Annenin doğum konusunda bilinçli olması doğumu kolaylaştırır ve travmaları azaltır.
Elde olmayan nedenlerden dolayı doğumun zor olması veya travma etkisi yapacak şekilde gerçekleşmesi de kaçınılmaz olup travma sonrası stres bozukluğu durumu oluşabilir.
Doğum, annelerin çoğu için dünyanın en güzel duygusunu tattıran tabii ve normal bir hadise olsa da dikkat edilmesi gereken belli özellikleri vardır.
Doğum sonrası depresyon kadar bilhassa zor ve travmatik doğumu takiben görülen travma sonrası stres bozukluğu, dikkatle takip edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir hadisenin travma etkisi yapabilmesi için alışılmamış ve beklenmeyen olmasından çok kişinin subjektif (kişisel) tecrübeleri daha önemlidir.
Psikolojik travma; kişinin duygusal, fiziksel ve zihinsel bütünlüğünü zedeleyerek, yaşantısına darbe vuran ve ruhsal bozukluklara iten olaylardır. Travma sonrasında; anılar çok canlıdır, olayı anımsatan ve tekrarlayan rüyalar sık görülür. En ufak bir hatırlatıcı karşısında olayın tekrar yaşanması ve gerginlik hissi yaygındır. Psikolojik duyarlılık ve uyarılmada artma görülür; duyarlılığı ve uyarılmayı artıran semptomlardan da mutlaka ikisi görülür. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede güçlük, patlama halinde kızgınlık ve sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, aşırı şaşkınlık, aşırı temkinlilik.
Yapılan araştırmalara göre, her yüz doğumdan iki veya üçünde doğumu takiben kadınlarda travma sonrası stres bozukluğu görülmektedir. Sezaryen ve acil müdahale gerektiren, kadının şiddetli ağrı ve korku çektiği, kontrol kaybı yaşadığı durumlarda travma sonrası stres bozukluğu daha çok yaşanır. Kadın bu dönemde çevresindekiler tarafından yalnız ve desteksiz bırakıldığını hissederse bu durumu yaşama ihtimali artar.
Pek çok anne, teşhis konulamaması sonucu ihtiyacı olan destek ve yardımdan mahrum kalmaktadır. Bazı annelerde depresyon belirtileri görülmemesi tedavi için yardım almayı geciktirmektedir. Depresyon semptomları kadar ateş basması, korkulu rüyalar, eşten cinsel açıdan uzaklık, tekrar hamile kalma korkusu, bebekle duygusal ilişkide zorluklar ve annelik tutumlarında zorluklar gibi diğer semptomlara da dikkat edilmelidir. Travma etkisi yapabilecek bir doğumdan sonra annenin travma sonrası stres bozukluğu geçirmesinde anormal hiçbir durum yoktur. Tedaviden sonra önceki sağlıklı durumuna döner.
Annenin bilinçli olması doğum travmalarını azaltıyor
Annenin doğum konusunda bilinçli olması, hamilelik boyunca ve doğum esnasında gerekli nefes ve kas gevşetme egzersizlerini öğrenip yapması, doktor takibinde istirahat gerektiren durumlarda istirahat etmesi, doğumun kolay ve zamanında ve risksiz olmasını kolaylaştırarak travmaları azaltmaktadır. Bununla beraber elde olmayan nedenlerden dolayı doğumun zor olması veya travma etkisi yapacak şekilde gerçekleşmesi de kaçınılmaz bir durum olup travma sonrası stres bozukluğu durumunda tedavi ihmal edilmemelidir.
Diğer taraftan hamilelik ve doğum sonrası 6 haftalık lohusalık dönemi bilhassa doğumdan sonraki ilk bir hafta annenin başta eşi olmak üzere yakın çevresinin ilgi, şefkat ve yardımına ihtiyacı vardır. Dinimizde ve kültürümüzde de bu dönemde anneye destek olunmasına çok önem verilmektedir.
Kaynak:Zaman / Uzman Psikolog Farika Teymur Artır
0 yorum:
Yorum Gönder