Sağlıklı ve kalıcı bir şekilde kilo vermek için ne yazık ki dikkatli beslenmek tek başına yeterli değil. İşte dikkat etmemiz gereken ve gözden kaçırdığımız ayrıntılar…
Gizli tuzaklar
Soğuk algınlığına kapıldıysanız…
Sık sık burnunuzu çekmeniz ve öksürmeniz daha çok yemek yemenize neden oluyor. Ancak hastayken tükettiğiniz tostun içindeki peynirin kilo aldırmadığını da ekleyelim! Çok sık rastlanan AD-36 virüsü de kilo aldırabiliyor. Obezite sorunu yaşayanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bu hastaların yüzde 30’unun vücudunda AD-36 virüsü olduğunu saptadı. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ise AD-36 virüsünün vücuttaki yağ oranını artırdığı kanıtlandı. “Nedenleri ve etkileri daha kesinleşmemekle birlikte yapılan araştırmalar aşırı kilolu olanların ve obezite hastalarının büyük bir kısmının bu virüsü taşıdığını işaret ediyor” diyen Adam Walsh, Victoria’s Deakin Üniversitesi’nde Sağlık Bilimi eğitimi veriyor. Bu virüse karşı korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekiyor. Sık sık elinizi yıkayabilir ve nezle olan kişilerle aynı havayı solumamaya çalışabilirsiniz.
Geç saatlere kadar laptop ile çalışıyorsanız…
Uyumadan önce kucağınızda laptop’ınız ile online alışveriş, sörf ya da chat yapıyorsanız, yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor! Kuzey Avustralya Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Siobhan Banks; “Parlak ışık melatonin hormonu üretiminde yavaşlamaya neden oluyor ve bu hormon uykunuzun gelmesini hızlandırıp, düzenli bir uyku rutini oturtmanıza da neden oluyor” diyor. Chicago Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yaptığı araştırmalar ise altı saatten az uykunun ensülin oranında yüzde 40’lık bir azalmaya ve bununla birlikte kilo alımıyla diyabete karşı eğilimin meydana gelmesine neden olduğunu gösteriyor. Bu nedenle akşam sekizden sonra çok aydınlık ortamlarda bulunmaktan kaçının ve daha çok masa üstü aydınlatmalarını tercih etmeye özen gösterin. Ayrıca da bilgisayar ekranının ışığını kısarak akşam geç saatlere çalışmak yerine erken yatın ve sabah erken kalkıp çalışmayı deneyin.
Evhamlıysanız…
Harvard Üniversitesi’nin yaptığı son araştırmalara göre kadınların yüzde 52’si işten evliliğe kadar birçok konuda oldukça evhamlı! Üstelik aynı araştırma evhamla birlikte ortaya çıkan stresin kilo alımına neden olduğunu da gösteriyor. Neden mi? Stresli olduğumuzda yemek yapmakla uğraşmamak için hazır yiyeceklere yöneliyor ve daha çok kalorili besinler tüketiyoruz. Üstelik stres karın bölgesinde yağ oluşumuna neden olan kortizon hormonunun vücutta daha çok salgılanmasına neden oluyor. Eğer mümkünse her gün meditasyon yapmaya ve kendinizi küçük ayrıntılar nedeniyle endişelendirmemeye özen göstermelisiniz. Tıpkı Psikolog Dr. Leah Brennan’ın da dile getirdiği gibi; “Yeri geldiğinde ‘hayır’ demeyi öğrenmeli, her gün kendinize sakinleşmek için kitap okumak ve sıcak banyo yapmak için zaman ayırmalısınız. Vereceğiniz küçük molalar ise daha büyük olayları daha sakin karşılamanızı sağlayacaktır.” Ancak küçük molalar ile rahatlamakta zorlanıyorsanız, daha kesin sonuçlar için bir psikolog ile görüşmenizde fayda var.
Gürültülü ortamlarda bulunuyorsanız...
Bir dakikalık sessizliğe dahi hasret misiniz? O zaman karın bölgenizde meydana gelen yağların nedeni keşfedildi demektir! Marie Claire'in haberine göre; Penn State Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada az seviyede bile olsa sürekli gürültülü ortamlarda bulunan kişilerin daha çok yemek yediğini ve şekerli gıdalar tüketmeyi arzuladığı görülüyor. Koşu sırasında rahatlamak için iPod’unuzdan dinlediğiniz müziğin dahi kimi zaman yağlanmaya neden olduğu belirtiliyor. Her kadar müzik dinlerken rahatladığınızı ve daha iyi çalıştığınızı düşünseniz, bazen hafif bir müziğin bile şaşırtıcı tehlikeleri bulunuyor. Bu nedenle hayatınızdaki bazı sesleri kısa süreliğine de olsa yok etmelisiniz! Arada sırada telefon ile radyonuzu kapatabilir ya da televizyonun sesini kısabilirsiniz. Bu küçük değişimlerin bile çok büyük farklar yaratacağını göreceksiniz.
Odanız ideal sıcaklıktaysa…
Son 30 yılda ev ve iş yerlerimizdeki sıcaklık altı derece arttı ve London College Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre bu durum metabolizmamızın bizi sıcak ya da soğuk tutmak için daha az çalışmasına neden oluyor. Ayrıca metabolizma hızındaki bu yavaşlama daha az enerji tüketimine ve daha yavaş bunun sonucunda daha az yağ yakımına da yol açıyor. Eğer kilo almak istemiyorsanız, kalorifer ya da havalandırmanın derecesini birkaç derece indirerek metabolizmanızı daha hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz.
Arkadaşlarınız yemek yemeyi seviyorsa…
2007 yılında dünya genelinde yapılan araştırmalar aşırı kilolu kişilerle arkadaş olanların bu arkadaşlıkları başladıktan sonra kilolarında ciddi bir artış meydana geldiği görülüyor. Bu durum tabii ki psikolojik! Genellikle birçok kişi yakın çevresindekilerin alışkanlıklarına zamanla sahip olmaya başlıyor. Televizyon seyrederken cips ya da patlamış mısır yemek, aşırı tatlı tüketmek ve gazlı içecekler içmek de bu alışkanlıklar arasında yer alıyor. Ayrıca bazen tok olmanıza rağmen arkadaşınızın zorlamasıyla kendinizi aşırı abur cubur tüketimi yaparken bulabilirsiniz. Bu tip sorunların genellikle ofis ortamlarında karşımıza çıktığını unutmayınız. Bu nedenle eğer etrafınızda yemek yemekten hoşlanan kişiler varsa, kendinizi mutlaka kontrol etmelisiniz. Sürekli dışarıda yemek yerine evde sağlıklı yemekler pişirmeye ve yemek sonrası abur cubur yerine meyve tüketmeye özen göstermelisiniz.
Gizli tuzaklar
Soğuk algınlığına kapıldıysanız…
Sık sık burnunuzu çekmeniz ve öksürmeniz daha çok yemek yemenize neden oluyor. Ancak hastayken tükettiğiniz tostun içindeki peynirin kilo aldırmadığını da ekleyelim! Çok sık rastlanan AD-36 virüsü de kilo aldırabiliyor. Obezite sorunu yaşayanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bu hastaların yüzde 30’unun vücudunda AD-36 virüsü olduğunu saptadı. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ise AD-36 virüsünün vücuttaki yağ oranını artırdığı kanıtlandı. “Nedenleri ve etkileri daha kesinleşmemekle birlikte yapılan araştırmalar aşırı kilolu olanların ve obezite hastalarının büyük bir kısmının bu virüsü taşıdığını işaret ediyor” diyen Adam Walsh, Victoria’s Deakin Üniversitesi’nde Sağlık Bilimi eğitimi veriyor. Bu virüse karşı korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekiyor. Sık sık elinizi yıkayabilir ve nezle olan kişilerle aynı havayı solumamaya çalışabilirsiniz.
Geç saatlere kadar laptop ile çalışıyorsanız…
Uyumadan önce kucağınızda laptop’ınız ile online alışveriş, sörf ya da chat yapıyorsanız, yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor! Kuzey Avustralya Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Siobhan Banks; “Parlak ışık melatonin hormonu üretiminde yavaşlamaya neden oluyor ve bu hormon uykunuzun gelmesini hızlandırıp, düzenli bir uyku rutini oturtmanıza da neden oluyor” diyor. Chicago Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yaptığı araştırmalar ise altı saatten az uykunun ensülin oranında yüzde 40’lık bir azalmaya ve bununla birlikte kilo alımıyla diyabete karşı eğilimin meydana gelmesine neden olduğunu gösteriyor. Bu nedenle akşam sekizden sonra çok aydınlık ortamlarda bulunmaktan kaçının ve daha çok masa üstü aydınlatmalarını tercih etmeye özen gösterin. Ayrıca da bilgisayar ekranının ışığını kısarak akşam geç saatlere çalışmak yerine erken yatın ve sabah erken kalkıp çalışmayı deneyin.
Evhamlıysanız…
Harvard Üniversitesi’nin yaptığı son araştırmalara göre kadınların yüzde 52’si işten evliliğe kadar birçok konuda oldukça evhamlı! Üstelik aynı araştırma evhamla birlikte ortaya çıkan stresin kilo alımına neden olduğunu da gösteriyor. Neden mi? Stresli olduğumuzda yemek yapmakla uğraşmamak için hazır yiyeceklere yöneliyor ve daha çok kalorili besinler tüketiyoruz. Üstelik stres karın bölgesinde yağ oluşumuna neden olan kortizon hormonunun vücutta daha çok salgılanmasına neden oluyor. Eğer mümkünse her gün meditasyon yapmaya ve kendinizi küçük ayrıntılar nedeniyle endişelendirmemeye özen göstermelisiniz. Tıpkı Psikolog Dr. Leah Brennan’ın da dile getirdiği gibi; “Yeri geldiğinde ‘hayır’ demeyi öğrenmeli, her gün kendinize sakinleşmek için kitap okumak ve sıcak banyo yapmak için zaman ayırmalısınız. Vereceğiniz küçük molalar ise daha büyük olayları daha sakin karşılamanızı sağlayacaktır.” Ancak küçük molalar ile rahatlamakta zorlanıyorsanız, daha kesin sonuçlar için bir psikolog ile görüşmenizde fayda var.
Gürültülü ortamlarda bulunuyorsanız...
Bir dakikalık sessizliğe dahi hasret misiniz? O zaman karın bölgenizde meydana gelen yağların nedeni keşfedildi demektir! Marie Claire'in haberine göre; Penn State Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada az seviyede bile olsa sürekli gürültülü ortamlarda bulunan kişilerin daha çok yemek yediğini ve şekerli gıdalar tüketmeyi arzuladığı görülüyor. Koşu sırasında rahatlamak için iPod’unuzdan dinlediğiniz müziğin dahi kimi zaman yağlanmaya neden olduğu belirtiliyor. Her kadar müzik dinlerken rahatladığınızı ve daha iyi çalıştığınızı düşünseniz, bazen hafif bir müziğin bile şaşırtıcı tehlikeleri bulunuyor. Bu nedenle hayatınızdaki bazı sesleri kısa süreliğine de olsa yok etmelisiniz! Arada sırada telefon ile radyonuzu kapatabilir ya da televizyonun sesini kısabilirsiniz. Bu küçük değişimlerin bile çok büyük farklar yaratacağını göreceksiniz.
Odanız ideal sıcaklıktaysa…
Son 30 yılda ev ve iş yerlerimizdeki sıcaklık altı derece arttı ve London College Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre bu durum metabolizmamızın bizi sıcak ya da soğuk tutmak için daha az çalışmasına neden oluyor. Ayrıca metabolizma hızındaki bu yavaşlama daha az enerji tüketimine ve daha yavaş bunun sonucunda daha az yağ yakımına da yol açıyor. Eğer kilo almak istemiyorsanız, kalorifer ya da havalandırmanın derecesini birkaç derece indirerek metabolizmanızı daha hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz.
Arkadaşlarınız yemek yemeyi seviyorsa…
2007 yılında dünya genelinde yapılan araştırmalar aşırı kilolu kişilerle arkadaş olanların bu arkadaşlıkları başladıktan sonra kilolarında ciddi bir artış meydana geldiği görülüyor. Bu durum tabii ki psikolojik! Genellikle birçok kişi yakın çevresindekilerin alışkanlıklarına zamanla sahip olmaya başlıyor. Televizyon seyrederken cips ya da patlamış mısır yemek, aşırı tatlı tüketmek ve gazlı içecekler içmek de bu alışkanlıklar arasında yer alıyor. Ayrıca bazen tok olmanıza rağmen arkadaşınızın zorlamasıyla kendinizi aşırı abur cubur tüketimi yaparken bulabilirsiniz. Bu tip sorunların genellikle ofis ortamlarında karşımıza çıktığını unutmayınız. Bu nedenle eğer etrafınızda yemek yemekten hoşlanan kişiler varsa, kendinizi mutlaka kontrol etmelisiniz. Sürekli dışarıda yemek yerine evde sağlıklı yemekler pişirmeye ve yemek sonrası abur cubur yerine meyve tüketmeye özen göstermelisiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder