Son dönemlerde havanın bir ısınıp bir soğuması pek çok hastalığı da beraberinde getirmekle birlikte, şiddetli baş ağrılarına neden oluyor.

Ani hava değişimleri baş ağrısını tetikliyor
Son dönemlerde havanın bir ısınıp bir soğuması pek çok hastalığı da beraberinde getirmekle birlikte, şiddetli baş ağrılarına neden oluyor. Basınç, ısı, nem ve rüzgar gibi etkenlerden birinin ya da birkaçının birlikte ani değişimi, ağrıyı başlatabiliyor. Hava şartlarına karşı duyarlılıktan bahsedildiğinde, akla gelen ilk şey, baş ağrıları veya migrendir. İki durum birbirinden temelde faklıdır. Baş ağrısı, gerilim, stres, enfeksiyon, madde bağımlılığı gibi var olan bir hastalığın neden olduğu bir yakınmadır. Migrenin ise kendisi tıbbi bir durumdur ve migren ağrılarına neden olur.

Gündelik hayatın yüksek temposu başınızı ağrıtabilir
Modern yaşamın koşuşturması ve telaşı, tüm algılarımızı son limitlerine kadar zorlar. İş hayatı, her geçen gün daha yarışmacı hale gelmektedir. Sürekli gürültü, sakin bir an kavramını neredeyse yok etmiştir. Bütün bunlara ek olarak; alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerin aşırı tüketimi de söz konusudur. Bütün bu faktörler milyonlarca kişinin her gün baş ağrısı çekmesine neden olmaktadır. Bu ağrılar, bugünün dünyasında, en yaygın sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Gerilim tipi baş ağrısı çeken hastaların yarısından daha fazlası, sosyal hayatlarının ve işlerinin belirgin olarak etkilendiğini ifade etmektedirler. Baş ağrısından yakınan hastaların çoğunluğu, reçetesiz satılabilen ağrı kesicilere kolayca ulaşmaları nedeniyle kendi kendilerini tedavi etmektedirler.

Baş ağrıları genellikle önemsiz bir durum olarak algılanır ve “Ne de olsa baş ağrısı öldürmez” diye düşünülür. Bu görüş altta önemli bir tıbbi durum yoksa doğrudur. Ama baş ağrısı, çok ciddi bir hastalığın ikaz bulgusu da olabilir.

Migren atakları yaşamınızı çekilmez kılabilir
Migren ağrısının bulguları bir baş ağrısından daha fazladır. Esas yakınma genellikle başın bir yanını etkileyen, şiddetli ve nabız karakteri gösteren baş ağrısıdır. Bulantı, kusma, gürültü ve ışığa karşı duyarlılık genellikle ağrıya eşlik eder. Bir migren atağı birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Bazı hastalarda bir migren atağından önce, “aura” diye adlandırılan görme bozuklukları veya yüz, kol ve ellerde uyuşukluk hissi olabilir. Yıllarca migrenin nedeninin beyindeki kan akımında değişiklikler olduğuna inanılmıştır. Tetikleyici bir neden kan damarlarını daraltır ve sonuçta beyine az kan gitmesiyle beyine giden oksijen miktarı azalır. Vücut bu tehlikeye karşı, kan damarlarını genişleterek cevap verir. Bunlara ek olarak, bu olaylar sırasında, bazı kimyasal maddeler açığa çıkarak, beyin dokusunda inflamasyon ve şişmeye neden olurlar ve ağrıyla ilgili sinir uçlarında duyarlılık artar.

Havadaki basınç değişiklikleri baş ağrısının başlıca sebebi
İnsanlarda kemiklerin aralarında “sinus” denilen hava boşlukları vardır. Havanın barometrik basıncı düştüğünde, sinus içindeki hava genişler ve burun boşluğuna açılan küçük kanallarla fazla miktarı boşaltılır. Eğer kanallarda soğuk algınlığı gibi bir nedenle tıkanıklık varsa, sinüs içindeki basınç ağrı oluşturacak kadar artacak ve baş ağrısı veya migreni tetikleyebilecektir. Aynı şekilde baro metrik basınç değişiklikleri, sıvı dolu vücut boşluklarını da etkileyebilmektedir.

Hastalık rüzgarına dikkat
Hastalık rüzgarı diye adlandırılan rüzgar, bazı insanlarda migreni ve baş ağrısını başlatabilmektedir. Uğuldayan rüzgar ve bu rüzgarda tıkırdayan pencereler sinirleri ayaklandırabilir. Ilık, sıcak ve çok kuru dağ ve çöl rüzgarları, ağız ve burun boşluğundaki ıslak yüzeyleri kurutur, hava yollarını uyarır. Ve böylece baş ağrısı ve migren tetiklenebilir.

Baş ağrısından korunmak için
Baş ağrılarını kısmen de olsa kontrol altına almak için; uyku düzenine, sağlıklı beslenmeye, stresten uzak kalmaya, egzersiz yapmaya, alkol ve sigaradan uzak durmaya dikkat edilmelidir. Ayrıca ağrıyı oluşturan tetikleyici faktör tespit edilebiliyorsa bunlara maruz kalmamak gerekir. Örneğin ıslak saç ağrı nedeni oluyorsa, banyo sonrası saçı kurutma makinesi ile iyice kurutmak gerekir. Hava şartlarını değiştirmek mümkün değildir; fakat olumsuz etkileri azaltılmaya çalışılabilir. Ortamın ısısını ve nemi ayarlamak, rüzgara maruz kalmamaya çalışmak önemlidir.

Memorial Şişli Hastanesi 
Nöroloji Bölümü
Uzm. Dr. Abdullah Özkardeş

Kaynak: HTHayat

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top