görüldüğünde ise kendinize olan güveniniz artıyor. Ama bu durumda tehlikeli sularda yüzüyor olabilirsiniz. "Erkek arkadaşım bu şekilde davranıyor olsaydı kötü hisseder miydim?" sorusuna verdiğiniz cevap evetse, adımlarınızı dikkatli atmalısınız.

BİR İLİŞKİ CİNSEL ELEKTRİK OLMADAN DA YÜRÜR MÜ?

Vücudunuzda keşfedilmemiş nokta bırakmayan, her seferinde sizi orgazma ulaştıran bir sevgiliniz olduğu halde siz aynı heyecanı hissetmiyor olabilirsiniz. 20'li yaşlardaysanız bu ilişkiden kolayca kurtulup yenisine başlayabilirsiniz. Ama eğer 30'lu yaşları sürüyorsanız ve aileniz evlenmeniz için gözünüzün içine bakıyorsa her yönüyle mükemmel olmayan sevgilinizi terk etmek fazla cesur bir hareket olarak gözükebilir. 31 yaşındaki Ceren de böyle bir ikilem yaşadığını anlatıyor: "Kusursuz bir sevgilim var diyebilirim. Birçok ortak yönümüz var ama yatağa girdiğimizde sanki her yanımız buz kesiyor. Ne yapacağımı bilemediğimden farklı pozisyonlar ve teknikler denemeyi önerdim ama hiçbiri işe yaramadı. Arkadaşlarıma bu konuyu açmak istemiyorum çünkü problemli bir ilişki yaşadığımı düşünmelerinden korkuyorum. Ama bu sorunu şimdi çözemezsek ileride ne olur diye çok korkuyorum."

UZMAN GÖRÜŞÜ:

Her iki taraf da halinden şikayetçi değilse cinsel elektrik tutmadan da bir ilişki yürüyebilir. Ama kendinize karşı dürüst olduğunuzdan emin olmalısınız. Eğer bir an önce evlenip çocuk sahibi olmak istiyorsanız, karşınızdaki erkeğe müstakbel baba gözüyle yaklaşıp cinsel kimyayı göz ardı ediyor olabilirsiniz. Bu eksikliği yıllarca görmemezlikten gelmek ilişkiniz açısından çok riskli olabilir. Bu sorun mutlaka bir noktada patlak verecek ve o nokta da muhtemelen evlendiğiniz zaman olacaktır.

Ama yine de bu sorunla nasıl baş ettiğiniz, sekse verdiğiniz önceliğe bağlı olarak belirleniyor. Şunu da aklınızdan çıkarmayın; iki insan çoğu konuda anlaşabiliyorsa kimya da zaman içinde oluşacaktır. Bunun en güzel işareti ise öpüşmenizdedir. Eğer tutkulu şekilde öpüşüyorsanız, bu ilişkide bir gelecek görebilirsiniz.

Kaynak: Cosmo
Alıntı:Ekolay.net

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top