ZEHİRLİ MADDELER
Domuz eti çok yağlıdır Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer Böylece kan, yağ tanecikleriyle dolmuş olur Kandaki bu fazla miktardaki yağ; atar damarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalp infarktüsüne sebep olur Ayrıca, domuz yağ içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler mevcuttur Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icap eder Bu durum, bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi seklinde kendini gösterir Hasta çocugun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişerek, adeta domuza benzer Bu sebeple, bu hastalığa "domuz hastalığı" (skrofuloz) adı verilir Hastalığın ilerlemesi halinde, bütün lenf bezleri cerahatlanarak şişer Ateş yükselir, ağrı başlar ve tehlikeli bir durum ortaya çıkar
FAZLA MİKTARDA KÜKÜRT
Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir Bu sayede, vücuda fazla miktarda kükürt alınmış olur Bu fazlalıksa; kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar Domuz eti devamlı yenirse, vücuttaki sert kıkırdak maddesinin yerini, domuzdan geçen sümüksü bağ dokusu alır Bunun sonucu olarak, kıkırdak yumuşar; vücut ağırlığına tahammül edemeyerek altında ezilir Böylece, eklemlerde bozulmalar meydana gelir Domuz eti yiyenlerin elleri peltelesir, yağ tabakaları teşekkül eder Mesela yiyen kimse sporcuysa; yorgun, tembel ve hareketsiz olur Bazı futbolcular bu sebeple mesleklerinden olmuşlardır
ASIRI BÜYÜME
Domuzda büyüme hormonu da çok fazladır Doğduğu zaman birkaç yüz gram olan domuz yavrusu, altı ayda yüz kiloya (!) erişir Bu kadar süratli gelişme, büyüme hormonunun fazlalığı sebebiyledir Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta doku şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur Büyüme hormonunun en etkili yönü, kanserin gelişmesine zemin hazırlamasıdır Nitekim domuz kesim işiyle uğraşanlar, erkek domuzların belli bir yaştan sonra kansere yakalandıklarını ifade ederlerDERİ HASTALIKLARI Domuz etinin ihtiva ettiği histamin ve imtidazol denilen maddeler, deride kaşıntı hissi uyandırır Ekzama, dermatit, nörodermatit gibi iltihabi deri hastalıklarına zemin hazırlar Bu maddeler ayrıca; kan çıbanı, apandisit, safra yolları hastalıkları, toplar ve damar iltihapları gibi hastalıklara yakalanma ihtimalini artırır Bu sebeple doktorlar, kalp hastalarına domuz eti yememelerini tavsiye ederler
BIR HATIRA
Alman hekimi Prof Dr Reckeweg "Domuz Eti ve İnsan Sağlığı" adlı eserinde bir hatırasını şöyle anlatır: "Tedavi maksadıyla bir çiftçi ailesinin biraz sapa yörede bulunan çiftliğine gitmiştim Babada müzmin antroz (dejeneratif eklem hastalığı) ve kalça eklemi iltihabı vardı Ayrıca karaciğerinden de rahatsızdı Annenin bacaklarında varis ve eziyet verici
kaşıntısı olan egzama vardı Ailenin kızları ise, kalp yetmezliği ve romatizmadan rahatsız idi En sağlıklıları görünmesine rağmen oğulları da anjin sonrası kalp yetmezliğinden ve kan çıbanından müşteki idi Evin öbür kızı ise müzmin bronşitten muzdarip idi Oğullarından bir diğeri de, "domuz kıllanması" ve müzmin plörite yakalanmış olup, devamlı tekrar eden fistül ifrazatından rahatsız idi Yukarıda sakinlerinin hastalıklarından uzun uzadıya bahsettiğim çiftlik evinde muayene sırasında garip bir olaya şahit oldum Ailenin arasında iri cüsseli bir domuz hiç istifini bozmadan aşağı doğru sarkan kalın bir ağaç dalına abanarak sırtını kaşıyordu Hastalara "Oradaki domuzu görüyor musunuz?
Onun kaşınmasına ve iltihaplara yol açan maddeleri, etiyle beraber siz de yiyorsunuz İşte bu maddeler, sizdeki hastalıkların yegane sebebidir" dedim Yukarıda kendilerinden bahsettiğim, Kara Ormanlar havalisinde oturan benzeri çiftlik sahiplerinden verdiğim nasihati dinleyenler, domuz eti yemekten vazgeçerek hastalıklarının çoğundan kurtuldular Şimdi o çiftliklerin etrafındaki otlaklarda İslam ülkelerinde olduğu gibi küçük koyun sürüleri yayılıyor"
DOMUZ ETİ VE TRİSİN
Domuz eti ile insana bulaşan tehlikeli hastalıklardan birisi de Trişin [oku: Trischin] hastalığıdır Domuzlar bu hastalığı trişinli fare yemek veya trişinli domuz eti ile beslenmekle alırlar Fakat Trişin domuzlarda ağır bir hastalık yapmazHalbuki insanlarda, çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir Domuz etiyle alınan Trişin kurtçuklar, mide ve bağırsak yoluyla kana geçer Böylece de, bütün vücuda yayılırlar Trişin kurtçukları özellikle çene, dil, boyun, yutak ve göğüs bölgelerindeki kas dokularına yerleşirler Çiğneme, konuşma ve yutma adalelerinde felçler meydana getirirler Yine kan damarlarında tıkanıklığa, menenjit ve beyin iltihabına sebep olurlar Bazı ağır vakalar, ölümle sonuçlanır Bu hastalığın en kötü tarafıysa, kesin bir tedavi şeklinin olmamasıdır Trişin hastalığı, bilhassa Avrupa ülkelerinde yaygındır Sıkı veteriner kontrolleri yapılmasına rağmen, İsveç, İngiltere ve Polonya'da Trisin salgınları görülmektedir Yurdumuzdaysa, yerli Hıristiyanların dışında Trisin hastalığı görülmemiştir
GIDALAR VE İNSAN MİZACI
İnsan ve hayvanlar, yedikleri gıdaların az-çok tesirinde kalırlar Mesela kedi, köpek, aslan gibi et yiyen hayvanların yırtıcı; koyun, keçi, deve gibi ot ile beslenen hayvanlarsa daha uysal ve yumuşak huylu oldukları malumdur Bu durumda, insanlar için de geçerlidir Nebati gıdalarla beslenenlerin, genellikle halim-selim; et ve et ürünleriyle beslenen insanların ise daha sert mizaçlı oldukları tespit edilmiştir Domuz, dişisini kıskanmayan bir hayvandır Domuz eti ile beslenen insanlarda, kıskançlık hissinin zayıfladığı veya dumura uğradığı gözlenmiştir Fransız filozoflarından Savorin de beslenmenin mizaç üzerindeki bu tesirine çok önem vererek, "Bana ne yediğini söyle, senin ne olduğunu haber vereyim" demiştir
0 yorum:
Yorum Gönder